Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kuran'ı Kerime Ayna Olmak
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gül-i &amp;#304;kra" data-source="post: 30164" data-attributes="member: 960"><p><em>O halde denebilir ki, asırlardır İslâm dünyasının çekmekte olduğu sıkıntının asıl sebebi Kur’ân’ı ve Sünneti hakkıyla anlamamak, diğer taraftan bu sahada yazılan kitapların Kur’ân’ın içindeki hakikatlere perde olmalarıdır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle sıkıntının en büyük sebebi “me’hazdeki kudsiyetin” göz ardı edilmesidir. Bediüzzaman, konuyu özetle şöyle dile getirir: </em></p><p><em></em></p><p><em>“İslâmın yüzde doksanını oluşturan zarurî hükümler, Bizzat Kur’ân’ın ve onun tefsiri olan Sünnetin malıdır. İçtihaddan kaynaklanan hilâfi meseler ise, yüzde on nisbetinde olup ikisi arasında kıymet bakımından çok fark vardır. İçtihaddan kaynaklanan hilâfi meseleler altın ise, zarurî hükümler birer elmas sütundur. Acaba doksan elmas sütunu on altının himayesine vermek caiz midir? Bilinmelidir ki, halkı, Kur’ân’ın emirlerini dinlemeye ve onlara uymaya sevk eden şey, kaynaktaki kudsiyettir. Bu yüzden müçtehidlerin kitapları cam gibi Kur’ân’ı göstermeli, gölge olmamalıdır.” </em></p><p><em></em></p><p><em>“Eğer zaruriyat-i diniye anlatılırken doğrudan doğruya Kur’ân gösterilseydi zihinler tabiî olarak kudsiyete intikal ederdi. Müçtehidlerin kitapları birer şeffaf cam tarzında olmak lazım gelirken zamanla ve mukallidlerin hatası yüzünden paslanıp Kur’ân’a perde olmuşlardır.” (Sünûhat, s: 45) </em></p><p><em></em></p><p><em>Bediüzzaman konuyu daha özlü bir şekilde ise şöyle ifade eder: “Kur’ân ayine ister, vekil istemez.” Peki, halkın nazarını kitaplardan alıp doğrudan doğruya Kur’ân’a çevirmenin yolu var mıdır? </em></p><p><em></em></p><p><em>Bediüzzaman hiçbir konuda ümitsiz olmadığı gibi Kur’ân’ın öne çıkarılarak, hakikatlerini örten perdelerin kaldırılabilmesi konusunda da ümitsiz değildir. Ona göre halkın nazarını doğrudan doğruya Kur’ân’a çevirmenin üç yolu vardır: </em></p><p><em></em></p><p><em><span style="color: red">Birinci yol;</span> müelliflerin hak ettikleri derin saygıyı tenkit ile kırmak Kur’ân’ı görmemize engel olan o perdeyi kaldırmaktır. Bu zulümdür ve insafsızlıktır. </em></p><p><em></em></p><p><em><span style="color: red">İkinci yol;</span> selef âlimlerinin kitaplarında olduğu gibi, şeriat ve fıkıh kitaplarını birer tefsir şekline çevirip içinde Kur’ân’ı göstermektir. Meselâ, bir adam İbni Hacer’in bir kitabına baktığı zaman, Kur’ân’ın ne dediğini anlamak maksadıyla bakmalı, yoksa “İbni Hacer ne diyor.” diye bakılmamalıdır. </em></p><p><em></em></p><p><em><span style="color: red">Üçüncü yol ise</span>, ehl-i tarîk’in yaptığı gibi, halkın nazarını o perdenin üstüne çıkarıp Kur’ân’ı göstermektir. </em></p><p><em></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gül-i İkra, post: 30164, member: 960"] [I]O halde denebilir ki, asırlardır İslâm dünyasının çekmekte olduğu sıkıntının asıl sebebi Kur’ân’ı ve Sünneti hakkıyla anlamamak, diğer taraftan bu sahada yazılan kitapların Kur’ân’ın içindeki hakikatlere perde olmalarıdır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle sıkıntının en büyük sebebi “me’hazdeki kudsiyetin” göz ardı edilmesidir. Bediüzzaman, konuyu özetle şöyle dile getirir: “İslâmın yüzde doksanını oluşturan zarurî hükümler, Bizzat Kur’ân’ın ve onun tefsiri olan Sünnetin malıdır. İçtihaddan kaynaklanan hilâfi meseler ise, yüzde on nisbetinde olup ikisi arasında kıymet bakımından çok fark vardır. İçtihaddan kaynaklanan hilâfi meseleler altın ise, zarurî hükümler birer elmas sütundur. Acaba doksan elmas sütunu on altının himayesine vermek caiz midir? Bilinmelidir ki, halkı, Kur’ân’ın emirlerini dinlemeye ve onlara uymaya sevk eden şey, kaynaktaki kudsiyettir. Bu yüzden müçtehidlerin kitapları cam gibi Kur’ân’ı göstermeli, gölge olmamalıdır.” “Eğer zaruriyat-i diniye anlatılırken doğrudan doğruya Kur’ân gösterilseydi zihinler tabiî olarak kudsiyete intikal ederdi. Müçtehidlerin kitapları birer şeffaf cam tarzında olmak lazım gelirken zamanla ve mukallidlerin hatası yüzünden paslanıp Kur’ân’a perde olmuşlardır.” (Sünûhat, s: 45) Bediüzzaman konuyu daha özlü bir şekilde ise şöyle ifade eder: “Kur’ân ayine ister, vekil istemez.” Peki, halkın nazarını kitaplardan alıp doğrudan doğruya Kur’ân’a çevirmenin yolu var mıdır? Bediüzzaman hiçbir konuda ümitsiz olmadığı gibi Kur’ân’ın öne çıkarılarak, hakikatlerini örten perdelerin kaldırılabilmesi konusunda da ümitsiz değildir. Ona göre halkın nazarını doğrudan doğruya Kur’ân’a çevirmenin üç yolu vardır: [COLOR=red]Birinci yol;[/COLOR] müelliflerin hak ettikleri derin saygıyı tenkit ile kırmak Kur’ân’ı görmemize engel olan o perdeyi kaldırmaktır. Bu zulümdür ve insafsızlıktır. [COLOR=red]İkinci yol;[/COLOR] selef âlimlerinin kitaplarında olduğu gibi, şeriat ve fıkıh kitaplarını birer tefsir şekline çevirip içinde Kur’ân’ı göstermektir. Meselâ, bir adam İbni Hacer’in bir kitabına baktığı zaman, Kur’ân’ın ne dediğini anlamak maksadıyla bakmalı, yoksa “İbni Hacer ne diyor.” diye bakılmamalıdır. [COLOR=red]Üçüncü yol ise[/COLOR], ehl-i tarîk’in yaptığı gibi, halkın nazarını o perdenin üstüne çıkarıp Kur’ân’ı göstermektir. [/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kuran'ı Kerime Ayna Olmak
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst