"hu"

nur-uhafi

Member

insanoğlu o kadar âciz, o kadar güçsüz ki, her an gerçek kudret sahibi Cenab-ı Hakka muhtaç. Çünkü insan Allah’ın kudretiyle vücut buldu. Öyleyse bizim durmadan, yılmadan, bıkmadan Hakkı zikretmemiz, bütün kalbimizle, ruhumuzla, bütün duygularımızla Hakka yönelmemiz gerekmez mi? Üzerimizdeki benliği atıp Ona varmamız çok mu zor? Hiç düşündünüz mü tarikat ehlinin neden hep “Hû” zikrini vird edindiklerini? Peki Ona kavuşmak, Onu zikr etmek, Ona ulaşmak için illâ ki “Hû” çekilen zikir halkalarına katılmak mı gerek? Ya da bu mudur “Hû” zamirinin yaşamımızdaki yeri?

Dünyadan yüz çeviren insan Ona varır, nefsine uymayan Onu bulur, şeytanı yenen Onu zikretmiş olur. Bütün bu âlemler Onun mülküdür ve alemlerde cereyan eden her hâdiseyi yaratan da Odur. Seni yaratan da… Seni yarattığı gibi senin kalbinde hidayet ve dalâleti yaratan da O. Ondan başka yaratıcı yok. Her şeyi hakkıyla bilen mutlak Âlim Odur. Mutlak Hâkim ancak O. Topyekün bütün varlıklar Onun birliğine delâlet eder. Onun esmâlarını yansıtır.

Sen de bunları düşünmeyi görevin bil… Onun sevdiklerini sev, buğz ettiklerine buğz et! Onun elçisine tâbi ol. Onun kelâmını dinle. Onun yarattığı varlıklara tefekkür gözüyle bak. Her varlık Ondan bir mektup çünkü. Oku! Ona ulaş. Onu bul. Onu razı et. Onu tanı. Onu tanıt!

“Hû” zamirinin gerçek virdi bu olsa gerek.

Daha duygulu, daha samimi, daha içten…

Daha anlamlı, daha kapsamlı, daha güzel, daha manalı, daha yürekten

bizim aile dergisi

nur-uhafi
 
Üst