Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 188648" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>MÜCÂHİDLERİN SABAH NAMAZINI KAÇIRMALARI</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûl-i Kibriya Efendimiz, Ashab-ı Kiram'la Medine'ye yaklaşmıştı. Sabah namazı vaktine de fazla bir zaman kalmamıştı. Mücâhidler, bütün gece yol aldıkları için, bir nebze istirahat etmek maksadıyla, Peygamber Efendimizin emriyle bir yerde konakladılar.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Sabah namazı vaktinizi kim bekleyecek? Belki uyuyabiliriz." diye Ashab-ı Kiram'a sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Bilâl ayağa kalkıp, "Ben beklerim yâ Resûlallah!.." dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bunun üzerine, Resûl-i Ekrem Efendimizle mücâhidler uyudular.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">O arada Hz. Bilâl de namaza durdu. Uzun müddet namaz kıldı. Sonra çökmüş devesine yaslanarak sabah namazı vaktini gözlemeye başladı. Bu arada uykuya daldı. Mücâhidlerin "İnnâ lillah ve innâ ileyhi raciûn." demeleriyle ancak uyanabildi. Güneş doğmuş, her taraf aydınlanmıştı!</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûl-i Ekrem Efendimiz, telâşla, "Ey Bilâl!.. Nedir bu yaptığın bize?.." diyerek sitem etti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Bilâl, "Anam babam, sana feda olsun yâ Resûlallah!.. Senin ruhunu tutan Kudret, benim de ruhumu tuttu, bırakmadı!" deyince, Resûl-i Ekrem Efendimiz gülümseyerek, "Doğru söyledin!" buyurdu.642</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Sahabîlerin uyuyakaldıkları vadiden çıkılınca, Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Burası, şeytanların eğleştiği bir vadidir!" buyurdu ve abdest aldıktan sonra Hz. BilâPe, "Ey Bilâl!.. Ezanı oku!" diye emretti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ezan okununca Müslümanlar toplandı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz onlara, "Sabah namazının sünnetini kılınız." buyurdu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Sünnet kılındıktan sonra Peygamber Efendimiz, "Ey Bilâl!.. Kamet getir." dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Bilâl kamet getirdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, imam olup namazı kıldırdıktan sonra, Ashab-ı Kiram'a döndü ve, "Herhangi biriniz, uyur veya unutuverir de namazını geçirirse, onu vaktinde kıldığı şekilde kılsın, kaza etsin." diye buyurdu.643</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>MEDİNE'YE DÖNÜŞ</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">Fahr-i Kâinat Efendimiz, bütün bu olup bitenlerden sonra mücâhidlerle birlikte tekrar Medine'ye doğru yol aldı. Uhud Dağı görününce, "Biz Uhud'u severiz, Uhud'da bizi!.." diye buyurdu. Ordusuyla Medine'ye girerken de, "Yâ Rabbi!.. Sen-dan başka mâbud yoktur; yalnız Sen varsın. Senin ortağın yoktur; bütün mülk Senindir. Bütün hamd de Senindir. Allahım!.. Biz, Sana yöneldik; günahlarımızdan tövbe ediyoruz. Biz, ancak Rabbimize ibâdet, Rabbimize secde, Rabbimize hamd ederiz. Rabbimiz va'dinde sâdıktır; kuluna (Muhammed'e) nusret etmiştir, yalnız başına bütün düşman topluluklarını hezimete uğratıp sindirmiştir."644 diye dua etti.*</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, herhangi bir gazadan, hacdan veya bir umreden döndüklerinde, bir dağ başına çıkınca, yahut düz, yüksek bir sahaya varınca üç defa tekbir getirdikten sonra hep bu duayı yapardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">602 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 110; Ibn-i Kesir, A.g.e., c. 3, s. 376-377; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 2, s. 744.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">603 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352-371.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">604 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">605 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 369.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">606 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">607 Müslim, Sahih, c. 4, s. 1946.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">608 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 4, s. 35.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">609 Müslim, A.g.e., c. 4, s. 1946.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">610 Buharî, Sahih, c. 3, s. 53-54; Müslim, Sahih, c. 4, s. 1947.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">611 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 364.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">612 Fetih, 18-19.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">613 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 108; Müslim, Sahih, c. 4, s. 1946.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">614 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">615 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 363.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">616 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 365-367.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">617 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352; Ebû Davud, Sünen, c. 4, s. 175.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">618 Halebî, İnsanû'l-Uyûn, c. 2, s. 767.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">619 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352; Taberî, Tarih, c. 3, s. 95; ibn-i Kesir, Sîre,c. 3, s. 397.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">620 Kastalanî, Mevahibû'l-Ledünniye, c. 1, s. 181.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">621 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107; Halebî, İnsanû'l-Uyûn, c. 2, s. 769.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">622 İbn-i Hişam, Sîre, c. 3, s. 345.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">623 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 368.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">624 Muhammed el-Huderî, Nuru'l-Yakîn, s. 195.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">630 ibn-i Hişam, Sîre, c. 3, s. 350; Ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 8, s. 120.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">631 Ebû Davud, Sünen, c. 3, s. 153.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">632 Ahmed-i Ibn-i Hanbel, Müsned, c. 3, s. 102.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">633 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 351.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">634 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 351.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">635 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.123.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">636 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.121-123.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">637 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.121-125.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">638 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.122-123.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">639 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s.351; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 121.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">640 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s.351; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 126.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">641 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 354-355</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">642 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 355.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">643 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 355; ibn-i Kayyım, Zâdû'l-Maad, c. 2, s. 163.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">644 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 123-124.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 188648, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]MÜCÂHİDLERİN SABAH NAMAZINI KAÇIRMALARI[/B][/COLOR] Resûl-i Kibriya Efendimiz, Ashab-ı Kiram'la Medine'ye yaklaşmıştı. Sabah namazı vaktine de fazla bir zaman kalmamıştı. Mücâhidler, bütün gece yol aldıkları için, bir nebze istirahat etmek maksadıyla, Peygamber Efendimizin emriyle bir yerde konakladılar. Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Sabah namazı vaktinizi kim bekleyecek? Belki uyuyabiliriz." diye Ashab-ı Kiram'a sordu. Hz. Bilâl ayağa kalkıp, "Ben beklerim yâ Resûlallah!.." dedi. Bunun üzerine, Resûl-i Ekrem Efendimizle mücâhidler uyudular. O arada Hz. Bilâl de namaza durdu. Uzun müddet namaz kıldı. Sonra çökmüş devesine yaslanarak sabah namazı vaktini gözlemeye başladı. Bu arada uykuya daldı. Mücâhidlerin "İnnâ lillah ve innâ ileyhi raciûn." demeleriyle ancak uyanabildi. Güneş doğmuş, her taraf aydınlanmıştı! Resûl-i Ekrem Efendimiz, telâşla, "Ey Bilâl!.. Nedir bu yaptığın bize?.." diyerek sitem etti. Hz. Bilâl, "Anam babam, sana feda olsun yâ Resûlallah!.. Senin ruhunu tutan Kudret, benim de ruhumu tuttu, bırakmadı!" deyince, Resûl-i Ekrem Efendimiz gülümseyerek, "Doğru söyledin!" buyurdu.642 Sahabîlerin uyuyakaldıkları vadiden çıkılınca, Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Burası, şeytanların eğleştiği bir vadidir!" buyurdu ve abdest aldıktan sonra Hz. BilâPe, "Ey Bilâl!.. Ezanı oku!" diye emretti. Ezan okununca Müslümanlar toplandı. Peygamber Efendimiz onlara, "Sabah namazının sünnetini kılınız." buyurdu. Sünnet kılındıktan sonra Peygamber Efendimiz, "Ey Bilâl!.. Kamet getir." dedi. Hz. Bilâl kamet getirdi. Peygamber Efendimiz, imam olup namazı kıldırdıktan sonra, Ashab-ı Kiram'a döndü ve, "Herhangi biriniz, uyur veya unutuverir de namazını geçirirse, onu vaktinde kıldığı şekilde kılsın, kaza etsin." diye buyurdu.643 [COLOR="DarkGreen"][B]MEDİNE'YE DÖNÜŞ[/B][/COLOR] [COLOR="DarkRed"]Fahr-i Kâinat Efendimiz, bütün bu olup bitenlerden sonra mücâhidlerle birlikte tekrar Medine'ye doğru yol aldı. Uhud Dağı görününce, "Biz Uhud'u severiz, Uhud'da bizi!.." diye buyurdu. Ordusuyla Medine'ye girerken de, "Yâ Rabbi!.. Sen-dan başka mâbud yoktur; yalnız Sen varsın. Senin ortağın yoktur; bütün mülk Senindir. Bütün hamd de Senindir. Allahım!.. Biz, Sana yöneldik; günahlarımızdan tövbe ediyoruz. Biz, ancak Rabbimize ibâdet, Rabbimize secde, Rabbimize hamd ederiz. Rabbimiz va'dinde sâdıktır; kuluna (Muhammed'e) nusret etmiştir, yalnız başına bütün düşman topluluklarını hezimete uğratıp sindirmiştir."644 diye dua etti.*[/COLOR] Peygamber Efendimiz, herhangi bir gazadan, hacdan veya bir umreden döndüklerinde, bir dağ başına çıkınca, yahut düz, yüksek bir sahaya varınca üç defa tekbir getirdikten sonra hep bu duayı yapardı. -------------------------------------------------------------------------------- 602 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 110; Ibn-i Kesir, A.g.e., c. 3, s. 376-377; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 2, s. 744. 603 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352-371. 604 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352. 605 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 369. 606 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107. 607 Müslim, Sahih, c. 4, s. 1946. 608 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 4, s. 35. 609 Müslim, A.g.e., c. 4, s. 1946. 610 Buharî, Sahih, c. 3, s. 53-54; Müslim, Sahih, c. 4, s. 1947. 611 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 364. 612 Fetih, 18-19. 613 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 108; Müslim, Sahih, c. 4, s. 1946. 614 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107. 615 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 363. 616 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 365-367. 617 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352; Ebû Davud, Sünen, c. 4, s. 175. 618 Halebî, İnsanû'l-Uyûn, c. 2, s. 767. 619 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 352; Taberî, Tarih, c. 3, s. 95; ibn-i Kesir, Sîre,c. 3, s. 397. 620 Kastalanî, Mevahibû'l-Ledünniye, c. 1, s. 181. 621 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 107; Halebî, İnsanû'l-Uyûn, c. 2, s. 769. 622 İbn-i Hişam, Sîre, c. 3, s. 345. 623 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 368. 624 Muhammed el-Huderî, Nuru'l-Yakîn, s. 195. 630 ibn-i Hişam, Sîre, c. 3, s. 350; Ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 8, s. 120. 631 Ebû Davud, Sünen, c. 3, s. 153. 632 Ahmed-i Ibn-i Hanbel, Müsned, c. 3, s. 102. 633 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 351. 634 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 351. 635 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.123. 636 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.121-123. 637 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.121-125. 638 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 3, s.122-123. 639 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s.351; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 121. 640 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s.351; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 126. 641 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 354-355 642 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 355. 643 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 3, s. 355; ibn-i Kayyım, Zâdû'l-Maad, c. 2, s. 163. 644 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 123-124.[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst