Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 187517" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Dağatır 'in Şehid Edilmesi</strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Uskuf Dağatır, her pazar günü toplanan Hıristiyanlara kıssalar anlatıp nasihatlerde bulunduktan sonra, bir sonraki pazara kadar evine kapanırdı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Dıhye ile görüştükten sonraki pazar da Hıristiyanlar toplanıp onun çıkmasını beklediler. Ancak, Dağatır, hastalığını bahane ederek çıkmak istemedi. Hıristiyanlar, "Ya o çıkar ya da biz onun yanına gireriz! Şu Arap geleliden beri, biz senin vaziyetinden hoşlanmıyoruz!" diye haber gönderdiler.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bunun üzerine Dağatır, odasına girdi. Üzerindeki siyah elbiseyi çıkarıp, bembeyaz bir elbise giydi. Sonra asasını eline alıp, kilisede toplanmış bulunan Hıristiyan halkın yanına vardı. Çekinmeden ve cesurca, "Ey Rum topluluğu!.. Bize, Ahmed Peygamber'den bir mektup geldi; bizi, Yüce Allah'a davet ediyor!" dedikten sonra, ilâve etti: "Ben, şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; Ahmed de Allah'ın kulu ve Resulüdür!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Dağatır'ın Hz. Resûlullah'ın peygamberliğini böylesine pervasızca haykırışına, Rumlar, öldürücü darbelerle karşılık verdiler ve onu orada şehid ettiler.521</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Hz. Dıhye 'nin Medine 'ye Dönmesi</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bütün bu olup bitenlerden sonra Hz. Dıhye, Heraklius'un Peygamberimize yazdığı bir mektup ve birçok hediye ile Medine'ye doğru hareket etti. Ancak, yolda eşkıya tarafından yakalanıp, kıymetli hediyeler elinden alındı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Medine'ye varan Hz. Dıhye, Resûli Ekrem Efendimizin huzuruna çıktı; olup bitenleri ve yolda başından geçenleri anlattıktan sonra Heraklius'un mektubunu verdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Mektupta şunlar yazılı idi:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"İsa'nın müjdelemiş olduğu Allah'ın Resulü Muhammed'e, Rum hükümdarı Kayser tarafındandır!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"Elçin, mektubunla bana geldi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"Şehâdet ederim ki, sen, Allah'ın Resulüsün! Biz, seni zâten yanımızdaki İncil'de yazılı bulmuştuk: İsa b. Meryem, seni müjdelemişti!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"Rumları, sana îmana davet ettimse de yanaşmadılar, kaçındılar. Onlar beni dinleselerdi kendileri için şüphesiz hayırlı olurdu.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Navy">"Ben, senin yanında bulunup sana hizmet etmeyi, senin ayaklarını yıkamayı ne kadar arzu ederdim!"</span>522</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Mektup okunup bitince, Resûli Kibriya Efendimiz, "Mektubum yanlarında bulundukça, onların saltanatı devam edecektir!" buyurdu.521</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>HERAKLİUS'UN MEKTUBU SAKLAMASI</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem'in elçisi ve davetini son derece güzel karşılayan Rum Hükümdarı Heraklius, kendisine gelen İslâm'a davet mektubunu da atlas bir ipeğe sararak, derin saygısının bir tezahürü olarak altın bir borunun içine koyup sakladı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Rum hükümdarları katında nesilden nesile intikal edegelen bu mübarek mektubu, Alfons b. Ferdinand'm Tuleytula üzerine yürüyüp Endülüs beldelerinden birçok yeri eline geçirdiği tarihe kadar (H: 464) onun yanında bulunuyordu. Ondan da torununa intikal etti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Aynı mektubu, Avrupa kralı yanında gördüğünü Seyfüddin Kılıç da ifade etmektedir. Avrupa kralının kendisine şöyle dediğinden de bahseder:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bu, Peygamberinizin, atam Kayser'e göndermiş olduğu mektubudur. Biz, onu bugüne kadar elden ele tevarüs etmekten geri kalmadık. Bize atalarımızdan ve babalarımızdan tavsiye edilmişti ki: Bu mektup yanımızda bulunduğu müddetçe, saltanat bizde kalacaktır! Bu sebeple ona son derece hürmet göstermekte ve muhafazasına dikkat etmekteyiz. Saltanamızın devam edip gitmesi için de, onun yanımızda bulunduğunu Hıristiyanlardan saklı tutmaktayız."524</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">504 Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 3, s. 71; Halebî,Insanû'lUyûn, c. 3, s. 293.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">505 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 258.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">506 Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbat, s. 159.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">507 İbni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 2, s. 71; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 294.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">508 ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 258; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 293.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">509 Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, islâm Peygamberi, c. 1, s. 201.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">510Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 2, s. 7172.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">511ibni Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 97.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">512 ibni Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 9798.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">513 ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 259; Taberî, Tarih, c. 3, s. 8990</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">514 Ahmed ibni Hanbel, Müsned, c. 1, s. 263; Taberî, Tarih, c. 3, s. 87; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 3, s. 71; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 287.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">515 Ahmed İbni Hanbel, Müsned, c. 1, s. 262263; Buharî, Sahih, c. 4, s. 34;Müslim, Sahih, c. 3, s. 1395.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">516 Ahmed İbni Hanbel, A.g.e., c. 1, s. 263; Buharî, A.g.e., c. 4, s. 4; Müslim,A.g.e., c. 3, s. 1395.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">517Ahmed İbni Hanbel, A.g.e., c. 1, s. 263.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">518 İbni Kesir, Sîre, c. 3, s. 504; Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbal, s. 150.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">519 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 276.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">520 Ibni Kesir, A.g.e., c. 3, s. 504.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">521 ibni Kesir, A.g.e., c. 3, s. 504.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">524 Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 289.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 187517, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Dağatır 'in Şehid Edilmesi[/B][/COLOR] [/COLOR] Uskuf Dağatır, her pazar günü toplanan Hıristiyanlara kıssalar anlatıp nasihatlerde bulunduktan sonra, bir sonraki pazara kadar evine kapanırdı. Hz. Dıhye ile görüştükten sonraki pazar da Hıristiyanlar toplanıp onun çıkmasını beklediler. Ancak, Dağatır, hastalığını bahane ederek çıkmak istemedi. Hıristiyanlar, "Ya o çıkar ya da biz onun yanına gireriz! Şu Arap geleliden beri, biz senin vaziyetinden hoşlanmıyoruz!" diye haber gönderdiler. Bunun üzerine Dağatır, odasına girdi. Üzerindeki siyah elbiseyi çıkarıp, bembeyaz bir elbise giydi. Sonra asasını eline alıp, kilisede toplanmış bulunan Hıristiyan halkın yanına vardı. Çekinmeden ve cesurca, "Ey Rum topluluğu!.. Bize, Ahmed Peygamber'den bir mektup geldi; bizi, Yüce Allah'a davet ediyor!" dedikten sonra, ilâve etti: "Ben, şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; Ahmed de Allah'ın kulu ve Resulüdür!" Dağatır'ın Hz. Resûlullah'ın peygamberliğini böylesine pervasızca haykırışına, Rumlar, öldürücü darbelerle karşılık verdiler ve onu orada şehid ettiler.521 [COLOR="DarkGreen"][B]Hz. Dıhye 'nin Medine 'ye Dönmesi[/B][/COLOR] Bütün bu olup bitenlerden sonra Hz. Dıhye, Heraklius'un Peygamberimize yazdığı bir mektup ve birçok hediye ile Medine'ye doğru hareket etti. Ancak, yolda eşkıya tarafından yakalanıp, kıymetli hediyeler elinden alındı. Medine'ye varan Hz. Dıhye, Resûli Ekrem Efendimizin huzuruna çıktı; olup bitenleri ve yolda başından geçenleri anlattıktan sonra Heraklius'un mektubunu verdi. Mektupta şunlar yazılı idi: [COLOR="Navy"]"İsa'nın müjdelemiş olduğu Allah'ın Resulü Muhammed'e, Rum hükümdarı Kayser tarafındandır! "Elçin, mektubunla bana geldi. "Şehâdet ederim ki, sen, Allah'ın Resulüsün! Biz, seni zâten yanımızdaki İncil'de yazılı bulmuştuk: İsa b. Meryem, seni müjdelemişti! "Rumları, sana îmana davet ettimse de yanaşmadılar, kaçındılar. Onlar beni dinleselerdi kendileri için şüphesiz hayırlı olurdu. "Ben, senin yanında bulunup sana hizmet etmeyi, senin ayaklarını yıkamayı ne kadar arzu ederdim!"[/COLOR]522 Mektup okunup bitince, Resûli Kibriya Efendimiz, "Mektubum yanlarında bulundukça, onların saltanatı devam edecektir!" buyurdu.521 [COLOR="DarkGreen"][B]HERAKLİUS'UN MEKTUBU SAKLAMASI[/B][/COLOR] Resûli Ekrem'in elçisi ve davetini son derece güzel karşılayan Rum Hükümdarı Heraklius, kendisine gelen İslâm'a davet mektubunu da atlas bir ipeğe sararak, derin saygısının bir tezahürü olarak altın bir borunun içine koyup sakladı. Rum hükümdarları katında nesilden nesile intikal edegelen bu mübarek mektubu, Alfons b. Ferdinand'm Tuleytula üzerine yürüyüp Endülüs beldelerinden birçok yeri eline geçirdiği tarihe kadar (H: 464) onun yanında bulunuyordu. Ondan da torununa intikal etti. Aynı mektubu, Avrupa kralı yanında gördüğünü Seyfüddin Kılıç da ifade etmektedir. Avrupa kralının kendisine şöyle dediğinden de bahseder: "Bu, Peygamberinizin, atam Kayser'e göndermiş olduğu mektubudur. Biz, onu bugüne kadar elden ele tevarüs etmekten geri kalmadık. Bize atalarımızdan ve babalarımızdan tavsiye edilmişti ki: Bu mektup yanımızda bulunduğu müddetçe, saltanat bizde kalacaktır! Bu sebeple ona son derece hürmet göstermekte ve muhafazasına dikkat etmekteyiz. Saltanamızın devam edip gitmesi için de, onun yanımızda bulunduğunu Hıristiyanlardan saklı tutmaktayız."524 -------------------------------------------------------------------------------- 504 Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 3, s. 71; Halebî,Insanû'lUyûn, c. 3, s. 293. 505 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 258. 506 Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbat, s. 159. 507 İbni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 2, s. 71; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 294. 508 ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 258; Halebî, A.g.e., c. 3, s. 293. 509 Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, islâm Peygamberi, c. 1, s. 201. 510Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 2, s. 7172. 511ibni Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 97. 512 ibni Sa'd, A.g.e., c. 8, s. 9798. 513 ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 259; Taberî, Tarih, c. 3, s. 8990 514 Ahmed ibni Hanbel, Müsned, c. 1, s. 263; Taberî, Tarih, c. 3, s. 87; ibni Kayyim, Zâdû'lMaad, c. 3, s. 71; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 287. 515 Ahmed İbni Hanbel, Müsned, c. 1, s. 262263; Buharî, Sahih, c. 4, s. 34;Müslim, Sahih, c. 3, s. 1395. 516 Ahmed İbni Hanbel, A.g.e., c. 1, s. 263; Buharî, A.g.e., c. 4, s. 4; Müslim,A.g.e., c. 3, s. 1395. 517Ahmed İbni Hanbel, A.g.e., c. 1, s. 263. 518 İbni Kesir, Sîre, c. 3, s. 504; Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbal, s. 150. 519 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 276. 520 Ibni Kesir, A.g.e., c. 3, s. 504. 521 ibni Kesir, A.g.e., c. 3, s. 504. 524 Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 3, s. 289. [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 7. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst