Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 260856" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #006400">Mü’minin en büyük düşmanıyla bir nevî kardeşliği vardır</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Arkadaş!</strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İman,</strong> bütün eşya arasında hakikî bir <strong>uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını</strong> tesis eder.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Küfür ise, </strong>bürudet gibi, bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebî nazarıyla baktırır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Bunun içindir ki,</strong> mü’minin ruhunda adâvet, kin, vahşet yoktur. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>En büyük bir düşmanıyla bir nevî kardeşliği vardır.</strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #ff0000"><strong>Kâfirin ruhunda hırs, adâvet olduğu gibi, nefsini iltizam ve nefsine itimadı vardır.</strong></span> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Bu sırra binaendir ki, </strong>dünya hayatında bazan galebe kâfirlerde olur. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Ve keza,</strong> kâfir, dünyada hasenatının mükâfatını filcümle görür. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Mü’min ise, seyyiatının cezasını görür.</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #006400">Bunun için dünya, kâfire cennet (yani âhirete nisbeten), </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #006400">mü’mine Cehennemdir (yani saadet-i ebediyesine nisbeten)—</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #006400">yoksa, dünyada dahi mü’min yüz derece ziyade mesuttur—denilmiştir.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Ve keza,</strong> iman insanı ebediyete, Cennete lâyık bir cevhere kalb eder. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Küfür ise,</strong> ruhu, kalbi söndürür, zulmetler içinde bırakır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Çünkü, iman,</strong> kabuğunun içerisindeki lübbü gösterir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Küfür ise, </strong>lüble kabuğu tefrik etmez. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000">Kabuğu aynen lüb bilir ve insanı cevherlik derecesinden kömür derecesine indirir.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">Mesnevî-i Nuriye, s. 60</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>***</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İ’lem eyyühe’l-aziz! </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasındaki fark:</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Birincisi, </strong> medeniyet libasını giymiş korkunç bir vahşettir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Zahiri</strong> parlıyor, bâtını da yakıyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Dışı süs,</strong> içi pis; sureti me’nus, sîreti mâkûs bir şeytandır.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İkincisi,</strong> bâtını nur, zahiri rahmet; </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>içi muhabbet,</strong> dışı uhuvvet; </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>sureti muâvenet, </strong>sîreti şefkat, câzibedar bir melektir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Evet, mü’min olan kimse, </strong>İmân ve tevhid iktizâsıyla, kâinata bir mehd-i uhuvvet nazarıyla baktığı gibi;</span></p><p> <span style="font-family: 'verdana'">bütün mahlûkatı, bilhassa insanları, bilhassa İslâmları birbiriyle bağlayan ip de, ancak uhuvvettir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Çünkü, İmân bütün mü’minleri bir babanın cenah-ı şefkati altında yaşayan kardeşler gibi kardeş addediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Küfür ise, <span style="color: #ff0000">öyle bir burudettir ki, kardeşleri bile kardeşlikten çıkarır.</span></strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ve bütün eşyada bir nevî ecnebîlik tohumunu ekiyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ve herşeyi herşeye düşman yapıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Evet, hamiyet-i milliyelerinde bir uhuvvet varsa da, muvakkattir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ve ezelî, ebedî iftirak ve firakla muttasıl ve mahduttur. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Ama kâfirlerin medeniyetinde görülen</strong> mehâsin </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">ve yüksek terakkiyât-ı sanayi-bunlar tamamen medeniyet-i İslâmiyeden, </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Kur’ân’ın irşâdâtından, edyân-ı semâviyeden in’ikâs ve iktibas edildiği, </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Lemeat ile Sünûhat eserlerimde istenildiği gibi izah ve ispat edilmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“Onlara müracaat et; orada insanların gaflet ettikleri büyük bir hakikat bulacaksın.” <em><span style="color: #ff0000">[Arapça ibarenin meâli]</span></em></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">Mesnevî-i Nuriye, s. 77</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"></span><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>***</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Husûmet ve adâvetin vakti bitti. </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı—tecavüz olmamak şartıyla—adâvetinizi celb etmesin. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara... (...)</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Madem muhabbet adâvete zıttır;</strong> ziya ve zulmet gibi hakikî içtima edemezler. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #800080"><strong>Hangisinin esbabı galip ise, o hakikatiyle kalbde bulunacak;</strong> </span>onun zıddı hakikatıyla olmayacak. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Meselâ, muhabbet hakikatiyle bulunsa,</strong> o vakit adâvet şefkate, acımaya inkılâp eder. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ehl-i imana karşı vaziyet budur. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Yahut adâvet hakikatiyle kalbde bulunsa,</strong> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">o vakit muhabbet, mümaşat ve karışmamak, zahiren dost olmak suretine döner. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu ise tecavüz etmeyen ehl-i dalâlete karşı olabilir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">Hutbe-i Şamiye, s. 58</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"></span> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"> <span style="color: #006400"><strong>LÛGATÇE:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"> </span></span></p><p> <span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">uhuvvet: Kardeşlik.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">ittisal: Ulaşmak. Bitişmek. * Birbirine dokunmak. Yakınlık. Bağlılık. Kavuşmak.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">bürudet: Soğukluk.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">adâvet: Düşmanlık.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">iltizam: Tarafgirlik etme, birinin tarafını tutma.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">hasenat: İyilikler, güzellikler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">filcümle: Bir hayli.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">seyyiat: Günahlar, kötülükler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">lübb: Öz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">mümaşat: Hoş geçinmek. Karışmamak. * Bir maslahat yolunu takip etmek.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 260856, member: 27"] [FONT=verdana][SIZE=5][COLOR=#006400]Mü’minin en büyük düşmanıyla bir nevî kardeşliği vardır[/COLOR][/SIZE] [B]Arkadaş![/B] [B]İman,[/B] bütün eşya arasında hakikî bir [B]uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını[/B] tesis eder. [B]Küfür ise, [/B]bürudet gibi, bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebî nazarıyla baktırır. [B]Bunun içindir ki,[/B] mü’minin ruhunda adâvet, kin, vahşet yoktur. [B]En büyük bir düşmanıyla bir nevî kardeşliği vardır.[/B] [COLOR=#ff0000][B]Kâfirin ruhunda hırs, adâvet olduğu gibi, nefsini iltizam ve nefsine itimadı vardır.[/B][/COLOR] [B]Bu sırra binaendir ki, [/B]dünya hayatında bazan galebe kâfirlerde olur. [B]Ve keza,[/B] kâfir, dünyada hasenatının mükâfatını filcümle görür. [B]Mü’min ise, seyyiatının cezasını görür.[/B] [B][COLOR=#006400]Bunun için dünya, kâfire cennet (yani âhirete nisbeten), mü’mine Cehennemdir (yani saadet-i ebediyesine nisbeten)— yoksa, dünyada dahi mü’min yüz derece ziyade mesuttur—denilmiştir.[/COLOR][/B] [B]Ve keza,[/B] iman insanı ebediyete, Cennete lâyık bir cevhere kalb eder. [B]Küfür ise,[/B] ruhu, kalbi söndürür, zulmetler içinde bırakır. [B]Çünkü, iman,[/B] kabuğunun içerisindeki lübbü gösterir. [B]Küfür ise, [/B]lüble kabuğu tefrik etmez. [B][COLOR=#ff0000]Kabuğu aynen lüb bilir ve insanı cevherlik derecesinden kömür derecesine indirir. [/COLOR][/B] [COLOR=#0000ff]Mesnevî-i Nuriye, s. 60 [/COLOR] [B]*** [/B] [B]İ’lem eyyühe’l-aziz! [/B] [B]Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasındaki fark: [/B] [B]Birincisi, [/B] medeniyet libasını giymiş korkunç bir vahşettir. [B]Zahiri[/B] parlıyor, bâtını da yakıyor. [B]Dışı süs,[/B] içi pis; sureti me’nus, sîreti mâkûs bir şeytandır. [B]İkincisi,[/B] bâtını nur, zahiri rahmet; [B]içi muhabbet,[/B] dışı uhuvvet; [B]sureti muâvenet, [/B]sîreti şefkat, câzibedar bir melektir. [B] Evet, mü’min olan kimse, [/B]İmân ve tevhid iktizâsıyla, kâinata bir mehd-i uhuvvet nazarıyla baktığı gibi; bütün mahlûkatı, bilhassa insanları, bilhassa İslâmları birbiriyle bağlayan ip de, ancak uhuvvettir. Çünkü, İmân bütün mü’minleri bir babanın cenah-ı şefkati altında yaşayan kardeşler gibi kardeş addediyor. [B]Küfür ise, [COLOR=#ff0000]öyle bir burudettir ki, kardeşleri bile kardeşlikten çıkarır.[/COLOR][/B] Ve bütün eşyada bir nevî ecnebîlik tohumunu ekiyor. Ve herşeyi herşeye düşman yapıyor. Evet, hamiyet-i milliyelerinde bir uhuvvet varsa da, muvakkattir. Ve ezelî, ebedî iftirak ve firakla muttasıl ve mahduttur. [B]Ama kâfirlerin medeniyetinde görülen[/B] mehâsin ve yüksek terakkiyât-ı sanayi-bunlar tamamen medeniyet-i İslâmiyeden, Kur’ân’ın irşâdâtından, edyân-ı semâviyeden in’ikâs ve iktibas edildiği, Lemeat ile Sünûhat eserlerimde istenildiği gibi izah ve ispat edilmiştir. “Onlara müracaat et; orada insanların gaflet ettikleri büyük bir hakikat bulacaksın.” [I][COLOR=#ff0000][Arapça ibarenin meâli][/COLOR][/I] [COLOR=#0000ff]Mesnevî-i Nuriye, s. 77 [/COLOR][B] *** [/B] [B]Husûmet ve adâvetin vakti bitti. [/B] İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı—tecavüz olmamak şartıyla—adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara... (...) [B]Madem muhabbet adâvete zıttır;[/B] ziya ve zulmet gibi hakikî içtima edemezler. [COLOR=#800080][B]Hangisinin esbabı galip ise, o hakikatiyle kalbde bulunacak;[/B] [/COLOR]onun zıddı hakikatıyla olmayacak. [B]Meselâ, muhabbet hakikatiyle bulunsa,[/B] o vakit adâvet şefkate, acımaya inkılâp eder. Ehl-i imana karşı vaziyet budur. [B]Yahut adâvet hakikatiyle kalbde bulunsa,[/B] o vakit muhabbet, mümaşat ve karışmamak, zahiren dost olmak suretine döner. Bu ise tecavüz etmeyen ehl-i dalâlete karşı olabilir. [COLOR=#0000ff]Hutbe-i Şamiye, s. 58 [/COLOR] [COLOR=#006400][B]LÛGATÇE:[/B] uhuvvet: Kardeşlik. ittisal: Ulaşmak. Bitişmek. * Birbirine dokunmak. Yakınlık. Bağlılık. Kavuşmak. bürudet: Soğukluk. adâvet: Düşmanlık. iltizam: Tarafgirlik etme, birinin tarafını tutma. hasenat: İyilikler, güzellikler. filcümle: Bir hayli. seyyiat: Günahlar, kötülükler. lübb: Öz. mümaşat: Hoş geçinmek. Karışmamak. * Bir maslahat yolunu takip etmek.[/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst