Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 60 Kastamonu Lahikası 34. Mektup
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 396457" data-attributes="member: 1024011"><p>Risalelerden anladığımız kadarıyla daire içinde olanların yedikleri tokatlar ikiye ayrılıyor. </p><p>1. Bu hizmette halisane çalışanlara fütur geldiği zaman yedikleri tokat (şefkat tokatı)</p><p>2. Bu hizmette bulunanların kasti hatalarından dolayı yedikleri şefkatsiz tokat (zecr tokatı) </p><p></p><p>Bu noktadan bakıldığında bu iki tokattan herhangi birinin isabet etmesi için öncelikle daire içinde olmak lazım. Daire içinde olmanın en alt mertebesi ise "dost" olmaktır. Dost olmak yani taraftar olmak için ise en azından nurun bir dersinde bulunmak dahi yeterlidir. </p><p>13. Şua'daki bir mektupta geçen bir kaç misal vardır. Bunlardan: </p><p></p><p>Birincisi: Bana hizmet eden Feyzi. Ona bidayette dedim: "Sen Meyvenin bir dersinde bulundun, haylâzlık yapma." O yaptı, birden tokat yedi, bir hafta eli bağlı kaldı. </p><p>.................</p><p></p><p>Üçüncüsü: Ziya, Meyvenin gençliğe ve namaza dair meselelerini kendine yazdı, namaza başladı. Fakat haylâzlık yaptı, namazı ve yazıyı bıraktı. Birden, o vakitte tokat yedi. Hilâf-ı âdet ve sebepsiz, başı üstündeki sepeti ve elbiseleri yandı. O kadar kalabalık içinde yanıncaya kadar kimse farkında olmaması, kasdi bir şefkat tokadı olduğunu gösterdi.</p><p></p><p>Dördüncüsü: Mahmud. Ona Meyveden gençlik ve namaz meselelerini okudum ve dedim: "Kumar oynama, namaz kıl." Kabul etti. Fakat haylâzlık galebe etti, namaz kılmadı ve kumar oynadı. Birden, hiddet tokadını yedi. Üç dört defada daima mağlûp olup fakir haliyle beraber kırk lira ve sakosunu ve pantolonunu kumara verdi, daha aklı başına gelmedi." </p><p>İşte bu misallerde göründüğü gibi hapiste Meyve Risalesi'nden ders alıp fütur getirenlerin yedikleri tokatlardır. Benim anladığım kadarıyla Risalelerin bir dersinde bulunup mahiyetini anlayan fakat sonra fütur getiren bir kişi şefkatli tokat yiyebilir. Yukarıdaki misaller buna delil olabilir.</p><p></p><p>Meseleye tekrar döndüğümüzde tokatları 2'ye ayırmıştık. Zaten bu mektup dikkatli mütalaa edildiğinde verilen ilk üç misalinşefkat tokatı, diğer üç misalin ise zecr tokatı olduğu anlaşılıyor. </p><p>Şefkat tokatı ile zecr tokatını biraz açmak gerekirse: </p><p></p><p>Zecr: Kelime olarak menetme, engel olma, nehyetme, zorlama, zorla yaptırma, önleme, sıkma, kovma ve sürme gibi manalara geliyor. Istılahta ise, bir daireden dışarı atmak, kovmak anlamına geliyor.</p><p></p><p>Mesela bir Nur talebesinin zecr tokadı yemesi, Nur dairesinden uzaklaşması anlamındadır.</p><p></p><p>Zecr tokadı, şefkat tokadının tersidir. Şefkat tokadı, dairede iyi tutunmak için atılmış İlahi bir ikaz iken, zecr tokadı daireden belirgin bir şekilde uzaklaşması için atılmış İlahi bir cezadır. Öyle ise zecr tokadına "insanların kasdi hatalarına atılmış şefkatsiz bir tokattır" diyebiliriz. </p><p></p><p>Şefkat tokadı da zecir tokadı da bir veya bir kaç hataya göre gelen ilahi bir cezadır. Şefkat tokatları hizmette samimi olup, tembellik eden veya bilerek bilmeyerek hata işleyenlere gelir. Ama zecir tokadı hizmette samimi olmayan ve hizmete bilerek zarar vermeye çalışanlara gelir. Şefkat tokatları insanları intibaha getirir ve uyandırır; ama zecir tokadı insanı perişan eder.</p><p></p><p>Bir tokadın şefkat tokadı mı yoksa zecir tokadı mı olduğunu anlamak isteyen, tokattan sonraki haline baksın. Şayet hizmete tekrar aynı şevk ve heyecanla sarılıyorsa, bu tokat şefkat tokadıdır; ama hizmetten uzaklaşmış ve manen perişan olmuş ise, bu zecir tokadıdır.</p><p></p><p>Mesela, cemaatin dirliğini ve birliğini bilerek ve kasdi bir şekilde bozmaya yeltenen birisine, sert ve kovucu bir tokat gelse bu zecr tokadı olur.</p><p></p><p>Bazen insan öyle bir tokat yer ki tokat yediğini bile anlayamayacak bir tokat yer. Mesela: Talebenin birisi hizmetteki hatalarından dolayı medreseden ayrılıyor. Bu şahıs aynı zamanda namazı, Kur'an'ı bıraktığı gibi, günahlara da giriyor ve ne aciptir ki şöyle diyebiliyor. "Medreseden ayrıldım, namazı bıraktım ama hala tokat yemedim" Gerçekten ne acayip bir tokattır ki... daha nasıl bir tokat yemeyi bekliyor du ki insanı böyle dedirtebiliyor....</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 396457, member: 1024011"] Risalelerden anladığımız kadarıyla daire içinde olanların yedikleri tokatlar ikiye ayrılıyor. 1. Bu hizmette halisane çalışanlara fütur geldiği zaman yedikleri tokat (şefkat tokatı) 2. Bu hizmette bulunanların kasti hatalarından dolayı yedikleri şefkatsiz tokat (zecr tokatı) Bu noktadan bakıldığında bu iki tokattan herhangi birinin isabet etmesi için öncelikle daire içinde olmak lazım. Daire içinde olmanın en alt mertebesi ise "dost" olmaktır. Dost olmak yani taraftar olmak için ise en azından nurun bir dersinde bulunmak dahi yeterlidir. 13. Şua'daki bir mektupta geçen bir kaç misal vardır. Bunlardan: Birincisi: Bana hizmet eden Feyzi. Ona bidayette dedim: "Sen Meyvenin bir dersinde bulundun, haylâzlık yapma." O yaptı, birden tokat yedi, bir hafta eli bağlı kaldı. ................. Üçüncüsü: Ziya, Meyvenin gençliğe ve namaza dair meselelerini kendine yazdı, namaza başladı. Fakat haylâzlık yaptı, namazı ve yazıyı bıraktı. Birden, o vakitte tokat yedi. Hilâf-ı âdet ve sebepsiz, başı üstündeki sepeti ve elbiseleri yandı. O kadar kalabalık içinde yanıncaya kadar kimse farkında olmaması, kasdi bir şefkat tokadı olduğunu gösterdi. Dördüncüsü: Mahmud. Ona Meyveden gençlik ve namaz meselelerini okudum ve dedim: "Kumar oynama, namaz kıl." Kabul etti. Fakat haylâzlık galebe etti, namaz kılmadı ve kumar oynadı. Birden, hiddet tokadını yedi. Üç dört defada daima mağlûp olup fakir haliyle beraber kırk lira ve sakosunu ve pantolonunu kumara verdi, daha aklı başına gelmedi." İşte bu misallerde göründüğü gibi hapiste Meyve Risalesi'nden ders alıp fütur getirenlerin yedikleri tokatlardır. Benim anladığım kadarıyla Risalelerin bir dersinde bulunup mahiyetini anlayan fakat sonra fütur getiren bir kişi şefkatli tokat yiyebilir. Yukarıdaki misaller buna delil olabilir. Meseleye tekrar döndüğümüzde tokatları 2'ye ayırmıştık. Zaten bu mektup dikkatli mütalaa edildiğinde verilen ilk üç misalinşefkat tokatı, diğer üç misalin ise zecr tokatı olduğu anlaşılıyor. Şefkat tokatı ile zecr tokatını biraz açmak gerekirse: Zecr: Kelime olarak menetme, engel olma, nehyetme, zorlama, zorla yaptırma, önleme, sıkma, kovma ve sürme gibi manalara geliyor. Istılahta ise, bir daireden dışarı atmak, kovmak anlamına geliyor. Mesela bir Nur talebesinin zecr tokadı yemesi, Nur dairesinden uzaklaşması anlamındadır. Zecr tokadı, şefkat tokadının tersidir. Şefkat tokadı, dairede iyi tutunmak için atılmış İlahi bir ikaz iken, zecr tokadı daireden belirgin bir şekilde uzaklaşması için atılmış İlahi bir cezadır. Öyle ise zecr tokadına "insanların kasdi hatalarına atılmış şefkatsiz bir tokattır" diyebiliriz. Şefkat tokadı da zecir tokadı da bir veya bir kaç hataya göre gelen ilahi bir cezadır. Şefkat tokatları hizmette samimi olup, tembellik eden veya bilerek bilmeyerek hata işleyenlere gelir. Ama zecir tokadı hizmette samimi olmayan ve hizmete bilerek zarar vermeye çalışanlara gelir. Şefkat tokatları insanları intibaha getirir ve uyandırır; ama zecir tokadı insanı perişan eder. Bir tokadın şefkat tokadı mı yoksa zecir tokadı mı olduğunu anlamak isteyen, tokattan sonraki haline baksın. Şayet hizmete tekrar aynı şevk ve heyecanla sarılıyorsa, bu tokat şefkat tokadıdır; ama hizmetten uzaklaşmış ve manen perişan olmuş ise, bu zecir tokadıdır. Mesela, cemaatin dirliğini ve birliğini bilerek ve kasdi bir şekilde bozmaya yeltenen birisine, sert ve kovucu bir tokat gelse bu zecr tokadı olur. Bazen insan öyle bir tokat yer ki tokat yediğini bile anlayamayacak bir tokat yer. Mesela: Talebenin birisi hizmetteki hatalarından dolayı medreseden ayrılıyor. Bu şahıs aynı zamanda namazı, Kur'an'ı bıraktığı gibi, günahlara da giriyor ve ne aciptir ki şöyle diyebiliyor. "Medreseden ayrıldım, namazı bıraktım ama hala tokat yemedim" Gerçekten ne acayip bir tokattır ki... daha nasıl bir tokat yemeyi bekliyor du ki insanı böyle dedirtebiliyor.... [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 60 Kastamonu Lahikası 34. Mektup
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst