Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Hadis-i Şeriflerde Unutkanlığın Tedavisi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Kýrýk Testi" data-source="post: 389100" data-attributes="member: 358"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Rasûlullah (s.a.s.), Hz. Ali (r.a.)'nin Kur'an'ı unutma şikâyetini tedâvi etmiştir. İbn Abbas anlatır: "Rasûlullah (s.a.s.) 'ın yanındayken âniden Ali (r.a.) geldi; "Anam babam sana fedâ olsun ey Allah'ın Rasûlü! Kur'an'ı unutuyor, hatırlayamıyorum." deyince, Rasûl (s.a.s.): </span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em>"Ey Hasan'ın babası, öğrendiğinde sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek, öğrendiğini aklında tutmanı sağlayacak olan birkaç cümle öğreteyim mi?" </em></span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Ali (r.a.); "evet, ey Allah'ın elçisi, öğret" cevabını verdi. </span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em>"Cuma gecesi gelince, yapabilirsen, gecenin son üçte birinde kalk; çünkü bu saatler şâhidlidir ve bu saatlerde yapılan duâlar kabul edilir. Kardeşim Ya'kub çocuklarına: 'Sizin için Rabbimden, sonra bağışlanma dileyeceğim' </em></span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">(12/Yûsuf, 98)<em> demişti ki 'sonra' demekle 'Cuma gecesi gelince' demek istemiştir. Yapamazsan, gece yarısı kalk, onu da yapamazsan gecenin başında kalk ve dört rekât namaz kıl. Birinci rekâtta Fâtiha ve Yâsin okursun. İkinci rekâtta Fâtiha ve Hâ Mîm/Duhân okursun. Üçüncü rekâtta Tebâreke('l Mufassal'ı) okursun. Tahiyyâtı bitirince Allah'a hamdet, övgüsünü güzelce yap, bana ve öteki nebîlere salevât getir. Mü'min erkek ve kadınlar için ve senden önce iman etmiş kardeşlerine mağfiret dile. Bundan sonra şöyle duâ et: </em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em><strong><span style="color: #ff8c00">'Ey Allah'ım! Beni yaşattığın müddetçe, günahları terketmek sûretiyle beni kayır. Beni ilgilendirmeyen şeylerle ilgilenmekten alıkoy. Senin râzı olduğun şeylere güzel bakmayı nasip eyle. Ey gökleri ve yeri yaratan, celâl, kerem ve izzet sahibi Allah'ım, Ey Allah, ey Rahmân, senin celâlin ve vechin hürmetine, Kitabını öğrettiğin şekilde ezberlememi kalbime sağlamanı isterim. Benden râzı olacağın şekilde onu okumamı nasip et. Ey gökleri ve yeri güzelce yaratan, ya Allah! Ya Rahmân! Gözümü kitabınla aydınlatmanı, dilimi kitabınla söyletmeni, kalbimi kitabınla rahatlatmanı, göğsümü kitabınla açmanı, bedenimi kitabınla hareket ettirmeni Senden isterim. Çünkü bu uğurda bana Senden başka yardım edecek, Senden gayrı bana verebilecek yoktur. Yüce ve büyük olan Allah'tan başka güç ve kuvvet sahibi olan yoktur.'</span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em><strong><span style="color: #ff8c00"></span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em><strong><span style="color: #ff8c00"></span></strong> <strong><span style="color: #800000">Ey Hasan'ın babası, bunu 3- 5- 7 Cuma uyguladığın zaman, Allah'ın izniyle duan şaşmaz, kabul olur." </span></strong></em></span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">İbn Abbas (r.a.) der ki: Yemin ederim ki</span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"> Ali 5-7 Cuma geçince Rasûlullah'a, yine böyle bir mecliste geldi: "Ey Allah'ın rasûlü, bundan önce dört civarında âyet okuyor ve ezberliyordum. Sonra tekrar okumak isteyince unutuyordum. Bugün 40 civarında âyet öğreniyorum. Tekrar okuduğum zaman, sanki Allah'ın kitabı gözümün önünde gibi. Bir söz duyuyordum, cevap verdikten sonra unutuyordum. Şimdi sözü duyuyorum, konuştuğumda bir kelimesini bile unutmuyorum." Rasûlullah (s.a.s.): </span></span><strong><span style="color: #ff8c00"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em>"Kâbe'nin Rabbine yemin olsun ki ey Ebu'l Hasan, sen mü'minsin/buna inanıyorsun" </em></span></span></span></strong><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">buyurdu </span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">(Tirmizî, Deavât 5; Tâc, V/140-142).</span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Son hadis-i şerife dikkat etti</span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">ğimizde, hâfıza gücümüzün artması için, O’ndan başka güç ve kuvvet sahibi olmayan Allah’ın yardımını istemek, bu konuda önemli zaman dilimlerinden ve özellikle geceden yararlanmak göze çarpıyor. Bilindiği gibi, duâ, anlamsız bazı sözlerin dillendirilmesinden ve tekrarından ibaret değildir. Duâdaki sözlere gönlün ve düşüncenin de katılması gerekir. Ve sözlü duâdan önce fiilî duâ, eylem, yani sebeplere yapışmak da, duâ şuurundan ayrılmayacak hususlardır. O yüzden, ilmin şehri olan Hz. Peygamber’in, ilmin kapısı olan Hz. Ali’ye öğrettiği bu hâfıza duâsında namazı vesîle kılmak, namazla bilinçlenmek, zekâyı, hâfızayı namazla ve Allah’ın zikriyle cilâlandırmak vurgusu yapılmaktadır. Yine, bu hadis-i şerifte altı çizilmesi gereken eylemle duâ olarak, günahları terketmek tavsiye edilmektedir. Haramlardan uzaklaşmakla birlikte, yine mâlâyâni denilen, bizi ilgilendirmemesi gereken gereksiz teferruattan ve lüzumsuz meşgalelerden uzaklaşmak gerektiği belirtilmektedir. </span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">İlim, daha çok bakarak, gözlem yaparak, okuyarak, yani göz ağırlıklı olduğundan gözün nûrunun korunması istenmektedir. Bu da haramlara bakmamak ve Allah’ın râzı olduğu bakışla gerçekleşecektir. Güzel, dinin güzel dediği, helâl ve meşrû gördüğüdür. Güzele bakan, güzel düşünecek, güzel yaşayacak, güzelin etkisinde kalacak, güzelden ayrılmak istemeyecektir. Güzel şeyleri, hayatı boyunca hatırında tutacak, onlardan kopmanın çirkinleşip esfel-i sâfilîn sınıfına düşmek olduğunu bilecektir. Bunun için, hadiste </span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><strong><span style="color: #ff8c00"><em>“râzı olduğun şeylere güzel bakmayı nasip et”</em></span></strong> diye duâ edilmesi ve bu duâya uygun eylemde bulunulması tavsiye edilmektedir. Unutulmaması gereken ilmin, başka kitaplarda yazılanlardan önce, Kur’an hakikatleri olduğu vurgulanmaktadır. <strong><span style="color: #ff8c00"><em>“Kitabını öğrettiğin şekilde onu okumamı ve ezberlememi, hâfızamda saklamamı nasip et” </em></span></strong>diye duâ istenmekte ve bu do</span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">ğrultuda gayret, dolaylı yoldan tavsiye edilmektedir. Sevginin, ilginin, dikkatin merkezi olarak da gönül gösterilmekte ve bu gönlün/kalbin temiz bir kap olarak Allah’ın nûru olan ilme hazır ve onu koruyacak özellikte olmasına dikkat çekilmektedir. </span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Duâda geçen hitaplardan biri olan <strong><span style="color: #ff8c00"><em>“ey gökleri ve yeri güzelce yaratan!”</em> </span></strong>ifadesi de, Allah'a, O’nun yaratıcılığına, âlemdeki nizam ve güzelliği tefekküre dikkat çekmekte, bunların ilim öğrenmede, öğrenilenleri muhâfaza etmedeki önemine değinilmektedir. Ayrıca, ilmin ve hatırlamanın tüm organlarla ilişkisi vurgulanmaktadır: </span></span><strong><span style="color: #ff8c00"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><em>“Gözümü kitabınla aydınlatmanı, dilimi kitabınla söyletmeni, kalbimi kitabınla rahatlatmanı, göğsümü kitabınla açmanı, bedenimi kitabınla hareket ettirmeni Senden isterim!” </em></span></span></span></strong><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Bir ad</span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">ı da nûr olan Allah’ın kitabının nûruyla aydınlanmayan göz, ne kadar keskin olabilir? Allah’ın kitabını okumayan dil ne kadar temiz ve doğru olabilir? İçine Allah’ın kitabı yerleşmemiş zihin ve göğüs, çöp kutusu olma vasfından nasıl ve ne kadar korunabilir? İnsan, tüm davranışlarıyla Allah'a, O’nun mesajına teslim olmadan, haramlardan uzaklaşmadan, nasıl canlı kitap haline gelebilir? </span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">İmam Şâfiî’ye atfedilen Arapça bir şiir vardır; tercümesi şöyledir:</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"><strong><span style="color: #a52a2a"><em>“Hocam Vekî’ye şikâyet ettim, hâf</em></span></strong></span></span><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">ızamın yetersizliğini, </span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">O beni mâsiyetleri terketmeye ir</span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">şâd etti. </span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">‘Çünkü ilim bir nûrdur; Allah’</span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">ın nûru ise,</span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px">Âsi kimselere, günahkârlara verilmez’ dedi.”</span></span></em></span></strong><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: #a52a2a"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Kýrýk Testi, post: 389100, member: 358"] [CENTER][FONT=book antiqua][SIZE=2]Rasûlullah (s.a.s.), Hz. Ali (r.a.)'nin Kur'an'ı unutma şikâyetini tedâvi etmiştir. İbn Abbas anlatır: "Rasûlullah (s.a.s.) 'ın yanındayken âniden Ali (r.a.) geldi; "Anam babam sana fedâ olsun ey Allah'ın Rasûlü! Kur'an'ı unutuyor, hatırlayamıyorum." deyince, Rasûl (s.a.s.): [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2][I]"Ey Hasan'ın babası, öğrendiğinde sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek, öğrendiğini aklında tutmanı sağlayacak olan birkaç cümle öğreteyim mi?" [/I][/SIZE][/FONT][I][/I][FONT=book antiqua][SIZE=2]Ali (r.a.); "evet, ey Allah'ın elçisi, öğret" cevabını verdi. [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2][I]"Cuma gecesi gelince, yapabilirsen, gecenin son üçte birinde kalk; çünkü bu saatler şâhidlidir ve bu saatlerde yapılan duâlar kabul edilir. Kardeşim Ya'kub çocuklarına: 'Sizin için Rabbimden, sonra bağışlanma dileyeceğim' [/I][/SIZE][/FONT][I][/I][FONT=book antiqua][SIZE=2](12/Yûsuf, 98)[I] demişti ki 'sonra' demekle 'Cuma gecesi gelince' demek istemiştir. Yapamazsan, gece yarısı kalk, onu da yapamazsan gecenin başında kalk ve dört rekât namaz kıl. Birinci rekâtta Fâtiha ve Yâsin okursun. İkinci rekâtta Fâtiha ve Hâ Mîm/Duhân okursun. Üçüncü rekâtta Tebâreke('l Mufassal'ı) okursun. Tahiyyâtı bitirince Allah'a hamdet, övgüsünü güzelce yap, bana ve öteki nebîlere salevât getir. Mü'min erkek ve kadınlar için ve senden önce iman etmiş kardeşlerine mağfiret dile. Bundan sonra şöyle duâ et: [B][COLOR=#ff8c00]'Ey Allah'ım! Beni yaşattığın müddetçe, günahları terketmek sûretiyle beni kayır. Beni ilgilendirmeyen şeylerle ilgilenmekten alıkoy. Senin râzı olduğun şeylere güzel bakmayı nasip eyle. Ey gökleri ve yeri yaratan, celâl, kerem ve izzet sahibi Allah'ım, Ey Allah, ey Rahmân, senin celâlin ve vechin hürmetine, Kitabını öğrettiğin şekilde ezberlememi kalbime sağlamanı isterim. Benden râzı olacağın şekilde onu okumamı nasip et. Ey gökleri ve yeri güzelce yaratan, ya Allah! Ya Rahmân! Gözümü kitabınla aydınlatmanı, dilimi kitabınla söyletmeni, kalbimi kitabınla rahatlatmanı, göğsümü kitabınla açmanı, bedenimi kitabınla hareket ettirmeni Senden isterim. Çünkü bu uğurda bana Senden başka yardım edecek, Senden gayrı bana verebilecek yoktur. Yüce ve büyük olan Allah'tan başka güç ve kuvvet sahibi olan yoktur.' [/COLOR][/B] [B][COLOR=#800000]Ey Hasan'ın babası, bunu 3- 5- 7 Cuma uyguladığın zaman, Allah'ın izniyle duan şaşmaz, kabul olur." [/COLOR][/B][/I][/SIZE][/FONT][I][/I][FONT=book antiqua][SIZE=2]İbn Abbas (r.a.) der ki: Yemin ederim ki[/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] Ali 5-7 Cuma geçince Rasûlullah'a, yine böyle bir mecliste geldi: "Ey Allah'ın rasûlü, bundan önce dört civarında âyet okuyor ve ezberliyordum. Sonra tekrar okumak isteyince unutuyordum. Bugün 40 civarında âyet öğreniyorum. Tekrar okuduğum zaman, sanki Allah'ın kitabı gözümün önünde gibi. Bir söz duyuyordum, cevap verdikten sonra unutuyordum. Şimdi sözü duyuyorum, konuştuğumda bir kelimesini bile unutmuyorum." Rasûlullah (s.a.s.): [/SIZE][/FONT][B][COLOR=#ff8c00][FONT=book antiqua][SIZE=2][I]"Kâbe'nin Rabbine yemin olsun ki ey Ebu'l Hasan, sen mü'minsin/buna inanıyorsun" [/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][/B][I][/I][FONT=book antiqua][SIZE=2]buyurdu (Tirmizî, Deavât 5; Tâc, V/140-142).[/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] Son hadis-i şerife dikkat etti[/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2]ğimizde, hâfıza gücümüzün artması için, O’ndan başka güç ve kuvvet sahibi olmayan Allah’ın yardımını istemek, bu konuda önemli zaman dilimlerinden ve özellikle geceden yararlanmak göze çarpıyor. Bilindiği gibi, duâ, anlamsız bazı sözlerin dillendirilmesinden ve tekrarından ibaret değildir. Duâdaki sözlere gönlün ve düşüncenin de katılması gerekir. Ve sözlü duâdan önce fiilî duâ, eylem, yani sebeplere yapışmak da, duâ şuurundan ayrılmayacak hususlardır. O yüzden, ilmin şehri olan Hz. Peygamber’in, ilmin kapısı olan Hz. Ali’ye öğrettiği bu hâfıza duâsında namazı vesîle kılmak, namazla bilinçlenmek, zekâyı, hâfızayı namazla ve Allah’ın zikriyle cilâlandırmak vurgusu yapılmaktadır. Yine, bu hadis-i şerifte altı çizilmesi gereken eylemle duâ olarak, günahları terketmek tavsiye edilmektedir. Haramlardan uzaklaşmakla birlikte, yine mâlâyâni denilen, bizi ilgilendirmemesi gereken gereksiz teferruattan ve lüzumsuz meşgalelerden uzaklaşmak gerektiği belirtilmektedir. [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] İlim, daha çok bakarak, gözlem yaparak, okuyarak, yani göz ağırlıklı olduğundan gözün nûrunun korunması istenmektedir. Bu da haramlara bakmamak ve Allah’ın râzı olduğu bakışla gerçekleşecektir. Güzel, dinin güzel dediği, helâl ve meşrû gördüğüdür. Güzele bakan, güzel düşünecek, güzel yaşayacak, güzelin etkisinde kalacak, güzelden ayrılmak istemeyecektir. Güzel şeyleri, hayatı boyunca hatırında tutacak, onlardan kopmanın çirkinleşip esfel-i sâfilîn sınıfına düşmek olduğunu bilecektir. Bunun için, hadiste [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2][B][COLOR=#ff8c00][I]“râzı olduğun şeylere güzel bakmayı nasip et”[/I][/COLOR][/B] diye duâ edilmesi ve bu duâya uygun eylemde bulunulması tavsiye edilmektedir. Unutulmaması gereken ilmin, başka kitaplarda yazılanlardan önce, Kur’an hakikatleri olduğu vurgulanmaktadır. [B][COLOR=#ff8c00][I]“Kitabını öğrettiğin şekilde onu okumamı ve ezberlememi, hâfızamda saklamamı nasip et” [/I][/COLOR][/B]diye duâ istenmekte ve bu do[/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2]ğrultuda gayret, dolaylı yoldan tavsiye edilmektedir. Sevginin, ilginin, dikkatin merkezi olarak da gönül gösterilmekte ve bu gönlün/kalbin temiz bir kap olarak Allah’ın nûru olan ilme hazır ve onu koruyacak özellikte olmasına dikkat çekilmektedir. [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] Duâda geçen hitaplardan biri olan [B][COLOR=#ff8c00][I]“ey gökleri ve yeri güzelce yaratan!”[/I] [/COLOR][/B]ifadesi de, Allah'a, O’nun yaratıcılığına, âlemdeki nizam ve güzelliği tefekküre dikkat çekmekte, bunların ilim öğrenmede, öğrenilenleri muhâfaza etmedeki önemine değinilmektedir. Ayrıca, ilmin ve hatırlamanın tüm organlarla ilişkisi vurgulanmaktadır: [/SIZE][/FONT][B][COLOR=#ff8c00][FONT=book antiqua][SIZE=2][I]“Gözümü kitabınla aydınlatmanı, dilimi kitabınla söyletmeni, kalbimi kitabınla rahatlatmanı, göğsümü kitabınla açmanı, bedenimi kitabınla hareket ettirmeni Senden isterim!” [/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][/B][I][/I][FONT=book antiqua][SIZE=2]Bir ad[/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2]ı da nûr olan Allah’ın kitabının nûruyla aydınlanmayan göz, ne kadar keskin olabilir? Allah’ın kitabını okumayan dil ne kadar temiz ve doğru olabilir? İçine Allah’ın kitabı yerleşmemiş zihin ve göğüs, çöp kutusu olma vasfından nasıl ve ne kadar korunabilir? İnsan, tüm davranışlarıyla Allah'a, O’nun mesajına teslim olmadan, haramlardan uzaklaşmadan, nasıl canlı kitap haline gelebilir? [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] İmam Şâfiî’ye atfedilen Arapça bir şiir vardır; tercümesi şöyledir: [/SIZE][/FONT][FONT=book antiqua][SIZE=2] [B][COLOR=#a52a2a][I]“Hocam Vekî’ye şikâyet ettim, hâf[/I][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2]ızamın yetersizliğini, [/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2] O beni mâsiyetleri terketmeye ir[/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2]şâd etti. [/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2] ‘Çünkü ilim bir nûrdur; Allah’[/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2]ın nûru ise,[/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2] Âsi kimselere, günahkârlara verilmez’ dedi.”[/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][B][COLOR=#a52a2a][I][FONT=book antiqua][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][/I][/COLOR][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Hadis-i Şeriflerde Unutkanlığın Tedavisi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst