Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 567607" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"><strong>S-</strong> Gayet mahdud, az birkaç noktadan beşerin tâkatinden hariç denilen i'cazın doğması ihtimali var mıdır?</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"><strong>C-</strong> Maddî ve manevî her şeyde yardımın ve içtimaın büyük kuvvet ve tesiri vardır. </span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Evet in'ikas sırrıyla, üç şeyin hüsnü içtima ederse, beş olur. Beş içtima ederse, on olur. On içtima ederse, kırk olur. Çünki herşeyde bir nevi in'ikas ve bir nevi temessül vardır. Nasılki birbirine mukabil tutulan iki âyinede çok âyineler görünüyor; kezalik iki-üç nükte veya iki-üç hüsn içtima ettikleri zaman pekçok nükteler, pekçok hüsünler tevellüd eder. </span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Bu sırra binaendir ki, her hüsn sahibinin ve herbir sahib-i kemalin emsaliyle içtima etmeye fıtrî bir meyli vardır ki, içtimaları zamanında hüsünleri, kemalleri bir iken iki olur. Hattâ bir taş, taşlığıyla beraber kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeğe meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef insanlar, teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa, taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar.</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span><span style="font-family: 'arial'"><strong>S-</strong> Belâgat ve hidayetten maksad, hakikatı vâzıh bir şekilde gösterip fikirleri ve zihinleri ihtilaflardan kurtarmak iken; müfessirlerin bu gibi âyetlerde yaptıkları ihtilafat, gösterdikleri ihtimaller, beyan ettikleri ayrı ayrı birbirine uymayan vecihler altında hak ve hakikat ne suretle görülebilir?</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"><strong>C-</strong> Malûmdur ki, Kur'an-ı Azîmüşşan yalnız bir asra değil, bütün asırlara nâzil olmuştur. Hem bir tabaka insanlara mahsus değil, bütün tabakat-ı beşere şümulü vardır. Hem bir sınıf insanlara ait değil, bütün beşerin sınıflarına raci'dir. Binaenaleyh herkes, her tabaka, her zaman, fehmine, istidadına göre Kur'anın hakaikından hisse alabilir ve hissedardır. Halbuki nev'-i beşer derece itibariyle muhtelif ve zevk cihetiyle mütefavit ve keza meyl, istihsan, lezzet, tabiat itibariyle birbirine uymuyor. Meselâ: Bir taifenin istihsan ettiği bir şey, öteki taifenin zevkine muhaliftir. Bir kavmin meylettiği bir şeyden, öteki kavim nefret ediyor. Bu sırra binaendir ki, Kur'an-ı Kerim günahların cezası veya hayırların mükâfatı hakkında zikrettiği âyetlerde tahsisat yapmamış; âmm bir şekilde bırakmıştır ki, herkes zevkine göre fehmetsin.</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Hülâsa: Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan âyetlerini, cümlelerini öyle bir şekilde nazmetmiş ve vaz'etmiştir ki, her cihetten ihtimal yolları bulunsun ki, muhtelif fehimler ve istidadlar, zevklerine göre hisselerini alabilsinler. Binaenaleyh ulûm-u Arabiyenin kaidelerine muvafık ve belâgatın prensiplerine uygun ve ilm-i usûle mutabık olmak şartıyla, müfessirlerin birbirine muhalif olan beyanatı ve ihtimalleri; zamanlara, tabakalara ve fehimlere göre murad ve caizdir diye hükmedilebilir. Bu nükteden anlaşıldı ki, Kur'anın i'caz vecihlerinden biri odur ki; nazmı, öyle bir üslûbdadır ki, bütün asırlara, tabakalara intibak edebilir.</span></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 567607, member: 1040028"] [SIZE=3][I][FONT=arial][B]S-[/B] Gayet mahdud, az birkaç noktadan beşerin tâkatinden hariç denilen i'cazın doğması ihtimali var mıdır? [/FONT] [FONT=arial][B]C-[/B] Maddî ve manevî her şeyde yardımın ve içtimaın büyük kuvvet ve tesiri vardır. Evet in'ikas sırrıyla, üç şeyin hüsnü içtima ederse, beş olur. Beş içtima ederse, on olur. On içtima ederse, kırk olur. Çünki herşeyde bir nevi in'ikas ve bir nevi temessül vardır. Nasılki birbirine mukabil tutulan iki âyinede çok âyineler görünüyor; kezalik iki-üç nükte veya iki-üç hüsn içtima ettikleri zaman pekçok nükteler, pekçok hüsünler tevellüd eder. Bu sırra binaendir ki, her hüsn sahibinin ve herbir sahib-i kemalin emsaliyle içtima etmeye fıtrî bir meyli vardır ki, içtimaları zamanında hüsünleri, kemalleri bir iken iki olur. Hattâ bir taş, taşlığıyla beraber kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeğe meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef insanlar, teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa, taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar. [/FONT][FONT=arial][B]S-[/B] Belâgat ve hidayetten maksad, hakikatı vâzıh bir şekilde gösterip fikirleri ve zihinleri ihtilaflardan kurtarmak iken; müfessirlerin bu gibi âyetlerde yaptıkları ihtilafat, gösterdikleri ihtimaller, beyan ettikleri ayrı ayrı birbirine uymayan vecihler altında hak ve hakikat ne suretle görülebilir? [/FONT] [FONT=arial][B]C-[/B] Malûmdur ki, Kur'an-ı Azîmüşşan yalnız bir asra değil, bütün asırlara nâzil olmuştur. Hem bir tabaka insanlara mahsus değil, bütün tabakat-ı beşere şümulü vardır. Hem bir sınıf insanlara ait değil, bütün beşerin sınıflarına raci'dir. Binaenaleyh herkes, her tabaka, her zaman, fehmine, istidadına göre Kur'anın hakaikından hisse alabilir ve hissedardır. Halbuki nev'-i beşer derece itibariyle muhtelif ve zevk cihetiyle mütefavit ve keza meyl, istihsan, lezzet, tabiat itibariyle birbirine uymuyor. Meselâ: Bir taifenin istihsan ettiği bir şey, öteki taifenin zevkine muhaliftir. Bir kavmin meylettiği bir şeyden, öteki kavim nefret ediyor. Bu sırra binaendir ki, Kur'an-ı Kerim günahların cezası veya hayırların mükâfatı hakkında zikrettiği âyetlerde tahsisat yapmamış; âmm bir şekilde bırakmıştır ki, herkes zevkine göre fehmetsin. [/FONT] [FONT=arial]Hülâsa: Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan âyetlerini, cümlelerini öyle bir şekilde nazmetmiş ve vaz'etmiştir ki, her cihetten ihtimal yolları bulunsun ki, muhtelif fehimler ve istidadlar, zevklerine göre hisselerini alabilsinler. Binaenaleyh ulûm-u Arabiyenin kaidelerine muvafık ve belâgatın prensiplerine uygun ve ilm-i usûle mutabık olmak şartıyla, müfessirlerin birbirine muhalif olan beyanatı ve ihtimalleri; zamanlara, tabakalara ve fehimlere göre murad ve caizdir diye hükmedilebilir. Bu nükteden anlaşıldı ki, Kur'anın i'caz vecihlerinden biri odur ki; nazmı, öyle bir üslûbdadır ki, bütün asırlara, tabakalara intibak edebilir.[/FONT][/I][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Işarat-ül İ'caz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst