Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 186056" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>PEYGAMBERİMİZİN, HZ. CÜVEYRİYE'YLE EVLENMESİ</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Cüveyriye, Benî Müstalık Kabilesi Reisi Haris b. Ebî Dırar'ın kızı idi. Müreysi Gazasında alınan esirlerden biri de oydu. Kocası Müsafı b. Safvan, Peygamberimizin amansız düşmanlarından biriydi. Harbte öldürülünce, Hz. Cüveyriye dul kalmıştı.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Esirler, mücâhidler arasında bölüştürüldüğü zaman, Hz. Cüveyriye, Sabit b. Kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.305</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Cüveyriye, Sabit b. Kays'la anlaşmış, kesişme yapmıştı. Tâyin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve fidye-i necatının ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, "Sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Beklenmedik bir soruya muhatab olan Hz. Cüveyriye, birden şaşırdı. Hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne ve babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi?</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bir anlık bir tereddütten sonra, "Yâ Resûiallah!.." dedi, "Hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Peygamber Efendimiz, "Senin fidye-i necatını ödemem ve seni zevceliğe kabul etmenidir." buyurdu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Cüveyriye bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nail olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygaımber Efendimizin yurtlarına varmadan birkaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay, Medine'den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.306 Bir anlık şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. Peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Yâ Resûlallah!.. Eğer beni bu şerefe nail ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saadet olamaz!"307</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>Haris b. Ebî Dırar'ın Müslüman Olması</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Cüveyriye'nin babası Haris b. Ebî Dırar da, o sırada, kızını kurtarmak için yanına develer alarak Medine'ye doğru yola çıkmış idi. Akik Vadisine varınca develerine baktı. Kıyamadığı ikisini, vadide iki dağ arasında kuytu bir yere sakladı. Sonra, Peygamber Efendimizin huzuruna geldi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Yâ Muhammedi.. Kızımı esir almışsınız. Şunlar, onun fidye-i necatıdır." diye konuştu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûl-i Kibriya Efendimiz, "Akik'te, filân dağlar arasında filân kuytuya saklamış olduğun iki deveyi neden getirmedin?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Haris, birden şaşırdı. Hiç kimse, develeri oraya saklamış olduğunu bilmiyordu. Artık beklemek manasızdı. Derhâl, "Ben şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; muhakkak sen de Allah'ın Resulüsün! Vallahi, yaptığımı Allah'tan başka kimse bilmiyordu!" diyerek Müslüman oldu. Onunla birlikte,iki oğlu ve kavminden yanında bulunanlar da orada Müslüman oldular.'08</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 186056, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"][COLOR="DarkGreen"][B]PEYGAMBERİMİZİN, HZ. CÜVEYRİYE'YLE EVLENMESİ[/B][/COLOR] Hz. Cüveyriye, Benî Müstalık Kabilesi Reisi Haris b. Ebî Dırar'ın kızı idi. Müreysi Gazasında alınan esirlerden biri de oydu. Kocası Müsafı b. Safvan, Peygamberimizin amansız düşmanlarından biriydi. Harbte öldürülünce, Hz. Cüveyriye dul kalmıştı. Esirler, mücâhidler arasında bölüştürüldüğü zaman, Hz. Cüveyriye, Sabit b. Kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.305 Hz. Cüveyriye, Sabit b. Kays'la anlaşmış, kesişme yapmıştı. Tâyin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve fidye-i necatının ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu. Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, "Sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu. Beklenmedik bir soruya muhatab olan Hz. Cüveyriye, birden şaşırdı. Hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne ve babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi? Bir anlık bir tereddütten sonra, "Yâ Resûiallah!.." dedi, "Hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?" Peygamber Efendimiz, "Senin fidye-i necatını ödemem ve seni zevceliğe kabul etmenidir." buyurdu. Hz. Cüveyriye bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nail olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygaımber Efendimizin yurtlarına varmadan birkaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay, Medine'den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.306 Bir anlık şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. Peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu: "Yâ Resûlallah!.. Eğer beni bu şerefe nail ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saadet olamaz!"307 [COLOR="DarkGreen"][B]Haris b. Ebî Dırar'ın Müslüman Olması[/B][/COLOR] Hz. Cüveyriye'nin babası Haris b. Ebî Dırar da, o sırada, kızını kurtarmak için yanına develer alarak Medine'ye doğru yola çıkmış idi. Akik Vadisine varınca develerine baktı. Kıyamadığı ikisini, vadide iki dağ arasında kuytu bir yere sakladı. Sonra, Peygamber Efendimizin huzuruna geldi. "Yâ Muhammedi.. Kızımı esir almışsınız. Şunlar, onun fidye-i necatıdır." diye konuştu. Resûl-i Kibriya Efendimiz, "Akik'te, filân dağlar arasında filân kuytuya saklamış olduğun iki deveyi neden getirmedin?" diye sordu. Haris, birden şaşırdı. Hiç kimse, develeri oraya saklamış olduğunu bilmiyordu. Artık beklemek manasızdı. Derhâl, "Ben şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; muhakkak sen de Allah'ın Resulüsün! Vallahi, yaptığımı Allah'tan başka kimse bilmiyordu!" diyerek Müslüman oldu. Onunla birlikte,iki oğlu ve kavminden yanında bulunanlar da orada Müslüman oldular.'08[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst