Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Tarihçe-i Hayat
İstibdad-ı mutlak altında hürriyet-i ilmiye olamaz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 597" data-attributes="member: 12"><p><em><span style="color: #ff0000">İstibdad-ı mutlak altında hürriyet-i ilmiye olamaz</span> </em></p><p><em></em></p><p><em></em><span style="color: darkblue"><em>Madem hürriyetin en geniş şekli cumhuriyettir ve madem hükûmet ise cumhuriyetin en serbest sûretini kabul etmiştir; elbette hakîki ve katî ve reddedilmez kanaat-i ilmiyeyi ve efkar-ı saibeyi, asayişe dokunmamak şartıyla, cumhuriyetin hürriyeti, o hürriyet-i ilmiyeyi istibdat altına alamaz ve onu bir suç tanımaz. Evet, dünyada hiçbir hükûmet var mıdır ki, bütün birtek kanaat-i siyasiyede bulunsun. Haydi—farz-ı muhal olarak—ben, perde altında kendi kendime kanaat-i siyasiyemi yazmışım ve bir kısım has dostlarıma göstermişim; bunda suç var diyen kanunları işitmemişim. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Tarihçe-i Hayat, s. 204 </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>*** </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Efendiler, </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Çok emârelerle kat’î kanaatim gelmiş ki, hükümet hesabına, hissiyât-ı diniyeyi âlet ederek emniyet-i dâhiliyeyi ihlâl etmek için bize hücum edilmiyor. Belki bu yalancı perde altında, zındıka hesabına, bizim, imanımız için ve imana ve emniyete hizmetimiz için bize hücum edildiğine çok hüccetlerden bir hücceti şudur ki: </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Yirmi sene zarfında, Risâle-i Nur’un yirmi bin nüshaları ve parçalarını yirmi bin adamlar okuyup kabul ettikleri halde, Risâle-i Nur’un şâkirtleri tarafından emniyetin ihlâline dair hiçbir vukuât olmamış ve hükümet kaydetmemiş ve eski ve yeni iki mahkeme bulmamış. Halbuki, böyle kesretli ve kuvvetli propaganda, yirmi günde vukuâtlarla kendini gösterecekti. Demek hürriyet-i vicdan prensibine zıt olarak, bütün dindar nasihatçilere şâmil, lâstikli bir kanunun 163’üncü maddesi sahte bir maskedir. Zındıklar, bazı erkân-ı hükümeti iğfal ederek, adliyeyi şaşırtıp, bizi herhalde ezmek istiyorlar. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Madem hakikat budur; biz de bütün kuvvetimizle deriz: </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Ey dinini dünyaya satan ve küfr-ü mutlaka düşen bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapınız. Dünyanız başınızı yesin ve yiyecek. Yüzer milyon kahraman başlar feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun! Her ceza ve idamınıza hazırız. Hapsin harici, bu vaziyette, yüz derece dahilinden daha fenadır. Bize karşı gelen böyle bir istibdad-ı mutlak altında hiçbir hürriyet—ne hürriyet-i ilmiye, ne hürriyet-i vicdan, ne hürriyet-i diniye—olmamasından, ehl-i namus ve diyanet ve tarafdar-ı hürriyet olanlara ya ölmek veya hapse girmekten başka bir çare kalmaz. Biz de; “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn” (Biz Allah’ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz. / Bakara Sûresi, 2:156.) diyerek Rabbimize dayanıyoruz. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Tarihçe-i Hayat, s. 358 </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>Lügatçe: </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>hürriyet-i ilmiye: İlim hürriyeti, bilim hürriyeti. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>istibdat: Baskı, tahakküm. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>hürriyet-i vicdan: Vicdan hürriyeti. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>şâmil: Kaplayan, içine alan. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>zındık: Dinsiz. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>erkân-ı hükümet: Hükümet azaları, bakanları. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>iğfal: Kandırma, aldatma, gaflette bırakma. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em></em></span></p><p><span style="color: darkblue"><em>efkar-ı saibe: İsâbetli görüşler; yanlışsız, doğru düşünceler. </em></span></p><p><span style="color: darkblue"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 597, member: 12"] [I][COLOR=#ff0000]İstibdad-ı mutlak altında hürriyet-i ilmiye olamaz[/COLOR] [/I][COLOR=darkblue][I]Madem hürriyetin en geniş şekli cumhuriyettir ve madem hükûmet ise cumhuriyetin en serbest sûretini kabul etmiştir; elbette hakîki ve katî ve reddedilmez kanaat-i ilmiyeyi ve efkar-ı saibeyi, asayişe dokunmamak şartıyla, cumhuriyetin hürriyeti, o hürriyet-i ilmiyeyi istibdat altına alamaz ve onu bir suç tanımaz. Evet, dünyada hiçbir hükûmet var mıdır ki, bütün birtek kanaat-i siyasiyede bulunsun. Haydi—farz-ı muhal olarak—ben, perde altında kendi kendime kanaat-i siyasiyemi yazmışım ve bir kısım has dostlarıma göstermişim; bunda suç var diyen kanunları işitmemişim. Tarihçe-i Hayat, s. 204 *** Efendiler, Çok emârelerle kat’î kanaatim gelmiş ki, hükümet hesabına, hissiyât-ı diniyeyi âlet ederek emniyet-i dâhiliyeyi ihlâl etmek için bize hücum edilmiyor. Belki bu yalancı perde altında, zındıka hesabına, bizim, imanımız için ve imana ve emniyete hizmetimiz için bize hücum edildiğine çok hüccetlerden bir hücceti şudur ki: Yirmi sene zarfında, Risâle-i Nur’un yirmi bin nüshaları ve parçalarını yirmi bin adamlar okuyup kabul ettikleri halde, Risâle-i Nur’un şâkirtleri tarafından emniyetin ihlâline dair hiçbir vukuât olmamış ve hükümet kaydetmemiş ve eski ve yeni iki mahkeme bulmamış. Halbuki, böyle kesretli ve kuvvetli propaganda, yirmi günde vukuâtlarla kendini gösterecekti. Demek hürriyet-i vicdan prensibine zıt olarak, bütün dindar nasihatçilere şâmil, lâstikli bir kanunun 163’üncü maddesi sahte bir maskedir. Zındıklar, bazı erkân-ı hükümeti iğfal ederek, adliyeyi şaşırtıp, bizi herhalde ezmek istiyorlar. Madem hakikat budur; biz de bütün kuvvetimizle deriz: Ey dinini dünyaya satan ve küfr-ü mutlaka düşen bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapınız. Dünyanız başınızı yesin ve yiyecek. Yüzer milyon kahraman başlar feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun! Her ceza ve idamınıza hazırız. Hapsin harici, bu vaziyette, yüz derece dahilinden daha fenadır. Bize karşı gelen böyle bir istibdad-ı mutlak altında hiçbir hürriyet—ne hürriyet-i ilmiye, ne hürriyet-i vicdan, ne hürriyet-i diniye—olmamasından, ehl-i namus ve diyanet ve tarafdar-ı hürriyet olanlara ya ölmek veya hapse girmekten başka bir çare kalmaz. Biz de; “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn” (Biz Allah’ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz. / Bakara Sûresi, 2:156.) diyerek Rabbimize dayanıyoruz. Tarihçe-i Hayat, s. 358 Lügatçe: hürriyet-i ilmiye: İlim hürriyeti, bilim hürriyeti. istibdat: Baskı, tahakküm. hürriyet-i vicdan: Vicdan hürriyeti. şâmil: Kaplayan, içine alan. zındık: Dinsiz. erkân-ı hükümet: Hükümet azaları, bakanları. iğfal: Kandırma, aldatma, gaflette bırakma. efkar-ı saibe: İsâbetli görüşler; yanlışsız, doğru düşünceler. [/I] [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Tarihçe-i Hayat
İstibdad-ı mutlak altında hürriyet-i ilmiye olamaz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst