Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 187829" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>YEMAME EMÎRİNİN İSLÂM'A DAVET EDİLMESİ</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Yemame Hükümdarı Hevze b. Ali, Hıristiyandı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, Hicret'in 7. senesi Muharrem ayında bu hükümdarı da İslâmiyete davet etmek üzere Salit bin Amr'ı vazifelendirdi ve yazdığı bir mektupla onu Yemame'ye gönderdi.561</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Mektubu alan Salit b. Amr, durup dinlenmeden yol alarak hükümdarın yanına vardı ve Efendimizin mektubunu ona verdi. Mektubu okutunca, Resûl-i Ekrem'in kendisine şöyle hitab ettiğini gördü:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Bismillahirrahmânirrahîm!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Allah'ın Resulü Muhammed'den, Hevze b. Ali'ye!..</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Doğru yolda gidenlere selâm olsun!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Şunu iyi bilmelisin ki, benim dinim yakında dünyanın en uzak ufuklarına kadar parlayacaktır! Binâenaleyh, ey Hevze, sen de Müslüman ol ki, selâmete eresin! Ben de, hükmün altındaki memleketin idaresini sana bırakayım!"</span>562</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hevze, bu daveti kabul edemeyeceğini nâzik bir üslûbla ifade etti. Ancak, Salit (r.a.), bu hareketinin yanlış olduğunu söyleyerek onu davete icabete çağırdı. Fakat, Hevze, saadet dairesinden uzak kaldı. Şüphesiz, bu uzak kalışta saltanatta kalma arzusu büyük rol oynuyordu. Bunu, kendisi de, bizzat bir Hıristiyan büyüğüne şöyle ifade etmişti: "Ben, kavmimin hükümdarı bulunuyorum; ona tâbi olaydım, o takdirde hükümdarlık yapmayacaktım!"563</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bununla birlikte Hevze, Peygamber Efendimize verilmek üzere, bir mektupla birtakım hediyeleri elçi Hz. Salit vasıtasıyla gönderdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Peygamberimizin Hevze 'ye Bedduası</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Salit b. Amr (r.a.), Medine'ye dönerek, Resûl-i Ekrem Efendimizin huzuruna vardı. Olup bitenleri anlattıktan sonra, Hevze'nin gönderdiği mektubu Efendimize verdi. Hevze, mektubunda, Efendimize şöyle diyordu:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"Davet ettiğin şey çok iyi, çok güzel!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">Ben, kavmimin hatibi ve şâiriyim! Araplar da benim kavmimden korkarlar! Bana, işinden bazı salâhiyetler ver de sana tâbi olayım!"</span>564</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu yersiz teklif için, "Yerdeki bir hurma koruğunu bile istese, ona vermem!" buyurduktan sonra, kendisine tâbi onca insanın hidâyetine de mâni olduğundan dolayı Hevze'ye, "Elindeki her şey yok olsun!" diye beddua etti.565</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu tarihten bir yıl sonra Cebrail (a.s.) gelip, Efendimize, Hevze'nin kâfir olarak öldüğünü haber verdi.566</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Böylece, Resûl-i Ekrem Efendimiz, gönderdiği elçiler ve davet mektupları ile, cihanşümul İslâm dâvasını o zamanın bütün devlet reislerine bildirmiş, İslâm'ın sesini bütün dünyaya duyurmuş oluyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu davete, o zamanın iki büyük devleti olan Habeşistan ve Bizans hükümdarlarının cevabı gayet müsbet geliyordu. Hattâ, Necâşî, İslâm'la şereflendi. Heraklius ise, Peygamberimizin hak peygamber olduğunu anladığı hâlde sâdece dünya saltanatı için îman etmekten çekiniyordu. Aynı şekilde, Mısır Hükümdarı Mukavkıs da, Hz. Resûlullah'ın elçisini ve mektubunu gayet iyi karşılıyor ve müsbet cevapta bulunuyordu. Bu davete muhatab olan Yemame Hükümdarı Hevze b. Ali de, Hz. Resûlullah'ın elçisine gayet iyi muamelede bulunuyor ve daveti nâzik bir üslûbla kabul etmediğini belirtiyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Geri kalan iki kişi ise, bu davete, menfî cevapta bulunuyordu. Hattâ, bunlardan biri olan İran Kisrâsı, küstahça Peygamberimizin mektubunu yırtıyordu. Diğer biri olan Gassan Hükümdarı Haris b. Ebî Şimr ise, haddini aşarak Efendimizin davet mektubunu yere atıyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">553 İbn-i Hişam, Sîre, c. 4, s. 254; ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 261.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">554 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 3, s. 305</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">555 Ibn-i Kayyim, Zâdû'l-Maad, c. 3, s. 72; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 304.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">556 ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">557 Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">558 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">559 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">560 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 2, s. 43.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">561 ibn-i Hişam, Sîre, c. 4, s. 254.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">562 ibn-i Kayyim, Zâdû'l-Maacl, c. 3, s. 74; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 3, s. 303.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">563 Ibn-i Seyyid, Uyûnû'l-Eser, c. 2, s. 270.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">564 ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 262; Halebî, Insanû'I-Uyûn, c. 3, s. 303.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">565 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 262; Ibn-i Kayyım, Zâdû'l-Maad, c. 3, s. 74;Halebî, A.g.e., c. 3, s. 303.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">566 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 262; Ibn-i Seyyid, A.g.e., c. 2, s. 270. </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 187829, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]YEMAME EMÎRİNİN İSLÂM'A DAVET EDİLMESİ[/B][/COLOR] Yemame Hükümdarı Hevze b. Ali, Hıristiyandı. Peygamber Efendimiz, Hicret'in 7. senesi Muharrem ayında bu hükümdarı da İslâmiyete davet etmek üzere Salit bin Amr'ı vazifelendirdi ve yazdığı bir mektupla onu Yemame'ye gönderdi.561 Mektubu alan Salit b. Amr, durup dinlenmeden yol alarak hükümdarın yanına vardı ve Efendimizin mektubunu ona verdi. Mektubu okutunca, Resûl-i Ekrem'in kendisine şöyle hitab ettiğini gördü: [COLOR="DarkRed"]"Bismillahirrahmânirrahîm! "Allah'ın Resulü Muhammed'den, Hevze b. Ali'ye!.. "Doğru yolda gidenlere selâm olsun! "Şunu iyi bilmelisin ki, benim dinim yakında dünyanın en uzak ufuklarına kadar parlayacaktır! Binâenaleyh, ey Hevze, sen de Müslüman ol ki, selâmete eresin! Ben de, hükmün altındaki memleketin idaresini sana bırakayım!"[/COLOR]562 Hevze, bu daveti kabul edemeyeceğini nâzik bir üslûbla ifade etti. Ancak, Salit (r.a.), bu hareketinin yanlış olduğunu söyleyerek onu davete icabete çağırdı. Fakat, Hevze, saadet dairesinden uzak kaldı. Şüphesiz, bu uzak kalışta saltanatta kalma arzusu büyük rol oynuyordu. Bunu, kendisi de, bizzat bir Hıristiyan büyüğüne şöyle ifade etmişti: "Ben, kavmimin hükümdarı bulunuyorum; ona tâbi olaydım, o takdirde hükümdarlık yapmayacaktım!"563 Bununla birlikte Hevze, Peygamber Efendimize verilmek üzere, bir mektupla birtakım hediyeleri elçi Hz. Salit vasıtasıyla gönderdi. [COLOR="DarkGreen"][B]Peygamberimizin Hevze 'ye Bedduası [/B][/COLOR] Salit b. Amr (r.a.), Medine'ye dönerek, Resûl-i Ekrem Efendimizin huzuruna vardı. Olup bitenleri anlattıktan sonra, Hevze'nin gönderdiği mektubu Efendimize verdi. Hevze, mektubunda, Efendimize şöyle diyordu: [COLOR="Navy"]"Davet ettiğin şey çok iyi, çok güzel! Ben, kavmimin hatibi ve şâiriyim! Araplar da benim kavmimden korkarlar! Bana, işinden bazı salâhiyetler ver de sana tâbi olayım!"[/COLOR]564 Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu yersiz teklif için, "Yerdeki bir hurma koruğunu bile istese, ona vermem!" buyurduktan sonra, kendisine tâbi onca insanın hidâyetine de mâni olduğundan dolayı Hevze'ye, "Elindeki her şey yok olsun!" diye beddua etti.565 Bu tarihten bir yıl sonra Cebrail (a.s.) gelip, Efendimize, Hevze'nin kâfir olarak öldüğünü haber verdi.566 Böylece, Resûl-i Ekrem Efendimiz, gönderdiği elçiler ve davet mektupları ile, cihanşümul İslâm dâvasını o zamanın bütün devlet reislerine bildirmiş, İslâm'ın sesini bütün dünyaya duyurmuş oluyordu. Bu davete, o zamanın iki büyük devleti olan Habeşistan ve Bizans hükümdarlarının cevabı gayet müsbet geliyordu. Hattâ, Necâşî, İslâm'la şereflendi. Heraklius ise, Peygamberimizin hak peygamber olduğunu anladığı hâlde sâdece dünya saltanatı için îman etmekten çekiniyordu. Aynı şekilde, Mısır Hükümdarı Mukavkıs da, Hz. Resûlullah'ın elçisini ve mektubunu gayet iyi karşılıyor ve müsbet cevapta bulunuyordu. Bu davete muhatab olan Yemame Hükümdarı Hevze b. Ali de, Hz. Resûlullah'ın elçisine gayet iyi muamelede bulunuyor ve daveti nâzik bir üslûbla kabul etmediğini belirtiyordu. Geri kalan iki kişi ise, bu davete, menfî cevapta bulunuyordu. Hattâ, bunlardan biri olan İran Kisrâsı, küstahça Peygamberimizin mektubunu yırtıyordu. Diğer biri olan Gassan Hükümdarı Haris b. Ebî Şimr ise, haddini aşarak Efendimizin davet mektubunu yere atıyordu. -------------------------------------------------------------------------------- 553 İbn-i Hişam, Sîre, c. 4, s. 254; ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 261. 554 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 3, s. 305 555 Ibn-i Kayyim, Zâdû'l-Maad, c. 3, s. 72; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 304. 556 ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305. 557 Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305. 558 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305 559 İbn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 305. 560 ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 261; Halebî, A.g.e., c. 2, s. 43. 561 ibn-i Hişam, Sîre, c. 4, s. 254. 562 ibn-i Kayyim, Zâdû'l-Maacl, c. 3, s. 74; Halebî, Insanû'l-Uyûn, c. 3, s. 303. 563 Ibn-i Seyyid, Uyûnû'l-Eser, c. 2, s. 270. 564 ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 262; Halebî, Insanû'I-Uyûn, c. 3, s. 303. 565 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 262; Ibn-i Kayyım, Zâdû'l-Maad, c. 3, s. 74;Halebî, A.g.e., c. 3, s. 303. 566 Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 262; Ibn-i Seyyid, A.g.e., c. 2, s. 270. [/COLOR][/SIZE][COLOR="DarkSlateGray"][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst