Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 9.Yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 191478" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Ashab-ı Kiram 'in Telâşı</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimizin Meşrebe'de yalnız başına kaldığını duyan sahabîler, "Hanımlarını boşamıştır." zannıyla telâşlandılar. Hz. Ömer, bu telâşını şöyle anlatır:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Medine'nin Avali semtinde oturuyordum. Ensâr'dan bir komşum vardı. İkimiz birer gün arayla Resûlullah'ı ziyaret ederdik. Ben inersem, o gün vahiy ve sâireye dair (ne duyarsam) haberini komşuma getirirdim. O indiği zaman da aynı şeyi yapardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Sıra komşumda idi. Gecenin bir kısmı geçmişti. Gelerek kapıyı şiddetle çaldı. Telâşla açtım.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">'"Ne var?' diye sordum. "'Büyük bir felâket!..' dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"'Ne oldu?' dedim, 'Gassanîler, Medine'ye hücuma mı geçtiler?'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"'Hayır!..' dedi, 'Daha fena bir şey vuku buldu. Resûlullah, zevcelerini boşamış!' </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bunun üzerine, sabah namazını kıldıktan sonra giyinip kuşandım ve Medine'ye indim. Hafsa'nın yanına vardım. Ağlıyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Ne diye ağlıyorsun?' dedim, 'Ben, seni bundan (Resûlul-lah'a karşılık vermekten, kendisinden bir şey istemekten) sakındırmamış mıydım?'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Sonra sordum: 'Allah Resulü, sizleri boşadı mı?' "'Bilmiyorum.' dedi. '"Resûlullah şimdi nerede?' diye sordum, '"şuradaki Meşrebe'de... İnzivaya çekilmiş.' dedi. "Kalktım, Resûlullah'ın bulunduğu yere yaklaştım. Kapıda hizmetçisi Rebah vardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"'Ey Rebah!..' dedim, 'Resûlullah'ın yanına girmem için i-zin iste!'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Rebah içeri girip çıktı; 'Arzunuzu arzettim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Dönüp mescide gittim. Ashab-ı Kiram'dan bazıları minberin etrafında üzgün üzgün oturuyorlardı, bazısı ise ağlıyordu. Ben de biraz oturdum. Fakat, canımın sıkıntısı bir türlü geçmiyordu. Resûlullah'ın odasına tekrar yaklaştım.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Rebah'a, 'Ömer'in içeri girmesi için izin iste!' dedim.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Köle içeri girip çıktı; 'Seni kendisine söyledim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Tekrar mescide döndüm. Minberin yanında bir müddet o-turdum. Endişe ve üzümtümden bir türlü kurtulamiyordum.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Yine, Resûlullah'ın bulunduğu odaya yaklaştım.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Sesimi yükselterek, 'Ey Rebah!..' dedim, 'Ben, Resûlullah'ı görmek istiyorum! Müsaade iste! Şayet Resûlullah benim Hafsa lehinde tavassutta bulunacağımı zannediyorsa, yemin olsun ki, eğer Resûlullah emrederse onun boynunu uçururum!' </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Rebah içeri girdi. Çıkınca, 'Kendilerine söyledim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bunun üzerine dönüp giderken, kölenin ikinci sesini işittim: 'Gir, artık sana izin verdi!'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"İçeri girdim. Allah Resulüne selâm verdim. Hasırdan örülü bir yatak üzerinde idi. Hasır, derisinin üzerinde izler bırakmış, çizgiler belli oluyor idi. Etrafıma bakındım. Bir yanda bir avuç arpa, diğer yanda asılı bir post gördüm. Gözlerim yaşardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Resûlullah, 'Niçin ağlıyorsun?' diye sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"'Yâ Resûlallah!.. Nasıl ağlamayayım ki?.. Kisrâlar, Kayserler dünyanın zevk ü sefasını sürerken, siz Allah'ın en sevgili kulu olduğunuz hâlde bu basit şartlar içinde yaşıyorsunuz!'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Resûlullah, 'Ey Hattab'ın oğlu Ömer!..' dedi, 'Dünya nimetinin onların, âhiret saadetinin de bizim olmasına razı değil misin?'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Sonra, 'Yâ Resûlallah!.. Kadınlarını boşadın mı?' diye sordum.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Mübarek başlarını bana doğru kaldırarak, 'Hayır!..' buyurdular.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bu cevap karşısında birdenbire, 'Allahü ekber!' dedim, 'Bütün ashab keder içindeler. Gidip kendilerine hakikati söyleyeyim mi?'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Resûlullah, 'Olur.' dedi ve yüzünden üzüntüsü dağılıncaya kadar konuştu. Nihayet şenlendi ve gülmeye başladı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bunun üzerine çıkıp mescidin kapısına dikildim ve yüksek sesle bağırdım: 'Resûlullah, kadınlarını boşamamıştır!" </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 191478, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Ashab-ı Kiram 'in Telâşı[/B][/COLOR] Peygamber Efendimizin Meşrebe'de yalnız başına kaldığını duyan sahabîler, "Hanımlarını boşamıştır." zannıyla telâşlandılar. Hz. Ömer, bu telâşını şöyle anlatır: "Medine'nin Avali semtinde oturuyordum. Ensâr'dan bir komşum vardı. İkimiz birer gün arayla Resûlullah'ı ziyaret ederdik. Ben inersem, o gün vahiy ve sâireye dair (ne duyarsam) haberini komşuma getirirdim. O indiği zaman da aynı şeyi yapardı. "Sıra komşumda idi. Gecenin bir kısmı geçmişti. Gelerek kapıyı şiddetle çaldı. Telâşla açtım. '"Ne var?' diye sordum. "'Büyük bir felâket!..' dedi. "'Ne oldu?' dedim, 'Gassanîler, Medine'ye hücuma mı geçtiler?' "'Hayır!..' dedi, 'Daha fena bir şey vuku buldu. Resûlullah, zevcelerini boşamış!' "Bunun üzerine, sabah namazını kıldıktan sonra giyinip kuşandım ve Medine'ye indim. Hafsa'nın yanına vardım. Ağlıyordu. "Ne diye ağlıyorsun?' dedim, 'Ben, seni bundan (Resûlul-lah'a karşılık vermekten, kendisinden bir şey istemekten) sakındırmamış mıydım?' "Sonra sordum: 'Allah Resulü, sizleri boşadı mı?' "'Bilmiyorum.' dedi. '"Resûlullah şimdi nerede?' diye sordum, '"şuradaki Meşrebe'de... İnzivaya çekilmiş.' dedi. "Kalktım, Resûlullah'ın bulunduğu yere yaklaştım. Kapıda hizmetçisi Rebah vardı. "'Ey Rebah!..' dedim, 'Resûlullah'ın yanına girmem için i-zin iste!' "Rebah içeri girip çıktı; 'Arzunuzu arzettim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi. "Dönüp mescide gittim. Ashab-ı Kiram'dan bazıları minberin etrafında üzgün üzgün oturuyorlardı, bazısı ise ağlıyordu. Ben de biraz oturdum. Fakat, canımın sıkıntısı bir türlü geçmiyordu. Resûlullah'ın odasına tekrar yaklaştım. "Rebah'a, 'Ömer'in içeri girmesi için izin iste!' dedim. "Köle içeri girip çıktı; 'Seni kendisine söyledim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi. "Tekrar mescide döndüm. Minberin yanında bir müddet o-turdum. Endişe ve üzümtümden bir türlü kurtulamiyordum. "Yine, Resûlullah'ın bulunduğu odaya yaklaştım. "Sesimi yükselterek, 'Ey Rebah!..' dedim, 'Ben, Resûlullah'ı görmek istiyorum! Müsaade iste! Şayet Resûlullah benim Hafsa lehinde tavassutta bulunacağımı zannediyorsa, yemin olsun ki, eğer Resûlullah emrederse onun boynunu uçururum!' "Rebah içeri girdi. Çıkınca, 'Kendilerine söyledim. Sustu, bir şey söylemedi.' dedi. "Bunun üzerine dönüp giderken, kölenin ikinci sesini işittim: 'Gir, artık sana izin verdi!' "İçeri girdim. Allah Resulüne selâm verdim. Hasırdan örülü bir yatak üzerinde idi. Hasır, derisinin üzerinde izler bırakmış, çizgiler belli oluyor idi. Etrafıma bakındım. Bir yanda bir avuç arpa, diğer yanda asılı bir post gördüm. Gözlerim yaşardı. "Resûlullah, 'Niçin ağlıyorsun?' diye sordu. "'Yâ Resûlallah!.. Nasıl ağlamayayım ki?.. Kisrâlar, Kayserler dünyanın zevk ü sefasını sürerken, siz Allah'ın en sevgili kulu olduğunuz hâlde bu basit şartlar içinde yaşıyorsunuz!' "Resûlullah, 'Ey Hattab'ın oğlu Ömer!..' dedi, 'Dünya nimetinin onların, âhiret saadetinin de bizim olmasına razı değil misin?' "Sonra, 'Yâ Resûlallah!.. Kadınlarını boşadın mı?' diye sordum. "Mübarek başlarını bana doğru kaldırarak, 'Hayır!..' buyurdular. "Bu cevap karşısında birdenbire, 'Allahü ekber!' dedim, 'Bütün ashab keder içindeler. Gidip kendilerine hakikati söyleyeyim mi?' "Resûlullah, 'Olur.' dedi ve yüzünden üzüntüsü dağılıncaya kadar konuştu. Nihayet şenlendi ve gülmeye başladı. "Bunun üzerine çıkıp mescidin kapısına dikildim ve yüksek sesle bağırdım: 'Resûlullah, kadınlarını boşamamıştır!" [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 9.Yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst