Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
İlk Ezan
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turkuaz1" data-source="post: 36674" data-attributes="member: 1606"><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>Hicretin birinci yılına kadar, namaz için ezân okunmazdı. Müslümanlar az ve toplu bir halde bulundukları için böyle bir ihtiyaç da hissedilmemekteydi. Namaz vakti gelince(Essalâtü, Esselâtü). Ya'ni''Namaza, Namaza''diye çağırıp ve bununla yetinirlerdi. Hicretten sonra, müslümanlar çoğalmaya başladığından artık (Essalatü) diye çağrılması, maksadı temin etmiyor, şehrin her tarafından işitilmiyordu. Bundan sonra namaz vakitlerini bildirecek bir vasıtaya ihtiyaç vardı.Kimisi, çan çalarak bildirelim dedi. Resûlullah Efendimiz: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>''O Nâsârâ'ya (Hıristiyanlara) mahsustur'' buyurdu. Bazıları boru çalsak dediler, Peygamber Efendimiz: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>''O da Mûsevilere mahsustur''buyurdu. Abdullah bin Zeyd hazretleri, bir rüyâ görmüştü. Sıra ile üç gün tekerrür eden bu rüyâsını, üçüncü gün sabahı, Resûlullah Efendimizin huzurunda şöyle anlattı: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>Yeşil bir şal ve peştemal bağlamış, eline çan almış bir kişi gördüm. Ona sordum: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>-Elindeki çanı satar mısın? </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>-Ne yapacaksın? </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>-Namaz vakitlerini bildirmek için çalacağım. Bunun üzerine o zat: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>-Ben sana daha hayırlısını tarif edeyim, deyip, Kıbleye karşı durdu ve yüksek sesle (Ezân)ın mübârek kelimelerini okudu.Biraz durduktan sonra, aynı kelimeleri tekrar ederek sonuna doğru(kad kâmetis'salâtü) cümlesini ilâve etti.Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz emir buyurdular: </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>-''Rüyâ haktır. O kelimeleri Bilâl'e öğret, okusun!'' </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>Hazret-i Bilâl de bu kelimeleri öğrenip, Mescid-i şerifin yanında bulunan yüksek bir dama çıkarak, ilk ezânı okudu. Hazret-i Ömer, ezân sesini işitince, koşa koşa, Resûlullah Efendimizin huzuruna geldi. Hazret-i Bilâl'in söylediği kelimeleri aynen rüyâsında gördüğünü arz etti. O gece Eshâb-ı kirâmdan bir kısmı da aynı rüyâyı görmüşlerdi </strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>İşte o günden itibaren, her namaz vakti ezân okunması sünnet oldu.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turkuaz1, post: 36674, member: 1606"] [color=black][font=Comic Sans MS][b]Hicretin birinci yılına kadar, namaz için ezân okunmazdı. Müslümanlar az ve toplu bir halde bulundukları için böyle bir ihtiyaç da hissedilmemekteydi. Namaz vakti gelince(Essalâtü, Esselâtü). Ya'ni''Namaza, Namaza''diye çağırıp ve bununla yetinirlerdi. Hicretten sonra, müslümanlar çoğalmaya başladığından artık (Essalatü) diye çağrılması, maksadı temin etmiyor, şehrin her tarafından işitilmiyordu. Bundan sonra namaz vakitlerini bildirecek bir vasıtaya ihtiyaç vardı.Kimisi, çan çalarak bildirelim dedi. Resûlullah Efendimiz: ''O Nâsârâ'ya (Hıristiyanlara) mahsustur'' buyurdu. Bazıları boru çalsak dediler, Peygamber Efendimiz: ''O da Mûsevilere mahsustur''buyurdu. Abdullah bin Zeyd hazretleri, bir rüyâ görmüştü. Sıra ile üç gün tekerrür eden bu rüyâsını, üçüncü gün sabahı, Resûlullah Efendimizin huzurunda şöyle anlattı: Yeşil bir şal ve peştemal bağlamış, eline çan almış bir kişi gördüm. Ona sordum: -Elindeki çanı satar mısın? -Ne yapacaksın? -Namaz vakitlerini bildirmek için çalacağım. Bunun üzerine o zat: -Ben sana daha hayırlısını tarif edeyim, deyip, Kıbleye karşı durdu ve yüksek sesle (Ezân)ın mübârek kelimelerini okudu.Biraz durduktan sonra, aynı kelimeleri tekrar ederek sonuna doğru(kad kâmetis'salâtü) cümlesini ilâve etti.Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz emir buyurdular: -''Rüyâ haktır. O kelimeleri Bilâl'e öğret, okusun!'' Hazret-i Bilâl de bu kelimeleri öğrenip, Mescid-i şerifin yanında bulunan yüksek bir dama çıkarak, ilk ezânı okudu. Hazret-i Ömer, ezân sesini işitince, koşa koşa, Resûlullah Efendimizin huzuruna geldi. Hazret-i Bilâl'in söylediği kelimeleri aynen rüyâsında gördüğünü arz etti. O gece Eshâb-ı kirâmdan bir kısmı da aynı rüyâyı görmüşlerdi İşte o günden itibaren, her namaz vakti ezân okunması sünnet oldu.[/b][/font][/color] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
İlk Ezan
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst