Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Bilim ve Sanat
Kuantum Teorisi ve Felsefesi Üzerine ...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="guftepira" data-source="post: 146880" data-attributes="member: 9856"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong>SONUÇ</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p>Modern bilime göre Tanrısal müdahalenin imkansız olduğuna dair iddianın, modern</p><p>bilimin verileri ışığında yanlış olduğu gözükmektedir. Kuantum seviyesindeki belirsizliklerin</p><p>belirlenmesi suretiyle, teizmin savunduğu mucizeler gibi evrendeki radikal değişimler bile</p><p>açıklanabilir. Bu bakış açısı, Tanrı’nın etkinliğinin bu şekilde oluştuğu anlamına gelmez, ama</p><p>modern bilimin verilerinin, doğa yasaları ihlal edilmeksizin, mucizelerin ve Tanrısal</p><p>etkinliğin gerçekleşebilmesine olanak tanıdığını gösterdiği için değerlidir. Bu yaklaşım, David</p><p>Hume’un mucizelerin doğa yasalarının ihlal edilmesi anlamına geldiğine dair tarifinin ve</p><p>Spinoza ile Schleiermacher gibi, mucizelerin, Tanrı’nın kendi doğasıyla veya doğa yasalarıyla</p><p>çelişmesi anlamına geldiğine dair teolojik itirazlarının düzeltilmesine olanak tanıdığından</p><p>dikkate alınması gerekir.</p><p></p><p></p><p>Fakat bu yaklaşımın özgür irade sorununu çözdüğünü söylemek veya Tanrı’nın</p><p>mucizeleri mutlaka bu şekilde meydana getirmiş olması gerektiğini söylemek hatalıdır. Bizce,</p><p>teistik ve ateistik hiçbir yaklaşım özgür irade sorununu tam olarak çözememektedir. Bu</p><p>noktada, teistik savunma, teizm kadar ateizmin de özgür irade sorunu içinde olduğunu ve</p><p>teizmin bu konudaki yaklaşımları ispatlanıp temellendirilmese bile, hiç kimsenin bu sorunu</p><p>çözecek bir modele sahip olmadığını söylemekle sınırlı olmalıdır. Evrende ontolojik</p><p>indeterminizm olmasından yola çıkılarak, özgür irade sorununa yeni bakış açıları</p><p>geliştirilebilir ve Kant’ın üçüncü antinomisinde olduğu gibi, bu sorunun determinist bir evren</p><p>kabulüyle ele alınmasına düzeltmeler getirilebilir. Ama, kuantum belirsizlikleri, kendisinden</p><p>önceki sebeplerle oluşmuş bir varlığın özgürlüğünden nasıl bahsedebileceğimize dair sorunu</p><p>ateizm için de teizm için de çözemez. Teizmin, Tanrısal hikmete veya ruhun bilinmezliğine</p><p>atıf yaparak sorunu çözmekte ateizme göre bir avantajı olduğu söylenebilir; ama diğer</p><p>yandan, teizm için asıl sorun, Tanrısal iradenin nerede bitip şahısların özgür iradesinin nerede</p><p>başladığı ve Tanrı’nın kudreti ile insanın mesuliyetinin nasıl uzlaştırılacağıdır.</p><p></p><p></p><p>Biz, Tanrı’nın mucizeleri gerçekleştirmesinin, doğa yasaları çerçevesinde kuantum</p><p>belirsizliklerini belirlemesi ile mümkün olduğunu savunarak sadece bir imkanı göstermeye</p><p>çalıştık. Bir şeyin mümkün olması, onun mutlaka bu şekilde olduğu anlamına gelmez.</p><p>Bilimsel yaklaşım, tarihin sürecinde gayb olmuş mucizeleri ve kimi şahsi tecrübeleri ne ispat</p><p>edebilir, ne de inkar edebilir. Bizce, yapılacak en tutarlı yaklaşım, bir teistin mucizelerin nasıl</p><p>oluştuğu hususuna (oluşup oluşmadığına değil) agnostik kalmasıdır. Çünkü, Tanrı’nın</p><p>mucizeleri nasıl gerçekleştirmiş olduğuna dair bilimsel bir bilgiye sahip olmadığımız gibi,</p><p>Tanrı’nın doğa yasalarını ihlal etmeyeceğine dair Spinozacı teolojik bir ön kabulü de</p><p>temellendiremeyiz. “Tanrı doğa yasalarını ihlal etmez” şeklindeki Spinozacı ön kabul ile</p><p>mucizeleri inkar iki tane kibri içinde taşır; bu kibirlerden birincisi Tanrı’nın katındaki tüm</p><p>yasaları bildiğimize dair teolojik bir kibirdir, ikincisi ise doğa yasaları ile ‘kendi içinde</p><p>evrene’ dair her türlü bilgiye sahip olduğumuzu iddia eden bilimsel bir kibirdir ki, bu ikincisi</p><p>özellikle 19. yüzyılın yaygın bir hastalığıydı. Her şeyden önce, Tanrı’nın katındaki yasaların</p><p>bizim fizik biliminde gördüğümüz doğa yasaları ile özdeş olduğunu savunmak büyük saflık</p><p>olur. Tanrısal yasaların (Sünnetullah) fizik yasalarından daha geniş yasalar olduğunu kabul</p><p>edersek, Tanrı’nın bir eliyle koyduğu yasaları diğer eliyle bozduğuna dair mucizelere getirilen</p><p>teolojik itiraz geçersiz olur. Sarayına gelen her misafiri kapıdaki nöbetçilerine geri çevirten</p><p>bir kralın, istisnai bazı konuklarını nöbetçiler içeri aldıklarında, kralın kendi koyduğu</p><p>yasalarını ihlal ettiğini hiç kimse düşünmeyecektir, zaten kral böyle bir yasayı ilan etmemiştir;</p><p>sadece nöbetçilerin genel tavrını gözleyenler, kendi kendilerine kralı bile bağlayacak yasalar</p><p>üretmişlerdir! Teistik yaklaşıma göre doğa yasaları kralın hizmetkarlarından daha da sadık</p><p>hizmetçilerdir; bu hizmetkarların Tanrısal etkinliği sınırladığını söylemek - Tanrı’nın bu</p><p>yasaları ihlal etmediğini değil - teizm adına kabul edilemez.57 Böylesi bir yaklaşımla, kimi</p><p>durumlarda doğa yasalarının kendisi veya genel gidişi askıya alınarak mucizelerin</p><p>gerçekleşmesi, Tanrısal sistemin bir parçası olarak savunulabilir; bu ise doğa yasalarını ihlal</p><p>etmeden mucizeleri temellendirmeye çalışmayı gereksiz kılar.</p><p></p><p></p><p>Sürekli deniz seviyesinde hayatını yaşamış ve bu seviyede suyun kaynaması ile ilgili</p><p>deneyler yapmış olan bir kişi, yüksek bir yere çıkınca suyun kaynama derecesinin</p><p>değişebileceğini tahmin edemediğinden, kendi deniz seviyesinde bulduğu yasaları, evrensel</p><p>tüm yasaların karşılığı zanneder ve bir gün dağ başına çıktığında suyun kaynama derecesinin</p><p>değiştiğini gözlemler, fakat kendi bildiği deniz seviyesine ait yasalardan doğa yasalarını ibaret</p><p>sanan kişi, bu yasaların ihlal edildiğini sanır. Tanrısal yasalara nüfuz edemeyen kimi kişiler</p><p>de, kendi bildikleri yasaların (kısmi-doğa yasalarının), evrensel tüm yasalara karşılık geldiğini</p><p>zannedebilirler. Bahsettiğimiz bu sebeplerden dolayı determinist bir evren modelinin mutlak</p><p>olarak mucizeleri dışladığını ve Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi gibi evrenin işleyişinde</p><p>boşluklar olduğunu söyleyen bir yaklaşım olmadan mucizelere inanılamayacağını</p><p>söylemiyoruz. Ayrıca kuantum yasasının indeterminist yorumunun tartışmalı olduğunu ve</p><p>evrende ontolojik indeterminizmin olmadığına, indeterminizmin bizim epistemolojik</p><p>sınırlılıklarımızdan kaynaklandığına dair yaklaşımın varlığını da hatırlamalıyız. Eğer kuantum</p><p>sayesinde Einstein’ın zannettiği gibi “saklı değişkenler” varsa ve kuantum seviyesi de</p><p>determinist ise, mucizelerin varlığının bu seviyedeki belirsizliklerin varlığına muhtaç</p><p>olduğunu düşünen yaklaşım, teolojik bir açmazda kalacaktır.</p><p></p><p></p><p>Bütün bu ihtiyatlı yaklaşımlarımıza karşın, kuantum belirsizliklerinin mucizeler gibi</p><p>Tanrısal müdahaleleri doğa yasalarının çerçevesinde açıklamaktaki katkısını çok değerli</p><p>buluyoruz. Mucizelerin, bilimsel yaklaşıma göre imkansız olduğunu söyleyerek teizmi</p><p>eleştirenlerin, modern bilimin sunduğu imkanlardan habersiz olduklarını ve bu</p><p>yaklaşımlarının hatalı olduğunu gösterebildiysek bile bu makalenin amacına ulaştığını</p><p>düşünüyoruz. Tanrısal müdahaleyi ve mucizeleri inkar, bilimsel olguların bizi ulaştırdığı bir</p><p>sonuç değildir. Ancak, ateizme ve natüralizme metafizik bir ön kabul olarak inanan kişiler, bu</p><p>felsefi inançları ile bilimsel yaklaşımlarını birleştirirlerse, Tanrısal müdahaleyi reddeden bir</p><p>yaklaşıma sahip olurlar; fakat bu, bilimin sonucu değil, bu şahısların felsefi-metafizik</p><p>yaklaşımlarının sonucudur. Bu makalede gördüğümüz gibi felsefi-metafizik yaklaşımı farklı</p><p>kişiler, Tanrısal müdahaleyi modern bilim anlayışı ile uyumlu bir şekilde birleştiren modeller</p><p>geliştirerek fizik ile teolojik yaklaşımlarını bir araya getirerek, modern bilim çerçevesinde</p><p>doğanın teolojisinin mümkün olduğunu göstermişlerdir. Philip Clayton’un da dikkat çektiği</p><p>gibi, eğer doğa yasaları ihlal edilmeden Tanrısal müdahalenin nasıl oluşmuş olabileceğini</p><p>göstermek istiyorsak, bunu yapmak için Newton’dan beri en çok şansa sahip olduğumuz</p><p>dönem, içinde olduğumuz dönemdir.58 Fiziğin en önemli iki teorisinden biri olan kuantum</p><p>teorisinin en yaygın fiziksel yorumuna dayanarak yapılan teolojik yorumları; bilim, felsefe ve</p><p>din üçgenindeki konuları ele alanların, Tanrısal etkinlik, mucizeler ve özgür irade sorunlarını</p><p>değerlendirirken mutlaka göz önünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyoruz.</p><p></p><p></p><p>----------</p><p>57 Bu yasaların ihlal edilmesinin Tanrısal hikmete uygun düşmediği savunulabilir ki, bu tartışma bilimsel</p><p>olmaktan ziyade teolojiktir.</p><p>58 Philip Clayton, God and Contemporary Science, Edinburg University Press, 1997, s. 173-174.</p><p>----------</p><p></p><p></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong>KAYNAKÇA</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p>Barbour, Ian (1971). Issues in Science and Religion, Harper and Row Publishers.</p><p>---------------- (1991). Religion in an Age of Science, Harper and Row Publishers.</p><p>---------------- (2000). When Science Meets Religion, Harper San Francisco.</p><p></p><p>Barrow, John D, Frank J. Tipler (1996). The Anthropic Cosmological Principle, Oxford University Press.</p><p></p><p>Clayton, Philip (1997). God and Contemporary Science, Edinburg University Press.</p><p></p><p>Davies, Paul (1984). God and The New Physics, Simon and Schuster.</p><p></p><p>Descartes, Rene (1984). Metod Üzerine Konuşma, çev: K. Sahir Sel, Sosyal Yayınları.</p><p></p><p>Einstein, Albert, B. Podolsky, N. Rosen (1935). Can Quantum-Mechanical Description of Physical Reality Be</p><p></p><p>Considered Complete?, Physical Review 4.</p><p></p><p>Einstein, Albert (2001). İzafiyet Teorisi, çev: Gülen Aktaş, Say Yayınları.</p><p></p><p>Ellis, George F.R. (1993). The Theology of the Anthropic Principle, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy,</p><p></p><p>C. J. Isham, Quantum Cosmology and the Laws of Nature içinde, Vatican Observatory Publications ve The</p><p></p><p>Center for Theology and the Natural Sciences.</p><p>-------------------- (2000). Ordinary and Etraordinary Divine Action, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy,</p><p></p><p>Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatikan Observatory Publications ve The Center for</p><p></p><p>Theology and the Natural Sciences.</p><p></p><p>Fölsing, Albrecht (1997). Albert Einstein, çev: Ewald Osers, Penguin Books.</p><p></p><p>Gamow, George (1995). 1-2-3 Sonsuz, çev: C. Kapkın, Evrim Yayınevi.</p><p></p><p>Gleick, James (2003). Kaos, çev: Fikret Üçcan, Tübitak Popüler Bilim Kitapları.</p><p></p><p>Hawking, Stephen (1990). A Brief History of Time, Bantam Books.</p><p>---------------------- (2002). Ceviz Kabuğundaki Evren, çev: Kemal Çömlekçi, Alfa Yayınları.</p><p></p><p>Heim, Karl (1953). The Transformation of the Scientific World View, SCM.</p><p></p><p>Heisenberg, Werner (2000). Fizik ve Felsefe, çev: M. Yılmaz Öner, Belge Yayınları.</p><p>------------------------ (2003). Einstein’la Yüzleşmek, çev: Kemal Budak, Gelenek Yayıncılık.</p><p></p><p>Hume, David (1999). An Enquiry Concerning Human Understanding, Oxford University Press.</p><p></p><p>Kant, Immanuel (1971). Fundamental Principles of the Metaphysics of Morals, çev: Thomas Kingsmill Abbott, William Benton.</p><p>------------------- (1971). The Critique of Pure Reason, çev: J.M.D. Meiklejohn, William Benton</p><p>------------------ (1971). The Critique of Practical Reason, çev: Thomas Kingsmill Abbott, William Benton.</p><p></p><p>Mayr, Ernst (1982). The Growth of Biological Thought, The Belknap Press of Harvard University Press.</p><p></p><p>Murphy, Nancey (2000). Divine Action in the Natural Order: Buridan’s Ass and Schrödinger’s Cat, ed: Robert</p><p></p><p>John Russell, Nancey Murphy, Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatican Observatory</p><p></p><p>Publications ve The Center for Theology and the Natural Sciences.</p><p></p><p>Özcan, Hanifi (1989). Bilgi-Obje İlişkisi Açısından İnsan Hürriyeti, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5.</p><p></p><p>Peacocke, Arthur R. (1993).Theology for a Scientific Age, SCM.</p><p></p><p>Penrose, Roger (2000). Kralın Yeni Usu 2: Fiziğin Gizemi, çev: Tekin Dereli, Tübitak Popüler Bilim Kitapları.</p><p>------------------ (2003). Büyük Küçük ve İnsan Zihni, çev: Cenk Türkman, İzdüşüm Yayınları.</p><p>------------------- (2004). The Road To Reality, Jonathan Cape London.</p><p></p><p>Polkinghorne, John (2003). Science and Theology, Fortress Press.</p><p></p><p>Pollard, William (1958 ). Chance and Providence: God’s Action in a World Governed by Scientific Law, Faber and Faber.</p><p></p><p>Popper, Karl R. (1985). Open Universe: An Argument for Indeterminism, Rowman and Littlefield.</p><p>------------------- (1998 ). Bilimsel Araştırmanın Mantığı, çev: İlknur Aka, İbrahim Turan, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık.</p><p></p><p>Prigogine, Ilya (2004). Kesinliklerin Sonu, çev: İbrahim Şener, İzdüşüm Yayınları.</p><p></p><p>Russell, Robert John (1997). Does “The God Who Acts” Really Act? New Approaches To Divine Action, Theology Today 54.</p><p></p><p>Sartre, Jean Paul (1993). Being and Nothingness, çev: Hazel E. Barnes, Washington Square Press.</p><p></p><p>Saunders, Nicholas (2002). Divine Action and Modern Science, Cambridge University Press.</p><p></p><p>Schleiermacher, Friedrich (1999). The Christian Faith, T. and T. Clark Publishers.</p><p></p><p>Spinoza, Benedictus (1997). Tractatus Theologico-Politicus, çev: Samuel Shirley, Brill Academic Publishers.</p><p></p><p>Taslaman, Caner (2006). Big Bang ve Tanrı, İstanbul Yayınevi.</p><p></p><p>Tracy, Thomas F. (2000). Particular Providence and the God of the Gaps, ed: Robert John Russell, Nancey</p><p></p><p>Murphy, Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatican Observatory Publications ve The Center for</p><p></p><p>Theology and the Natural Sciences.</p><p></p><p>Turhan, Kasım (2003). Kelam ve Felsefe Açısından İnsan Fiilleri, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="guftepira, post: 146880, member: 9856"] [CENTER][SIZE=4][B]SONUÇ [/B][/SIZE][/CENTER] Modern bilime göre Tanrısal müdahalenin imkansız olduğuna dair iddianın, modern bilimin verileri ışığında yanlış olduğu gözükmektedir. Kuantum seviyesindeki belirsizliklerin belirlenmesi suretiyle, teizmin savunduğu mucizeler gibi evrendeki radikal değişimler bile açıklanabilir. Bu bakış açısı, Tanrı’nın etkinliğinin bu şekilde oluştuğu anlamına gelmez, ama modern bilimin verilerinin, doğa yasaları ihlal edilmeksizin, mucizelerin ve Tanrısal etkinliğin gerçekleşebilmesine olanak tanıdığını gösterdiği için değerlidir. Bu yaklaşım, David Hume’un mucizelerin doğa yasalarının ihlal edilmesi anlamına geldiğine dair tarifinin ve Spinoza ile Schleiermacher gibi, mucizelerin, Tanrı’nın kendi doğasıyla veya doğa yasalarıyla çelişmesi anlamına geldiğine dair teolojik itirazlarının düzeltilmesine olanak tanıdığından dikkate alınması gerekir. Fakat bu yaklaşımın özgür irade sorununu çözdüğünü söylemek veya Tanrı’nın mucizeleri mutlaka bu şekilde meydana getirmiş olması gerektiğini söylemek hatalıdır. Bizce, teistik ve ateistik hiçbir yaklaşım özgür irade sorununu tam olarak çözememektedir. Bu noktada, teistik savunma, teizm kadar ateizmin de özgür irade sorunu içinde olduğunu ve teizmin bu konudaki yaklaşımları ispatlanıp temellendirilmese bile, hiç kimsenin bu sorunu çözecek bir modele sahip olmadığını söylemekle sınırlı olmalıdır. Evrende ontolojik indeterminizm olmasından yola çıkılarak, özgür irade sorununa yeni bakış açıları geliştirilebilir ve Kant’ın üçüncü antinomisinde olduğu gibi, bu sorunun determinist bir evren kabulüyle ele alınmasına düzeltmeler getirilebilir. Ama, kuantum belirsizlikleri, kendisinden önceki sebeplerle oluşmuş bir varlığın özgürlüğünden nasıl bahsedebileceğimize dair sorunu ateizm için de teizm için de çözemez. Teizmin, Tanrısal hikmete veya ruhun bilinmezliğine atıf yaparak sorunu çözmekte ateizme göre bir avantajı olduğu söylenebilir; ama diğer yandan, teizm için asıl sorun, Tanrısal iradenin nerede bitip şahısların özgür iradesinin nerede başladığı ve Tanrı’nın kudreti ile insanın mesuliyetinin nasıl uzlaştırılacağıdır. Biz, Tanrı’nın mucizeleri gerçekleştirmesinin, doğa yasaları çerçevesinde kuantum belirsizliklerini belirlemesi ile mümkün olduğunu savunarak sadece bir imkanı göstermeye çalıştık. Bir şeyin mümkün olması, onun mutlaka bu şekilde olduğu anlamına gelmez. Bilimsel yaklaşım, tarihin sürecinde gayb olmuş mucizeleri ve kimi şahsi tecrübeleri ne ispat edebilir, ne de inkar edebilir. Bizce, yapılacak en tutarlı yaklaşım, bir teistin mucizelerin nasıl oluştuğu hususuna (oluşup oluşmadığına değil) agnostik kalmasıdır. Çünkü, Tanrı’nın mucizeleri nasıl gerçekleştirmiş olduğuna dair bilimsel bir bilgiye sahip olmadığımız gibi, Tanrı’nın doğa yasalarını ihlal etmeyeceğine dair Spinozacı teolojik bir ön kabulü de temellendiremeyiz. “Tanrı doğa yasalarını ihlal etmez” şeklindeki Spinozacı ön kabul ile mucizeleri inkar iki tane kibri içinde taşır; bu kibirlerden birincisi Tanrı’nın katındaki tüm yasaları bildiğimize dair teolojik bir kibirdir, ikincisi ise doğa yasaları ile ‘kendi içinde evrene’ dair her türlü bilgiye sahip olduğumuzu iddia eden bilimsel bir kibirdir ki, bu ikincisi özellikle 19. yüzyılın yaygın bir hastalığıydı. Her şeyden önce, Tanrı’nın katındaki yasaların bizim fizik biliminde gördüğümüz doğa yasaları ile özdeş olduğunu savunmak büyük saflık olur. Tanrısal yasaların (Sünnetullah) fizik yasalarından daha geniş yasalar olduğunu kabul edersek, Tanrı’nın bir eliyle koyduğu yasaları diğer eliyle bozduğuna dair mucizelere getirilen teolojik itiraz geçersiz olur. Sarayına gelen her misafiri kapıdaki nöbetçilerine geri çevirten bir kralın, istisnai bazı konuklarını nöbetçiler içeri aldıklarında, kralın kendi koyduğu yasalarını ihlal ettiğini hiç kimse düşünmeyecektir, zaten kral böyle bir yasayı ilan etmemiştir; sadece nöbetçilerin genel tavrını gözleyenler, kendi kendilerine kralı bile bağlayacak yasalar üretmişlerdir! Teistik yaklaşıma göre doğa yasaları kralın hizmetkarlarından daha da sadık hizmetçilerdir; bu hizmetkarların Tanrısal etkinliği sınırladığını söylemek - Tanrı’nın bu yasaları ihlal etmediğini değil - teizm adına kabul edilemez.57 Böylesi bir yaklaşımla, kimi durumlarda doğa yasalarının kendisi veya genel gidişi askıya alınarak mucizelerin gerçekleşmesi, Tanrısal sistemin bir parçası olarak savunulabilir; bu ise doğa yasalarını ihlal etmeden mucizeleri temellendirmeye çalışmayı gereksiz kılar. Sürekli deniz seviyesinde hayatını yaşamış ve bu seviyede suyun kaynaması ile ilgili deneyler yapmış olan bir kişi, yüksek bir yere çıkınca suyun kaynama derecesinin değişebileceğini tahmin edemediğinden, kendi deniz seviyesinde bulduğu yasaları, evrensel tüm yasaların karşılığı zanneder ve bir gün dağ başına çıktığında suyun kaynama derecesinin değiştiğini gözlemler, fakat kendi bildiği deniz seviyesine ait yasalardan doğa yasalarını ibaret sanan kişi, bu yasaların ihlal edildiğini sanır. Tanrısal yasalara nüfuz edemeyen kimi kişiler de, kendi bildikleri yasaların (kısmi-doğa yasalarının), evrensel tüm yasalara karşılık geldiğini zannedebilirler. Bahsettiğimiz bu sebeplerden dolayı determinist bir evren modelinin mutlak olarak mucizeleri dışladığını ve Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi gibi evrenin işleyişinde boşluklar olduğunu söyleyen bir yaklaşım olmadan mucizelere inanılamayacağını söylemiyoruz. Ayrıca kuantum yasasının indeterminist yorumunun tartışmalı olduğunu ve evrende ontolojik indeterminizmin olmadığına, indeterminizmin bizim epistemolojik sınırlılıklarımızdan kaynaklandığına dair yaklaşımın varlığını da hatırlamalıyız. Eğer kuantum sayesinde Einstein’ın zannettiği gibi “saklı değişkenler” varsa ve kuantum seviyesi de determinist ise, mucizelerin varlığının bu seviyedeki belirsizliklerin varlığına muhtaç olduğunu düşünen yaklaşım, teolojik bir açmazda kalacaktır. Bütün bu ihtiyatlı yaklaşımlarımıza karşın, kuantum belirsizliklerinin mucizeler gibi Tanrısal müdahaleleri doğa yasalarının çerçevesinde açıklamaktaki katkısını çok değerli buluyoruz. Mucizelerin, bilimsel yaklaşıma göre imkansız olduğunu söyleyerek teizmi eleştirenlerin, modern bilimin sunduğu imkanlardan habersiz olduklarını ve bu yaklaşımlarının hatalı olduğunu gösterebildiysek bile bu makalenin amacına ulaştığını düşünüyoruz. Tanrısal müdahaleyi ve mucizeleri inkar, bilimsel olguların bizi ulaştırdığı bir sonuç değildir. Ancak, ateizme ve natüralizme metafizik bir ön kabul olarak inanan kişiler, bu felsefi inançları ile bilimsel yaklaşımlarını birleştirirlerse, Tanrısal müdahaleyi reddeden bir yaklaşıma sahip olurlar; fakat bu, bilimin sonucu değil, bu şahısların felsefi-metafizik yaklaşımlarının sonucudur. Bu makalede gördüğümüz gibi felsefi-metafizik yaklaşımı farklı kişiler, Tanrısal müdahaleyi modern bilim anlayışı ile uyumlu bir şekilde birleştiren modeller geliştirerek fizik ile teolojik yaklaşımlarını bir araya getirerek, modern bilim çerçevesinde doğanın teolojisinin mümkün olduğunu göstermişlerdir. Philip Clayton’un da dikkat çektiği gibi, eğer doğa yasaları ihlal edilmeden Tanrısal müdahalenin nasıl oluşmuş olabileceğini göstermek istiyorsak, bunu yapmak için Newton’dan beri en çok şansa sahip olduğumuz dönem, içinde olduğumuz dönemdir.58 Fiziğin en önemli iki teorisinden biri olan kuantum teorisinin en yaygın fiziksel yorumuna dayanarak yapılan teolojik yorumları; bilim, felsefe ve din üçgenindeki konuları ele alanların, Tanrısal etkinlik, mucizeler ve özgür irade sorunlarını değerlendirirken mutlaka göz önünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyoruz. ---------- 57 Bu yasaların ihlal edilmesinin Tanrısal hikmete uygun düşmediği savunulabilir ki, bu tartışma bilimsel olmaktan ziyade teolojiktir. 58 Philip Clayton, God and Contemporary Science, Edinburg University Press, 1997, s. 173-174. ---------- [CENTER][SIZE=4][B]KAYNAKÇA [/B][/SIZE][/CENTER] Barbour, Ian (1971). Issues in Science and Religion, Harper and Row Publishers. ---------------- (1991). Religion in an Age of Science, Harper and Row Publishers. ---------------- (2000). When Science Meets Religion, Harper San Francisco. Barrow, John D, Frank J. Tipler (1996). The Anthropic Cosmological Principle, Oxford University Press. Clayton, Philip (1997). God and Contemporary Science, Edinburg University Press. Davies, Paul (1984). God and The New Physics, Simon and Schuster. Descartes, Rene (1984). Metod Üzerine Konuşma, çev: K. Sahir Sel, Sosyal Yayınları. Einstein, Albert, B. Podolsky, N. Rosen (1935). Can Quantum-Mechanical Description of Physical Reality Be Considered Complete?, Physical Review 4. Einstein, Albert (2001). İzafiyet Teorisi, çev: Gülen Aktaş, Say Yayınları. Ellis, George F.R. (1993). The Theology of the Anthropic Principle, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy, C. J. Isham, Quantum Cosmology and the Laws of Nature içinde, Vatican Observatory Publications ve The Center for Theology and the Natural Sciences. -------------------- (2000). Ordinary and Etraordinary Divine Action, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy, Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatikan Observatory Publications ve The Center for Theology and the Natural Sciences. Fölsing, Albrecht (1997). Albert Einstein, çev: Ewald Osers, Penguin Books. Gamow, George (1995). 1-2-3 Sonsuz, çev: C. Kapkın, Evrim Yayınevi. Gleick, James (2003). Kaos, çev: Fikret Üçcan, Tübitak Popüler Bilim Kitapları. Hawking, Stephen (1990). A Brief History of Time, Bantam Books. ---------------------- (2002). Ceviz Kabuğundaki Evren, çev: Kemal Çömlekçi, Alfa Yayınları. Heim, Karl (1953). The Transformation of the Scientific World View, SCM. Heisenberg, Werner (2000). Fizik ve Felsefe, çev: M. Yılmaz Öner, Belge Yayınları. ------------------------ (2003). Einstein’la Yüzleşmek, çev: Kemal Budak, Gelenek Yayıncılık. Hume, David (1999). An Enquiry Concerning Human Understanding, Oxford University Press. Kant, Immanuel (1971). Fundamental Principles of the Metaphysics of Morals, çev: Thomas Kingsmill Abbott, William Benton. ------------------- (1971). The Critique of Pure Reason, çev: J.M.D. Meiklejohn, William Benton ------------------ (1971). The Critique of Practical Reason, çev: Thomas Kingsmill Abbott, William Benton. Mayr, Ernst (1982). The Growth of Biological Thought, The Belknap Press of Harvard University Press. Murphy, Nancey (2000). Divine Action in the Natural Order: Buridan’s Ass and Schrödinger’s Cat, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy, Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatican Observatory Publications ve The Center for Theology and the Natural Sciences. Özcan, Hanifi (1989). Bilgi-Obje İlişkisi Açısından İnsan Hürriyeti, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5. Peacocke, Arthur R. (1993).Theology for a Scientific Age, SCM. Penrose, Roger (2000). Kralın Yeni Usu 2: Fiziğin Gizemi, çev: Tekin Dereli, Tübitak Popüler Bilim Kitapları. ------------------ (2003). Büyük Küçük ve İnsan Zihni, çev: Cenk Türkman, İzdüşüm Yayınları. ------------------- (2004). The Road To Reality, Jonathan Cape London. Polkinghorne, John (2003). Science and Theology, Fortress Press. Pollard, William (1958 ). Chance and Providence: God’s Action in a World Governed by Scientific Law, Faber and Faber. Popper, Karl R. (1985). Open Universe: An Argument for Indeterminism, Rowman and Littlefield. ------------------- (1998 ). Bilimsel Araştırmanın Mantığı, çev: İlknur Aka, İbrahim Turan, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık. Prigogine, Ilya (2004). Kesinliklerin Sonu, çev: İbrahim Şener, İzdüşüm Yayınları. Russell, Robert John (1997). Does “The God Who Acts” Really Act? New Approaches To Divine Action, Theology Today 54. Sartre, Jean Paul (1993). Being and Nothingness, çev: Hazel E. Barnes, Washington Square Press. Saunders, Nicholas (2002). Divine Action and Modern Science, Cambridge University Press. Schleiermacher, Friedrich (1999). The Christian Faith, T. and T. Clark Publishers. Spinoza, Benedictus (1997). Tractatus Theologico-Politicus, çev: Samuel Shirley, Brill Academic Publishers. Taslaman, Caner (2006). Big Bang ve Tanrı, İstanbul Yayınevi. Tracy, Thomas F. (2000). Particular Providence and the God of the Gaps, ed: Robert John Russell, Nancey Murphy, Arthur R. Peacocke, Chaos and Complexity içinde, Vatican Observatory Publications ve The Center for Theology and the Natural Sciences. Turhan, Kasım (2003). Kelam ve Felsefe Açısından İnsan Fiilleri, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Bilim ve Sanat
Kuantum Teorisi ve Felsefesi Üzerine ...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst