Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kader İle İlgili Soru Ve Cevaplar.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 236274" data-attributes="member: 1009927"><p><strong>Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez.” Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma’lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz.”</strong> (cümlesinin izahı)</p><p></p><p></p><p>İllet-i tâmme, “bir şeyin meydana gelmesi için gereken bütün şartların eksiksiz olarak bulunması” demektir. Böyle bir durumda o şey (ma’lul) mutlaka meydana gelir. Bir başka ifadeyle, o şeyin meydana gelmesi vacip olur. Meselâ, görme fiilinin gerçekleşmesi için göz olmalı, görür hâlde bulunmalı, ayrıca ışık da olmalıdır. Ama bunlar yeterli değildir. </p><p></p><p>Yani bunlarla illet-i tamme vücut bulmaz. Bir de kulun görmeyi irade etmesi ve bu maksatla gözünü açması gerekmektedir. Eğer bu şart da gerçekleşirse görme kesin olarak tahakkuk eder.</p><p></p><p>Demek ki, her şeyi Allah yaratmakla birlikte, ihtiyarî (kulun tercihine bırakılan) bir fiilin yaratılmasında kulun o fiile meyli de gereklidir; ancak o taktirde illet-i tamme söz konusu olur. </p><p></p><p>Izdırarî fiillerde durum böyle değildir. Allah bir şeyi yaratmak istediğinde onun olmasını irade eder, Kur’ân’ın ifadesiyle “ona ‘ol!’ der; o da oluverir.” Zira oluş için gerekli şartlar tamamdır, illet-i tamme vücut bulmuştur. </p><p>Cebriyeciler aynı şeyi ihtiyarî fiiller için de düşünürler, “Bu fiilleri irade eden de yaratan da Allah’tır.” derler. Üstadın ifadesiyle “O vakit ihtiyar kalmaz..” </p><p></p><p>Mademki insan ruhuna cüz’î irade verilmiş ve ona iyiyi de kötüyü de tercih edebilme hürriyeti tanınmıştır. O hâlde, bu dünya imtihanının bir gereği olarak, kul iradesini serbestçe kullanabilmelidir. O, hayrı irade ettiğinde Allah hayrı yaratacak, şerri irade ettiğinde de şerri yaratacaktır. </p><p>İnsan iradesine böyle bir tercih hakkının tanındığı konularda, kul bu tercihini kullanmadığı müddetçe, diğer bütün şartlar mevcut olsa bile illet-i tamme vücut bulmaz ve o şey yaratılmaz. </p><p></p><p>Bunun aksi düşünüldüğünde kulun seçme hakkı yok kabul edilir. Böyle bir insan için günah da söz konusu olmaz, sevap da. Zira, irade olmayınca imtihan olmaz. İmtihan olmayınca da kazanama ve kaybetme söz konusu olmaz.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 236274, member: 1009927"] [B]Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez.” Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma’lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz.”[/B] (cümlesinin izahı) İllet-i tâmme, “bir şeyin meydana gelmesi için gereken bütün şartların eksiksiz olarak bulunması” demektir. Böyle bir durumda o şey (ma’lul) mutlaka meydana gelir. Bir başka ifadeyle, o şeyin meydana gelmesi vacip olur. Meselâ, görme fiilinin gerçekleşmesi için göz olmalı, görür hâlde bulunmalı, ayrıca ışık da olmalıdır. Ama bunlar yeterli değildir. Yani bunlarla illet-i tamme vücut bulmaz. Bir de kulun görmeyi irade etmesi ve bu maksatla gözünü açması gerekmektedir. Eğer bu şart da gerçekleşirse görme kesin olarak tahakkuk eder. Demek ki, her şeyi Allah yaratmakla birlikte, ihtiyarî (kulun tercihine bırakılan) bir fiilin yaratılmasında kulun o fiile meyli de gereklidir; ancak o taktirde illet-i tamme söz konusu olur. Izdırarî fiillerde durum böyle değildir. Allah bir şeyi yaratmak istediğinde onun olmasını irade eder, Kur’ân’ın ifadesiyle “ona ‘ol!’ der; o da oluverir.” Zira oluş için gerekli şartlar tamamdır, illet-i tamme vücut bulmuştur. Cebriyeciler aynı şeyi ihtiyarî fiiller için de düşünürler, “Bu fiilleri irade eden de yaratan da Allah’tır.” derler. Üstadın ifadesiyle “O vakit ihtiyar kalmaz..” Mademki insan ruhuna cüz’î irade verilmiş ve ona iyiyi de kötüyü de tercih edebilme hürriyeti tanınmıştır. O hâlde, bu dünya imtihanının bir gereği olarak, kul iradesini serbestçe kullanabilmelidir. O, hayrı irade ettiğinde Allah hayrı yaratacak, şerri irade ettiğinde de şerri yaratacaktır. İnsan iradesine böyle bir tercih hakkının tanındığı konularda, kul bu tercihini kullanmadığı müddetçe, diğer bütün şartlar mevcut olsa bile illet-i tamme vücut bulmaz ve o şey yaratılmaz. Bunun aksi düşünüldüğünde kulun seçme hakkı yok kabul edilir. Böyle bir insan için günah da söz konusu olmaz, sevap da. Zira, irade olmayınca imtihan olmaz. İmtihan olmayınca da kazanama ve kaybetme söz konusu olmaz. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kader İle İlgili Soru Ve Cevaplar.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst