Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 200: Şehîk, Şahikâ
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 602812" data-attributes="member: 1024011"><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">“Şehîk” kelimesi aslında eşeğin sesi yani anırması için kullanılmaktadır. Fakat Kur’an-ı Kerim’de hem cehennemin sesi hem de cehennemliklerin sesi karşılığında kullanılmıştır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Risale-i Nur Külliyatı’nda “şahika” kelimesi toplam 7 defa “şahik” kelimesi ise toplam 2 defa zikredilmiştir. Bunlar: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">1.Ve sol tarafımda, fırtınalı, dağdağalı zannettiğim uçurumlar, şâhikalar ise; süslü, sevimli cazibedar olan dağların arkalarında azim bir ziyafetgâh, güzel bir seyrangâh, yüksek bir nüzhetgâh bulunduğunu hayal meyal gördüm. (Sözler, sayfa 313) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Not: Bu cümlede “şahika” kelimesinin geçtiği yerde “dağlar” ve “yüksek” kelimeleri geçmekle aslında manası da verilmiş olmaktadır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">2.Hem şârık ki, sur sureler şâhik, her kelime bir melek-i nâtık... (Sözler, sayfa 696) (Aynı ibare Sikke-i Tasdik-i Gaybi kitabında da geçmektedir.)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">3.Bediüzzaman, bu gayet ulvi seciyenin bir lem’acığına mazhar olmak için “Birkaç adamın imanını kurtarmak için Cehennem’e girmeye hazırım” diye fedakârlığın şâhikasına yükselmiş ve böyle olduğu, Kur’an ve İslamiyet’in fedai ve muhlis bir hâdimi olduğu, seksen senelik hayatının şehadetiyle sabit olmuştur. (Sözler, sayfa 757)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">4.Ancak küre-i arzı harekete getiren felek çarklarını durdurmağa ve şems ve kamerin birleştirilmesiyle zamanın hareketini teskin ettirmeğe ve vücudun şahikalarından yuvarlanık gelen şu dünyayı sâkin kılmağa kâdir olan kudreti nihayetsiz Rabb-i Zülcelal’e dualarımı, niyazlarımı arz ve takdim ediyorum. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 109)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">5.Çünkü gençliğimde en yüksek intibah şâhikasına çıktığımı sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki, o intibah intibah değilmiş. Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 125)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">6.Allah’ın birliğine iman etmek hakikat-i kübrasını ilân ediyorken, Kur’an lisan-ı belâgatın en yükseğine ve nezahetin şâhikasına varır. (İşarat’ül İ’caz, sayfa 219)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">7.Zararın neresinden dönsen kârdır ders-i ikazını vererek hamden sümme hamden zulmet vâdisinden çıkararak şâhika-i Nur’a yetiştirmişti. (Barla Lahikası, sayfa 174)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">8.Demek sekiz yüz sene mesafede görünen, hizmet-i Kur’aniyenin şâhikasıdır; yoksa Said gibi karıncalar değil. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sayfa 146)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">“şehîk” kelimesi Risale-i Nur’da sadece 2 defa geçmektedir. Arabi ibare olarak ise toplam 7 defa zikredilmiştir. Şualar ve Sikke-i Tasdik-i Gaybi kitabında geçen aynı bahiste Hud Suresi’nin 106.ayeti hakkındaki bahis şöyledir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">فَأَمَّا الَّذِينَ شَقُواْ فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Ayeti dahi, Risale-i Nur’un muarızlarına ve düşmanlarına ve onların cereyanlarının mebdeine ve faaliyet devresine ve müntehasına cifir ile, tevafuk ile işaret eder. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">.................</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">İse bin üçyüz altmışbir (1361), eğer فِي النَّارِ daki okunmayan "ye" sayılmazsa bin üçyüz ellibir (1351) tarihini; eğer şeddeli "nun" aslı itibariyle bir "lâm", bir "nun" sayısla yine bin üçyüz otuzbir (1331) tarihini ve harb-i umumî âfetinin feryad u fîzâr içindeki yangınını göstererek Cehennem ateşinde zefîr ve şehîk eden ehl-i şekavetin azabını haber verip, ehl-i imanı fitnelere düşüren şakîlerin hem dünyada, hem âhirette cezalarına işaret eder. (Şualar, sayfa 697) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Mülk Suresi'nin 7.ayeti ve devamı 8.ayetinin başı hakkında Risale-i Nur'da şu bahisler vardır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">() إِذَا أُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِيَ تَفُورُ</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">ayetinin sarahatıyla o zalim münkirlere Cehennem öyle öfkeleniyor ki, hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor. (Asa-yı Musa, sayfa 68) (Aynı bahis hem Sözler'de hem de Şualar'da da geçmektedir.)</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 602812, member: 1024011"] [FONT=Times New Roman][SIZE=5]“Şehîk” kelimesi aslında eşeğin sesi yani anırması için kullanılmaktadır. Fakat Kur’an-ı Kerim’de hem cehennemin sesi hem de cehennemliklerin sesi karşılığında kullanılmıştır. Risale-i Nur Külliyatı’nda “şahika” kelimesi toplam 7 defa “şahik” kelimesi ise toplam 2 defa zikredilmiştir. Bunlar: 1.Ve sol tarafımda, fırtınalı, dağdağalı zannettiğim uçurumlar, şâhikalar ise; süslü, sevimli cazibedar olan dağların arkalarında azim bir ziyafetgâh, güzel bir seyrangâh, yüksek bir nüzhetgâh bulunduğunu hayal meyal gördüm. (Sözler, sayfa 313) Not: Bu cümlede “şahika” kelimesinin geçtiği yerde “dağlar” ve “yüksek” kelimeleri geçmekle aslında manası da verilmiş olmaktadır. 2.Hem şârık ki, sur sureler şâhik, her kelime bir melek-i nâtık... (Sözler, sayfa 696) (Aynı ibare Sikke-i Tasdik-i Gaybi kitabında da geçmektedir.) 3.Bediüzzaman, bu gayet ulvi seciyenin bir lem’acığına mazhar olmak için “Birkaç adamın imanını kurtarmak için Cehennem’e girmeye hazırım” diye fedakârlığın şâhikasına yükselmiş ve böyle olduğu, Kur’an ve İslamiyet’in fedai ve muhlis bir hâdimi olduğu, seksen senelik hayatının şehadetiyle sabit olmuştur. (Sözler, sayfa 757) 4.Ancak küre-i arzı harekete getiren felek çarklarını durdurmağa ve şems ve kamerin birleştirilmesiyle zamanın hareketini teskin ettirmeğe ve vücudun şahikalarından yuvarlanık gelen şu dünyayı sâkin kılmağa kâdir olan kudreti nihayetsiz Rabb-i Zülcelal’e dualarımı, niyazlarımı arz ve takdim ediyorum. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 109) 5.Çünkü gençliğimde en yüksek intibah şâhikasına çıktığımı sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki, o intibah intibah değilmiş. Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 125) 6.Allah’ın birliğine iman etmek hakikat-i kübrasını ilân ediyorken, Kur’an lisan-ı belâgatın en yükseğine ve nezahetin şâhikasına varır. (İşarat’ül İ’caz, sayfa 219) 7.Zararın neresinden dönsen kârdır ders-i ikazını vererek hamden sümme hamden zulmet vâdisinden çıkararak şâhika-i Nur’a yetiştirmişti. (Barla Lahikası, sayfa 174) 8.Demek sekiz yüz sene mesafede görünen, hizmet-i Kur’aniyenin şâhikasıdır; yoksa Said gibi karıncalar değil. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sayfa 146) “şehîk” kelimesi Risale-i Nur’da sadece 2 defa geçmektedir. Arabi ibare olarak ise toplam 7 defa zikredilmiştir. Şualar ve Sikke-i Tasdik-i Gaybi kitabında geçen aynı bahiste Hud Suresi’nin 106.ayeti hakkındaki bahis şöyledir. فَأَمَّا الَّذِينَ شَقُواْ فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ Ayeti dahi, Risale-i Nur’un muarızlarına ve düşmanlarına ve onların cereyanlarının mebdeine ve faaliyet devresine ve müntehasına cifir ile, tevafuk ile işaret eder. ................. فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ İse bin üçyüz altmışbir (1361), eğer فِي النَّارِ daki okunmayan "ye" sayılmazsa bin üçyüz ellibir (1351) tarihini; eğer şeddeli "nun" aslı itibariyle bir "lâm", bir "nun" sayısla yine bin üçyüz otuzbir (1331) tarihini ve harb-i umumî âfetinin feryad u fîzâr içindeki yangınını göstererek Cehennem ateşinde zefîr ve şehîk eden ehl-i şekavetin azabını haber verip, ehl-i imanı fitnelere düşüren şakîlerin hem dünyada, hem âhirette cezalarına işaret eder. (Şualar, sayfa 697) Mülk Suresi'nin 7.ayeti ve devamı 8.ayetinin başı hakkında Risale-i Nur'da şu bahisler vardır. () إِذَا أُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِيَ تَفُورُ تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ ayetinin sarahatıyla o zalim münkirlere Cehennem öyle öfkeleniyor ki, hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor. (Asa-yı Musa, sayfa 68) (Aynı bahis hem Sözler'de hem de Şualar'da da geçmektedir.)[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 200: Şehîk, Şahikâ
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst