Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Kadere İman - Ezeliyet Bahsi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ASHAB-I BEDR" data-source="post: 244605" data-attributes="member: 1013691"><p>[VIMEO]19251214[/VIMEO]</p><p></p><p><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><p style="text-align: left">Kader meselesinin anlaşılamamasındaki en büyük sebep <span style="color: darkorange">“zaman” </span>ve <span style="color: darkorange">“ezel”</span> kavramlarının birbiriyle karıştırılması ve yanlış değerlendirilmesidir. İnsan, zaman ve mekan içerisinde yaşadığı için her hadiseyi ve hakikati zaman ölçüsüne göre değerlendirmekte ve ezeli zamanın başlangıcı zannetmekle hata yapmaktadır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">İşte kaderi anlayamamak, böyle yanlış bir kıyasın mahsulüdür. Zaman, kainatın yaratılmasıyla başlayan ve içerisinde hadiselerin cereyan ettiği soyut bir kavramdır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Geçmiş, hal ve gelecek olarak üçe taksim edilir. Bu taksim, mahlukata göredir. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Yani asır, sene, ay, gün, dün, bugün, yarın gibi bütün kavramlar ancak yaratılmışlar için söz konusudur. Ezel ise, zamanın başlangıcının evveli demek değildir.</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ezelde geçmiş, hal ve gelecek yoktur. Ezel bütün bu zamanların ayna anda görüldüğü ve bilindiği bir makamdır. Dilerseniz şimdi, Allahın ezeliyet sıfatını misaller ile anlamaya çalışalım:</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şu çizgi zaman çizgisi olsun. Bu çizginin ortası ise, şimdiki zaman, yani şu anda içinde bulunduğumuz an olsun. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Bu çizginin sağındaki nokta ise geçmiş zaman olsun. işte bu noktada kainat yaratıldı, ve daha sonra ilk insan Hz.Adem... </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ve o zamandan bugüne kadar yaratılan her şey; hal ile geçmiş zamanın ifade edildiği bu iki nokta arasında var oldu… Zaman çizgimizin solundaki nokta ise, gelecek zamandır. Bu nokta, kıyametinde ötesinde cennet ve cehennem hayatını içine alan sonsuzluk hayatıdır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şu anda içinde bulunduğumuz hal noktası ile gelecek zaman noktası arasında ise; torunlarımız, onların torunları ve kıyamete kadar yaratılacak her şey, hatta bunun da ötesinde öldükten sonra dirilme, hesaba çekilme, amellerin tartılması ve sırattan geçme gibi hadiseler var… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ezel ise, bu zaman çizgimizin, geçmiş noktasının sağ tarafı değildir.İşte kaderi anlayamamamızın sebebi, ezelin burası olduğunu zannetmemiz ve ezeli, zaman çizgisi üzerinde bir yere oturtmamızdır. Zira ezeli, burası zannettiğimizde, Allahın yarını bilmesi için yarının gelmesi gerekecektir.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">İşte bu zan ve Ezeliyet kavramını yanlış anlamamız ise şu soruyu sormamıza sebep olacaktır: </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">“Allah günahkar olmamı yazmışsa benim suçum ne?”</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şimdi ezel kavramını, zaman çizgimizde resmettiğimizde bu sorunun ne kadar manasız bir soru olduğu anlaşılacaktır. İşte ezel burasıdır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Geçmiş zamanın sağ tarafı değil, bir zamansızlıktır, hal, geçmiş ve geleceği ayna anda tutan ve gören bir makamdır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Dolayısıyla Allah bugünü gördüğü ve bildiği gibi, yarını da, öbür günü de ve cennet ile cehennem hayatının yaşanacağı sonsuzluk hayatına kadar her şeyi de bugün ile birlikte görmektedir. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Allah için hal, geçmiş ve gelecek gibi kavramlar yoktur. Bu kavramlar zaman ile kayıtlı olan bizler içindir. Şimdi bu meseleyi diğer bir örnek ile inceleyelim:</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şu tablo bizim zaman çizgimiz olsun. Ortası hal yani şimdiki zaman, sağ tarafı geçmiş zaman, sol tarafı ise gelecek zaman… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Şimdi şu zaman tablomuzun üzerine bir ayna tuttuk. Ayna, zemine yakın olduğu için sadece “hal” aynada aksetti. Geçmiş ve gelecekten içine hiçbir şey girmedi. Şimdi aynayı biraz kaldıralım… </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ve şu pozisyonda aynamızda hal ile birlikte geçmiş ve geleceğinde bir bölümü aksetti... </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Aynayı biraz daha kaldırdığımızda, bir önceki pozisyonda aynada gözükmeyen geçmiş ve geleceğin bir bölümü daha onda aksetti… </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Demek aynayı kaldırdıkça, aynada gözüken zaman dilimi genişlemektedir. Şimdi aynayı en tepeye kaldıralım...</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">İşte bu noktada ayna, hal, geçmiş ve geleceğin tamamını içine aldı… İşte bu noktaya Ezeliyet noktası denilir ki, üç zamanın tamamını aynı anda görmektir.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">İşte <span style="color: darkorange">“Allah ezelidir” </span>dediğimizde, Allahın bütün zaman ve mekanları aynı anda gördüğü, bildiği ve zaman kaydından münezzeh olduğu anlaşılır…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şimdi de Ezeliyet kavramını başka bir misalde görelim: </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Erzurum’dan İstanbul’a doğru 3 vasıtanın yola çıktığını farz ediyoruz… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bu vasıtalardan bir tanesi İstanbul’a girmek üzere İzmit’te…,</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">diğeri İzmit’tekine kıyasla biraz daha geride Eskişehir’de…</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">ve 3. vasıtamızda ikisinin gerisinde Ankara’da olsun.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange"> Şimdi bu üç vasıtaya dikkat ettiğimizde şunları görürüz:</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">İzmit’te olan vasıtamız, Eskişehir ve Ankara’da olan araçlara kıyasla önde yani istikbaldedir. Zira onların geçeceği yollardan çoktan geçmiştir…. Eskişehir’de olan vasıtamız ise, İzmit’te olana göre geçmiştedir. Zira öndeki araç Eskişehir’den çoktan geçmiştir. Ancak Ankara’da olana kıyasla istikbaldedir. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Zira daha bu araç onun mevkiine ulaşmamıştır…. Ankara’da olan vasıtamız ise diğer iki araca kıyasla da geçmiştedir. Zira bu iki araç ta Ankara’yı çoktan geçmiştir…. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Araçlar arasında geçmiş, gelecek gibi tabirler kullanılırken, yukarıda olan ve üç vasıtayı anda aydınlatan güneş için zaman ifade eden bu tabirler kullanılmaz. Yani güneş şuna göre geçmiştedir, buna göre gelecektedir, denilemez.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Çünkü güneş bu üç vasıtayı anda aydınlatmakta, ışığı ile üçünü ayna anda kuşatmaktadır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">İşte güneşin bu hali, yani yerdeki vasıtalar için geçerli olan zaman kaydıyla kayıtlı olmaması ve 3 zamanı aynı anda kuşatması ezeliyete misaldir. </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Aynen bunun gibi, bizler de kainatın yaratılmasıyla başlayan zaman yolunun bir noktasındayız… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bizden önce geçen her şey bize göre mazide, yani geçmişte kalmıştır… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bugünden hatta bu andan sonraki zamanlar ve o zamanlarda yaratılacak mahluklar ise bize kıyasla istikbaldedir.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Evet şu anda bizim dedelerimiz geçmişte kaldılar. Halbuki bir zaman, onların dedeleri de istikbalden torun bekliyorlardı. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">İşte dedelerimiz, kendi dedelerine göre istikbal olan zaman diliminde bu dünyaya uğrayıp, teneffüs ederek, maziye döküldükleri gibi, dedelerimize göre istikbalde olan bizlerde bir gün maziye döküleceğiz.</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ve bize göre istikbalde olan torunlarımız hale yani şimdiki zamana çıkacaklar…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">görüldüğü gibi, geçmiş, gelecek ve hal gibi tabirler bizler için kullanılmaktadır.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Halbuki her şeyi ve zamanı yaratan Allah için mazi, hal ve istikbal gibi kavramlar yoktur. O, misalimizdeki güneş gibi bütün bu zamanları ayna anda ilminin ışığı ile kuşatmıştır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">O halde <span style="color: darkorange">“Allah yazdı diye biz yapıyoruz” </span>denilemez, zira Allah ezeliyeti ile bütün zamanları aynı anda kuşattığından bizim hür irademiz ile ne yapacağımızı bilmiş ve ne yapacaksak kader defterimize onu yazmıştır. Allah yazdı diye biz yapmamaktayız, bilakis biz yapacağımız için Allah yazmıştır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ezeliyet bahsini daha iyi kavrayabilmemiz için son bir misal daha vereceğiz. Zira ezeliyeti anlamak, kader meselesini anlamanın anahtarıdır. Kader bahsinde bocalamanın en birinci sebebi Allahın ezeliyet sıfatının anlaşılamaması ve Allahın zaman mefhumu ile kayıtlı olduğunun zannedilmesidir. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bir şiirin tamamını bildiğiniz taktirde, sizin ilminizin, şiirin bütün mısralarına olan münasebeti aynıdır. Yani önceki misalde, güneşin üç vasıtayı aynı anda seyretmesi gibi, sizin ilminiz de bütün mısralara aynı anda vakıftır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Fakat şiirin mısraları için, kendi aralarında öncelik ve sonralık söz konusu olmaktadır. Mesela, altıncı mısra, dördüncü mısradan sonra, onuncu mısradan ise öncedir… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Siz şiirin ilk beş mısrasını yazıp, altıncıyı yazmaya başladığınızda, artık beşinci mısra mazide kalmış, yazılmıştır… Altıncı mısra ise hal de yani şimdiki zamandadır... </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Onuncu mısra ise henüz istikbaldedir. </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Yani daha vücuda gelmemiş ve yazılmamıştır… Halbuki vücuda gelmeyen bu onuncu mısra sizin ilminizde mevcuttur. O halde öncelik ve sonralık sizin ilminiz için söz konusu değildir... Aynen bunun gibi; 19. asır ve o asırda yaşayanlar, 18. asra ve bu asırda yaşayanlara göre istikbalde, 20. asra göre ise mazidedir.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ancak zamandan münezzeh olan Allah için bütün bu asırlar, geçmiş, hal ve istikbal aynı anda ilim ve şuhud dairesindedir.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Demek <span style="color: darkorange">“Allahın ezeli ilmi” </span>dediğimiz kader; geçmiş zamanda yapılmış bir plan olmayıp, zaman dışı bir plandır. Bütün geçmiş ve gelecek zamanları aynı anda tutan zaman üstü bir ilimdir…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">O halde <span style="color: darkorange">“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem”</span> sözü son derece batıl bir sözdür.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Zira Allah, bizim ne yapacağımızı bilmeden kader defterimizi yazmış ve bizi o yazıya göre hareket etmeğe mecbur etmiş değildir. Bilakis, cüzi irademizle neyi tercih edecek ve hangi fiili işleyeceksek, ezeliyeti ile bilmiş, ve kader defterimize yazmıştır… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Aslında mazeret olarak öne sürülen <span style="color: darkorange">“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” </span>sözü temelde de yanlıştır. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Çünkü kader defteri, Allahın ilminin bir tecellisidir… İlim ise zorlama sıfatı değildir. Bu yazı sadece bir beyandır… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Mesela, ben şimdi şöyle bir yazı yazsam: “siz yaklaşık 15 dakika sonra televizyonunuzu kapatacaksınız”… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Şimdi siz, 15 dakika sonra televizyonunuzu kapatsanız, diyebilir misiniz ki, <span style="color: darkorange">“eğer bu yazı olmasaydı ben televizyonumu kapatmazdım”</span>… elbette diyemezsiniz. Çünkü bu sadece bir yazıdır. Bir haberdir. Zorlama değildir…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Aynen bunun gibi, <span style="color: darkorange">“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” </span>sözü de son derece yanlıştır. Bizlerin fiillerini Allahın ilmi yaratmıyor ki, ilmin unvanı olan kader defterini suçlayabilelim. Bizim fiillerimiz Allahın kudretiyle yaratılmaktadır. İlmin bu yaratmada hiçbir tesiri yoktur.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">O halde nasıl olurda biz, fiillerimizin icadında hiçbir tesiri olmayan kader defterimizi sorumlu tutabiliriz?... Bu olsa olsa kişinin kendini aldatmasından başka bir şey değildir. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Zira bu sözü söyleyen kişiye deseniz ki: </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">“Niçin okula gidiyorsun, kaderini değiştiremezsin ki, eğer kaderinde doktor olmak varsa, zaten olacaksın, bunun önüne geçemezsin, çalışmasan da doktor olursun. </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Yok eğer kaderinde doktor olmak yoksa beyhude yoruluyorsun…..” yada şöyle desek:</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">“Niçin dükkanını açıyorsun ki, kaderinde bugün kazanmak varsa, o zaten sana gelir, dükkanını açmasan da olur, Yok eğer kaderinde bugün kazanmak yoksa, dükkanını açsan da kazanamazsın, kaderini değiştirecek değilsin ya….” </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Eğer ona bunları söylesek, kaderini değiştiremeyeceğini, bu yüzden okula gitmemesini ve dükkanını açmamasını tavsiye etsek, hemen savunmasını yapar ve der ki; “sen çalışacaksın ki, Allah versin…”</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ama iş farzları eda etmeğe yada haramlardan kaçmaya geldi mi, hemen kadere sığınır, teslimiyetçi olur, suçu kadere yükler… Bu kişinin kendisini aldatması değildir de nedir? </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Halbuki ezeliyet bahsinde gördük ki, Allah bizi hiçbir günaha zorlamıyor. Sadece, zamanları ve mekanları kuşatan ilmiyle, bizim ne yapacağımızı biliyor ve kader defterimize yazıyor…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Acaba günahımızı kadere yüklememize sebep olan, ve ““Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">dedirten şey:</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">“Ne yapacağımızı Allahın ezeliyeti ile bilmesi mi? </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange"></span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Yani, eğer Allah bizim ne yapacağımızı bilmeseydi biz mesul olurduk da, bildiği için mesul olmayacak mıyız? </span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange"></span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"><span style="color: darkorange">Günahını kadere yükleyen insan ne istediğine bir baksın! Ve bundan utansın!</span></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Buraya kadar verdiğimiz misaller ile Allahın <span style="color: darkorange">“ezeliyetini” </span>anlamaya çalıştık. Ancak şu unutulmamalıdır ki, verdiğimiz bütün misaller, sadece akılların anlamaktan aciz kaldığı bir hakikati yakınlaştırmak için küçük birer dürbündür.</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Yoksa akıllar, nasıl ki, Allahın kudretinin ve azametinin büyüklüğünü hakkıyla anlamaktan acizdir, aynen bunun gibi, Allahın ezeliyetini ve bütün zaman ve mekanlara ilminin aynı anda münasebetini de tam idrakten acizdir…</p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Ancak şu sönük dürbünler bile, “Allah kaderimi böyle yazmış, benim suçum ne?” sözünün ne kadar batıl olduğunu anlatmakta ve meselenin tam anlamıyla anlaşılmasını sağlamaktadır… </p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></p></span></span></span></strong></em></p><p style="text-align: left"><em><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Allahın ezeliyeti ile birlikte, “ilmin maluma tabi olduğu” kaidesi de anlaşılınca, göreceksiniz! kader hakkında cevapsız zannedilen bütün sorular, birden cevaplarını nasıl bulacaklar! </p><p></span></span></span></strong></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ASHAB-I BEDR, post: 244605, member: 1013691"] [VIMEO]19251214[/VIMEO] [I][B][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=olive][LEFT]Kader meselesinin anlaşılamamasındaki en büyük sebep [COLOR=darkorange]“zaman” [/COLOR]ve [COLOR=darkorange]“ezel”[/COLOR] kavramlarının birbiriyle karıştırılması ve yanlış değerlendirilmesidir. İnsan, zaman ve mekan içerisinde yaşadığı için her hadiseyi ve hakikati zaman ölçüsüne göre değerlendirmekte ve ezeli zamanın başlangıcı zannetmekle hata yapmaktadır. İşte kaderi anlayamamak, böyle yanlış bir kıyasın mahsulüdür. Zaman, kainatın yaratılmasıyla başlayan ve içerisinde hadiselerin cereyan ettiği soyut bir kavramdır. Geçmiş, hal ve gelecek olarak üçe taksim edilir. Bu taksim, mahlukata göredir. [COLOR=darkorange]Yani asır, sene, ay, gün, dün, bugün, yarın gibi bütün kavramlar ancak yaratılmışlar için söz konusudur. Ezel ise, zamanın başlangıcının evveli demek değildir.[/COLOR] Ezelde geçmiş, hal ve gelecek yoktur. Ezel bütün bu zamanların ayna anda görüldüğü ve bilindiği bir makamdır. Dilerseniz şimdi, Allahın ezeliyet sıfatını misaller ile anlamaya çalışalım: Şu çizgi zaman çizgisi olsun. Bu çizginin ortası ise, şimdiki zaman, yani şu anda içinde bulunduğumuz an olsun. [COLOR=darkorange]Bu çizginin sağındaki nokta ise geçmiş zaman olsun. işte bu noktada kainat yaratıldı, ve daha sonra ilk insan Hz.Adem... [/COLOR] Ve o zamandan bugüne kadar yaratılan her şey; hal ile geçmiş zamanın ifade edildiği bu iki nokta arasında var oldu… Zaman çizgimizin solundaki nokta ise, gelecek zamandır. Bu nokta, kıyametinde ötesinde cennet ve cehennem hayatını içine alan sonsuzluk hayatıdır. Şu anda içinde bulunduğumuz hal noktası ile gelecek zaman noktası arasında ise; torunlarımız, onların torunları ve kıyamete kadar yaratılacak her şey, hatta bunun da ötesinde öldükten sonra dirilme, hesaba çekilme, amellerin tartılması ve sırattan geçme gibi hadiseler var… Ezel ise, bu zaman çizgimizin, geçmiş noktasının sağ tarafı değildir.İşte kaderi anlayamamamızın sebebi, ezelin burası olduğunu zannetmemiz ve ezeli, zaman çizgisi üzerinde bir yere oturtmamızdır. Zira ezeli, burası zannettiğimizde, Allahın yarını bilmesi için yarının gelmesi gerekecektir. İşte bu zan ve Ezeliyet kavramını yanlış anlamamız ise şu soruyu sormamıza sebep olacaktır: [COLOR=darkorange]“Allah günahkar olmamı yazmışsa benim suçum ne?”[/COLOR] Şimdi ezel kavramını, zaman çizgimizde resmettiğimizde bu sorunun ne kadar manasız bir soru olduğu anlaşılacaktır. İşte ezel burasıdır. Geçmiş zamanın sağ tarafı değil, bir zamansızlıktır, hal, geçmiş ve geleceği ayna anda tutan ve gören bir makamdır. Dolayısıyla Allah bugünü gördüğü ve bildiği gibi, yarını da, öbür günü de ve cennet ile cehennem hayatının yaşanacağı sonsuzluk hayatına kadar her şeyi de bugün ile birlikte görmektedir. Allah için hal, geçmiş ve gelecek gibi kavramlar yoktur. Bu kavramlar zaman ile kayıtlı olan bizler içindir. Şimdi bu meseleyi diğer bir örnek ile inceleyelim: Şu tablo bizim zaman çizgimiz olsun. Ortası hal yani şimdiki zaman, sağ tarafı geçmiş zaman, sol tarafı ise gelecek zaman… [COLOR=darkorange]Şimdi şu zaman tablomuzun üzerine bir ayna tuttuk. Ayna, zemine yakın olduğu için sadece “hal” aynada aksetti. Geçmiş ve gelecekten içine hiçbir şey girmedi. Şimdi aynayı biraz kaldıralım… [/COLOR] Ve şu pozisyonda aynamızda hal ile birlikte geçmiş ve geleceğinde bir bölümü aksetti... [COLOR=darkorange]Aynayı biraz daha kaldırdığımızda, bir önceki pozisyonda aynada gözükmeyen geçmiş ve geleceğin bir bölümü daha onda aksetti… [/COLOR] Demek aynayı kaldırdıkça, aynada gözüken zaman dilimi genişlemektedir. Şimdi aynayı en tepeye kaldıralım... İşte bu noktada ayna, hal, geçmiş ve geleceğin tamamını içine aldı… İşte bu noktaya Ezeliyet noktası denilir ki, üç zamanın tamamını aynı anda görmektir. İşte [COLOR=darkorange]“Allah ezelidir” [/COLOR]dediğimizde, Allahın bütün zaman ve mekanları aynı anda gördüğü, bildiği ve zaman kaydından münezzeh olduğu anlaşılır… Şimdi de Ezeliyet kavramını başka bir misalde görelim: Erzurum’dan İstanbul’a doğru 3 vasıtanın yola çıktığını farz ediyoruz… Bu vasıtalardan bir tanesi İstanbul’a girmek üzere İzmit’te…, [COLOR=darkorange]diğeri İzmit’tekine kıyasla biraz daha geride Eskişehir’de…[/COLOR] ve 3. vasıtamızda ikisinin gerisinde Ankara’da olsun. [COLOR=darkorange] Şimdi bu üç vasıtaya dikkat ettiğimizde şunları görürüz:[/COLOR] İzmit’te olan vasıtamız, Eskişehir ve Ankara’da olan araçlara kıyasla önde yani istikbaldedir. Zira onların geçeceği yollardan çoktan geçmiştir…. Eskişehir’de olan vasıtamız ise, İzmit’te olana göre geçmiştedir. Zira öndeki araç Eskişehir’den çoktan geçmiştir. Ancak Ankara’da olana kıyasla istikbaldedir. Zira daha bu araç onun mevkiine ulaşmamıştır…. Ankara’da olan vasıtamız ise diğer iki araca kıyasla da geçmiştedir. Zira bu iki araç ta Ankara’yı çoktan geçmiştir…. Araçlar arasında geçmiş, gelecek gibi tabirler kullanılırken, yukarıda olan ve üç vasıtayı anda aydınlatan güneş için zaman ifade eden bu tabirler kullanılmaz. Yani güneş şuna göre geçmiştedir, buna göre gelecektedir, denilemez. Çünkü güneş bu üç vasıtayı anda aydınlatmakta, ışığı ile üçünü ayna anda kuşatmaktadır. [COLOR=darkorange]İşte güneşin bu hali, yani yerdeki vasıtalar için geçerli olan zaman kaydıyla kayıtlı olmaması ve 3 zamanı aynı anda kuşatması ezeliyete misaldir. [/COLOR] Aynen bunun gibi, bizler de kainatın yaratılmasıyla başlayan zaman yolunun bir noktasındayız… Bizden önce geçen her şey bize göre mazide, yani geçmişte kalmıştır… Bugünden hatta bu andan sonraki zamanlar ve o zamanlarda yaratılacak mahluklar ise bize kıyasla istikbaldedir. Evet şu anda bizim dedelerimiz geçmişte kaldılar. Halbuki bir zaman, onların dedeleri de istikbalden torun bekliyorlardı. [COLOR=darkorange]İşte dedelerimiz, kendi dedelerine göre istikbal olan zaman diliminde bu dünyaya uğrayıp, teneffüs ederek, maziye döküldükleri gibi, dedelerimize göre istikbalde olan bizlerde bir gün maziye döküleceğiz.[/COLOR] Ve bize göre istikbalde olan torunlarımız hale yani şimdiki zamana çıkacaklar… görüldüğü gibi, geçmiş, gelecek ve hal gibi tabirler bizler için kullanılmaktadır. Halbuki her şeyi ve zamanı yaratan Allah için mazi, hal ve istikbal gibi kavramlar yoktur. O, misalimizdeki güneş gibi bütün bu zamanları ayna anda ilminin ışığı ile kuşatmıştır. O halde [COLOR=darkorange]“Allah yazdı diye biz yapıyoruz” [/COLOR]denilemez, zira Allah ezeliyeti ile bütün zamanları aynı anda kuşattığından bizim hür irademiz ile ne yapacağımızı bilmiş ve ne yapacaksak kader defterimize onu yazmıştır. Allah yazdı diye biz yapmamaktayız, bilakis biz yapacağımız için Allah yazmıştır. Ezeliyet bahsini daha iyi kavrayabilmemiz için son bir misal daha vereceğiz. Zira ezeliyeti anlamak, kader meselesini anlamanın anahtarıdır. Kader bahsinde bocalamanın en birinci sebebi Allahın ezeliyet sıfatının anlaşılamaması ve Allahın zaman mefhumu ile kayıtlı olduğunun zannedilmesidir. Bir şiirin tamamını bildiğiniz taktirde, sizin ilminizin, şiirin bütün mısralarına olan münasebeti aynıdır. Yani önceki misalde, güneşin üç vasıtayı aynı anda seyretmesi gibi, sizin ilminiz de bütün mısralara aynı anda vakıftır. Fakat şiirin mısraları için, kendi aralarında öncelik ve sonralık söz konusu olmaktadır. Mesela, altıncı mısra, dördüncü mısradan sonra, onuncu mısradan ise öncedir… Siz şiirin ilk beş mısrasını yazıp, altıncıyı yazmaya başladığınızda, artık beşinci mısra mazide kalmış, yazılmıştır… Altıncı mısra ise hal de yani şimdiki zamandadır... [COLOR=darkorange]Onuncu mısra ise henüz istikbaldedir. [/COLOR] Yani daha vücuda gelmemiş ve yazılmamıştır… Halbuki vücuda gelmeyen bu onuncu mısra sizin ilminizde mevcuttur. O halde öncelik ve sonralık sizin ilminiz için söz konusu değildir... Aynen bunun gibi; 19. asır ve o asırda yaşayanlar, 18. asra ve bu asırda yaşayanlara göre istikbalde, 20. asra göre ise mazidedir. Ancak zamandan münezzeh olan Allah için bütün bu asırlar, geçmiş, hal ve istikbal aynı anda ilim ve şuhud dairesindedir. Demek [COLOR=darkorange]“Allahın ezeli ilmi” [/COLOR]dediğimiz kader; geçmiş zamanda yapılmış bir plan olmayıp, zaman dışı bir plandır. Bütün geçmiş ve gelecek zamanları aynı anda tutan zaman üstü bir ilimdir… O halde [COLOR=darkorange]“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem”[/COLOR] sözü son derece batıl bir sözdür. Zira Allah, bizim ne yapacağımızı bilmeden kader defterimizi yazmış ve bizi o yazıya göre hareket etmeğe mecbur etmiş değildir. Bilakis, cüzi irademizle neyi tercih edecek ve hangi fiili işleyeceksek, ezeliyeti ile bilmiş, ve kader defterimize yazmıştır… Aslında mazeret olarak öne sürülen [COLOR=darkorange]“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” [/COLOR]sözü temelde de yanlıştır. Çünkü kader defteri, Allahın ilminin bir tecellisidir… İlim ise zorlama sıfatı değildir. Bu yazı sadece bir beyandır… Mesela, ben şimdi şöyle bir yazı yazsam: “siz yaklaşık 15 dakika sonra televizyonunuzu kapatacaksınız”… Şimdi siz, 15 dakika sonra televizyonunuzu kapatsanız, diyebilir misiniz ki, [COLOR=darkorange]“eğer bu yazı olmasaydı ben televizyonumu kapatmazdım”[/COLOR]… elbette diyemezsiniz. Çünkü bu sadece bir yazıdır. Bir haberdir. Zorlama değildir… Aynen bunun gibi, [COLOR=darkorange]“Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” [/COLOR]sözü de son derece yanlıştır. Bizlerin fiillerini Allahın ilmi yaratmıyor ki, ilmin unvanı olan kader defterini suçlayabilelim. Bizim fiillerimiz Allahın kudretiyle yaratılmaktadır. İlmin bu yaratmada hiçbir tesiri yoktur. O halde nasıl olurda biz, fiillerimizin icadında hiçbir tesiri olmayan kader defterimizi sorumlu tutabiliriz?... Bu olsa olsa kişinin kendini aldatmasından başka bir şey değildir. Zira bu sözü söyleyen kişiye deseniz ki: “Niçin okula gidiyorsun, kaderini değiştiremezsin ki, eğer kaderinde doktor olmak varsa, zaten olacaksın, bunun önüne geçemezsin, çalışmasan da doktor olursun. [COLOR=darkorange]Yok eğer kaderinde doktor olmak yoksa beyhude yoruluyorsun…..” yada şöyle desek:[/COLOR] “Niçin dükkanını açıyorsun ki, kaderinde bugün kazanmak varsa, o zaten sana gelir, dükkanını açmasan da olur, Yok eğer kaderinde bugün kazanmak yoksa, dükkanını açsan da kazanamazsın, kaderini değiştirecek değilsin ya….” Eğer ona bunları söylesek, kaderini değiştiremeyeceğini, bu yüzden okula gitmemesini ve dükkanını açmamasını tavsiye etsek, hemen savunmasını yapar ve der ki; “sen çalışacaksın ki, Allah versin…” Ama iş farzları eda etmeğe yada haramlardan kaçmaya geldi mi, hemen kadere sığınır, teslimiyetçi olur, suçu kadere yükler… Bu kişinin kendisini aldatması değildir de nedir? Halbuki ezeliyet bahsinde gördük ki, Allah bizi hiçbir günaha zorlamıyor. Sadece, zamanları ve mekanları kuşatan ilmiyle, bizim ne yapacağımızı biliyor ve kader defterimize yazıyor… Acaba günahımızı kadere yüklememize sebep olan, ve ““Allah kaderimi yazmış, ben ne yapsam değiştiremem” dedirten şey: [COLOR=darkorange]“Ne yapacağımızı Allahın ezeliyeti ile bilmesi mi? Yani, eğer Allah bizim ne yapacağımızı bilmeseydi biz mesul olurduk da, bildiği için mesul olmayacak mıyız? Günahını kadere yükleyen insan ne istediğine bir baksın! Ve bundan utansın![/COLOR] Buraya kadar verdiğimiz misaller ile Allahın [COLOR=darkorange]“ezeliyetini” [/COLOR]anlamaya çalıştık. Ancak şu unutulmamalıdır ki, verdiğimiz bütün misaller, sadece akılların anlamaktan aciz kaldığı bir hakikati yakınlaştırmak için küçük birer dürbündür. Yoksa akıllar, nasıl ki, Allahın kudretinin ve azametinin büyüklüğünü hakkıyla anlamaktan acizdir, aynen bunun gibi, Allahın ezeliyetini ve bütün zaman ve mekanlara ilminin aynı anda münasebetini de tam idrakten acizdir… Ancak şu sönük dürbünler bile, “Allah kaderimi böyle yazmış, benim suçum ne?” sözünün ne kadar batıl olduğunu anlatmakta ve meselenin tam anlamıyla anlaşılmasını sağlamaktadır… Allahın ezeliyeti ile birlikte, “ilmin maluma tabi olduğu” kaidesi de anlaşılınca, göreceksiniz! kader hakkında cevapsız zannedilen bütün sorular, birden cevaplarını nasıl bulacaklar! [/LEFT] [/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Kadere İman - Ezeliyet Bahsi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst