Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 246593" data-attributes="member: 1009927"><p><strong>Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz</strong></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="color: #8b0000">DÖRDÜNCÜ REŞHA: </span></strong></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="color: #8b0000"></span></strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Bak, öyle bir ziyâ-i hakikat neşreder ki, eğer onun o nurânî daire-i hakikat-i irşâdından hariç bir sûrette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir mâtemhâne-i umumi hükmünde ve mevcudâtı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevi'l-hayatı zevâl ve firâkın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. </span></span></span></em></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, mâtemhâne-i umumi, şevk u cezbe içinde bir zikirhâneye inkılâb etti. O ecnebî, düşman mevcudât, birer dost ve kardeş şekline girdi. O câmidât-ı meyyite-i sâmite, birer mûnis memur, birer musahhar hizmetkâr vaziyetini aldı. Ve o ağlayıcı ve şekvâ edici, kimsesiz yetimler, birer tesbih içinde zâkir veya vazife paydosundan şâkir sûretine girdi. </em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">İşte Açıklaması;</span></span></span></em></p><p> </p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İkinci Söz</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><img src="http://www.erisale.com/images/besmele.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ</span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span> </span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İMANDA ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret içi<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">n seyahate giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. Bakar ki, her yerde âciz bîçâreler, zorba müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vâveylâ ediyorlar. Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hali görür. Bütün memleket bir matemhane-i umumî şeklini almış. Kendisi şu elîm ve muzlim haleti hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz. Çünkü herkes ona düşman ve ecnebî görünüyor. Ve ortalıkta dahi müthiş cenazeleri ve meyusâne ağlayan yetimleri görür. Vicdanı azap içinde kalır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hak-endiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir umumî şenlik görüyor: her tarafta bir sürur, bir şehrâyin, bir cezbe ve neş’e içinde zikirhaneler... Herkes ona dost ve akraba görünür. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisâ</span>t<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">-ı umumiye şenliği görüyor. Hem tekbir ve tehlil ile mesrurâne ahz-ı asker için bir davul, bir musiki sesi işitiyor. Evvelki bedbahtın </span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">hem kendi, hem umum halkın elem</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">iyle müteellim olmasına bedel, şu bahtiyar, hem kendi, hem umum halkın süruruyla mesrur v</span>e<span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> müferrah olur. Hem güzelce bir ticaret eline geçer, Allah’a </span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">şükreder.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Sonra döner, öteki adama rast gelir. Halini anlar. Ona der:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">“Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisâtı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini</span> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'">temizle</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">—</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">ta şu musibetli perde senin nazarından kalksın, hakikati görebilesin. Zira nihayet derecede âdil, merhametkâr, raiyetperver, muktedir, intizam perver, müşfik bir melikin memleketi, hem bu derece göz önünde âsâr-ı terakkiyat ve kemâlât gösteren bir memleket, senin vehminin gösterdiği surette olamaz.”</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Sonra o bedbahtın aklı başına gelir, nedamet eder. “Evet, ben işretten divane olmuştum. Allah senden razı olsun ki cehennemî bir haletten beni kurtardın” der.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> ve zevâl</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş’et edip onu mânen tâzip eder.</span> </span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Diğer adam ise, mü’mindir. Cenâb-ı Hâlık</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">ı tanır, tasdik eder. Onun nazarında şu dünya bir zikirhane-i Rahmân</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">, bir talimgâh-ı beşer ve hayvan, ve bir meydan-ı imtihan-ı ins ü cândır. Bütün vefiyât</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">-ı hayvaniye ve insaniye ise, terhisattır. Vazife-i hayatını bitirenler, bu dâr-ı fâniden, mânen mesrur</span>â<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">ne, dağdağasız diğer bir âleme giderler</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">—</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">ta yeni vazifedarlara yer açılsın, gelip çalışsınlar. Bütün </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">tevellüdât</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">-ı hayvaniye ve insaniye ise, ahz-ı askere, silâh altına, vazife başına gelmektir. Bütün zîhayat, birer muvazzaf mesrur asker, birer müstakim mem</span>n<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">un memurlardır. Bütün sadâlar ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neş’esinden neş’et eden nağamattır. Bütün mevcudat, o mü’minin nazarında, Seyyid-i Kerîm</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">inin ve Mâlik-i Rahîm</span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">inin birer mûnis hizme</span>t<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">kârı, birer dost memuru, birer şirin kitabıdır. Daha bunun gibi pek çok lâtif, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler, imanından tecellî eder, tezahür eder.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Demek selâmet ve emniyet yalnız İslâmiyette ve imandadır. Öyle ise biz daima </span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><em>“Elhamdü lillâhi alâ dini’l-İslâm ve kemâli’l-îman”</em></span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span> demeliyiz.(erisale.com)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 246593, member: 1009927"] [b]Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz[/b] [I][FONT=Comic Sans MS][B][COLOR=#8b0000]DÖRDÜNCÜ REŞHA: [/COLOR][/B][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Bak, öyle bir ziyâ-i hakikat neşreder ki, eğer onun o nurânî daire-i hakikat-i irşâdından hariç bir sûrette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir mâtemhâne-i umumi hükmünde ve mevcudâtı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevi'l-hayatı zevâl ve firâkın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, mâtemhâne-i umumi, şevk u cezbe içinde bir zikirhâneye inkılâb etti. O ecnebî, düşman mevcudât, birer dost ve kardeş şekline girdi. O câmidât-ı meyyite-i sâmite, birer mûnis memur, birer musahhar hizmetkâr vaziyetini aldı. Ve o ağlayıcı ve şekvâ edici, kimsesiz yetimler, birer tesbih içinde zâkir veya vazife paydosundan şâkir sûretine girdi. [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#006400][/COLOR][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#006400][/COLOR][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#006400]İşte Açıklaması;[/COLOR][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#006400][/COLOR][/SIZE][/FONT][/I] [CENTER][FONT=Trebuchet MS]İkinci Söz[/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Traditional Arabic][IMG]http://www.erisale.com/images/besmele.jpg[/IMG][/FONT] [FONT=Traditional Arabic]اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ[/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT] [/FONT][/CENTER] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]İMANDA ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet[/FONT][FONT=Trebuchet MS] ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle:[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret içi[FONT=Trebuchet MS]n seyahate giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. Bakar ki, her yerde âciz bîçâreler, zorba müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vâveylâ ediyorlar. Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hali görür. Bütün memleket bir matemhane-i umumî şeklini almış. Kendisi şu elîm ve muzlim haleti hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz. Çünkü herkes ona düşman ve ecnebî görünüyor. Ve ortalıkta dahi müthiş cenazeleri ve meyusâne ağlayan yetimleri görür. Vicdanı azap içinde kalır.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hak-endiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir umumî şenlik görüyor: her tarafta bir sürur, bir şehrâyin, bir cezbe ve neş’e içinde zikirhaneler... Herkes ona dost ve akraba görünür. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisâ[/FONT]t[FONT=Trebuchet MS]-ı umumiye şenliği görüyor. Hem tekbir ve tehlil ile mesrurâne ahz-ı asker için bir davul, bir musiki sesi işitiyor. Evvelki bedbahtın [/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]hem kendi, hem umum halkın elem[/FONT][FONT=Trebuchet MS]iyle müteellim olmasına bedel, şu bahtiyar, hem kendi, hem umum halkın süruruyla mesrur v[/FONT]e[FONT=Trebuchet MS] müferrah olur. Hem güzelce bir ticaret eline geçer, Allah’a [/FONT][FONT=Trebuchet MS]şükreder.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Sonra döner, öteki adama rast gelir. Halini anlar. Ona der:[/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]“Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisâtı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini[/FONT][FONT=Arial][B] [/B][/FONT][FONT=Trebuchet MS]temizle[/FONT][FONT=Trebuchet MS]—[/FONT][FONT=Trebuchet MS]ta şu musibetli perde senin nazarından kalksın, hakikati görebilesin. Zira nihayet derecede âdil, merhametkâr, raiyetperver, muktedir, intizam perver, müşfik bir melikin memleketi, hem bu derece göz önünde âsâr-ı terakkiyat ve kemâlât gösteren bir memleket, senin vehminin gösterdiği surette olamaz.”[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Sonra o bedbahtın aklı başına gelir, nedamet eder. “Evet, ben işretten divane olmuştum. Allah senden razı olsun ki cehennemî bir haletten beni kurtardın” der.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak[/FONT][FONT=Trebuchet MS] ve zevâl[/FONT][FONT=Trebuchet MS] sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş’et edip onu mânen tâzip eder.[/FONT] [/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Diğer adam ise, mü’mindir. Cenâb-ı Hâlık[/FONT][FONT=Trebuchet MS]ı tanır, tasdik eder. Onun nazarında şu dünya bir zikirhane-i Rahmân[/FONT][FONT=Trebuchet MS], bir talimgâh-ı beşer ve hayvan, ve bir meydan-ı imtihan-ı ins ü cândır. Bütün vefiyât[/FONT][FONT=Trebuchet MS]-ı hayvaniye ve insaniye ise, terhisattır. Vazife-i hayatını bitirenler, bu dâr-ı fâniden, mânen mesrur[/FONT]â[FONT=Trebuchet MS]ne, dağdağasız diğer bir âleme giderler[/FONT][FONT=Trebuchet MS]—[/FONT][FONT=Trebuchet MS]ta yeni vazifedarlara yer açılsın, gelip çalışsınlar. Bütün [/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]tevellüdât[/FONT][FONT=Trebuchet MS]-ı hayvaniye ve insaniye ise, ahz-ı askere, silâh altına, vazife başına gelmektir. Bütün zîhayat, birer muvazzaf mesrur asker, birer müstakim mem[/FONT]n[FONT=Trebuchet MS]un memurlardır. Bütün sadâlar ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neş’esinden neş’et eden nağamattır. Bütün mevcudat, o mü’minin nazarında, Seyyid-i Kerîm[/FONT][FONT=Trebuchet MS]inin ve Mâlik-i Rahîm[/FONT][FONT=Trebuchet MS]inin birer mûnis hizme[/FONT]t[FONT=Trebuchet MS]kârı, birer dost memuru, birer şirin kitabıdır. Daha bunun gibi pek çok lâtif, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler, imanından tecellî eder, tezahür eder.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.[/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS]Demek selâmet ve emniyet yalnız İslâmiyette ve imandadır. Öyle ise biz daima [/FONT][FONT=Trebuchet MS][I]“Elhamdü lillâhi alâ dini’l-İslâm ve kemâli’l-îman”[/I][/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT] demeliyiz.(erisale.com)[/FONT] [/FONT][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst