Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mesnevi-i Nuriye
Hubab
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 288321" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Hubab - Sayfa: 113</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">İ’lem eyyühe’l-aziz! İki tarafı birbirinden gayet uzak bir mesele var ki, herbir tarafı bir çekirdek gibi sümbül vermiş, ağaç olmuş, dal budak salmış. Böyle bir mesele üzerine şükûk ve evhâmın konmaması lâzımdır. Çünkü, bir çekirdek diğer bir çekirdekle, çekirdek olarak toprak altında kaldıkları müddetçe iltibas edilebilir. Amma ağaç olduktan, meyve verdikten sonra şek edersen, bütün meyveler senin aleyhinde şehadet ederler. Eğer bu başka bir çekirdektir diye tevehhüm etsen, o ağacın bütün meyveleri seni tekzip ederler. Elma ağacına inkılâp etmiş bir çekirdeği, hanzale ağacının çekirdeği farz etmek sana müyesser olmaz. Ancak tevehhümle veya bütün elmaların hanzaleye tebdil edilmiş olmasıyla mümkündür ki, bu da muhaldir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">Binaenaleyh, nübüvvet öyle bir çekirdektir ki, İslâmiyet şeceresi bütün semeratıyla, çiçekleriyle o çekirdekten çıkmıştır. Kur’ân dahi, seyyar yıldızları ismar eden şems gibi, İslâmiyetin on bir rüknünü intaç etmiştir. Acaba, bu cihan-bahâ semerelere bakıp gördükten sonra, çekirdeğinde şüphe ve tereddüt yeri kalır mı? Hâşâ!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">İ’lem eyyühe’l-aziz! Tavus kuşu gibi pek güzel bir kuş, yumurtadan çıkar, tekâmül eder, semâlarda tayarana başlar. Âfak-ı âlemde şöhret kazandıktan sonra, yerde kalan yumurtasının kabuğu içerisinde o kuşun güzelliğini, kemâlâtını, terakkiyatını arayıp bulmak isteyen adamın ahmak olduğunda şüphe yoktur. Binaenaleyh, tarihlerin naklettikleri Peygamberimizin (a.s.m.) bidâyet-i hayatına maddî, sathî, surî bir nazarla bakan bir adam, şahsiyet-i mâneviyesini idrak edemez. Ve derece-i kıymetine vasıl olamaz. Ancak bidâyet-i hayatına ve levâzım-ı beşeriyetine ve ahvâl-i zahiriyesine ince bir kışır, nazik bir kabuk nazarıyla bakılmalıdır ki, o kışır içerisinden, iki âlemin güneşi ve tûbâ gibi şecere-i Muhammediye (a.s.m.) çıkmıştır. Ve feyz-i İlâhi ile sulanmış ve fazl-ı Rabbâni ile tekâmül etmiştir. Binaenaleyh, Nebiy-yi Zîşanın (a.s.m.) mebde-i hayatına ait ahvâl‑i</span></span></span><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Nebiy-yi Zîşan</strong>: şan sahibi Nebî; Hz. Muhammed (a.s.m.)</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ahvâl-i zahiriye</strong>: dış görünüşe ait haller, durumlar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>aleyh</strong>: ona, onun üzerine, karşıt, zıt</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bidâyet-i hayat</strong>: hayatının başlangıcı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>binaenaleyh</strong>: bundan dolayı</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihan-bahâ</strong>: dünya kadar kıymetli</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>derece-i kıymet</strong>: kıymet derecesi</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evhâm</strong>: vehimler, kuruntular</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>farz etmek</strong>: var saymak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fazl-ı Rabbâni</strong>: her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın sunduğu manevî ihsan ve nimetler</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>feyz-i İlâhi</strong>: Allah’ın sunduğu manevî feyiz ve lütuf</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gayet</strong>: çok</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hanzale</strong>: zakkum</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâşâ</strong>: asla öyle değil</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>idrak etmek</strong>: anlamak, kavramak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iltibas etme</strong>: karıştırma</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkılâp etmek</strong>: değişmek, dönüşmek</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intaç etmek</strong>: sonuç vermek</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ismar eden</strong>: meyve veren</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>i’lem eyyühe’l-aziz</strong>: Ey aziz kardeşim bil ki!</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemel ve kusursuz özellikler</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kışır</strong>: kabuk</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>levâzım-ı beşeriyet</strong>: insan için gerekli olan şeyler</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mebde-i hayatı</strong>: hayatının başlangıcı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkânsız</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müyesser</strong>: kolaylıkla yapılabilen şey</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nakletme</strong>: aktarma</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazarıyla</strong>: bakışıyla</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nübüvvet</strong>: peygamberlik</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rükün</strong>: esas, şart</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sathî</strong>: sığ, yüzeysel</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>semerat</strong>: meyveler</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>semere</strong>: meyve</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>semâ</strong>: gökyüzü</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyyar</strong>: yerinde sâbit olmayan, gezen, dolaşan</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>surî</strong>: üstün körü</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sümbül vermek</strong>: çiçek açmak; önemli bir netice ortaya çıkarmak</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tayaran</strong>: uçma, uçuş</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tebdil edilmiş</strong>: değiştirilmiş</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tekzip etmek</strong>: yalanlamak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tekâmül etmek</strong>: ilerlemek, mükemmelleşmek</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terakkiyat</strong>: ilerlemeler, gelişmeler</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tereddüt</strong>: şüphe</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tevehhüm</strong>: kuruntu ve hayale dayalı olarak düşünmek</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tûbâ</strong>: kökü göklerde ve dalları aşağıda olan Cennet ağacı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vasıl olmak</strong>: ulaşmak, varmak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âfâk-ı âlem</strong>: âlemin ufukları</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şahsiyet-i mâneviye</strong>: mânevî şahsiyet, kişilik</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şecere</strong>: ağaç</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şecere-i Muhammediye</strong>: Muhammedî ağaç; Hz. Muhammed’in (a.s.m.) hakikati ve o hakikati doğrulayan her şey ve herkes</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehadet etmek</strong>: şahitlik yapmak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şek etmek</strong>: şüphe etmek</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şükûk</strong>: şekler; şüpheler</span></span></td></tr></table><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 288321, member: 27"] [b]Cevap: Hubab - Sayfa: 113[/b] [SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]İ’lem eyyühe’l-aziz! İki tarafı birbirinden gayet uzak bir mesele var ki, herbir tarafı bir çekirdek gibi sümbül vermiş, ağaç olmuş, dal budak salmış. Böyle bir mesele üzerine şükûk ve evhâmın konmaması lâzımdır. Çünkü, bir çekirdek diğer bir çekirdekle, çekirdek olarak toprak altında kaldıkları müddetçe iltibas edilebilir. Amma ağaç olduktan, meyve verdikten sonra şek edersen, bütün meyveler senin aleyhinde şehadet ederler. Eğer bu başka bir çekirdektir diye tevehhüm etsen, o ağacın bütün meyveleri seni tekzip ederler. Elma ağacına inkılâp etmiş bir çekirdeği, hanzale ağacının çekirdeği farz etmek sana müyesser olmaz. Ancak tevehhümle veya bütün elmaların hanzaleye tebdil edilmiş olmasıyla mümkündür ki, bu da muhaldir. [/FONT][/SIZE] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]Binaenaleyh, nübüvvet öyle bir çekirdektir ki, İslâmiyet şeceresi bütün semeratıyla, çiçekleriyle o çekirdekten çıkmıştır. Kur’ân dahi, seyyar yıldızları ismar eden şems gibi, İslâmiyetin on bir rüknünü intaç etmiştir. Acaba, bu cihan-bahâ semerelere bakıp gördükten sonra, çekirdeğinde şüphe ve tereddüt yeri kalır mı? Hâşâ![/FONT][/SIZE] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]İ’lem eyyühe’l-aziz! Tavus kuşu gibi pek güzel bir kuş, yumurtadan çıkar, tekâmül eder, semâlarda tayarana başlar. Âfak-ı âlemde şöhret kazandıktan sonra, yerde kalan yumurtasının kabuğu içerisinde o kuşun güzelliğini, kemâlâtını, terakkiyatını arayıp bulmak isteyen adamın ahmak olduğunda şüphe yoktur. Binaenaleyh, tarihlerin naklettikleri Peygamberimizin (a.s.m.) bidâyet-i hayatına maddî, sathî, surî bir nazarla bakan bir adam, şahsiyet-i mâneviyesini idrak edemez. Ve derece-i kıymetine vasıl olamaz. Ancak bidâyet-i hayatına ve levâzım-ı beşeriyetine ve ahvâl-i zahiriyesine ince bir kışır, nazik bir kabuk nazarıyla bakılmalıdır ki, o kışır içerisinden, iki âlemin güneşi ve tûbâ gibi şecere-i Muhammediye (a.s.m.) çıkmıştır. Ve feyz-i İlâhi ile sulanmış ve fazl-ı Rabbâni ile tekâmül etmiştir. Binaenaleyh, Nebiy-yi Zîşanın (a.s.m.) mebde-i hayatına ait ahvâl‑i[/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE][SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE][TABLE] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]Nebiy-yi Zîşan[/B]: şan sahibi Nebî; Hz. Muhammed (a.s.m.)[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]ahvâl-i zahiriye[/B]: dış görünüşe ait haller, durumlar[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]aleyh[/B]: ona, onun üzerine, karşıt, zıt[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]bidâyet-i hayat[/B]: hayatının başlangıcı[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]binaenaleyh[/B]: bundan dolayı[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]cihan-bahâ[/B]: dünya kadar kıymetli[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]derece-i kıymet[/B]: kıymet derecesi[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]evhâm[/B]: vehimler, kuruntular[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]farz etmek[/B]: var saymak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]fazl-ı Rabbâni[/B]: her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın sunduğu manevî ihsan ve nimetler[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]feyz-i İlâhi[/B]: Allah’ın sunduğu manevî feyiz ve lütuf[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]gayet[/B]: çok[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hanzale[/B]: zakkum[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hâşâ[/B]: asla öyle değil[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]idrak etmek[/B]: anlamak, kavramak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]iltibas etme[/B]: karıştırma[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]inkılâp etmek[/B]: değişmek, dönüşmek[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]intaç etmek[/B]: sonuç vermek[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]ismar eden[/B]: meyve veren[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]i’lem eyyühe’l-aziz[/B]: Ey aziz kardeşim bil ki![/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemel ve kusursuz özellikler[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]kışır[/B]: kabuk[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]levâzım-ı beşeriyet[/B]: insan için gerekli olan şeyler[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]mebde-i hayatı[/B]: hayatının başlangıcı[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]muhal[/B]: imkânsız[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]müyesser[/B]: kolaylıkla yapılabilen şey[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nakletme[/B]: aktarma[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nazar[/B]: bakış[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nazarıyla[/B]: bakışıyla[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nübüvvet[/B]: peygamberlik[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]rükün[/B]: esas, şart[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]sathî[/B]: sığ, yüzeysel[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]semerat[/B]: meyveler[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]semere[/B]: meyve[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]semâ[/B]: gökyüzü[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]seyyar[/B]: yerinde sâbit olmayan, gezen, dolaşan[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]surî[/B]: üstün körü[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]sümbül vermek[/B]: çiçek açmak; önemli bir netice ortaya çıkarmak[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tayaran[/B]: uçma, uçuş[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tebdil edilmiş[/B]: değiştirilmiş[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tekzip etmek[/B]: yalanlamak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tekâmül etmek[/B]: ilerlemek, mükemmelleşmek[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]terakkiyat[/B]: ilerlemeler, gelişmeler[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tereddüt[/B]: şüphe[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tevehhüm[/B]: kuruntu ve hayale dayalı olarak düşünmek[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tûbâ[/B]: kökü göklerde ve dalları aşağıda olan Cennet ağacı[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]vasıl olmak[/B]: ulaşmak, varmak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]âfâk-ı âlem[/B]: âlemin ufukları[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]âlem[/B]: dünya[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şahsiyet-i mâneviye[/B]: mânevî şahsiyet, kişilik[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şecere[/B]: ağaç[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şecere-i Muhammediye[/B]: Muhammedî ağaç; Hz. Muhammed’in (a.s.m.) hakikati ve o hakikati doğrulayan her şey ve herkes[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şehadet etmek[/B]: şahitlik yapmak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şek etmek[/B]: şüphe etmek[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şükûk[/B]: şekler; şüpheler[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [/TABLE] [SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mesnevi-i Nuriye
Hubab
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst