Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Harama bakmak unutkanlık verir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 25608" data-attributes="member: 857"><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Risâle-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?" </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Ben de dedim: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (ra) dediği gibi, "Haram-ı nazar, nisyan verir." </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz'î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: "Âhirzamanda, hâfızların göğsünden Kur'ân nez' ediliyor, çıkıyor, unutuluyor." (Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ, 2:253) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'ân'a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya'lemü'l-gaybe illâllah (Gaybı Allah'tan başka kimse bilmez). </span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong><span style="color: red">Kastamonu Lâhikası, s. 96</span> </strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">*** </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Tarihçe-i hayatımı bilenlere mâlûmdur; elli beş sene evvel, ben yirmi yaşlarında iken, Bitlis'te merhum vali Ömer Paşa hânesinde, iki sene, onun ısrârıyla ve ilme ziyâde hürmetiyle kaldım. Onun altı adet kızları vardı: üçü küçük, üçü büyük. Ben, üç büyükleri, iki sene beraber bir hânede kaldığımız halde, birbirinden tefrik edip tanımıyordum. O derece dikkat etmiyordum ki, bileyim. Hattâ bir âlim misâfirim yanıma geldi, iki günde onları birbirinden fark etti, tanıdı. Herkes bendeki hale hayret ederek, bana sordular: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">"Neden bakmıyorsun?" </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Derdim: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">"İlmin izzetini muhâfaza etmek, beni baktırmıyor." </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hem, kırk sene evvel, İstanbul'da Kâğıthâne şenliğinin yevm-i mahsûsunda, köprüden tâ Kâğıthâne'ye kadar Haliç'in iki tarafında binler açık saçık Rum ve Ermeni ve İstanbullu karı ve kızlar dizildikleri sırada, ben ve merhum mebus Molla Seyyid Tâhâ ve mebus Hacı İlyas ile beraber bir kayığa bindik; o kadınların yanlarından geçiyorduk. Benim hiç haberim yoktu. Halbuki, Molla Tâhâ ve Hacı İlyas, beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda îtiraf edip, dediler: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">"Senin bu haline hayret ettik, hiç bakmadın." </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Dedim: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">"Lüzûmsuz, geçici, günahlı zevklerin âkıbeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum." </span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong><span style="color: red">Tarihçe-i Hayat, s. 448</span> </strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 25608, member: 857"] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Risâle-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?" [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Ben de dedim: [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (ra) dediği gibi, "Haram-ı nazar, nisyan verir." [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz'î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: "Âhirzamanda, hâfızların göğsünden Kur'ân nez' ediliyor, çıkıyor, unutuluyor." (Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ, 2:253) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'ân'a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya'lemü'l-gaybe illâllah (Gaybı Allah'tan başka kimse bilmez). [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred][B][COLOR=red]Kastamonu Lâhikası, s. 96[/COLOR] [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=red]*** [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Tarihçe-i hayatımı bilenlere mâlûmdur; elli beş sene evvel, ben yirmi yaşlarında iken, Bitlis'te merhum vali Ömer Paşa hânesinde, iki sene, onun ısrârıyla ve ilme ziyâde hürmetiyle kaldım. Onun altı adet kızları vardı: üçü küçük, üçü büyük. Ben, üç büyükleri, iki sene beraber bir hânede kaldığımız halde, birbirinden tefrik edip tanımıyordum. O derece dikkat etmiyordum ki, bileyim. Hattâ bir âlim misâfirim yanıma geldi, iki günde onları birbirinden fark etti, tanıdı. Herkes bendeki hale hayret ederek, bana sordular: [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]"Neden bakmıyorsun?" [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Derdim: [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]"İlmin izzetini muhâfaza etmek, beni baktırmıyor." [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Hem, kırk sene evvel, İstanbul'da Kâğıthâne şenliğinin yevm-i mahsûsunda, köprüden tâ Kâğıthâne'ye kadar Haliç'in iki tarafında binler açık saçık Rum ve Ermeni ve İstanbullu karı ve kızlar dizildikleri sırada, ben ve merhum mebus Molla Seyyid Tâhâ ve mebus Hacı İlyas ile beraber bir kayığa bindik; o kadınların yanlarından geçiyorduk. Benim hiç haberim yoktu. Halbuki, Molla Tâhâ ve Hacı İlyas, beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda îtiraf edip, dediler: [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]"Senin bu haline hayret ettik, hiç bakmadın." [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Dedim: [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]"Lüzûmsuz, geçici, günahlı zevklerin âkıbeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum." [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred][B][COLOR=red]Tarihçe-i Hayat, s. 448[/COLOR] [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Harama bakmak unutkanlık verir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst