Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsrev Altınbaşak
Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Garib" data-source="post: 249787" data-attributes="member: 1249"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"><span style="color: red"><strong>Sual:</strong></span> Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor. Bunları nasıl anlamalıyız?</span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green"><span style="color: red"><strong>Cevap:</strong></span> Sualinizin cevabını, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin,<strong> "Kudret Hazineleri Kef-Nun'dadır" </strong>başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Yasin Suresi’nin sonundaki ayette beyan edildiği gibi, Allahu Teala Hazretleri, bir şeyin yaratılmasını murad ettiğinde <strong>“ol diye emreder"</strong> ve o şey hemen oluverir.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Her şeyi yaratan sadece Allah’ın kudreti olmakla beraber, Allahu Teala’nın <strong>yaratmadan önce</strong> her şeye <strong>ol demek</strong> gibi bir <strong>adeti </strong>vardır ve ayet bu İlâhî adeti ifade ediyor.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Ehl-i Sünnet kelam âlimlerinin bildirdiğine göre, Allah’ın <strong>ezelî kelamı ve sözü</strong><strong>parçalardan oluşmaz</strong>. kelimelerden, harflerden ve </span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Allah'ın diğer sıfatları gibi, kelam sıfatı da <strong>zatından ayrılıp bir tarafa gitmez</strong> ve parçalanıp <strong>cüzlere ayrılmaz</strong>. Cüzelere ve kısımlara ayrılmaktan münezzehtir, infikaki muhaldir (zatından ayrılıp gitmesi imkansızdır).</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Diğer sıfatlarının hakiki mahiyetini bilemediğimiz gibi <strong>kelam sıfatının da hakikatini bilemeyiz </strong>ve insan kelamı ile aynı kefeye koyamayız. Çünkü Allah, muhalefetün lil havadis, <strong>mahluklara benzememe</strong> sıfatına sahiptir.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Doğru, Allah’ın kelamı harflerden oluşmaz ve Allah'ın zatından parçalar halinde ayrılıp bir tarafa doğru gitmez.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Fakat, <strong>Üstad Bediüzzaman’ın</strong> 28. Lema’daki,<strong> “Allah’ın ol emrinden gelen harfler, maddi kuvvet gibi varlıklar üzerinde tesir eder.”</strong> açıklamasından anlaşıldığına göre, Allah’ın ezeli kelamının bir tecellisi olan <strong>“ol" kelamıyla emrettiğinde,</strong> <strong>“ol emrinden gelen"</strong>, yani <strong>onun vesilesiyle ortaya çıkan</strong> <strong>harfler</strong>, Arş’dan yere doğru zamansız olarak aniden gelir ve <strong>yaratılacak şeye temas ederek onun yaratılmasında maddi bir güç gibi iş yapar.</strong> (Arştan yere doğru inen bu kudsi harfler, bizzat Allah'ın kelamı değil, o kelamın tecellisiyle yaratılan manevi varlıklardır. Onun kelamı harflerden oluşmaktan münezzehdir.)</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Nasıl ki <strong>melekler </strong>de Allah’ın yaratmasında <strong>bazı görevler</strong> yaparlar, hâlbuki <strong>asıl iş gören Allah’ın kudretidir</strong>. Onun gibi, emri tekviniden (<strong>ol emrinden) gelen harfler</strong>, bazı şeylerin <strong>yaratılmasında görev yaparlar</strong>, fakat hakiki iş gören <strong>harfler değil Allah’ın kudretidir</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green"><strong>Bediüzzaman </strong>Hazretleri 28. Lema’da, bahar mevsimi başında, bademlerin çiçek açması zamanında, bahar havasının onlara temas etmesi ile, <strong>ol emri harflerinin çiçeklerin açmasına vesile olduğunun kendisine gösterildiğini</strong> anlatır. Bu normalde görülebilecek bir hadise olmadığı halde, <strong>Allah’ın bir lütfu olarak</strong> “ol der ve oluverir” ayetinin <strong>anlaşılması için </strong>kendisine <strong>gösterilmiştir</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">İşte, dünyadaki ve evrendeki <strong>yaratma işlerinde</strong>, Allah’ın kurduğu, <strong>harflere dayalı böyle bir düzen</strong> vardır. Devamlı bir surette Allah’ın emri ve <strong>o emrin harfleri, varlıklar üzerine iner</strong> ve onları şekillendirir, üzerlerinde işler yapar. <strong>“Gökten yere (her) emri, (O) tedbîr (ve idâre) eder” </strong>(Secde, 5) ayeti bu manayı ifade eder gibidir. Yani, İlâhî emir ve emrin harfleri gökten yere sürekli olarak iner.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Diğer bir ayette de “<strong>yaratmak ve emir Allah’ındır</strong>” (Araf, 54) buyrularak yaratma işinin emirle olduğuna dikkat çekilmiştir. Başka bir ayette de melekler, “<strong>biz ancak Rabbinin emriyle ineriz</strong>” (Meryem, 64) diyerek yine emir konusu, meleklerle birlikte dikkate sunulmuştur. (Yukarıda, harflerin yaratma işindeki rolünün meleklerinkine benzediğini ifade etmiştik.)</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Fakat tekrar vurgulayalım. Bütün bu işleri yapan aslen kudret-i ilahiyedir, harfler sırf zahiri bir sebebdir, Allah tarafından kurulmuş <strong>bir yaratma düzendir.</strong></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">İşte burada, Kur’an harflerinin tesir ve etki sahibi olması konusu devreye giriyor ve böylece <strong>iki kısım harf</strong> söz konusu oluyor. <strong>Biri</strong>, gökten inen <strong>Allah’ın emrinin harfleri</strong>; <strong>ikincisi, </strong>yerde insanlarca <strong>okunan ve yazılan Kur’an’ın kudsi harfleri</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Aralarındaki münasebet ise şöyledir: <strong>Yerde okunan bir Kur’an ayeti ve onun harfleri, hangi derde deva ise, gökten o konuda İâhî emrin inmesine sebeb olur. </strong></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Mesela, <strong>baş ağrısı</strong> için okunan bir ayet ise, bu ayet <strong>Allah'dan şifa emrinin inmesine vesile</strong> oluyor. Ağrı için okunan bu Kur’an harfleri, şifa için olan İlahi emrin <strong>harflerini içine alarak, ona ahizelik yaparak kuvvet kazanıyor ve maddi ilaç gibi o hastalığa şifa oluyor.</strong></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Hastalıklara şifa için okunan <strong>şifa ayetlerini</strong>, nazardan korunmak veya şifa bulmak için okunan <strong>nazar ayetini</strong>, düşmanlardan korunmak için okunan <strong>Ayetel Kürsi</strong>’yi, sihirden korunmak veya kurtulmak için okunan<strong> Felak ve Nas</strong> surelerini burada hatırlayabiliriz.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Üstad Bediüzzaman bu manayı <strong>özetle </strong>şöyle anlatır:</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">“<strong>Kur’an’ın kudsi harfleri</strong>, hususan surebaşlarında bulunan “<strong>elif-lam-mim” gibi</strong> ilahi şifrelerin harfleri <strong>Allah’dan gelen</strong> muntazam ve nihâyetsiz hassâs ve zamansız <strong>emirleri dinliyorlar ve yapıyorlar</strong>.” (28. Lema)</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">“İlahi şifreler olan <strong>Sure başlarındaki harfler,</strong> havanın zerreleri içinde, zamansız, gizli ve incecik <strong>bağlantı tellerini harekete getirecek birer düğme harfi</strong> olduklarını ve <strong>yerden arşa manevî telsiz telefon</strong> gibi kudsi bir <strong>haberleşmeyi </strong>yerine getirmeleri, o İlâhî kudsî şifrelerin (<strong>Kur'an harflerinin) vazîfesidir</strong>.” (28. Lema)</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Yani <strong>bir mümin, Kur’an harflerindeki kudsiyete yakışan halis bir niyetle ve doğru bir nazarla bir Kur’an ayetini veya harfini okuduğu zaman o harf kudsiyet kazanır ve o kudsi harfi okumakla</strong>, sanki bir <strong>haberleşme düğmesine basmış gibi </strong>olur. Veya onun ağzından çıkarak <strong>havada oluşan harf</strong>, sanki bir haberleşme ağının düğmesi imiş gibi <strong>havadaki gizli ilahi düzeneği çalıştırarak bir mesaj çekmiş gibi olur</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Bunun üzerine derhal ve zamansız bir şekilde, <strong>ol emrinin harfleri bu Kur’an harflerinin üzerine inerek onlara karşılık verir ve o harfleri tesir ve kuvvet sahibi yapar</strong>. İşte kurulan <strong>bu düzenden</strong> <strong>sayesinde</strong>, <strong>okunan </strong>veya <strong>yazılan Kur’an harfleriyle</strong> pek çok maddi işler yapılabilir ve tarih boyunca yapılmıştır.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Kur’an harflerinin, ayetlerinin, <strong>hangisinin neye karşı okunacağı</strong> hakkında pek çok rivayetler ve bu konuda yazılmış kitaplar olduğu gibi, bazı alimlerce, “<strong>bu ayet şu maddi işe yarar</strong>” manasında <strong>pek çok keşifler</strong> de yapılmıştır.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">İşte İslam dünyasında asırlardır, “<strong>falan ayet okunursa filan derde iyi gelir</strong>” veya “<strong>yazılıp boyunda taşınırsa filan derde şifa olur</strong>” gibi sözlerin, hastaların üzerine ayetleri okumanın, <strong>muska yazmanın </strong>kaynağı yukarıda anlattığımız gerçeklerdir.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Harflerin <strong>okunarak</strong>, <strong>yazılarak</strong>, hatta <strong>zihinden geçirmekle</strong> dahi bu özelliklere sahip olabileceğini Hz. Üstad aynı risalede şu mealde ifade etmiştir:</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">“<strong>Harflerin havadaki varlıkları bu özelliğe sahip olduğu gibi, insan zihnindeki varlıkları, hatta kağıt üzerine yazılmış şekilleri dahi bu özelliğe sahiptir.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"><strong> Demek o kudsi harflerin okunmasıyla ve yazılmasıyla, maddî ilaç gibi şifâ ve başka maksadlar elde edilebilir.</strong>” (28. Lema)</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Günümüzde hâkim olan <strong>maddeci felsefenin bakış açısı</strong>, gözüyle görmediği ve aslını bilmediği şeyleri hurafedir deyip <strong>inkâr etse de işin aslı budur</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green"><strong>Allah’ın varlığını kabul etmeyen</strong> ya da şüpheler içinde bakan kimselerin bunları anlayamaması onların <strong>kendi hatalarının sonucudur</strong> ve kendi başlarına sardıkları bir <strong>beladır</strong>.</span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Bütün kâinatın, her canlının ve her zerrenin, <strong>varlığını apaçık gösterdiği O yüce yaratıcıyı</strong> inkâr etmeselerdi, <strong>kâinatın sırlarını, varlıkların hakikatini anlamakta</strong></span></span><span style="color: green"> böyle mahrumiyetlere düşmezlerdi.</span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: blue">Kaynak: risaleonline.com</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Garib, post: 249787, member: 1249"] [SIZE=3][COLOR=green][COLOR=red][B]Sual:[/B][/COLOR] Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor. Bunları nasıl anlamalıyız?[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green][COLOR=red][B]Cevap:[/B][/COLOR] Sualinizin cevabını, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin,[B] "Kudret Hazineleri Kef-Nun'dadır" [/B]başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Yasin Suresi’nin sonundaki ayette beyan edildiği gibi, Allahu Teala Hazretleri, bir şeyin yaratılmasını murad ettiğinde [B]“ol diye emreder"[/B] ve o şey hemen oluverir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Her şeyi yaratan sadece Allah’ın kudreti olmakla beraber, Allahu Teala’nın [B]yaratmadan önce[/B] her şeye [B]ol demek[/B] gibi bir [B]adeti [/B]vardır ve ayet bu İlâhî adeti ifade ediyor.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Ehl-i Sünnet kelam âlimlerinin bildirdiğine göre, Allah’ın [B]ezelî kelamı ve sözü[/B][B]parçalardan oluşmaz[/B]. kelimelerden, harflerden ve [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Allah'ın diğer sıfatları gibi, kelam sıfatı da [B]zatından ayrılıp bir tarafa gitmez[/B] ve parçalanıp [B]cüzlere ayrılmaz[/B]. Cüzelere ve kısımlara ayrılmaktan münezzehtir, infikaki muhaldir (zatından ayrılıp gitmesi imkansızdır).[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Diğer sıfatlarının hakiki mahiyetini bilemediğimiz gibi [B]kelam sıfatının da hakikatini bilemeyiz [/B]ve insan kelamı ile aynı kefeye koyamayız. Çünkü Allah, muhalefetün lil havadis, [B]mahluklara benzememe[/B] sıfatına sahiptir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Doğru, Allah’ın kelamı harflerden oluşmaz ve Allah'ın zatından parçalar halinde ayrılıp bir tarafa doğru gitmez.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Fakat, [B]Üstad Bediüzzaman’ın[/B] 28. Lema’daki,[B] “Allah’ın ol emrinden gelen harfler, maddi kuvvet gibi varlıklar üzerinde tesir eder.”[/B] açıklamasından anlaşıldığına göre, Allah’ın ezeli kelamının bir tecellisi olan [B]“ol" kelamıyla emrettiğinde,[/B] [B]“ol emrinden gelen"[/B], yani [B]onun vesilesiyle ortaya çıkan[/B] [B]harfler[/B], Arş’dan yere doğru zamansız olarak aniden gelir ve [B]yaratılacak şeye temas ederek onun yaratılmasında maddi bir güç gibi iş yapar.[/B] (Arştan yere doğru inen bu kudsi harfler, bizzat Allah'ın kelamı değil, o kelamın tecellisiyle yaratılan manevi varlıklardır. Onun kelamı harflerden oluşmaktan münezzehdir.)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Nasıl ki [B]melekler [/B]de Allah’ın yaratmasında [B]bazı görevler[/B] yaparlar, hâlbuki [B]asıl iş gören Allah’ın kudretidir[/B]. Onun gibi, emri tekviniden ([B]ol emrinden) gelen harfler[/B], bazı şeylerin [B]yaratılmasında görev yaparlar[/B], fakat hakiki iş gören [B]harfler değil Allah’ın kudretidir[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green][B]Bediüzzaman [/B]Hazretleri 28. Lema’da, bahar mevsimi başında, bademlerin çiçek açması zamanında, bahar havasının onlara temas etmesi ile, [B]ol emri harflerinin çiçeklerin açmasına vesile olduğunun kendisine gösterildiğini[/B] anlatır. Bu normalde görülebilecek bir hadise olmadığı halde, [B]Allah’ın bir lütfu olarak[/B] “ol der ve oluverir” ayetinin [B]anlaşılması için [/B]kendisine [B]gösterilmiştir[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]İşte, dünyadaki ve evrendeki [B]yaratma işlerinde[/B], Allah’ın kurduğu, [B]harflere dayalı böyle bir düzen[/B] vardır. Devamlı bir surette Allah’ın emri ve [B]o emrin harfleri, varlıklar üzerine iner[/B] ve onları şekillendirir, üzerlerinde işler yapar. [B]“Gökten yere (her) emri, (O) tedbîr (ve idâre) eder” [/B](Secde, 5) ayeti bu manayı ifade eder gibidir. Yani, İlâhî emir ve emrin harfleri gökten yere sürekli olarak iner.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Diğer bir ayette de “[B]yaratmak ve emir Allah’ındır[/B]” (Araf, 54) buyrularak yaratma işinin emirle olduğuna dikkat çekilmiştir. Başka bir ayette de melekler, “[B]biz ancak Rabbinin emriyle ineriz[/B]” (Meryem, 64) diyerek yine emir konusu, meleklerle birlikte dikkate sunulmuştur. (Yukarıda, harflerin yaratma işindeki rolünün meleklerinkine benzediğini ifade etmiştik.)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Fakat tekrar vurgulayalım. Bütün bu işleri yapan aslen kudret-i ilahiyedir, harfler sırf zahiri bir sebebdir, Allah tarafından kurulmuş [B]bir yaratma düzendir.[/B][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]İşte burada, Kur’an harflerinin tesir ve etki sahibi olması konusu devreye giriyor ve böylece [B]iki kısım harf[/B] söz konusu oluyor. [B]Biri[/B], gökten inen [B]Allah’ın emrinin harfleri[/B]; [B]ikincisi, [/B]yerde insanlarca [B]okunan ve yazılan Kur’an’ın kudsi harfleri[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Aralarındaki münasebet ise şöyledir: [B]Yerde okunan bir Kur’an ayeti ve onun harfleri, hangi derde deva ise, gökten o konuda İâhî emrin inmesine sebeb olur. [/B][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Mesela, [B]baş ağrısı[/B] için okunan bir ayet ise, bu ayet [B]Allah'dan şifa emrinin inmesine vesile[/B] oluyor. Ağrı için okunan bu Kur’an harfleri, şifa için olan İlahi emrin [B]harflerini içine alarak, ona ahizelik yaparak kuvvet kazanıyor ve maddi ilaç gibi o hastalığa şifa oluyor.[/B][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Hastalıklara şifa için okunan [B]şifa ayetlerini[/B], nazardan korunmak veya şifa bulmak için okunan [B]nazar ayetini[/B], düşmanlardan korunmak için okunan [B]Ayetel Kürsi[/B]’yi, sihirden korunmak veya kurtulmak için okunan[B] Felak ve Nas[/B] surelerini burada hatırlayabiliriz.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Üstad Bediüzzaman bu manayı [B]özetle [/B]şöyle anlatır:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]“[B]Kur’an’ın kudsi harfleri[/B], hususan surebaşlarında bulunan “[B]elif-lam-mim” gibi[/B] ilahi şifrelerin harfleri [B]Allah’dan gelen[/B] muntazam ve nihâyetsiz hassâs ve zamansız [B]emirleri dinliyorlar ve yapıyorlar[/B].” (28. Lema)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]“İlahi şifreler olan [B]Sure başlarındaki harfler,[/B] havanın zerreleri içinde, zamansız, gizli ve incecik [B]bağlantı tellerini harekete getirecek birer düğme harfi[/B] olduklarını ve [B]yerden arşa manevî telsiz telefon[/B] gibi kudsi bir [B]haberleşmeyi [/B]yerine getirmeleri, o İlâhî kudsî şifrelerin ([B]Kur'an harflerinin) vazîfesidir[/B].” (28. Lema)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Yani [B]bir mümin, Kur’an harflerindeki kudsiyete yakışan halis bir niyetle ve doğru bir nazarla bir Kur’an ayetini veya harfini okuduğu zaman o harf kudsiyet kazanır ve o kudsi harfi okumakla[/B], sanki bir [B]haberleşme düğmesine basmış gibi [/B]olur. Veya onun ağzından çıkarak [B]havada oluşan harf[/B], sanki bir haberleşme ağının düğmesi imiş gibi [B]havadaki gizli ilahi düzeneği çalıştırarak bir mesaj çekmiş gibi olur[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Bunun üzerine derhal ve zamansız bir şekilde, [B]ol emrinin harfleri bu Kur’an harflerinin üzerine inerek onlara karşılık verir ve o harfleri tesir ve kuvvet sahibi yapar[/B]. İşte kurulan [B]bu düzenden[/B] [B]sayesinde[/B], [B]okunan [/B]veya [B]yazılan Kur’an harfleriyle[/B] pek çok maddi işler yapılabilir ve tarih boyunca yapılmıştır.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Kur’an harflerinin, ayetlerinin, [B]hangisinin neye karşı okunacağı[/B] hakkında pek çok rivayetler ve bu konuda yazılmış kitaplar olduğu gibi, bazı alimlerce, “[B]bu ayet şu maddi işe yarar[/B]” manasında [B]pek çok keşifler[/B] de yapılmıştır.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]İşte İslam dünyasında asırlardır, “[B]falan ayet okunursa filan derde iyi gelir[/B]” veya “[B]yazılıp boyunda taşınırsa filan derde şifa olur[/B]” gibi sözlerin, hastaların üzerine ayetleri okumanın, [B]muska yazmanın [/B]kaynağı yukarıda anlattığımız gerçeklerdir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Harflerin [B]okunarak[/B], [B]yazılarak[/B], hatta [B]zihinden geçirmekle[/B] dahi bu özelliklere sahip olabileceğini Hz. Üstad aynı risalede şu mealde ifade etmiştir:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]“[B]Harflerin havadaki varlıkları bu özelliğe sahip olduğu gibi, insan zihnindeki varlıkları, hatta kağıt üzerine yazılmış şekilleri dahi bu özelliğe sahiptir.[/B][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green][B] Demek o kudsi harflerin okunmasıyla ve yazılmasıyla, maddî ilaç gibi şifâ ve başka maksadlar elde edilebilir.[/B]” (28. Lema)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Günümüzde hâkim olan [B]maddeci felsefenin bakış açısı[/B], gözüyle görmediği ve aslını bilmediği şeyleri hurafedir deyip [B]inkâr etse de işin aslı budur[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green][B]Allah’ın varlığını kabul etmeyen[/B] ya da şüpheler içinde bakan kimselerin bunları anlayamaması onların [B]kendi hatalarının sonucudur[/B] ve kendi başlarına sardıkları bir [B]beladır[/B].[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=green]Bütün kâinatın, her canlının ve her zerrenin, [B]varlığını apaçık gösterdiği O yüce yaratıcıyı[/B] inkâr etmeselerdi, [B]kâinatın sırlarını, varlıkların hakikatini anlamakta[/B][/COLOR][/SIZE][COLOR=green] böyle mahrumiyetlere düşmezlerdi.[/COLOR] [SIZE=3][COLOR=blue]Kaynak: risaleonline.com[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsrev Altınbaşak
Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst