Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Genel ve Güncel Haberler
KeneLer biyoLojik siLah mı?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="HayaLeT" data-source="post: 18115" data-attributes="member: 42"><p><span style="color: #ff0000"><strong><em>Keneler Biyolojik Silah Mı?</em></strong></span></p><p><span style="color: #ff0000"><strong><em></em></strong></span><span style="color: blue"><strong><em>Türkiye'de 120 kişinin ölümüne neden olan keneler, biyolojik silah olarak kullanılıyor mu? Bilim adamları bu sorunun cevabını aradı.</em></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><em></em></strong><span style="color: black"><strong><em>Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Türkiye'de ilk kez 2002'de görüldü ve 28'i bu yıl olmak üzere toplam 120 kişinin ölümüne yol açtı.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Bu yılın ilk 3 ayında 206 kişinin kene ısırması şikâyetiyle hastanelere başvurması, hastalığı 'salgın' boyutuna taşıdı. Türkiye ile birlikte Afrika, Asya, Balkanlar ve Ortadoğu'da 30'dan fazla ülkeyi tehdit eden hastalığın tedavisi henüz bilinmiyor. Küresel ısınmanın virüsün yayılmasında etkili olduğu söylense de 'Biyolojik silah mı?' sorusu tartışmaların odağına yerleşti.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Akın, bu soruya, "CIA ve FBI'ın biyolojik silahlar listesinde Kırım Kongo da var." cevabını veriyor. Ancak mikrop üreten ve kullanmaya karar veren bir ülkenin elinde bunu durduracak maddenin olması gerektiğini vurgulayan Akın, dünyada henüz bu mikrobu öldürecek maddenin bulunmadığını hatırlatıyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ayşen Gargılı da, virüsün biyolojik silah listesinde yer aldığını doğruluyor. Fakat, bunun Türkiye'de denendiği tezine karşı çıkıyor. Sebebini ise "Kırım Kongo solunum yoluyla bulaşmaz ve kitlesel ölümler getirmez." sözleriyle açıklıyor. </em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>"Çocukken ineklerden keneleri söker, öldürürdük. Hiçbir şey olmazdı. Bu kenelere ne oldu da şimdi hastalık saçıyor?" sorusu 35 yaşındaki Sivaslı Fatih Polat'a ait. Türkiye'deki hemen herkesin dilinde olan bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Bilinen bir gerçek var ki; hyalomma marginatum marginatum türü keneler 2002 yılından bu yana Türkiye'de hastalık saçıyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>İlk olarak 1944'te Kırım'da, 1956'da da Kongo'da görülen virüsün Türkiye'de 1970'li yıllarda da tek tük vakalara sebep olduğu biliniyor. Ancak ölümcül virüs taşıyan keneler Anadolu'daki 60'ın üzerindeki tür içinde hızla artıyor. 15 yıl öncesinde sayıları çok az olan keneler, şu anda en kalabalık nüfusa sahip tür olarak insanları tehdit ediyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı üyesi Prof. Dr. Ayşen Gargılı, hastalık taşıyan kenelerin gelişimini anlatırken, bugünkü durumu 'kene salgını' olarak niteliyor. Gargılı, "Vakalardaki patlama salgının gidişatı açısından şaşırtan bir mesele değil. Olgu sayıları artarak devam eder, doygunluk noktasına çıkar ve insanlardaki bağışıklık oranı geliştikçe durur, daha sonra aşağıya iner." diyor. </em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Şu ana kadar dünyadaki en büyük KKKA salgınının Türkiye'de yaşandığını dile getiren Gargılı, 'biyolojik silah Türkiye'de deneniyor' tezini doğru bulmuyor. Virüsün biyolojik silah ve terörizm listesinde bulunduğunu doğrulayan Gargılı, Kırım Kongo'nun solunum yoluyla bulaşmadığı ve kitlesel ölümler getirmeyeceği için çok etkin biyolojik silah olarak kullanılamayacağını söylüyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Vakalar temmuz ayında patlama yapıyor</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Bir kene yılda 5-7 bin arasında yumurta bırakıyor. İlkbahardan itibaren toprağın üstüne çıkan keneler, önce hayvanlara yapışıyor. Daha sonra insanlardan kan emiyor. Nisanda başlayan vakalar eylül ayına kadar devam ediyor. En fazla vaka temmuz ayında görülüyor. Eylülün ortalarında keneler toprağa geri dönüyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>KKKA, hayvanlara ve insanlara kenelerin ısırmasıyla geçiyor. Hayvanlarda belirtisiz seyreden hastalık, insanlarda öldürücü olabiliyor. Türkiye'de vakaların yüzde 10'u ölümle sonuçlanıyor. Hastalık ani başlayan ateş, baş ve kas ağrıları, kırgınlık, halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi şikâyetlerle devam ediyor. Hastalığın ilerlemesi durumunda diş eti, burun, kulak kanaması ve vücudun çeşitli yerlerinde dış kanama oluşuyor. Ankara Numune Hastanesi Mikrobiyoloji Klinik Şefi Hürrem Bodur, kene ısırdıktan 6 saat sonra virüsün salgılanmaya başlandığını belirtirken, iki hafta içinde kaybedilmeyen hastaların, KKKA'ya karşı bağışıklık kazandığını belirtiyor. </em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Kelkit Vadisi'ndeki şehirlerde kene işgali var</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Orta Karadeniz, Orta Anadolu'nun kuzey kısımları, Toroslar'a kadar uzanan bodur alanlar. Virüslü kenelerin yaşamadığı yegane yer Akdeniz ve Karadeniz kıyıları. Nemli ve ıslak yerlerde yaşam sürdüremeyen bu tür keneler, Kelkit Vadisi olarak bilinen Tokat, Çorum, Yozgat, Sivas civarında yoğun olarak görülüyor. Bu illerin yanı sıra vakaların rastlandığı iller; Amasya, Ankara, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çankırı, Çorum, Düzce, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, İstanbul, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Muş, Ordu, Samsun, Şanlıurfa, Yozgat, Zonguldak.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em>Keneler, Amerika'da 'lyme' hastalığına, Almanya ve Avusturya ile Kuzey Avrupa ülkelerinde ise beyin iltihaplanmasına yol açıyor.</em></strong></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><strong><em></em></strong><span style="color: red"><strong><em>Kaynak:Haber Merkez</em></strong></span></span></span></p><p><span style="color: blue"><span style="color: black"><span style="color: red"></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="HayaLeT, post: 18115, member: 42"] [COLOR=#ff0000][B][I]Keneler Biyolojik Silah Mı? [/I][/B][/COLOR][COLOR=blue][B][I]Türkiye'de 120 kişinin ölümüne neden olan keneler, biyolojik silah olarak kullanılıyor mu? Bilim adamları bu sorunun cevabını aradı. [/I][/B][COLOR=black][B][I]Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Türkiye'de ilk kez 2002'de görüldü ve 28'i bu yıl olmak üzere toplam 120 kişinin ölümüne yol açtı. Bu yılın ilk 3 ayında 206 kişinin kene ısırması şikâyetiyle hastanelere başvurması, hastalığı 'salgın' boyutuna taşıdı. Türkiye ile birlikte Afrika, Asya, Balkanlar ve Ortadoğu'da 30'dan fazla ülkeyi tehdit eden hastalığın tedavisi henüz bilinmiyor. Küresel ısınmanın virüsün yayılmasında etkili olduğu söylense de 'Biyolojik silah mı?' sorusu tartışmaların odağına yerleşti. Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Akın, bu soruya, "CIA ve FBI'ın biyolojik silahlar listesinde Kırım Kongo da var." cevabını veriyor. Ancak mikrop üreten ve kullanmaya karar veren bir ülkenin elinde bunu durduracak maddenin olması gerektiğini vurgulayan Akın, dünyada henüz bu mikrobu öldürecek maddenin bulunmadığını hatırlatıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ayşen Gargılı da, virüsün biyolojik silah listesinde yer aldığını doğruluyor. Fakat, bunun Türkiye'de denendiği tezine karşı çıkıyor. Sebebini ise "Kırım Kongo solunum yoluyla bulaşmaz ve kitlesel ölümler getirmez." sözleriyle açıklıyor. "Çocukken ineklerden keneleri söker, öldürürdük. Hiçbir şey olmazdı. Bu kenelere ne oldu da şimdi hastalık saçıyor?" sorusu 35 yaşındaki Sivaslı Fatih Polat'a ait. Türkiye'deki hemen herkesin dilinde olan bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Bilinen bir gerçek var ki; hyalomma marginatum marginatum türü keneler 2002 yılından bu yana Türkiye'de hastalık saçıyor. İlk olarak 1944'te Kırım'da, 1956'da da Kongo'da görülen virüsün Türkiye'de 1970'li yıllarda da tek tük vakalara sebep olduğu biliniyor. Ancak ölümcül virüs taşıyan keneler Anadolu'daki 60'ın üzerindeki tür içinde hızla artıyor. 15 yıl öncesinde sayıları çok az olan keneler, şu anda en kalabalık nüfusa sahip tür olarak insanları tehdit ediyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı üyesi Prof. Dr. Ayşen Gargılı, hastalık taşıyan kenelerin gelişimini anlatırken, bugünkü durumu 'kene salgını' olarak niteliyor. Gargılı, "Vakalardaki patlama salgının gidişatı açısından şaşırtan bir mesele değil. Olgu sayıları artarak devam eder, doygunluk noktasına çıkar ve insanlardaki bağışıklık oranı geliştikçe durur, daha sonra aşağıya iner." diyor. Şu ana kadar dünyadaki en büyük KKKA salgınının Türkiye'de yaşandığını dile getiren Gargılı, 'biyolojik silah Türkiye'de deneniyor' tezini doğru bulmuyor. Virüsün biyolojik silah ve terörizm listesinde bulunduğunu doğrulayan Gargılı, Kırım Kongo'nun solunum yoluyla bulaşmadığı ve kitlesel ölümler getirmeyeceği için çok etkin biyolojik silah olarak kullanılamayacağını söylüyor. Vakalar temmuz ayında patlama yapıyor Bir kene yılda 5-7 bin arasında yumurta bırakıyor. İlkbahardan itibaren toprağın üstüne çıkan keneler, önce hayvanlara yapışıyor. Daha sonra insanlardan kan emiyor. Nisanda başlayan vakalar eylül ayına kadar devam ediyor. En fazla vaka temmuz ayında görülüyor. Eylülün ortalarında keneler toprağa geri dönüyor. KKKA, hayvanlara ve insanlara kenelerin ısırmasıyla geçiyor. Hayvanlarda belirtisiz seyreden hastalık, insanlarda öldürücü olabiliyor. Türkiye'de vakaların yüzde 10'u ölümle sonuçlanıyor. Hastalık ani başlayan ateş, baş ve kas ağrıları, kırgınlık, halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi şikâyetlerle devam ediyor. Hastalığın ilerlemesi durumunda diş eti, burun, kulak kanaması ve vücudun çeşitli yerlerinde dış kanama oluşuyor. Ankara Numune Hastanesi Mikrobiyoloji Klinik Şefi Hürrem Bodur, kene ısırdıktan 6 saat sonra virüsün salgılanmaya başlandığını belirtirken, iki hafta içinde kaybedilmeyen hastaların, KKKA'ya karşı bağışıklık kazandığını belirtiyor. Kelkit Vadisi'ndeki şehirlerde kene işgali var Orta Karadeniz, Orta Anadolu'nun kuzey kısımları, Toroslar'a kadar uzanan bodur alanlar. Virüslü kenelerin yaşamadığı yegane yer Akdeniz ve Karadeniz kıyıları. Nemli ve ıslak yerlerde yaşam sürdüremeyen bu tür keneler, Kelkit Vadisi olarak bilinen Tokat, Çorum, Yozgat, Sivas civarında yoğun olarak görülüyor. Bu illerin yanı sıra vakaların rastlandığı iller; Amasya, Ankara, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çankırı, Çorum, Düzce, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, İstanbul, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Muş, Ordu, Samsun, Şanlıurfa, Yozgat, Zonguldak. Keneler, Amerika'da 'lyme' hastalığına, Almanya ve Avusturya ile Kuzey Avrupa ülkelerinde ise beyin iltihaplanmasına yol açıyor. [/I][/B][COLOR=red][B][I]Kaynak:Haber Merkez[/I][/B] [/COLOR][/COLOR][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Genel ve Güncel Haberler
KeneLer biyoLojik siLah mı?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst