Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 567779" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>Bu âyeti mâkabliyle rabteden ikinci vecih ise:</strong> </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em>Evvelki âyet vakta ki ibadeti emretti, sanki ibadetin keyfiyeti nasıldır diye sâmiin zihnine bir sual geldi, "Kur'anın talim ettiği gibi" diye cevab verildi. Tekrar, Kur'anın Allah'ın kelâmı olduğunu nasıl bileceğiz diye ikinci bir suale daha kapı açıldı. Bu suale cevaben </em></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ ﻣِﻤَّﺎ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">ilh.. âyetiyle cevab verildi. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Demek her iki âyetin arasındaki cihet-i irtibat, bir sual-cevab ve bir alış-veriştir.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Arkadaş! Bu âyetin ihtiva ettiği cümlelerin arasına girelim, bakalım, aralarında ne gibi münasebetler vardır?</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Evet </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ ﻣِﻤَّﺎ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">cümlesi, mukadder bir suale cevabdır. Çünki Kur'an, evvelki âyette ibadeti emrettiği vakit, "Acaba ibadete olan bu emrin Allah'ın emri olup olmadığını nasıl anlayacağız ki imtisal edelim?" diye bir sual sâmiin hatırına geldi. Bu suale cevaben denildi ki: "Eğer Kur'anın ve dolayısıyla bu emrin Allah'ın emri olduğunda şübheniz varsa, kendinizi tecrübe ediniz ve şübhenizi izale ediniz."</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Ve eyzan vakta ki Kur'an, surenin evvelinde </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻟﺎَ ﺭَﻳْﺐَ ﻓِﻴﻪِ ﻫُﺪًﻯ ﻟِﻠْﻤُﺘَّﻘِﻴﻦَ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">cümlesiyle kendisini sena etti, sonra mü'minlerin medhine, sonra kâfir ve münafıkların zemmine intikal etti, sonra ibadet ve tevhidi emrettikten sonra surenin başına dönerek </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻟﺎَ ﺭَﻳْﺐَ ﻓِﻴﻪِ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">cümlesini te'kiden </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">ilââhir cümlesini zikretti. Yani "Kur'an, şek ve şübhelere mahal değildir. Sizin şübheleriniz, ancak kalblerinizin hastalığından ve tabiatınızın sekametinden neş'et ediyor." Evet gözleri hasta olan, güneşin ziyasını inkâr eder; ağzı acı olan, tatlı suya acı der.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻓَﺎْﺗُﻮﺍ ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ ﻣِﻦْ ﻣِﺜْﻠِﻪِ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">: Yani "Kur'anın mislinden bir sure getiriniz."</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Arkadaş! Bu cümleyi </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">cümlesiyle bağlayan </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍِﻥْ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">edat-ı şarttır. Şart edatları daima -hararetle ateş gibi- biri sebeb, diğeri müsebbeb iki cümleye dâhil olurlar. İlm-i Nahivce birisine fiil-üş şart, ikincisine ceza-üş şart denir. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Bu iki cümle arasında, hararetle ateş arasında olduğu gibi, "lüzum" lâzımdır. Halbuki bu iki cümle arasında lüzum görünmüyor. Binaenaleyh âyetin ihtisarı dolayısıyla, ortadan kaldırılan cümlelere müracaat lâzımdır. Mukadder cümleler ise, </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺗَﺸَﺒَّﺜُﻮﺍ، ﻭَﺟَﺐَ ﺍﻟﺘَّﺸَﺒُّﺚُ، ﺗَﻌَﻠَّﻤُﻮﺍ، ﺟَﺮِّﺑُﻮﺍ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">emirleridir. Bunlar sıra ile, ikincisi birincisine lâzımdır. Yani ityan (delil getirmek), tecrübeye lâzımdır; tecrübe taallüme, taallüm vücub-u teşebbüse, vücub-u teşebbüs de teşebbüse, teşebbüs de raybe lâzımdır. Demek bu kadar lüzumların takdiri lâzımdır ki, "Kur'anın bir mislini getiriniz" ile "Kur'anda şübheniz varsa" arasında lüzum tezahür edebilsin.</span></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 567779, member: 1040028"] [COLOR=#000000][FONT=arial][SIZE=3][I][B]Bu âyeti mâkabliyle rabteden ikinci vecih ise:[/B] Evvelki âyet vakta ki ibadeti emretti, sanki ibadetin keyfiyeti nasıldır diye sâmiin zihnine bir sual geldi, "Kur'anın talim ettiği gibi" diye cevab verildi. Tekrar, Kur'anın Allah'ın kelâmı olduğunu nasıl bileceğiz diye ikinci bir suale daha kapı açıldı. Bu suale cevaben [/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][SIZE=3][COLOR=#000000][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ ﻣِﻤَّﺎ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]ilh.. âyetiyle cevab verildi. Demek her iki âyetin arasındaki cihet-i irtibat, bir sual-cevab ve bir alış-veriştir. [/FONT] [FONT=arial]Arkadaş! Bu âyetin ihtiva ettiği cümlelerin arasına girelim, bakalım, aralarında ne gibi münasebetler vardır? [/FONT] [FONT=arial]Evet [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ ﻣِﻤَّﺎ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]cümlesi, mukadder bir suale cevabdır. Çünki Kur'an, evvelki âyette ibadeti emrettiği vakit, "Acaba ibadete olan bu emrin Allah'ın emri olup olmadığını nasıl anlayacağız ki imtisal edelim?" diye bir sual sâmiin hatırına geldi. Bu suale cevaben denildi ki: "Eğer Kur'anın ve dolayısıyla bu emrin Allah'ın emri olduğunda şübheniz varsa, kendinizi tecrübe ediniz ve şübhenizi izale ediniz." [/FONT] [FONT=arial]Ve eyzan vakta ki Kur'an, surenin evvelinde [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻟﺎَ ﺭَﻳْﺐَ ﻓِﻴﻪِ ﻫُﺪًﻯ ﻟِﻠْﻤُﺘَّﻘِﻴﻦَ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]cümlesiyle kendisini sena etti, sonra mü'minlerin medhine, sonra kâfir ve münafıkların zemmine intikal etti, sonra ibadet ve tevhidi emrettikten sonra surenin başına dönerek [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻟﺎَ ﺭَﻳْﺐَ ﻓِﻴﻪِ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]cümlesini te'kiden [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]ilââhir cümlesini zikretti. Yani "Kur'an, şek ve şübhelere mahal değildir. Sizin şübheleriniz, ancak kalblerinizin hastalığından ve tabiatınızın sekametinden neş'et ediyor." Evet gözleri hasta olan, güneşin ziyasını inkâr eder; ağzı acı olan, tatlı suya acı der. [/FONT] [/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻓَﺎْﺗُﻮﺍ ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ ﻣِﻦْ ﻣِﺜْﻠِﻪِ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]: Yani "Kur'anın mislinden bir sure getiriniz." [/FONT] [FONT=arial]Arkadaş! Bu cümleyi [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَﺍِﻥْ ﻛُﻨْﺘُﻢْ ﻓِﻰ ﺭَﻳْﺐٍ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]cümlesiyle bağlayan [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍِﻥْ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]edat-ı şarttır. Şart edatları daima -hararetle ateş gibi- biri sebeb, diğeri müsebbeb iki cümleye dâhil olurlar. İlm-i Nahivce birisine fiil-üş şart, ikincisine ceza-üş şart denir. Bu iki cümle arasında, hararetle ateş arasında olduğu gibi, "lüzum" lâzımdır. Halbuki bu iki cümle arasında lüzum görünmüyor. Binaenaleyh âyetin ihtisarı dolayısıyla, ortadan kaldırılan cümlelere müracaat lâzımdır. Mukadder cümleler ise, [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺗَﺸَﺒَّﺜُﻮﺍ، ﻭَﺟَﺐَ ﺍﻟﺘَّﺸَﺒُّﺚُ، ﺗَﻌَﻠَّﻤُﻮﺍ، ﺟَﺮِّﺑُﻮﺍ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]emirleridir. Bunlar sıra ile, ikincisi birincisine lâzımdır. Yani ityan (delil getirmek), tecrübeye lâzımdır; tecrübe taallüme, taallüm vücub-u teşebbüse, vücub-u teşebbüs de teşebbüse, teşebbüs de raybe lâzımdır. Demek bu kadar lüzumların takdiri lâzımdır ki, "Kur'anın bir mislini getiriniz" ile "Kur'anda şübheniz varsa" arasında lüzum tezahür edebilsin.[/FONT][/I][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst