Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Kulluk ve taniklik için cemaat
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="topraktoprak" data-source="post: 160771" data-attributes="member: 11795"><p><em><span style="font-size: 12px">Kavram kargaşasından en çok yıpranan bir kavramdır, cemaat… Yer yer içi boşaltılan,</span><span style="font-size: 12px">sulandırılan… Amacı, bağlamı dışında kullanılan bir kavram oldu … Cemaati modern kirlerden ve geleneksel tortulardan arındırmak lazım…</span></em></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Sosyoloji der ki; İnsan zoonpolitikon (toplumcu bir canlı yaratık)tır. Modern zamanların Batılı insanı “bireyci ve özgürlükçü” Liberal bir zemine kaydı… Doğu insanı ise “toplumcu ve teslimiyetçi” geleneksel çizgisini sürdürmekte zorlanıyor… Modern kent yaşamı, toplumsal </span></p><p><span style="font-size: 12px">dokuya yönelik tuzaklarla örülü… Fert kent açmazında kendisi ile çatışıyor… İnsanlar kalabalıklar için de kayboluyor… Belirsizlik ve bulanıklık çağının labirentinde benlikler ve kimlikler zayi oluyor…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İçe kapanan insanların hali içler acısı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Kolektif bilinç, yerini bireysel kaygılara bıraktı… Bireyselleşen, bencilleşen insan kural tanımıyor… Umudu, korkusu, sevinci, tasası sadece kendisi için olan insan artık belalı bir insandır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bilginin, bilincin kirlendiği, sabitelerin tükendiği, değerlerin örselendiği, kutsalların göreceleştiği, rabbani gerçeklerin yerini sanal ve süfli faraziyelerin aldığı bir zaman diliminden geçmekteyiz…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Kitlelerin enformasyon ağları ile tutsak kılındığı bir ortam da, devletler aidiyetlerini yitirmiş bireyleri tepeden kimlik giydirmelerle eritiyorlar…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İlkesiz, iradesiz, iddiasız, idealsiz nesiller anlamsızlık mecrasına ve macerasına sürükleniyor…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Birey devlete karşı korumasız… Egemen sistemlerin desiseleri toplumu derinden etkiliyor…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Sonuçta sisteme eklemlenen beyinler sersefil… Modern algı kişiyi topluma karşı duyarsızlaştırıyor… Tepkisiz, omurgasız kitleler hayatlarını yaşıyor…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İnsan o ki, yüreği maşeri vicdanla ata! Ama, yok !</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Kalıcı, anlamlı ilişkiler oluşmuyor… Hayat durağan, söylem yavan, zemin kaygan…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İnsanlar biliyor ama akledemiyor… Bakıyor ama göremiyor… Dinliyor ama anlamıyor… Seyrediyor ama kendine bile saygısı yok…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Eskiyi sürdüremiyor, yeniyi de üretemiyor… Daha doğrusu, nerede durduğunu da bilmiyor… Dünün defterini dürüyor, bugünü hoyratça tüketiyor, yarınlarla ilgili kaygısı yok…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Geçmiş yadırganıyor ama gelecekle ilgili ne umut, ne de ufuk var!</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Dostlukların üstü çiziliyor, kıymetlere kıyılıyor, insan yalnızlaşıyor ve uzaklaşıyor.</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Dinlerin, sistemlerin, değerlerin, normların yarıştığı, çatıştığı bir dünya da bireysel olarak ne yapabilirsiniz ki?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bu toz duman için de no’luyoruz? Bu herc-ü merc için de nereye gidiyoruz?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Hakikatın tahrif edildiği, kavramların içinin boşaltıldığı bir ortamda eğri oturup, doğru konuşmalıyız…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İnsanların savunmasız kaldığı, sorumsuz olduğu, savrulmayı savunduğu günümüzde, İslam’ın en özgün kurumu olan cemaati yeniden düşünmek zorundayız…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Nedir cemaat?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Din adına bir tahakküm müdür? İnsanları tek tipleştirme midir? Akıl, irade ve kişisel özgürlükler üzerinde bir ipotek midir? Eleştirilere karşı bir dokunulmazlık zırhı mıdır? Cemaat, insanları eritme ve öğütme aracı mıdır? Gurup asabiyeti midir?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bir başka açıdan sormak gerekirse, cemaat bir fantezi midir? Gençlik yılları macerası mıdır? Nostalji midir? Hobi midir? Dönemsel tatmin arayışı mıdır? Çıkar kapısı mıdır? Yarenlerin kaka kafaya verdikleri boş zaman uğraşısı mıdır? Kişisel sorumlulukları üstünden atıp, cemaatin gücüne yaslanarak kendini rahatlatma arzusu mudur?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Evet cemaat kavramı nelere çağrışım yapıyor?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Başta şunu belirtelim, her cemaat anlayışını ve tanımını olumlamak ve onaylamak durumunda değiliz…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaatin gerekliliğine inananlar için nedir?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Entelektüel bir arayış mıdır? Düşünce akımı mıdır? Hayır-hasenat kurumu mudur? Tasavvuf ekolü müdür? Toplumsal muhalefet midir? Örgütsel eylemlilik midir? Tepkisel tutum mudur? Kültürel yapı mıdır? Sosyal organizasyon mudur? Siyasal oluşum mudur? İrşat ekibi midir? Halk hareketi midir? Mezhebi buluşma mıdır? Sivil Toplum kuruluşu mudur?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Ya da bunların toplamı mıdır? Veya ortalaması mıdır?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Efradını cami, ağyarını mani bir tanımı yakalamak durumundayız… Kavram kargaşasından en çok yıpranan bir kavramdır, cemaat… Yer yer içi boşaltılan, sulandırılan… Amacı, bağlamı dışında kullanılan bir kavram oldu … Cemaati modern kirlerden ve geleneksel tortulardan arındırmak lazım…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Tüm kavramlarımızı asli anlamına döndürüp sahihleştirmek ve savunmak yükümlülüğü altındayız… O halde cemaat nedir?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat, ortak amaçlar için, ortak hedefe birlikte yürümektir. O müşterek yürüyüşte toplumsal arınma, bilgilenme, bilinçlenme ve bilenme gerçekleşir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat bilinçli birlikteliktir… Cemaat basiretli bir tercihtir… İslami bilinçlenme ve uyanış sürecidir… Özellikle yaşamakta olduğumuz modern dünya da İslam’ı doğru anlamak, yorumlamak ve pratiğe aktarmak bu yolla gerçekleşir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Kardeşlik, paylaşma, dayanışma, Allah için sevmek, Allah için olmak vb. gibi kriterleri ilişkilerde belirleyici kılma çabasıdır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat insanlığımıza kalite katma kararlılığıdır… İslami hassasiyetin en üst düzeyde sürdürülmesidir… Cemaat acizler sürüsü değil, kavileşme ve kardeşleşme zeminidir… Cemaat olmak, her kalabalığın harcı değildir… Pratikleri, perspektifleri, projeleri vahiyle doğrultma ve içini doldurma becerisidir… Toplumu sağlıklı kılacak değerleri cemaatler üretir… İnsanlığın ortak sorunlarını çözmek için ortak akıl devreye girer…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat ortamlarında imani, uhrevi boyut belirleyicidir… Akideden neşet eden kardeşlik, kendini gösterir… Bu açıdan bir salihler buluşmasıdır… Safileşme ve saf tutmaktır… Sefer birlikteliğinin deklare edilmesidir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Münkere karşı ortak tepki, zulme karşı müşterek öfke, caydırıcı bir güç olarak bu yolla devreye girer… İslam toplumunun sigortası olan “iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak”, başka türlü nasıl gerçekleşe bilir? Ümmeti içten içe kemiren bağyin, bağnazlığın, boğuşmanın önüne cemaat olunmadan geçmek mümkün müdür? Cemaat ruhundan, kardeşlik bilincinden koptukça ihtilaftan tefrikaya, tefirikadan tekfire, tekfirden savaşa facia büyüyüp gidecektir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Şahıslar, cemaat potasında şahsiyet kazanır … Kişi saygınlığını cemaatten alır… Şahısları, şuurlandırma cemaatin uhdesindedir… Çünkü cemaat sivil bir okuldur… Formel eğitimin çarpıklığını kim dezenfekte edecek? Vahiy eksenli bir kimliğe yöneliş ve cahiliyeden arınma cemaat üzerinden tamamlanır… Kulluk ve tanıklık böylece sürdürülür… Doğrularda mutabakat, yanlışlara muhalefet temel prensiptir… Kişisel mükellefiyetleri aşan ortak yükümlülükler yerine getirilmesi cemaat olmakla mümkündür…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat; canlılık, titizlik ve tutarlılıktır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat; cesarettir… Toplu cevaptır… Ortak akıl ve kolektif çözümdür…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Koruyucu kale, kollayıcı kanattır… Cemaat bireyi egemen güçlere karşı korur… Birliktelik bireyin kimliğini ve değerini korumak için güç birliğine gitmesidir… Kendi yetersizliğini kardeşlerinin birikimi ile tamamlamasıdır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Kendine, halkına ve ümmetine karşı sorumluluğunun bilincinde olan herkes bu konuyu ciddiye almak mecburiyetindedir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Çünkü, bu dava ertelenemez… Bu değerler örselenemez… Bu kardeşlik ötelenemez…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Sizce, varoluşumuzun anlamı nedir?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Doğrularımızı, değerlerimizi hayatlaştırmayacaksak? Toplumsallaştırmayacaksak?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Biz çözüldükçe, küfrün eli güçlendi…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Rüzgarımız gitti… Rüyalarımız bitti… Rotamız kaydı... Ruhumuz daraldı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bu zorlukları birlikte aşacağız… Bunu yapabilecek potansiyele sahibiz…İmkansız değiliz… Güzel günlere dönmek istiyorsak önce birbirimize döneceğiz… Buna mecbur olduğumuzu kabul edeceğiz… “Aynı bedenin azaları” olduğumuzu nasıl unuturuz?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">En öldürücü darbeyi psikolojik savaş günlerinde “yenilgi travmasına” yenik düşmekle aldık… Yaşanan kırılmanın etkileri uzun sürdü… Liberal rüzgarların cazibesine kapılan nice insan bireyselleşme, evcilleşme sürecinde şimdi nerde duruyorlar? Kimi münzevi bir yaşama kapak attı... Kimi reel politik ikbal arayışında… Kimi serbest piyasanın kurallarına kapıldı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">“Akıbet muttakilerin” değil miydi? </span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Aidiyet, teslimiyet, mesuliyet gibi bizi bir arada tutan temel kavramlar kimileri için tedavülden kalkmıştı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Zannediliyordu ki; “İtaat küçültür”, itizal yolunu seçtiler… Disipline gelmeyen kişiler dur durak bilmez oldu… “Cemaat bana ne verdi?” eleştirileri aidiyeti zedeledi. “Benim katkım nedir?” sorusundan kaçar oldular… Tecrübe konuşuyordu. İnsanlar tecrübeye tutsaktı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Dün refik olanlar bugün rakip oldu…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İçinden çıktıkları kozayı aşağılamaya durdular… Cemaatı aşmışlardı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Geçmişimizde yanlışlar vardı ancak geçmişi bütünüyle yanlışlamak daha büyük bir yanılgıydı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Geçmiş eleştirisi yeni yanlışların gerekçesi oluyordu… Halbuki, ıslahı mümkün… Doğru olan bireysel havalara girmek değil! Havarice bir yol izlemek… Reddi mirasçılık, “kendi başına buyruk” bir karaktere dönüşüyordu…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Müstağnilik, modern zamanların marazıydı…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İmam Malik teşhisi ne güzel koyuyordu: “Cemaatta hoşunuza gitmeyen şeyler, ayrılıkta hoşunuza giden şeylerden daha hayırlıdır.”</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İmam bu tezini ne ile temellendiriyordu?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Resulullah (sav) buyuruyor:</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">“Cemaat rahmettir, tefrika azaptır” (Ahmed b Hanbel)</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">“Allah’ın eli cemaatle beraberdir.” (Tirmizi)</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bir Koruyucu El’in korumasında olmak ne büyük bir imkan! Rahmet halelerinin bizi çepeçevre kuşatması ne güzel bir ikram!</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İşte bu nimetin adresi, cemaatleşmektir… Kardeşleşmektir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Erdemli bir duruş için… Sonsuz rahmete ermek için… Ebed yurdunda gülmek için… Cemaat ruhunu diri tutmak lazım…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Allah’ın gaybi yardımlarına mahzar olmadan toplumsal dönüşüm hesapları beklenen neticeyi vermeyecektir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">O, elimizden tutacak ki, bu zorlu mücadelede aziz olabilelim. Tevhidi değerleri sosyal hayatta inşa edebilelim…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Bunun için cemaat anlayışımızı, cami, dergah, vakıf, dernek, parti, grup, mezhep, üstad, abi, lider, ülke ile sınırlamadan, bu kalıplarla dondurmadan hareket etmeliyiz…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Cemaat kimlik ve temel esaslarda çelişkiye düşmeden zorluklara tahammül eden, kuşatıcı ve yapıcı bir yapıdır… İrili ufaklı tüm yapılanmalar temelde İslam cemaatının birer parçalarıdır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Farklı eğilimleri içinde barındıran, ümmetin tüm renklerini kucaklayabilen bir çizgidir…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Aidiyet bilincini belirleyen şahıs yada yapı değil davanın esaslarıdır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Doğru, donanımlı ve dinamik bir duruş için bu kaçınılmazdır…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">“Kalıcı güzel işler” bizim içindir… Bir devrin vicdanı, umudu, yüz akı olmak varken neden kendimizi önemsemiyoruz ki; Neden kendimizi erteliyoruz? Yoksa bir kurtarıcı mı bekliyoruz? Bir kurtarıcı olmak varken…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Buyrun, nasuh bir tövbe ile Ninovalarımıza dönmeye ne dersiniz?</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Musa’ca bir çıkışla Harunlarımızla elimizi güçlendirip, Firavunlara sözün gücünü gösterebiliriz…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">İsaca bir çağrı ile “Ensarullah” arayışını sürdürebiliriz.</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Önce dağınık safları düz ve sık tutalım…</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Allah’ın rahmeti üzerinize olsun….</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px">Alıntı-Ramazan Kayan.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="topraktoprak, post: 160771, member: 11795"] [I][SIZE=3]Kavram kargaşasından en çok yıpranan bir kavramdır, cemaat… Yer yer içi boşaltılan,[/SIZE][SIZE=3]sulandırılan… Amacı, bağlamı dışında kullanılan bir kavram oldu … Cemaati modern kirlerden ve geleneksel tortulardan arındırmak lazım…[/SIZE][/I] [SIZE=3]Sosyoloji der ki; İnsan zoonpolitikon (toplumcu bir canlı yaratık)tır. Modern zamanların Batılı insanı “bireyci ve özgürlükçü” Liberal bir zemine kaydı… Doğu insanı ise “toplumcu ve teslimiyetçi” geleneksel çizgisini sürdürmekte zorlanıyor… Modern kent yaşamı, toplumsal [/SIZE] [SIZE=3]dokuya yönelik tuzaklarla örülü… Fert kent açmazında kendisi ile çatışıyor… İnsanlar kalabalıklar için de kayboluyor… Belirsizlik ve bulanıklık çağının labirentinde benlikler ve kimlikler zayi oluyor…[/SIZE] [SIZE=3]İçe kapanan insanların hali içler acısı…[/SIZE] [SIZE=3]Kolektif bilinç, yerini bireysel kaygılara bıraktı… Bireyselleşen, bencilleşen insan kural tanımıyor… Umudu, korkusu, sevinci, tasası sadece kendisi için olan insan artık belalı bir insandır…[/SIZE] [SIZE=3]Bilginin, bilincin kirlendiği, sabitelerin tükendiği, değerlerin örselendiği, kutsalların göreceleştiği, rabbani gerçeklerin yerini sanal ve süfli faraziyelerin aldığı bir zaman diliminden geçmekteyiz…[/SIZE] [SIZE=3]Kitlelerin enformasyon ağları ile tutsak kılındığı bir ortam da, devletler aidiyetlerini yitirmiş bireyleri tepeden kimlik giydirmelerle eritiyorlar…[/SIZE] [SIZE=3]İlkesiz, iradesiz, iddiasız, idealsiz nesiller anlamsızlık mecrasına ve macerasına sürükleniyor…[/SIZE] [SIZE=3]Birey devlete karşı korumasız… Egemen sistemlerin desiseleri toplumu derinden etkiliyor…[/SIZE] [SIZE=3]Sonuçta sisteme eklemlenen beyinler sersefil… Modern algı kişiyi topluma karşı duyarsızlaştırıyor… Tepkisiz, omurgasız kitleler hayatlarını yaşıyor…[/SIZE] [SIZE=3]İnsan o ki, yüreği maşeri vicdanla ata! Ama, yok ![/SIZE] [SIZE=3]Kalıcı, anlamlı ilişkiler oluşmuyor… Hayat durağan, söylem yavan, zemin kaygan…[/SIZE] [SIZE=3]İnsanlar biliyor ama akledemiyor… Bakıyor ama göremiyor… Dinliyor ama anlamıyor… Seyrediyor ama kendine bile saygısı yok…[/SIZE] [SIZE=3]Eskiyi sürdüremiyor, yeniyi de üretemiyor… Daha doğrusu, nerede durduğunu da bilmiyor… Dünün defterini dürüyor, bugünü hoyratça tüketiyor, yarınlarla ilgili kaygısı yok…[/SIZE] [SIZE=3]Geçmiş yadırganıyor ama gelecekle ilgili ne umut, ne de ufuk var![/SIZE] [SIZE=3]Dostlukların üstü çiziliyor, kıymetlere kıyılıyor, insan yalnızlaşıyor ve uzaklaşıyor.[/SIZE] [SIZE=3]Dinlerin, sistemlerin, değerlerin, normların yarıştığı, çatıştığı bir dünya da bireysel olarak ne yapabilirsiniz ki?[/SIZE] [SIZE=3]Bu toz duman için de no’luyoruz? Bu herc-ü merc için de nereye gidiyoruz?[/SIZE] [SIZE=3]Hakikatın tahrif edildiği, kavramların içinin boşaltıldığı bir ortamda eğri oturup, doğru konuşmalıyız…[/SIZE] [SIZE=3]İnsanların savunmasız kaldığı, sorumsuz olduğu, savrulmayı savunduğu günümüzde, İslam’ın en özgün kurumu olan cemaati yeniden düşünmek zorundayız…[/SIZE] [SIZE=3]Nedir cemaat?[/SIZE] [SIZE=3]Din adına bir tahakküm müdür? İnsanları tek tipleştirme midir? Akıl, irade ve kişisel özgürlükler üzerinde bir ipotek midir? Eleştirilere karşı bir dokunulmazlık zırhı mıdır? Cemaat, insanları eritme ve öğütme aracı mıdır? Gurup asabiyeti midir?[/SIZE] [SIZE=3]Bir başka açıdan sormak gerekirse, cemaat bir fantezi midir? Gençlik yılları macerası mıdır? Nostalji midir? Hobi midir? Dönemsel tatmin arayışı mıdır? Çıkar kapısı mıdır? Yarenlerin kaka kafaya verdikleri boş zaman uğraşısı mıdır? Kişisel sorumlulukları üstünden atıp, cemaatin gücüne yaslanarak kendini rahatlatma arzusu mudur?[/SIZE] [SIZE=3]Evet cemaat kavramı nelere çağrışım yapıyor?[/SIZE] [SIZE=3]Başta şunu belirtelim, her cemaat anlayışını ve tanımını olumlamak ve onaylamak durumunda değiliz…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaatin gerekliliğine inananlar için nedir?[/SIZE] [SIZE=3]Entelektüel bir arayış mıdır? Düşünce akımı mıdır? Hayır-hasenat kurumu mudur? Tasavvuf ekolü müdür? Toplumsal muhalefet midir? Örgütsel eylemlilik midir? Tepkisel tutum mudur? Kültürel yapı mıdır? Sosyal organizasyon mudur? Siyasal oluşum mudur? İrşat ekibi midir? Halk hareketi midir? Mezhebi buluşma mıdır? Sivil Toplum kuruluşu mudur?[/SIZE] [SIZE=3]Ya da bunların toplamı mıdır? Veya ortalaması mıdır?[/SIZE] [SIZE=3]Efradını cami, ağyarını mani bir tanımı yakalamak durumundayız… Kavram kargaşasından en çok yıpranan bir kavramdır, cemaat… Yer yer içi boşaltılan, sulandırılan… Amacı, bağlamı dışında kullanılan bir kavram oldu … Cemaati modern kirlerden ve geleneksel tortulardan arındırmak lazım…[/SIZE] [SIZE=3]Tüm kavramlarımızı asli anlamına döndürüp sahihleştirmek ve savunmak yükümlülüğü altındayız… O halde cemaat nedir?[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat, ortak amaçlar için, ortak hedefe birlikte yürümektir. O müşterek yürüyüşte toplumsal arınma, bilgilenme, bilinçlenme ve bilenme gerçekleşir…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat bilinçli birlikteliktir… Cemaat basiretli bir tercihtir… İslami bilinçlenme ve uyanış sürecidir… Özellikle yaşamakta olduğumuz modern dünya da İslam’ı doğru anlamak, yorumlamak ve pratiğe aktarmak bu yolla gerçekleşir…[/SIZE] [SIZE=3]Kardeşlik, paylaşma, dayanışma, Allah için sevmek, Allah için olmak vb. gibi kriterleri ilişkilerde belirleyici kılma çabasıdır…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat insanlığımıza kalite katma kararlılığıdır… İslami hassasiyetin en üst düzeyde sürdürülmesidir… Cemaat acizler sürüsü değil, kavileşme ve kardeşleşme zeminidir… Cemaat olmak, her kalabalığın harcı değildir… Pratikleri, perspektifleri, projeleri vahiyle doğrultma ve içini doldurma becerisidir… Toplumu sağlıklı kılacak değerleri cemaatler üretir… İnsanlığın ortak sorunlarını çözmek için ortak akıl devreye girer…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat ortamlarında imani, uhrevi boyut belirleyicidir… Akideden neşet eden kardeşlik, kendini gösterir… Bu açıdan bir salihler buluşmasıdır… Safileşme ve saf tutmaktır… Sefer birlikteliğinin deklare edilmesidir…[/SIZE] [SIZE=3]Münkere karşı ortak tepki, zulme karşı müşterek öfke, caydırıcı bir güç olarak bu yolla devreye girer… İslam toplumunun sigortası olan “iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak”, başka türlü nasıl gerçekleşe bilir? Ümmeti içten içe kemiren bağyin, bağnazlığın, boğuşmanın önüne cemaat olunmadan geçmek mümkün müdür? Cemaat ruhundan, kardeşlik bilincinden koptukça ihtilaftan tefrikaya, tefirikadan tekfire, tekfirden savaşa facia büyüyüp gidecektir…[/SIZE] [SIZE=3]Şahıslar, cemaat potasında şahsiyet kazanır … Kişi saygınlığını cemaatten alır… Şahısları, şuurlandırma cemaatin uhdesindedir… Çünkü cemaat sivil bir okuldur… Formel eğitimin çarpıklığını kim dezenfekte edecek? Vahiy eksenli bir kimliğe yöneliş ve cahiliyeden arınma cemaat üzerinden tamamlanır… Kulluk ve tanıklık böylece sürdürülür… Doğrularda mutabakat, yanlışlara muhalefet temel prensiptir… Kişisel mükellefiyetleri aşan ortak yükümlülükler yerine getirilmesi cemaat olmakla mümkündür…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat; canlılık, titizlik ve tutarlılıktır…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat; cesarettir… Toplu cevaptır… Ortak akıl ve kolektif çözümdür…[/SIZE] [SIZE=3]Koruyucu kale, kollayıcı kanattır… Cemaat bireyi egemen güçlere karşı korur… Birliktelik bireyin kimliğini ve değerini korumak için güç birliğine gitmesidir… Kendi yetersizliğini kardeşlerinin birikimi ile tamamlamasıdır…[/SIZE] [SIZE=3]Kendine, halkına ve ümmetine karşı sorumluluğunun bilincinde olan herkes bu konuyu ciddiye almak mecburiyetindedir…[/SIZE] [SIZE=3]Çünkü, bu dava ertelenemez… Bu değerler örselenemez… Bu kardeşlik ötelenemez…[/SIZE] [SIZE=3]Sizce, varoluşumuzun anlamı nedir?[/SIZE] [SIZE=3]Doğrularımızı, değerlerimizi hayatlaştırmayacaksak? Toplumsallaştırmayacaksak?[/SIZE] [SIZE=3]Biz çözüldükçe, küfrün eli güçlendi…[/SIZE] [SIZE=3]Rüzgarımız gitti… Rüyalarımız bitti… Rotamız kaydı... Ruhumuz daraldı…[/SIZE] [SIZE=3]Bu zorlukları birlikte aşacağız… Bunu yapabilecek potansiyele sahibiz…İmkansız değiliz… Güzel günlere dönmek istiyorsak önce birbirimize döneceğiz… Buna mecbur olduğumuzu kabul edeceğiz… “Aynı bedenin azaları” olduğumuzu nasıl unuturuz?[/SIZE] [SIZE=3]En öldürücü darbeyi psikolojik savaş günlerinde “yenilgi travmasına” yenik düşmekle aldık… Yaşanan kırılmanın etkileri uzun sürdü… Liberal rüzgarların cazibesine kapılan nice insan bireyselleşme, evcilleşme sürecinde şimdi nerde duruyorlar? Kimi münzevi bir yaşama kapak attı... Kimi reel politik ikbal arayışında… Kimi serbest piyasanın kurallarına kapıldı…[/SIZE] [SIZE=3]“Akıbet muttakilerin” değil miydi? [/SIZE] [SIZE=3]Aidiyet, teslimiyet, mesuliyet gibi bizi bir arada tutan temel kavramlar kimileri için tedavülden kalkmıştı…[/SIZE] [SIZE=3]Zannediliyordu ki; “İtaat küçültür”, itizal yolunu seçtiler… Disipline gelmeyen kişiler dur durak bilmez oldu… “Cemaat bana ne verdi?” eleştirileri aidiyeti zedeledi. “Benim katkım nedir?” sorusundan kaçar oldular… Tecrübe konuşuyordu. İnsanlar tecrübeye tutsaktı…[/SIZE] [SIZE=3]Dün refik olanlar bugün rakip oldu…[/SIZE] [SIZE=3]İçinden çıktıkları kozayı aşağılamaya durdular… Cemaatı aşmışlardı…[/SIZE] [SIZE=3]Geçmişimizde yanlışlar vardı ancak geçmişi bütünüyle yanlışlamak daha büyük bir yanılgıydı…[/SIZE] [SIZE=3]Geçmiş eleştirisi yeni yanlışların gerekçesi oluyordu… Halbuki, ıslahı mümkün… Doğru olan bireysel havalara girmek değil! Havarice bir yol izlemek… Reddi mirasçılık, “kendi başına buyruk” bir karaktere dönüşüyordu…[/SIZE] [SIZE=3]Müstağnilik, modern zamanların marazıydı…[/SIZE] [SIZE=3]İmam Malik teşhisi ne güzel koyuyordu: “Cemaatta hoşunuza gitmeyen şeyler, ayrılıkta hoşunuza giden şeylerden daha hayırlıdır.”[/SIZE] [SIZE=3]İmam bu tezini ne ile temellendiriyordu?[/SIZE] [SIZE=3]Resulullah (sav) buyuruyor:[/SIZE] [SIZE=3]“Cemaat rahmettir, tefrika azaptır” (Ahmed b Hanbel)[/SIZE] [SIZE=3]“Allah’ın eli cemaatle beraberdir.” (Tirmizi)[/SIZE] [SIZE=3]Bir Koruyucu El’in korumasında olmak ne büyük bir imkan! Rahmet halelerinin bizi çepeçevre kuşatması ne güzel bir ikram![/SIZE] [SIZE=3]İşte bu nimetin adresi, cemaatleşmektir… Kardeşleşmektir…[/SIZE] [SIZE=3]Erdemli bir duruş için… Sonsuz rahmete ermek için… Ebed yurdunda gülmek için… Cemaat ruhunu diri tutmak lazım…[/SIZE] [SIZE=3]Allah’ın gaybi yardımlarına mahzar olmadan toplumsal dönüşüm hesapları beklenen neticeyi vermeyecektir…[/SIZE] [SIZE=3]O, elimizden tutacak ki, bu zorlu mücadelede aziz olabilelim. Tevhidi değerleri sosyal hayatta inşa edebilelim…[/SIZE] [SIZE=3]Bunun için cemaat anlayışımızı, cami, dergah, vakıf, dernek, parti, grup, mezhep, üstad, abi, lider, ülke ile sınırlamadan, bu kalıplarla dondurmadan hareket etmeliyiz…[/SIZE] [SIZE=3]Cemaat kimlik ve temel esaslarda çelişkiye düşmeden zorluklara tahammül eden, kuşatıcı ve yapıcı bir yapıdır… İrili ufaklı tüm yapılanmalar temelde İslam cemaatının birer parçalarıdır…[/SIZE] [SIZE=3]Farklı eğilimleri içinde barındıran, ümmetin tüm renklerini kucaklayabilen bir çizgidir…[/SIZE] [SIZE=3]Aidiyet bilincini belirleyen şahıs yada yapı değil davanın esaslarıdır…[/SIZE] [SIZE=3]Doğru, donanımlı ve dinamik bir duruş için bu kaçınılmazdır…[/SIZE] [SIZE=3]“Kalıcı güzel işler” bizim içindir… Bir devrin vicdanı, umudu, yüz akı olmak varken neden kendimizi önemsemiyoruz ki; Neden kendimizi erteliyoruz? Yoksa bir kurtarıcı mı bekliyoruz? Bir kurtarıcı olmak varken…[/SIZE] [SIZE=3]Buyrun, nasuh bir tövbe ile Ninovalarımıza dönmeye ne dersiniz?[/SIZE] [SIZE=3]Musa’ca bir çıkışla Harunlarımızla elimizi güçlendirip, Firavunlara sözün gücünü gösterebiliriz…[/SIZE] [SIZE=3]İsaca bir çağrı ile “Ensarullah” arayışını sürdürebiliriz.[/SIZE] [SIZE=3]Önce dağınık safları düz ve sık tutalım…[/SIZE] [SIZE=3]Allah’ın rahmeti üzerinize olsun….[/SIZE] [SIZE=3]Alıntı-Ramazan Kayan.[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Kulluk ve taniklik için cemaat
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst