Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Kaderimizde kim varsa onunla mı evlenmek zorundayız?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="nurul reþha" data-source="post: 215296" data-attributes="member: 1008015"><p><strong>''kalu belada yaratılan tüm ruhların ismi ,cismi, nerede, kimden doğacağı,ne kadar yaşayacağı ve kaç çocuğu olacağı belli değil miydi?Allah ezeli ilmiyle yaratılan her şeyin hayatını tertip ve düzen altına almış gelişi güzel ,başı boş bırakmamış diye biliyorum.Ayrıca Hz.Adem doğacak tüm çocuklarını (soyundan gelecek peygamberleri)ismi ve cisimleriyle görmüş diye okumuştum.''</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: red">yukarıdaki yazı evlilik bahsi ile alakalıdır bu söyledikleriniz hakkında bilgilere erişebilmek için buraya bakabilirsiniz : <a href="http://www.risaleforum.net/islamiyet/imanin-sartlari/kadere-hayrin-ve-serrin-allah-tan-geldigine-iman/33580-kader-nedir.html" target="_blank">http://www.risaleforum.net/islamiyet/imanin-sartlari/kadere-hayrin-ve-serrin-allah-tan-geldigine-iman/33580-kader-nedir.html</a></span></strong></p><p><strong><span style="color: red"></span></strong></p><p><strong>Evlilikte kader değilmiş ben yaptım demek çok kötü insanı etkiliyor suçluluk duygusu, haline rıza gösterip sabırla yürütmeyi de engelliyor birde eskiden birbirlerini görmeden evlenen insanları nasıl açıklarız kader değilse irade nerde kullanıldı.Şimdiki insanlar iradeyle evleniyorlarsa onlara haksızlık mı yapıldı?</strong></p><p></p><p><span style="color: indigo"><strong>Cevaben:Başta evlilik olmak üzere, irademizle tercih etiğimiz her şey <strong>ihtiyari kader</strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong> Zira Resulullah (a.s.m.); evlenecek kişilerin dikkat etmesi gereken hususları bir bir saymaktadır. Eş adaylarında aranması gereken vasıflar, açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bizim de bunlara dikkat etmemiz lazım. Eğer evleneceğimiz kişi, bizim tercihimiz hesaba katılmadan daha önce belirlenmiş ise, neden Allah Resulu bu şartlara riayet etmemizi istesin.</strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong> Demek tercihi biz yaparız, Allah'ta nasip ederse evlilik tahakkuk eder. Ama Allah nasip etmezse ne yaparsak yapalım, evlilik tahakkuk etmeyecektir.</strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong>Buradaki ince nokta: Allah bildiği için yapmıyoruz. Biz yapacağımız için Allah biliyor. Zaten Allah’ın geleceği bilmemesi düşünülemez. Bilmese veya bilemese yaratıcı olamaz.</strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong>Buna bir örnek verelim; Allah dostu evliyadan bir öğretmen düşünelim. Öğrencilerinden birisine “yarın seni şu kitaptan imtihan edeceğim.” diyor. Fakat öğretmen Allah’ın izniyle onun filim, maç, oyun, eğlence, derken sabah okula çalışmadan geleceğini bilerek, akşamdan karnesine “0” yazıyor. Ertesi sabah öğrenci sorulan sorulara cevap veremiyor ve sıfırı hak ettiğini bildiği anda, öğretmen cebinden not defterini çıkarıp “senin çalışmayıp sıfır alacağını bildiğim için önceden deftere sıfır yazmıştım” diyor. Buna karşı öğrenci “Hocam sen sıfır yazdığın için ben sıfır aldım. Yoksa geçer puan yazsaydın geçerdim.” diyebilir mi? </strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong></strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong>Demek ki Allah yazdığı için biz yapmıyoruz, bizim yapacağımız şeyleri bilerek Allah yazıyor. İşte buna kader diyoruz.</strong></span></p><p><span style="color: indigo"><strong>dahilindedir, kader Allah'ın ilmidir. Allah'ın ilminin dışı yoktur ki; ona girmeyen bir şey olsun. Mutlak kaderden maksadınız; insan iradesi karışmadan Allah kimi belirlemişse, bizde bilmecburiye gidip onunla evlenmek zorundayız, şeklinde algılıyorsanız. bu yaklaşım doğru değildir.</strong> </span> </p><p></p><p><strong>Eskiden birbirini görmeden yapılan evlilikler ve zorla yapılan evlilik hakkında ise en güzel örnek gene Efendimiz zamanınd ayaşanmış bir hadise aracılığıyla aktaracak olursak:</strong></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Kız veya erkek, ölüm, şiddetli dayak veya uzun müddet hapis tehdidiyle nikâh akdine zorlanırlarsa, yapılan evlenme akdi fasit olur. Resulullah (a.s.m.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır:</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>“Cenab-ı Hak, hatâ, unutma ve zorlanma ile yapılan amellerden dolayı ümmetimi benim için affetti.” (İbni Mâce, Talâk: 16)</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>İmam Neseî’nin rivayet ettiği şu hadis-i şerif bu meseleye çok güzel bir ışık tutmaktadır:</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Hz. Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur:</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>“Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.”</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Hazret-i Âişe, “Resulullah (a.s.m.) gelinceye kadar bekle” diye oturtur. Resulullah (a.s.m.) teşrif edince, Hz. Âişe durumu ona anlatır. Resulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir.</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Bunun üzerine Hansâ Resulullaha (a.s.m.) şöyle der: “Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh: 36)</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Burada babaların yetkisinin alınmasından maksadın, kızlarını zorla evlediremeyeceklerini anlıyoruz. Yukarıdaki her iki hadis de, kızın rızasının evliliğin sahih olmasının şartlarından birisi olduğunu göstermektedir. Zorlama, rızayı ortadan kaldırdığından evlilik sahih olmamaktadır.</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Bu hüküm cumhur olarak bildiğimiz müçtehid imamların ekserisinin görüşüdür. Yalnız Hanefi mezhebi bu hususta farklı bir görüş bildirir. Onlara göre, esas itibariyle rıza, nikâhın sıhhatinin şartlarından değildir. Bu meseleye delil olarak nikâh akdinde ciddiyetin de, şakanın da aynı hükümde olduğuna dair hadis-i şerifi getirirler.</strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkgreen"><strong>Ancak, cumhurun bu husustaki görüşü kurulacak yuvanın sıhhati ve tarafların mağduriyetini önleme açısından daha isabetlidir.</strong></span> </p><p></p><p><strong>Bediüzzaman Hz.lerinin her şey kader ile takdir edilmiştir kaderine razı ol ki rahat edesin sözü evliliği kapsamıyor mu? Bilgi verirseniz çok memnun olucam çünkü gerçekten kafam karıştı belki de ben yazıyı anlayamadım selamlar</strong></p><p></p><p><strong>bu soruyada cevaben</strong>:<span style="color: darkorange"><strong> <strong>Kader,</strong> büyük ve küçük olmak üzere iki daireden oluşur. <strong>Büyük daire</strong> insan iradesinin geçerli olmadığı ve tesirsiz kaldığı bir dairedir. Bu büyük dairede insanın iradesi değil, Allah’ın takdiri hükmeder, insan bu dairede mutlak cebir içindedir. Bu daire, insanın başına gelecek her dert musibet, hastalık, sıkıntı, sevinç, nimet ve vesaireyi içine alan bir dairedir. İnsanın hangi ana babadan, hangi memlekette ve hangi şartlar içinde yaşacağını bu daire belirler.</strong></span></p><p><span style="color: darkorange"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkorange"><strong>Diğer <strong>küçük daire ise</strong> insanın cüzi iradesine bırakılmıştır. Bu daire iman veya küfür, günah veya sevap, iyilik veya kötülük gibi şeylerin tercih edildiği bir dairedir. Bunların icadı ve yaratılması yine Allah’a aittir; lakin özgürce seçilmesini Allah sonsuz adaleti gereği olarak insana bırakmıştır. Yani insan iyiliği veya kötülüğü seçer Allah da bu seçileni yaratır. Öyle ise yaratan değil, seçen mesuldür.</strong></span></p><p><span style="color: darkorange"><strong></strong></span></p><p><span style="color: darkorange"><strong><strong>"Her şey kaderle takdir edilmiştir, kısmetine razı ol ki rahat edesin."</strong> sözü daha ziyade kaderin büyük dairesine bakıyor. Yani insanın seçim alanı olmayan büyük dairedeki takdirlerden insan mesul değildir. İnsan ancak küçük dairedeki seçimlerden mesuldür. Nitekim kader bir yazıdır, bizim önceden ne yapacağımızı Allah ezeli ilmi ile bildiği için oraya yazmış, yoksa küçük dairede, oraya yazdığı için biz yapıyor değiliz. Küçük dairede Allah’ın ilmi bizim yapacaklarımıza tabidir, yoksa biz ona tabi değiliz.</strong></span> </p><p></p><p><strong>umarım bu bilgiler kafanızdaki soru işaretlerini giderir selam ve dua ile</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="nurul reþha, post: 215296, member: 1008015"] [B]''kalu belada yaratılan tüm ruhların ismi ,cismi, nerede, kimden doğacağı,ne kadar yaşayacağı ve kaç çocuğu olacağı belli değil miydi?Allah ezeli ilmiyle yaratılan her şeyin hayatını tertip ve düzen altına almış gelişi güzel ,başı boş bırakmamış diye biliyorum.Ayrıca Hz.Adem doğacak tüm çocuklarını (soyundan gelecek peygamberleri)ismi ve cisimleriyle görmüş diye okumuştum.'' [COLOR=red]yukarıdaki yazı evlilik bahsi ile alakalıdır bu söyledikleriniz hakkında bilgilere erişebilmek için buraya bakabilirsiniz : [URL]http://www.risaleforum.net/islamiyet/imanin-sartlari/kadere-hayrin-ve-serrin-allah-tan-geldigine-iman/33580-kader-nedir.html[/URL] [/COLOR] Evlilikte kader değilmiş ben yaptım demek çok kötü insanı etkiliyor suçluluk duygusu, haline rıza gösterip sabırla yürütmeyi de engelliyor birde eskiden birbirlerini görmeden evlenen insanları nasıl açıklarız kader değilse irade nerde kullanıldı.Şimdiki insanlar iradeyle evleniyorlarsa onlara haksızlık mı yapıldı?[/B] [COLOR=indigo][B]Cevaben:Başta evlilik olmak üzere, irademizle tercih etiğimiz her şey [B]ihtiyari kader[/B] Zira Resulullah (a.s.m.); evlenecek kişilerin dikkat etmesi gereken hususları bir bir saymaktadır. Eş adaylarında aranması gereken vasıflar, açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bizim de bunlara dikkat etmemiz lazım. Eğer evleneceğimiz kişi, bizim tercihimiz hesaba katılmadan daha önce belirlenmiş ise, neden Allah Resulu bu şartlara riayet etmemizi istesin. Demek tercihi biz yaparız, Allah'ta nasip ederse evlilik tahakkuk eder. Ama Allah nasip etmezse ne yaparsak yapalım, evlilik tahakkuk etmeyecektir. Buradaki ince nokta: Allah bildiği için yapmıyoruz. Biz yapacağımız için Allah biliyor. Zaten Allah’ın geleceği bilmemesi düşünülemez. Bilmese veya bilemese yaratıcı olamaz. Buna bir örnek verelim; Allah dostu evliyadan bir öğretmen düşünelim. Öğrencilerinden birisine “yarın seni şu kitaptan imtihan edeceğim.” diyor. Fakat öğretmen Allah’ın izniyle onun filim, maç, oyun, eğlence, derken sabah okula çalışmadan geleceğini bilerek, akşamdan karnesine “0” yazıyor. Ertesi sabah öğrenci sorulan sorulara cevap veremiyor ve sıfırı hak ettiğini bildiği anda, öğretmen cebinden not defterini çıkarıp “senin çalışmayıp sıfır alacağını bildiğim için önceden deftere sıfır yazmıştım” diyor. Buna karşı öğrenci “Hocam sen sıfır yazdığın için ben sıfır aldım. Yoksa geçer puan yazsaydın geçerdim.” diyebilir mi? Demek ki Allah yazdığı için biz yapmıyoruz, bizim yapacağımız şeyleri bilerek Allah yazıyor. İşte buna kader diyoruz. dahilindedir, kader Allah'ın ilmidir. Allah'ın ilminin dışı yoktur ki; ona girmeyen bir şey olsun. Mutlak kaderden maksadınız; insan iradesi karışmadan Allah kimi belirlemişse, bizde bilmecburiye gidip onunla evlenmek zorundayız, şeklinde algılıyorsanız. bu yaklaşım doğru değildir.[/B] [/COLOR] [B]Eskiden birbirini görmeden yapılan evlilikler ve zorla yapılan evlilik hakkında ise en güzel örnek gene Efendimiz zamanınd ayaşanmış bir hadise aracılığıyla aktaracak olursak:[/B] [COLOR=darkgreen][B] Kız veya erkek, ölüm, şiddetli dayak veya uzun müddet hapis tehdidiyle nikâh akdine zorlanırlarsa, yapılan evlenme akdi fasit olur. Resulullah (a.s.m.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır: “Cenab-ı Hak, hatâ, unutma ve zorlanma ile yapılan amellerden dolayı ümmetimi benim için affetti.” (İbni Mâce, Talâk: 16) İmam Neseî’nin rivayet ettiği şu hadis-i şerif bu meseleye çok güzel bir ışık tutmaktadır: Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Hz. Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur: “Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.” Hazret-i Âişe, “Resulullah (a.s.m.) gelinceye kadar bekle” diye oturtur. Resulullah (a.s.m.) teşrif edince, Hz. Âişe durumu ona anlatır. Resulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir. Bunun üzerine Hansâ Resulullaha (a.s.m.) şöyle der: “Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh: 36) Burada babaların yetkisinin alınmasından maksadın, kızlarını zorla evlediremeyeceklerini anlıyoruz. Yukarıdaki her iki hadis de, kızın rızasının evliliğin sahih olmasının şartlarından birisi olduğunu göstermektedir. Zorlama, rızayı ortadan kaldırdığından evlilik sahih olmamaktadır. Bu hüküm cumhur olarak bildiğimiz müçtehid imamların ekserisinin görüşüdür. Yalnız Hanefi mezhebi bu hususta farklı bir görüş bildirir. Onlara göre, esas itibariyle rıza, nikâhın sıhhatinin şartlarından değildir. Bu meseleye delil olarak nikâh akdinde ciddiyetin de, şakanın da aynı hükümde olduğuna dair hadis-i şerifi getirirler. Ancak, cumhurun bu husustaki görüşü kurulacak yuvanın sıhhati ve tarafların mağduriyetini önleme açısından daha isabetlidir.[/B][/COLOR] [B]Bediüzzaman Hz.lerinin her şey kader ile takdir edilmiştir kaderine razı ol ki rahat edesin sözü evliliği kapsamıyor mu? Bilgi verirseniz çok memnun olucam çünkü gerçekten kafam karıştı belki de ben yazıyı anlayamadım selamlar[/B] [B]bu soruyada cevaben[/B]:[COLOR=darkorange][B] [B]Kader,[/B] büyük ve küçük olmak üzere iki daireden oluşur. [B]Büyük daire[/B] insan iradesinin geçerli olmadığı ve tesirsiz kaldığı bir dairedir. Bu büyük dairede insanın iradesi değil, Allah’ın takdiri hükmeder, insan bu dairede mutlak cebir içindedir. Bu daire, insanın başına gelecek her dert musibet, hastalık, sıkıntı, sevinç, nimet ve vesaireyi içine alan bir dairedir. İnsanın hangi ana babadan, hangi memlekette ve hangi şartlar içinde yaşacağını bu daire belirler. Diğer [B]küçük daire ise[/B] insanın cüzi iradesine bırakılmıştır. Bu daire iman veya küfür, günah veya sevap, iyilik veya kötülük gibi şeylerin tercih edildiği bir dairedir. Bunların icadı ve yaratılması yine Allah’a aittir; lakin özgürce seçilmesini Allah sonsuz adaleti gereği olarak insana bırakmıştır. Yani insan iyiliği veya kötülüğü seçer Allah da bu seçileni yaratır. Öyle ise yaratan değil, seçen mesuldür. [B]"Her şey kaderle takdir edilmiştir, kısmetine razı ol ki rahat edesin."[/B] sözü daha ziyade kaderin büyük dairesine bakıyor. Yani insanın seçim alanı olmayan büyük dairedeki takdirlerden insan mesul değildir. İnsan ancak küçük dairedeki seçimlerden mesuldür. Nitekim kader bir yazıdır, bizim önceden ne yapacağımızı Allah ezeli ilmi ile bildiği için oraya yazmış, yoksa küçük dairede, oraya yazdığı için biz yapıyor değiliz. Küçük dairede Allah’ın ilmi bizim yapacaklarımıza tabidir, yoksa biz ona tabi değiliz.[/B][/COLOR] [B]umarım bu bilgiler kafanızdaki soru işaretlerini giderir selam ve dua ile[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Kaderimizde kim varsa onunla mı evlenmek zorundayız?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst