Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Namaz Kılmak
Kulun Erken Uyarı Sistemleri: Namaz Vakitleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 260970" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #800080">Süleyman KÖSMENE</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #800080">07.09.2011</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff">Sakarya’dan Ramazan Gündoğdu: “Namaz vakitlerinin hikmetleri nelerdir?”</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Her şeyden önce, farz namazları günün beş vaktinde sadece emrolunduğu için kılıyoruz. Çünkü bu vakitler girdiğinde namaz kılmamızın tek illeti emirdir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Kâinâtın Sâhibi, belirli vakitler girdiğinde namaz kılmamızı emir buyurmuştur. Emre uymak ve bu vakitlerde namaz kılmak bizim kulluk borcumuzdur.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bununla beraber, farz namazların günün beş vaktinde emredilmesinin, elbette birçok hikmeti vardır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bedîüzzaman Saîd Nursî, </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">her bir namaz vaktinin, hem mühim bir inkılâp başı, </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">hem Allah’ın büyük tasarruflarının aynası, </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">hem o tasarruflar içinde Cenâb-ı Hakk’ın büyük ihsanlarının yansıdığı birer levha hükmünde olduğunu bildiriyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Said Nursî’ye göre, o vakitlerde Allah’ı daha ziyade tesbih ve tazim etmemiz </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">ve hadsiz nimetlerinin iki vakit ortasında toplanmış yekûnuna karşı şükür ve hamd etmemiz için </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">günün beş vaktinde namaz emredilmiştir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bediüzzaman, Risâle-i Nur’dan Dokuzuncu Söz’ü namaz vakitlerinin hikmetlerine ayırmıştır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Dilerseniz, Dokuzuncu Sözün nüktelerini kısa kısa-–kifayetsiz ifadelerimizle—buraya alalım ve sizi ana kaynağa yönlendirelim:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Orada, geceden sonra, güneş doğmadan önce giren sabah namazı vaktini, Said Nursî üç ayrı zaman dilimi ile tefsir ediyor: </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000CD">1- Kâinatın; yokluk gecesinden sonra, altı günde yaratılışının birinci günü ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000CD">2- İnsanın; yokluk karanlığından sonra, doğumundan önce ana rahminde bulunduğu zaman dilimi ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000CD">3- Dünyanın kıştan sonra, yazdan önce girdiği ilkbahar mevsimi ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Gayet zayıf ve aciz olan insan; gecenin karanlığından kurtulup fecir vaktine eriştiğinde, peşinden gelen gündüz vaktinde beline yüklenecek işleri taşıyabilmek için manevî bir dayanağa, güç ve kudrete ihtiyaç duymaktadır. İşte bu vakitte namaz kılmakla insan, Cenâb-ı Hakk’a sığınmış; kâinatı yaratan, kendisini var eden ve her sene ilkbaharı envaiçeşit güzelliklerle tanzim eden Allah’a şükrünü arz etmiş olmaktadır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Bediüzzaman öğle namazı vaktini de üç zaman dilimi ile tefsir ediyor: </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">1- Kâinatın meyvesi olarak insan cinsinin yaratıldığı zaman ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">2- İnsanın gençlik kemaline ulaştığı zaman ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">3- Her sene hadsiz meyve ve rızıklarla gelen yaz mevsimi ile. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Öğle vaktinde, işlerin tazyikinden kurtulan insanın, gafletten sıyrılarak, yukarıdaki üç küllî vakitlerde ulaştığı Cenâb-ı Hakk’ın bütün nimetlerine şükretmek için namaz kılması en makbul bir kulluk hâlidir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İkindi vakti ise Said Nursî’ye göre, o günün sığınışından başka, şu zaman dilimlerinde Rabb-i Rahim’e sığınışı da temsil ediyor:</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">1- İkindi vakti Peygamberi olan Hazret-i Muhammed’in (asm) ümmeti olduğuna şükür ve âhirzaman felâketinden Allah’a sığınış.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">2- İnsanın ihtiyarlık çağından Allah’a sığınış.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">3- Her şeyin solduğu güz mevsiminden Allah’a sığınış.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Bediüzzaman’ın akşam vaktini tefsir ettiği zaman dilimleri ise şunlardır:</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">1- Kıyametin kopuşu.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">2- İnsanın ölümü.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">3- Senenin güz mevsimi sonrası canlıları kış uykusuna veya ölüme götürdüğü ara mevsim.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Kıyamet ve ölüm gibi, Cenâb-ı Hakk’ın Celâl tecellilerini hatırlatan ve insanlığı gaflet uykusuna karşı ikaz eden akşam vaktinde namazla Allah’a sığınmak fevkalâde ciddî bir hakikat, fani misafirhanede baki bir sohbet ve daimî bir saadettir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Gündüzün bütün eserlerinin karanlığa gömüldüğü yatsı vaktine gelince…</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu vakit de Bediüzzaman’a göre, Kahhar-ı Zülcelâl’in Celâlli tasarruflarını ilân eden şu zaman dilimlerine işaret ediyor: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">1- Kâinatın kıyamet sonrası, ahiret sabahından önceki gecesine. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">2- İnsanın ölüm sonrası kabir hayatına. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000cd">3- Kışın beyaz kefeniyle ölmüş yeryüzünü örttüğü mevsime. </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Sonsuz derece fakir ve muhtaç olan insan rûhunun, İbrâhim Aleyhisselâm gibi <strong>“Ben batanları sevmem!”</strong> diyerek fânî olan her şeyden yüz çevirip, batışa giden her şeyden Allah’a sığınıp, yokluğa düşen her yoldan gönlünü çekip alarak, yok olmayan gerçek Sevgili olan Cenâb-ı Hakk’ın dergâhına yatsı namazı ile ilticâ etmesi, bütün mahlûkât adına Allah’a secde etmesi ne kadar onurlu ve lezzetli bir görev, ne kadar mâkul ve münâsip bir vazîfe, bir hizmet, bir kulluk ve ciddî bir hakîkattir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Gecenin teheccüdü ise, kabir gecesinde ve berzah karanlığında fevkalâde lüzumlu bir ışıktır. </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Said Nursî, geceden sonra ikinci sabahta uyanışın,</strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">kâinat gecesinden sonra haşir sabahında uyanışı hatırlattığını ifade ediyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ve nihayet haşrin gelmesinden şüphe edenlere diyor ki: <strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>“Evet, şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar mâkul ve lâzım ve kat’î ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir.!”</strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong>Dipnot:</strong> 1- Nursî Saîd Bedîüzzaman, Sözler, s. 44-51.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><a href="http://yeniasya.com.tr/yazi_detay2.asp?id=3268" target="_blank">Kulun erken uyarı sistemleri: Namaz vakitleri</a></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 260970, member: 27"] [FONT=verdana][B][COLOR=#800080]Süleyman KÖSMENE 07.09.2011[/COLOR][/B] [B][COLOR=#0000ff]Sakarya’dan Ramazan Gündoğdu: “Namaz vakitlerinin hikmetleri nelerdir?”[/COLOR][/B] Her şeyden önce, farz namazları günün beş vaktinde sadece emrolunduğu için kılıyoruz. Çünkü bu vakitler girdiğinde namaz kılmamızın tek illeti emirdir. Kâinâtın Sâhibi, belirli vakitler girdiğinde namaz kılmamızı emir buyurmuştur. Emre uymak ve bu vakitlerde namaz kılmak bizim kulluk borcumuzdur. Bununla beraber, farz namazların günün beş vaktinde emredilmesinin, elbette birçok hikmeti vardır. Bedîüzzaman Saîd Nursî, her bir namaz vaktinin, hem mühim bir inkılâp başı, hem Allah’ın büyük tasarruflarının aynası, hem o tasarruflar içinde Cenâb-ı Hakk’ın büyük ihsanlarının yansıdığı birer levha hükmünde olduğunu bildiriyor. Said Nursî’ye göre, o vakitlerde Allah’ı daha ziyade tesbih ve tazim etmemiz ve hadsiz nimetlerinin iki vakit ortasında toplanmış yekûnuna karşı şükür ve hamd etmemiz için günün beş vaktinde namaz emredilmiştir. Bediüzzaman, Risâle-i Nur’dan Dokuzuncu Söz’ü namaz vakitlerinin hikmetlerine ayırmıştır. Dilerseniz, Dokuzuncu Sözün nüktelerini kısa kısa-–kifayetsiz ifadelerimizle—buraya alalım ve sizi ana kaynağa yönlendirelim: [B]Orada, geceden sonra, güneş doğmadan önce giren sabah namazı vaktini, Said Nursî üç ayrı zaman dilimi ile tefsir ediyor: [/B] [B][COLOR=#0000CD]1- Kâinatın; yokluk gecesinden sonra, altı günde yaratılışının birinci günü ile. 2- İnsanın; yokluk karanlığından sonra, doğumundan önce ana rahminde bulunduğu zaman dilimi ile. 3- Dünyanın kıştan sonra, yazdan önce girdiği ilkbahar mevsimi ile. [/COLOR][/B] Gayet zayıf ve aciz olan insan; gecenin karanlığından kurtulup fecir vaktine eriştiğinde, peşinden gelen gündüz vaktinde beline yüklenecek işleri taşıyabilmek için manevî bir dayanağa, güç ve kudrete ihtiyaç duymaktadır. İşte bu vakitte namaz kılmakla insan, Cenâb-ı Hakk’a sığınmış; kâinatı yaratan, kendisini var eden ve her sene ilkbaharı envaiçeşit güzelliklerle tanzim eden Allah’a şükrünü arz etmiş olmaktadır. [B]Bediüzzaman öğle namazı vaktini de üç zaman dilimi ile tefsir ediyor: [/B] [B][COLOR=#0000cd]1- Kâinatın meyvesi olarak insan cinsinin yaratıldığı zaman ile. 2- İnsanın gençlik kemaline ulaştığı zaman ile. 3- Her sene hadsiz meyve ve rızıklarla gelen yaz mevsimi ile. [/COLOR][/B] Öğle vaktinde, işlerin tazyikinden kurtulan insanın, gafletten sıyrılarak, yukarıdaki üç küllî vakitlerde ulaştığı Cenâb-ı Hakk’ın bütün nimetlerine şükretmek için namaz kılması en makbul bir kulluk hâlidir. [B]İkindi vakti ise Said Nursî’ye göre, o günün sığınışından başka, şu zaman dilimlerinde Rabb-i Rahim’e sığınışı da temsil ediyor:[/B] [B][COLOR=#0000cd]1- İkindi vakti Peygamberi olan Hazret-i Muhammed’in (asm) ümmeti olduğuna şükür ve âhirzaman felâketinden Allah’a sığınış. 2- İnsanın ihtiyarlık çağından Allah’a sığınış. 3- Her şeyin solduğu güz mevsiminden Allah’a sığınış.[/COLOR][/B] [B]Bediüzzaman’ın akşam vaktini tefsir ettiği zaman dilimleri ise şunlardır:[/B] [B][COLOR=#0000cd] 1- Kıyametin kopuşu. 2- İnsanın ölümü. 3- Senenin güz mevsimi sonrası canlıları kış uykusuna veya ölüme götürdüğü ara mevsim.[/COLOR][/B] Kıyamet ve ölüm gibi, Cenâb-ı Hakk’ın Celâl tecellilerini hatırlatan ve insanlığı gaflet uykusuna karşı ikaz eden akşam vaktinde namazla Allah’a sığınmak fevkalâde ciddî bir hakikat, fani misafirhanede baki bir sohbet ve daimî bir saadettir. [B]Gündüzün bütün eserlerinin karanlığa gömüldüğü yatsı vaktine gelince…[/B] Bu vakit de Bediüzzaman’a göre, Kahhar-ı Zülcelâl’in Celâlli tasarruflarını ilân eden şu zaman dilimlerine işaret ediyor: [B][COLOR=#0000cd]1- Kâinatın kıyamet sonrası, ahiret sabahından önceki gecesine. 2- İnsanın ölüm sonrası kabir hayatına. 3- Kışın beyaz kefeniyle ölmüş yeryüzünü örttüğü mevsime. [/COLOR][/B] Sonsuz derece fakir ve muhtaç olan insan rûhunun, İbrâhim Aleyhisselâm gibi [B]“Ben batanları sevmem!”[/B] diyerek fânî olan her şeyden yüz çevirip, batışa giden her şeyden Allah’a sığınıp, yokluğa düşen her yoldan gönlünü çekip alarak, yok olmayan gerçek Sevgili olan Cenâb-ı Hakk’ın dergâhına yatsı namazı ile ilticâ etmesi, bütün mahlûkât adına Allah’a secde etmesi ne kadar onurlu ve lezzetli bir görev, ne kadar mâkul ve münâsip bir vazîfe, bir hizmet, bir kulluk ve ciddî bir hakîkattir. [B]Gecenin teheccüdü ise, kabir gecesinde ve berzah karanlığında fevkalâde lüzumlu bir ışıktır. [/B] [B]Said Nursî, geceden sonra ikinci sabahta uyanışın,[/B] kâinat gecesinden sonra haşir sabahında uyanışı hatırlattığını ifade ediyor. Ve nihayet haşrin gelmesinden şüphe edenlere diyor ki: [B] “Evet, şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar mâkul ve lâzım ve kat’î ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir.!”[/B] [COLOR=#006400][B]Dipnot:[/B] 1- Nursî Saîd Bedîüzzaman, Sözler, s. 44-51.[/COLOR] [B][URL="http://yeniasya.com.tr/yazi_detay2.asp?id=3268"]Kulun erken uyarı sistemleri: Namaz vakitleri[/URL][/B] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Namaz Kılmak
Kulun Erken Uyarı Sistemleri: Namaz Vakitleri
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst