Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Haftanın Konusu 14 - Camilerimizde Risale-i Nur gafleti
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="faris" data-source="post: 456343" data-attributes="member: 1006387"><p>Ve aleykümselam;</p><p></p><p>Şimdi anlatacaklarımı samimi bir sohbetin ürünü olarak düşünmenizi isterim. Bunun iki sebebi var,</p><p></p><p>Birincisi ilahiyatçı kardeşlerimizin enaniyeti,</p><p></p><p>İkincisi Diyanetin onlarca yıldır nur hizmetini setretmesi, sekteye uğratmaya çalışması..</p><p></p><p></p><p>İlahiyatçı dediğimiz İlahiyat Fakültelerinden mezun olan kardeşlerimiz genel olarak eskiden yakın zamana kadar kendi ilim ve marifetlerini Risale-i Nurdan daha üstün görmekte idiler, hal böyle olunca oradan mezun olan imamlar sohbetlerinde ve vaazlarında Risale-i Nurun iman hakikatlerini anlatma ve kuvvetleştirme derslerinden ne istifade etmişler ne de cemaatin istifadesine sunmuşlar, bundan daha ziyade kalıblaşmış menkıbeler arasında sıkışıp kalmışlar. Ama aklı selim olan ve enaniyetini eriten hocalarımız ise kalıblaşmış bilgilerden sıyrılarak her eserden istifade etmiş ve ettirmeye çalışmışlar. Ancak sayıları az olduğu için çok görülemiyor. Ama bu yakın zamanda ümmeti muhammediyenin bu iman derslerine olan ihtiyacı tespit edilmiş ve bunun için çalışmalar yapılmaya başlanıldığını ise görüyoruz..</p><p></p><p>Diyanet işleri başkanlığının yakın zamana kadar ehli sünnet vel cemaat kaidesi içinde değilde hükümet güdümlü bir kurum olması hasebiyle, komünistlerin evhamlandırdığı kurumlardan biri olarak Risale-i Nurun neşrine çalışmayı bırakın muzır olarak telakki edilmiş, hatta sadece risale-i nurun değil diğer ehli sünnet vel cemaat tarikat ve cemaatlerinde hizmetlerini muzır lanse etmişler..</p><p></p><p>Bu hususta Ustad Bediüzzamanın çeşitli vesileler ile ifade ettiği bir isteği vardı. Bu ise Risale-i Nurların diyanet işleri başkanlığınca neşredilmesi. Çünkü Ustad Bediüzzaman bu eserleri nurcular veya nur cemaati için yazmamış bilakis ümmeti muhammediyenin bir eseri olarak yazmış ve nitekim islama da mal olmuş bir eser olduğundan ve hususan Türkiyede islam aleminin işlerini görmekle vazifeli olan bir kurum tarafından neşredilmesinin ehemmiyetini ifade etmiştir.. Bu hususu ağabeyler yakın bir zamanda hükümetten ve diyanetten istirham etmişler ve gerekliliğini ifade etmişler onlarda programlarına koymuşlardır, inşaallah yakın bir zamanda neşrine çalışılacaktır..</p><p></p><p>[BILGI]<span style="color: #FF0000"><strong>Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ül a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o âb-ı hayat tereşşuhatını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz!..</strong></span></p><p></p><p>Mektubat ( 426 )[/BILGI]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="faris, post: 456343, member: 1006387"] Ve aleykümselam; Şimdi anlatacaklarımı samimi bir sohbetin ürünü olarak düşünmenizi isterim. Bunun iki sebebi var, Birincisi ilahiyatçı kardeşlerimizin enaniyeti, İkincisi Diyanetin onlarca yıldır nur hizmetini setretmesi, sekteye uğratmaya çalışması.. İlahiyatçı dediğimiz İlahiyat Fakültelerinden mezun olan kardeşlerimiz genel olarak eskiden yakın zamana kadar kendi ilim ve marifetlerini Risale-i Nurdan daha üstün görmekte idiler, hal böyle olunca oradan mezun olan imamlar sohbetlerinde ve vaazlarında Risale-i Nurun iman hakikatlerini anlatma ve kuvvetleştirme derslerinden ne istifade etmişler ne de cemaatin istifadesine sunmuşlar, bundan daha ziyade kalıblaşmış menkıbeler arasında sıkışıp kalmışlar. Ama aklı selim olan ve enaniyetini eriten hocalarımız ise kalıblaşmış bilgilerden sıyrılarak her eserden istifade etmiş ve ettirmeye çalışmışlar. Ancak sayıları az olduğu için çok görülemiyor. Ama bu yakın zamanda ümmeti muhammediyenin bu iman derslerine olan ihtiyacı tespit edilmiş ve bunun için çalışmalar yapılmaya başlanıldığını ise görüyoruz.. Diyanet işleri başkanlığının yakın zamana kadar ehli sünnet vel cemaat kaidesi içinde değilde hükümet güdümlü bir kurum olması hasebiyle, komünistlerin evhamlandırdığı kurumlardan biri olarak Risale-i Nurun neşrine çalışmayı bırakın muzır olarak telakki edilmiş, hatta sadece risale-i nurun değil diğer ehli sünnet vel cemaat tarikat ve cemaatlerinde hizmetlerini muzır lanse etmişler.. Bu hususta Ustad Bediüzzamanın çeşitli vesileler ile ifade ettiği bir isteği vardı. Bu ise Risale-i Nurların diyanet işleri başkanlığınca neşredilmesi. Çünkü Ustad Bediüzzaman bu eserleri nurcular veya nur cemaati için yazmamış bilakis ümmeti muhammediyenin bir eseri olarak yazmış ve nitekim islama da mal olmuş bir eser olduğundan ve hususan Türkiyede islam aleminin işlerini görmekle vazifeli olan bir kurum tarafından neşredilmesinin ehemmiyetini ifade etmiştir.. Bu hususu ağabeyler yakın bir zamanda hükümetten ve diyanetten istirham etmişler ve gerekliliğini ifade etmişler onlarda programlarına koymuşlardır, inşaallah yakın bir zamanda neşrine çalışılacaktır.. [BILGI][COLOR=#FF0000][B]Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ül a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o âb-ı hayat tereşşuhatını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz!..[/B][/COLOR] Mektubat ( 426 )[/BILGI] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Haftanın Konusu 14 - Camilerimizde Risale-i Nur gafleti
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst