Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran Öğreniyorum
Hafızlık Eğitimi
Hafızlığın önemi hakkında
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kasif1" data-source="post: 413979" data-attributes="member: 1008778"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> “<strong>el-Hâfız</strong>”; <em>koruyan, saklayan, muhâfaza eden</em> manasında Allah Teala'nın güzel isimlerinden birisidir. <em>Koruyan, himâye eden, gözeten</em> manalarına gelmek üzere Allah (c.c.) hakkında kullanılır. Kur'ân-ı Kerîm'de, "<strong>Allah, hâfızların</strong> (koruyanların) <strong>en hayırlısıdır</strong>" <em>[Yusuf suresi, 64] </em>ve "<strong>O zikri</strong> (Kur'ân'ı) <strong>biz indirdik biz ve Onun koruyucusu da elbette biziz</strong>!" <em>[Hicr suresi, 9]</em> buyrulmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bilindiği üzere Kur'ân-ı Kerîm'in tamamını ezberleyen kimselere de "<strong>hâfız</strong>" denilir."<strong>Hâfız-ı Kur'ân, Hâfız-ı Kelâm</strong>" tabirleri bunlar için kullanılır. Kur'ân'ın tamamını ezberleyenler "<strong>tam hâfız</strong>", yarısını ezberleyenenlere de "<strong>yarım hâfız</strong>" dır. Kelimenin cem’îsi/çoğulu, "<strong>huffâz, hafazah</strong> ve <strong>hâfizûn</strong>" olarak gelir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sağlığında Kur'ân âyetleri ve hadisler yazıyla tesbit edilmiş ve ezberlenmiştir. Kur'ân'ın toplanmasını hızlandıran sebeplerden birisi de, hâfızların cihad alanlarında şehid olmalarıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bir hadis-i şerifte hâfızların özelliği-güzelliği belirtilmekte ve Kur'ân'ı ezberlemek teşvik edilmektedir. Hz. Âişe'den (r.anha) nakledilen bu hadiste, "<strong>Kur’an'ı ezberleyerek okuyan hâfız kişi, es-Seferetü'l Kirâm olan</strong> (vahiy getiren) <strong>meleklerle beraberdir</strong>" <em>[Buhârî, Sahih, Kitâbü't-Tefsir, 458]</em> buyurulmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">***</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hadis’te de, muhaddisin bir üst derecesini teşkil edenlere “<strong>hâfız</strong>” denilir. Hadis hâfızlarıyla ilgili değişik tarifler yapılmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Celâleddin el-Mizzî (rh.): "<em>Hâfız, bildiği râvîlerin sayısı bilmediğinden çok olandır"</em> şeklinde tarif eder.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">İbn Seyyidi'n-Nâs (rh.) ise şöyle şöyle tarif etmiştir: <em>"Kendi üstazlarını ve üstazlarının üstazlarını tabaka-tabaka bilen ve her tabakada bildiği bilmediğinden çok olandır."</em></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hadis hâfızlarında bazı hususiyetler aranmaktadır. O özellikler şunlardır: <em>Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sünnetlerini bilmek; geliş yollarına vâkıf olmak; isnadları birbirinden ayırma kabiliyetine sahip bulunmak; sıhhatlerinde ittifak edilen ve nakillerinde ihtilâf edilen sünnetleri ezberlemek; müdrec (sened veya metnin aslında olmadığı halde sonradan ilave edilmiş olan) lâfızları tanımak; hadiste geçen ifadeden râvinin sahâbe veya tâbiînden olduğunu anlamak.</em></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><em></em></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hadis âlimleri, hâfızlarda aranan hususiyetlerin zorluğuna dikkat çekerek, her devirde çok az hâfızın olacağını hatta hiç olamayabileceğini belirtmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hâfızların ezberlemeleri gerekli olan hadislerin sayısı hakkında da tam bir görüş birliği yoktur. Mesela; hâfızın en az yirmi bin hadîsi ezbere bilmesi gerektiği zikredilmektedir. Bu sayı bazılarına göre ikiyüz bindir. Bu mevzuda kesin bir rakam vermek mümkün olmamakla beraber, hâfızların bilmeleri gereken hadîs sayısının yüzotuz bin ile yediyüz ellibin arasında olduğu belirtilmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Abdurrahman b. Mehdî (v. 198), İbn Ebî Şeybe (v. 235), İbn Asâkir (v. 571), Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî (v. 255), İbn Ebî Hâtim er-Râzî (v. 327), İbn Abdi'l-Berr (v. 463) belli başlı hadis hâfızlardandır (rahımehumullah).</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Ayrıca eskiden, kütüphanelerde okuyuculara aradığı kitabı veren, kitaplarla ilgili sorumluluğu olan ve kitapları koruyan kişilere de "<strong>hâfız-ı kütüb</strong>" ünvanı verilirdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">***</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hâfız</span></strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"> kelimesi, Kur'ân'ı ezberleyen kişilere duyulan yakınlık sebebiyle, bazılarına isim olarak verilmiş... Bazı insanların da adlarının başına ünvan olarak eklenmiştir. Şâirler de bu kelimeyi “<strong>mahlas</strong>” olarak kullanmışlardır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Halk arasında câmi görevlilerine genellikle <strong>hâfız</strong> denilmektedir. İki gözü görmeyen kimseler de <em>-hafızalarının kuvvetli olmasından kinâye-</em> bazı yörelerde bu adla anılmaktadır. Bunların tabii Kur'ân ve hadis hâfızlığıyla ilgisi yoktur.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hâfızlığın güçlü olması gerektiğine dikkat çeken <strong><em>Muallim Naci merhum</em></strong>, bir beytinde şöyle demektedir:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><em>"Yedi yüz kerre yanılmak ne demek bir cüzde,</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><em></em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><em>Böyle olmaz a benim hâfızım ezber dediğin."</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>***</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>1) Hafızlıkla ilgili bazı hadis-i şerifler </strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Cabir bin Abdullah’dan (r.a): “<strong>Rasûlullah</strong> (s.a.v.) <strong>Uhud şehidlerinden iki kişiyi bir kefende birleştirir</strong> (ya bir kefene iki kişiyi sarar ya da bir kefeni ikiye bölüp iki kişilik yapar), <strong>‘Hangisi Kur’an’ı daha çok ezberine almıştır?’</strong> buyurdu. <strong>Kendisine bu ikisinden biri işaret edildiğinde, kabirdeki lahde önce onu koyar, ‘Ben bunlar hakkında kıyamet günü şahitlik yapacağım’ </strong>buyurdu.<strong> Yıkanmadan, cenaze namazı kılınmadan kanlarıyla defnedilmesini emir buyurdu.’</strong> demiştir.” <em>[Buhari, Sahih, Hadis no: 676]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Hz Aişe’den (r.anha) Rasûlullah (s.a.v.), “<strong>Kur’an’ı ezberinden okuyan kimsenin misâli, vahiy kâtibi olan değerli ve güvenilir meleklerle beraberliktir. Kendisine zor geldiği halde Kur’an okumaya devam eden kimseye de iki sevap vardır</strong>” buyurmuştur. (Bu iki sevap, okuma zorluğundan dolayı karşılaştığı güçlük sebebiyle alacağı sevapla okuma vesilesiyle alacağı sevaptır.) <em>[Buhari, Sahih, Hadis no: 1794]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Ebu Hureyye’den (r.a): “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. <strong>‘Ancak iki hususta imrenme</strong> (gıpta etme) <strong>vardır. Bir kimse ki, Allah kendisine Kur’an öğretmiş, o da gece ve gündüz her vakitte Kur’an’ı okur, komşusu sesini duyarda: ‘Keşke falan kimseye verilen bana da verilseydi de onun yaptığı gibi ben de yapsaydım’ der . Diğer bir kimse ki; Allah kendisine mal vermiş, o da Hak yolunda bunu tüketir</strong> (Allah yolunda harcar), <strong>başka birisi de: ‘keşke falan kimseye verilen bana da verilseydi de, onun yaptığı gibi ben de yapsaydım’ der</strong>.” <em>[Buhari, Sahih, Hadis no: 1813]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Hz. Osman’dan (r.a) rivayet edilmiştir: “Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), <strong>‘Sizin en iyiniz Kur’an’ı öğrenen ve öğreten kimsedir”</strong> buyurmuştur. <em>[Buhari, Sahih, Hadis no: 1814]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Abdullah b. Mes’ud (r.a.); “<strong>Rasûlullah</strong> (s.a.v.), ‘<strong>Sizden birinizin, şu kadar, şu kadar ayeti unuttum’ demesi ne kötü bir şeydir. Tersine o unutmadı, unutturuldu. Sizler Kur’an’ı okuyup hatırda tutmaya çalışın. Çünkü Kur’an’ın, kişilerin göğsünden kaçıp gitmesi develerin kaçıp gitmesinden daha çabuktur’ buyurdu</strong>.” demiştir. <em>[Buhari, Sahih, Hadis no: 1817] </em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>İbn Abbas’tan (r.anhuma): “<strong>Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap olmuş ev gibidir</strong>. “ <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1002]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>İbn Mes’ûd’dan (r.a.): “<strong>Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lâm bir harftir, mim bir harftir</strong>.” <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1001] </em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Abdullah İbn Amr İbn As’dan (r.anhum): “<strong>Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir: Oku ve yüksel, dünyada tertîl ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun ayetin son noktasındadır</strong>.” <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1003]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Ebu Hureyye’den (r.a.): “<strong>Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın Kitabını okur ve aralarında müzakere ederse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teala da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar</strong>.” <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1025]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Ebu Ümâme’den (r.a.): “<strong>Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir</strong>.” <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 993]</em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Nevvâs İbn Sem’ân’dan (r.a.): “<strong>Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sureleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar</strong>.” <em>[Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 994] </em></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">***</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">2) Hafızlık kurslarında bildiğim kadarıyla günün yarısı ezbere, yarısı da yapılan ezberlerin dinlenmesine ve talim’e ayrılmak üzere iki aşamalı bir proğram uygulanıyor. Ortalama da bir yıl sürüyor. </span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Malumunuz, <strong>Kur’an'ı ezberlemek Müslümanlar üzerine farz-ı kifâyedir</strong>.Yani <strong>bir beldede hâfız</strong> (Kuran'ı ezberleyen) <strong>bir kişi bile olmazsa bütün belde halkı günahkâr olur.Bir kişi veya kişilerin ezberlemesi ile bu yükümlülük diğerlerinin üzerinden kalkar</strong>. </strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Ayrıca günümüzde <strong>Kur’an'ı ezberleyen</strong> ve <strong>içindekiler ile amel edenler</strong>in çok az oluşu, bu işin değerini de kat-kat arttırmaktadır. <strong>Hâfızlar</strong> vardır, okuyanlar da vardır ama, mucibince/gereğince yaşayanlar hayli azdır. Bu sebeple öncelikli hedefimiz <strong>Kur’an-ı Kerim</strong>’i ezberlemek ve muhteviyatıyla amel etmeye cehd ü gayret etmek olmalıdır. </strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kasif1, post: 413979, member: 1008778"] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman] “[B]el-Hâfız[/B]”; [I]koruyan, saklayan, muhâfaza eden[/I] manasında Allah Teala'nın güzel isimlerinden birisidir. [I]Koruyan, himâye eden, gözeten[/I] manalarına gelmek üzere Allah (c.c.) hakkında kullanılır. Kur'ân-ı Kerîm'de, "[B]Allah, hâfızların[/B] (koruyanların) [B]en hayırlısıdır[/B]" [I][Yusuf suresi, 64] [/I]ve "[B]O zikri[/B] (Kur'ân'ı) [B]biz indirdik biz ve Onun koruyucusu da elbette biziz[/B]!" [I][Hicr suresi, 9][/I] buyrulmaktadır. Bilindiği üzere Kur'ân-ı Kerîm'in tamamını ezberleyen kimselere de "[B]hâfız[/B]" denilir."[B]Hâfız-ı Kur'ân, Hâfız-ı Kelâm[/B]" tabirleri bunlar için kullanılır. Kur'ân'ın tamamını ezberleyenler "[B]tam hâfız[/B]", yarısını ezberleyenenlere de "[B]yarım hâfız[/B]" dır. Kelimenin cem’îsi/çoğulu, "[B]huffâz, hafazah[/B] ve [B]hâfizûn[/B]" olarak gelir. Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sağlığında Kur'ân âyetleri ve hadisler yazıyla tesbit edilmiş ve ezberlenmiştir. Kur'ân'ın toplanmasını hızlandıran sebeplerden birisi de, hâfızların cihad alanlarında şehid olmalarıdır. Bir hadis-i şerifte hâfızların özelliği-güzelliği belirtilmekte ve Kur'ân'ı ezberlemek teşvik edilmektedir. Hz. Âişe'den (r.anha) nakledilen bu hadiste, "[B]Kur’an'ı ezberleyerek okuyan hâfız kişi, es-Seferetü'l Kirâm olan[/B] (vahiy getiren) [B]meleklerle beraberdir[/B]" [I][Buhârî, Sahih, Kitâbü't-Tefsir, 458][/I] buyurulmaktadır. ***[/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman]Hadis’te de, muhaddisin bir üst derecesini teşkil edenlere “[B]hâfız[/B]” denilir. Hadis hâfızlarıyla ilgili değişik tarifler yapılmaktadır. Celâleddin el-Mizzî (rh.): "[I]Hâfız, bildiği râvîlerin sayısı bilmediğinden çok olandır"[/I] şeklinde tarif eder. İbn Seyyidi'n-Nâs (rh.) ise şöyle şöyle tarif etmiştir: [I]"Kendi üstazlarını ve üstazlarının üstazlarını tabaka-tabaka bilen ve her tabakada bildiği bilmediğinden çok olandır."[/I] Hadis hâfızlarında bazı hususiyetler aranmaktadır. O özellikler şunlardır: [I]Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sünnetlerini bilmek; geliş yollarına vâkıf olmak; isnadları birbirinden ayırma kabiliyetine sahip bulunmak; sıhhatlerinde ittifak edilen ve nakillerinde ihtilâf edilen sünnetleri ezberlemek; müdrec (sened veya metnin aslında olmadığı halde sonradan ilave edilmiş olan) lâfızları tanımak; hadiste geçen ifadeden râvinin sahâbe veya tâbiînden olduğunu anlamak. [/I] Hadis âlimleri, hâfızlarda aranan hususiyetlerin zorluğuna dikkat çekerek, her devirde çok az hâfızın olacağını hatta hiç olamayabileceğini belirtmişlerdir. Hâfızların ezberlemeleri gerekli olan hadislerin sayısı hakkında da tam bir görüş birliği yoktur. Mesela; hâfızın en az yirmi bin hadîsi ezbere bilmesi gerektiği zikredilmektedir. Bu sayı bazılarına göre ikiyüz bindir. Bu mevzuda kesin bir rakam vermek mümkün olmamakla beraber, hâfızların bilmeleri gereken hadîs sayısının yüzotuz bin ile yediyüz ellibin arasında olduğu belirtilmektedir. Abdurrahman b. Mehdî (v. 198), İbn Ebî Şeybe (v. 235), İbn Asâkir (v. 571), Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî (v. 255), İbn Ebî Hâtim er-Râzî (v. 327), İbn Abdi'l-Berr (v. 463) belli başlı hadis hâfızlardandır (rahımehumullah). Ayrıca eskiden, kütüphanelerde okuyuculara aradığı kitabı veren, kitaplarla ilgili sorumluluğu olan ve kitapları koruyan kişilere de "[B]hâfız-ı kütüb[/B]" ünvanı verilirdi. ***[/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][FONT=Times New Roman]Hâfız[/FONT][/B][FONT=Times New Roman] kelimesi, Kur'ân'ı ezberleyen kişilere duyulan yakınlık sebebiyle, bazılarına isim olarak verilmiş... Bazı insanların da adlarının başına ünvan olarak eklenmiştir. Şâirler de bu kelimeyi “[B]mahlas[/B]” olarak kullanmışlardır. Halk arasında câmi görevlilerine genellikle [B]hâfız[/B] denilmektedir. İki gözü görmeyen kimseler de [I]-hafızalarının kuvvetli olmasından kinâye-[/I] bazı yörelerde bu adla anılmaktadır. Bunların tabii Kur'ân ve hadis hâfızlığıyla ilgisi yoktur. Hâfızlığın güçlü olması gerektiğine dikkat çeken [B][I]Muallim Naci merhum[/I][/B], bir beytinde şöyle demektedir: [B][I]"Yedi yüz kerre yanılmak ne demek bir cüzde, Böyle olmaz a benim hâfızım ezber dediğin."[/I][/B][/FONT][B][I][FONT=Times New Roman][/FONT][/I][/B][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]***[/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]1) Hafızlıkla ilgili bazı hadis-i şerifler [/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Cabir bin Abdullah’dan (r.a): “[B]Rasûlullah[/B] (s.a.v.) [B]Uhud şehidlerinden iki kişiyi bir kefende birleştirir[/B] (ya bir kefene iki kişiyi sarar ya da bir kefeni ikiye bölüp iki kişilik yapar), [B]‘Hangisi Kur’an’ı daha çok ezberine almıştır?’[/B] buyurdu. [B]Kendisine bu ikisinden biri işaret edildiğinde, kabirdeki lahde önce onu koyar, ‘Ben bunlar hakkında kıyamet günü şahitlik yapacağım’ [/B]buyurdu.[B] Yıkanmadan, cenaze namazı kılınmadan kanlarıyla defnedilmesini emir buyurdu.’[/B] demiştir.” [I][Buhari, Sahih, Hadis no: 676][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Hz Aişe’den (r.anha) Rasûlullah (s.a.v.), “[B]Kur’an’ı ezberinden okuyan kimsenin misâli, vahiy kâtibi olan değerli ve güvenilir meleklerle beraberliktir. Kendisine zor geldiği halde Kur’an okumaya devam eden kimseye de iki sevap vardır[/B]” buyurmuştur. (Bu iki sevap, okuma zorluğundan dolayı karşılaştığı güçlük sebebiyle alacağı sevapla okuma vesilesiyle alacağı sevaptır.) [I][Buhari, Sahih, Hadis no: 1794][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Ebu Hureyye’den (r.a): “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. [B]‘Ancak iki hususta imrenme[/B] (gıpta etme) [B]vardır. Bir kimse ki, Allah kendisine Kur’an öğretmiş, o da gece ve gündüz her vakitte Kur’an’ı okur, komşusu sesini duyarda: ‘Keşke falan kimseye verilen bana da verilseydi de onun yaptığı gibi ben de yapsaydım’ der . Diğer bir kimse ki; Allah kendisine mal vermiş, o da Hak yolunda bunu tüketir[/B] (Allah yolunda harcar), [B]başka birisi de: ‘keşke falan kimseye verilen bana da verilseydi de, onun yaptığı gibi ben de yapsaydım’ der[/B].” [I][Buhari, Sahih, Hadis no: 1813][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Hz. Osman’dan (r.a) rivayet edilmiştir: “Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), [B]‘Sizin en iyiniz Kur’an’ı öğrenen ve öğreten kimsedir”[/B] buyurmuştur. [I][Buhari, Sahih, Hadis no: 1814][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Abdullah b. Mes’ud (r.a.); “[B]Rasûlullah[/B] (s.a.v.), ‘[B]Sizden birinizin, şu kadar, şu kadar ayeti unuttum’ demesi ne kötü bir şeydir. Tersine o unutmadı, unutturuldu. Sizler Kur’an’ı okuyup hatırda tutmaya çalışın. Çünkü Kur’an’ın, kişilerin göğsünden kaçıp gitmesi develerin kaçıp gitmesinden daha çabuktur’ buyurdu[/B].” demiştir. [I][Buhari, Sahih, Hadis no: 1817] [/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]İbn Abbas’tan (r.anhuma): “[B]Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap olmuş ev gibidir[/B]. “ [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1002][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]İbn Mes’ûd’dan (r.a.): “[B]Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lâm bir harftir, mim bir harftir[/B].” [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1001] [/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Abdullah İbn Amr İbn As’dan (r.anhum): “[B]Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir: Oku ve yüksel, dünyada tertîl ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun ayetin son noktasındadır[/B].” [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1003][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Ebu Hureyye’den (r.a.): “[B]Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın Kitabını okur ve aralarında müzakere ederse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teala da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar[/B].” [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 1025][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Ebu Ümâme’den (r.a.): “[B]Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir[/B].” [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 993][/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman][B]Nevvâs İbn Sem’ân’dan (r.a.): “[B]Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sureleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar[/B].” [I][Riyâzu’s-Sâlihîn, Hadis no: 994] [/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman]***[/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=#0000ff][FONT=Times New Roman]2) Hafızlık kurslarında bildiğim kadarıyla günün yarısı ezbere, yarısı da yapılan ezberlerin dinlenmesine ve talim’e ayrılmak üzere iki aşamalı bir proğram uygulanıyor. Ortalama da bir yıl sürüyor. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=Times New Roman][FONT=Times New Roman][B]Malumunuz, [B]Kur’an'ı ezberlemek Müslümanlar üzerine farz-ı kifâyedir[/B].Yani [B]bir beldede hâfız[/B] (Kuran'ı ezberleyen) [B]bir kişi bile olmazsa bütün belde halkı günahkâr olur.Bir kişi veya kişilerin ezberlemesi ile bu yükümlülük diğerlerinin üzerinden kalkar[/B]. [/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B]Ayrıca günümüzde [B]Kur’an'ı ezberleyen[/B] ve [B]içindekiler ile amel edenler[/B]in çok az oluşu, bu işin değerini de kat-kat arttırmaktadır. [B]Hâfızlar[/B] vardır, okuyanlar da vardır ama, mucibince/gereğince yaşayanlar hayli azdır. Bu sebeple öncelikli hedefimiz [B]Kur’an-ı Kerim[/B]’i ezberlemek ve muhteviyatıyla amel etmeye cehd ü gayret etmek olmalıdır. [/B][/FONT][FONT=Times New Roman][/FONT] [COLOR=#000000][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran Öğreniyorum
Hafızlık Eğitimi
Hafızlığın önemi hakkında
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst