Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 567784" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px">ﻓَﺎْﺗُﻮﺍ </span></span><em>: Bu emir, taciz içindir. Yani emirden maksad, muhatabdan birşey taleb değildir. Ancak başlarına vurmakla muarazaya, tecrübeye davet etmektir ki, aczleri meydana çıksın.</em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ</span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'"> ilââhir... Bu tabirden anlaşılır ki; onların ilzamları, acizleri son hadde baliğ olmuştur. Zira dokuz dereceye baliğ olan tahaddinin, yani muarazaya davet etmenin tabirleri, tabakaları vardır.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">1- Yüksek nazmıyla, ihbarat-ı gaybiyesiyle, ihtiva ettiği ulûmu ve âlî hakaikıyla beraber tam bir Kur'anın mislini, ümmi bir şahıstan getiriniz.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">2- Eğer böylece mislini getirmek tâkatinizin fevkinde ise, belig bir nazımla uydurma şeylerden olsun, getiriniz.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">3- Eğer buna da kudretiniz olmazsa, on sure kadar bir mislini yapınız.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">4- Bu da mümkün olmadı ise, uzun bir surenin mislini yapınız.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">5- Eğer bu da size kolay değilse, kısa bir surenin misli olsun.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">6- Eğer ümmi bir şahıstan imkân bulamadı iseniz, âlim ve kâtib bir adamdan olsun. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">7- Bu da olmadığı takdirde, birbirinize yardım etmek suretiyle yapınız.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">8- Buna da imkân bulunamadığı takdirde, bütün ins ve cinlerden yardım isteyiniz ve bütün efkârın neticelerinden istimdad ediniz. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Neticeleri, tamamen yanınızda bulunan kütüb-ü Arabiyede mevcuddur. Bütün kütüb-ü Arabiye ile Kur'an arasında bir mukayese yapılırsa, Kur'an mukayeseye gelmez. Çünki hiçbirine benzemiyor. Öyle ise Kur'an ya hepsinden aşağıdır veya hepsinden yukarıdır. Birinci ihtimal bâtıl ve muhaldir. Öyle ise hepsinden yukarı, fevk-al küll bir kitabdır. Onüç asırdan beri misli vücuda gelmemiştir, bundan sonra da vücuda gelemeyecektir vesselâm.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">9- "Bizim şahidlerimiz yoktur. Eğer muarazaya girişsek, bizi destekleyecek kimse yoktur." diye gösterdikleri o bahaneyi de def'etmek için, "Şühedanıza da müsaade edilmiştir. Onları da çağırın, size yardım etsinler."</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">İşte bu tabakalara dikkat edilirse, muarazanın şu mertebelerine işareten, Kur'an-ı Kerim'in yaptığı îcaz ile gösterdiği i'caza bir şua görünür.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Arkadaş! Kur'an-ı Kerim'den en kısa bir sureye muaraza etmekten beşerin aczi, mezkûr izahat ile sabit oldu. Amma i'cazın limmiyet ciheti kaldı. Yani beşerin aczini intac eden illet ve sebeb nedir? </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Evet Kur'an ile muaraza ve mübarezeye çıkan insanların kuvveti Cenab-ı Hak tarafından körleştirilerek, muarazayı yapabilecek kabiliyetten sukut ettirilmiştir. Fakat Abdülkahir-i Cürcanî, Zemahşerî, Sekkakî gibi belâgat imamlarınca beşerin kuvveti Kur'anın yüksek üslûb ve nazmına yetişemediğinden, aczi tezahür etmiştir. Bir de Sekkakî demiştir ki: "İ'caz zevkîdir, tarif ve tabir edilemez. </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻣَﻦْ ﻟَﻢْ ﻳَﺬُﻕْ ﻟَﻢْ ﻳَﺪْﺭِ</span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'"> Yani fikri ile i'cazı zevketmeyen, tarif ile vâkıf olamaz.. bal gibidir." </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Lâkin Abdülkahir'in iltizam ettiği veche göre, i'cazı tarif ve tabir etmek mümkündür. Biz de bu vechi kabul ediyoruz.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">S- "Taife", "necm" "nevbet" kelimeleri, "sure" kelimesinin vazifesini îfa edebilirler. "Sure" kelimesinin onlara tercihan zikrinde ne vardır?</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">C- Onları şübhelerinin menşei ile ilzam ve boğmaktır. Şöyle ki:</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Onları şübheye düşürten, güya Kur'anın def'aten nâzil olmamasıdır. Demek Kur'an def'aten nâzil olmuş olsaydı, Allah'ın kelâmı olduğunda şübheleri olmazdı. Lâkin parça parça nâzil olduğundan, şübhelerine bâis olmuştur ki; "Bu beşerin kelâmıdır, parça parça yapılışı kolaydır, biz de yapabiliriz." diye şübheye düştüler. Kur'an-ı Kerim de onların kolay zannettikleri yolu, </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">tabiriyle ihtar ve "Haydi mislini getiriniz de, sizin kolay zannettiğiniz parça parça şeklinde olsun" diye, onları kolay addettikleri yolda boğmuştur. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Ve keza Zemahşerî'nin beyanı vechiyle, Kur'an-ı Kerim'in surelere taksim edilmiş bir şekilde nâzil olmasında çok faideler vardır. Evet çok garib letaifi hâvi olduğu için, şu üslûb-u garib ihtiyar edilmiştir.</span></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 567784, member: 1040028"] [COLOR=#000000][FONT=arial][SIZE=3][COLOR=#a52a2a][SIZE=5]ﻓَﺎْﺗُﻮﺍ [/SIZE][/COLOR][I]: Bu emir, taciz içindir. Yani emirden maksad, muhatabdan birşey taleb değildir. Ancak başlarına vurmakla muarazaya, tecrübeye davet etmektir ki, aczleri meydana çıksın. [/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][SIZE=3][COLOR=#000000][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ[/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial] ilââhir... Bu tabirden anlaşılır ki; onların ilzamları, acizleri son hadde baliğ olmuştur. Zira dokuz dereceye baliğ olan tahaddinin, yani muarazaya davet etmenin tabirleri, tabakaları vardır. [/FONT] [FONT=arial]1- Yüksek nazmıyla, ihbarat-ı gaybiyesiyle, ihtiva ettiği ulûmu ve âlî hakaikıyla beraber tam bir Kur'anın mislini, ümmi bir şahıstan getiriniz. [/FONT] [FONT=arial]2- Eğer böylece mislini getirmek tâkatinizin fevkinde ise, belig bir nazımla uydurma şeylerden olsun, getiriniz. [/FONT] [FONT=arial]3- Eğer buna da kudretiniz olmazsa, on sure kadar bir mislini yapınız. [/FONT] [FONT=arial]4- Bu da mümkün olmadı ise, uzun bir surenin mislini yapınız. [/FONT] [FONT=arial]5- Eğer bu da size kolay değilse, kısa bir surenin misli olsun. [/FONT] [FONT=arial]6- Eğer ümmi bir şahıstan imkân bulamadı iseniz, âlim ve kâtib bir adamdan olsun. 7- Bu da olmadığı takdirde, birbirinize yardım etmek suretiyle yapınız. [/FONT] [FONT=arial]8- Buna da imkân bulunamadığı takdirde, bütün ins ve cinlerden yardım isteyiniz ve bütün efkârın neticelerinden istimdad ediniz. Neticeleri, tamamen yanınızda bulunan kütüb-ü Arabiyede mevcuddur. Bütün kütüb-ü Arabiye ile Kur'an arasında bir mukayese yapılırsa, Kur'an mukayeseye gelmez. Çünki hiçbirine benzemiyor. Öyle ise Kur'an ya hepsinden aşağıdır veya hepsinden yukarıdır. Birinci ihtimal bâtıl ve muhaldir. Öyle ise hepsinden yukarı, fevk-al küll bir kitabdır. Onüç asırdan beri misli vücuda gelmemiştir, bundan sonra da vücuda gelemeyecektir vesselâm. [/FONT] [FONT=arial]9- "Bizim şahidlerimiz yoktur. Eğer muarazaya girişsek, bizi destekleyecek kimse yoktur." diye gösterdikleri o bahaneyi de def'etmek için, "Şühedanıza da müsaade edilmiştir. Onları da çağırın, size yardım etsinler." [/FONT] [FONT=arial]İşte bu tabakalara dikkat edilirse, muarazanın şu mertebelerine işareten, Kur'an-ı Kerim'in yaptığı îcaz ile gösterdiği i'caza bir şua görünür. [/FONT] [FONT=arial]Arkadaş! Kur'an-ı Kerim'den en kısa bir sureye muaraza etmekten beşerin aczi, mezkûr izahat ile sabit oldu. Amma i'cazın limmiyet ciheti kaldı. Yani beşerin aczini intac eden illet ve sebeb nedir? Evet Kur'an ile muaraza ve mübarezeye çıkan insanların kuvveti Cenab-ı Hak tarafından körleştirilerek, muarazayı yapabilecek kabiliyetten sukut ettirilmiştir. Fakat Abdülkahir-i Cürcanî, Zemahşerî, Sekkakî gibi belâgat imamlarınca beşerin kuvveti Kur'anın yüksek üslûb ve nazmına yetişemediğinden, aczi tezahür etmiştir. Bir de Sekkakî demiştir ki: "İ'caz zevkîdir, tarif ve tabir edilemez. [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻣَﻦْ ﻟَﻢْ ﻳَﺬُﻕْ ﻟَﻢْ ﻳَﺪْﺭِ[/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial] Yani fikri ile i'cazı zevketmeyen, tarif ile vâkıf olamaz.. bal gibidir." Lâkin Abdülkahir'in iltizam ettiği veche göre, i'cazı tarif ve tabir etmek mümkündür. Biz de bu vechi kabul ediyoruz. [/FONT] [FONT=arial]S- "Taife", "necm" "nevbet" kelimeleri, "sure" kelimesinin vazifesini îfa edebilirler. "Sure" kelimesinin onlara tercihan zikrinde ne vardır? [/FONT] [FONT=arial]C- Onları şübhelerinin menşei ile ilzam ve boğmaktır. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=arial]Onları şübheye düşürten, güya Kur'anın def'aten nâzil olmamasıdır. Demek Kur'an def'aten nâzil olmuş olsaydı, Allah'ın kelâmı olduğunda şübheleri olmazdı. Lâkin parça parça nâzil olduğundan, şübhelerine bâis olmuştur ki; "Bu beşerin kelâmıdır, parça parça yapılışı kolaydır, biz de yapabiliriz." diye şübheye düştüler. Kur'an-ı Kerim de onların kolay zannettikleri yolu, [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]tabiriyle ihtar ve "Haydi mislini getiriniz de, sizin kolay zannettiğiniz parça parça şeklinde olsun" diye, onları kolay addettikleri yolda boğmuştur. Ve keza Zemahşerî'nin beyanı vechiyle, Kur'an-ı Kerim'in surelere taksim edilmiş bir şekilde nâzil olmasında çok faideler vardır. Evet çok garib letaifi hâvi olduğu için, şu üslûb-u garib ihtiyar edilmiştir.[/FONT][/I][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst