İmanın Tadı

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
İmanın Tadı


Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Allâh şehâdet eyledi şu gerçeğe ki; hiçbir ilâh yok, ancak O vardır. Bütün melekler ve ilim sahipleri de dosdoğru olarak buna şâhiddir ki, hiçbir ilâh yok, ancak O azîz, O hakîm vardır.” (Âl-i İmrân, 18)
Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Rab olarak Allah’ı, din olarak İslam’ı, peygamber olarak da Hz. Muhammed (sav)’i kabul edip razı olan, imânın tadını tadabilir.” (Müslim, İmân 56)


Bir kul, İslâm’ın beş temel esası ile müslim, yâni müslüman olur. Îmânın altı şartı ile de mü’min olmak hususiyeti gerçekleşir.
Dolayısıyla bir insanın sadece mücerred bir şekilde “inandım” demiş olması, gerçek mânâda müslim ve mü’min olması için yetmez. Gerçi îmân, Allâh’ın varlığını ve Hz. Peygamber (sav)’in nübüvvetini kalb ile tasdîk ve dil ile ikrâr şeklinde hulâsa edilmekte ise de bu inanışta sağlam bir vukûfiyet ve doğru bir istikâmet gerekir. Kısaca îmân, İslâm nazarında tam ve mükemmel sayılıp sahibini selâmete çıkarabilecek bir olgunlukta olmalıdır. Bu ise evvelemirde Allâh’ın sıfatları husûsunda yanlış bir iddiâ sahibi olmamayı gerektirir. (Osman Nuri Topbaş, İslam İman ve İbadet, Erkam Yay.)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
eş-Şekûr: Kendi rızası için yapılan işleri daha ziyadesiyle karşılayan, az bir ibadetin karşılığında büyük mükâfatlar veren, kullarının ecrini kat kat artıran, demektir.
Kısa Günün Kârı
İmanın tadını çıkarabilmek için Allah ve Rasûlünü her şeyden fazla sevmek, sevdiklerini Allah için sevmek, imandan sonra küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi kötü görmek ve böylesi bir bilinç içinde olmak gerekmektedir.
 
Üst