Gülmek Sana Yasak Dostum...

medine gülü

Well-known member
Sana Gülmek Yasak Dostum...

Sana daha önce "Ağlama ne olur gül artık. Gülmek senin hakkındır."demiştim.
Şimdi ise "Sana gülmek yasak"diyorum. Sanma ki bu bir çelişki; sanma ki bunlar birbirine mâni. Aksine bunlar birbiriyle iç içe...
Gülmek,üzerine yüklenen ebedî dâvânın ağırlığından gafleti anlatıyorsa;o sana yasak!..
Eğer ebedî dâvânın bayrağını bir adım götürme nimetine nâil olmanın şükür ve sürûrunu temsil ediyorsa,elbet gülmek hakkındır.
Ağlamak bedbinliğe ve şevksizliğe alem olmuşsa ağlama!.. Yazıktır gözyaşlarına...
Eğer îman bayrağını ötelere götüremenin ızdırabı, gayrın dertlerini düşünme faziletinin ifâdesi ise ağla,hem de sel gibi gözyaşı dök!...O yaşlar bir gün rahmet bulutu olup seni gölgeler,hatta yağmur olup âb-ı hayat sunar.

Sen öyle bir duygu girdâbındasın ki;kurtulamazsın.
Sen; gülmek -ağlamak,sevmek-sevilmek,konuşmak-susmak gibi zıtların belki de vefâsızlıkların,kadirşinassızlıkların sâhillerine uğrayan helezonik bir güzergâhın yalnız yolcususun.
Senin yolunda yalnız dikenler ve çakıllar değil,pusu kurmuş çakallar da var.
Senin yolunda maddî ve mânevî menfaatlerden de öte,bir ulu gaye için çırpınmak var.
Neylersin sen buna gönüllü tâlip olmuşsun. Sen kâinâtı kucaklayan bir ulu ideale baş koyacak fıtratta doğmuşsun. Küçük hülyâlarla nasıl avunursun?
Sen her şeyin sâhibine gönül vermişsin,bir şeyde nasıl boğulursun?...
Sen kendini başkasıyla mukâyese edemezsin,çünkü sen farklısın!..

Sana bazen ağlamak yasaktır!
Kan kussan kızılcık şerbeti içmiş gibi duracaksın. Sana bakıp şevk alanları üzmemek için gözyaşlarını içine gömüp,bağrına taş basacaksın...

Sana bazen gülmek yasaktır!
Herkes şen şakrak iken,sende derin bir tefekkür hâli,bir ağırbaşlılık,bir vakar görülür.
Belki de tebessümünle iktifa edersin;çünkü sen zerre kadar zamanda kaybolmaz,asırlar ötesini düşünürsün.

Gün olur,bir ulu hizmetin peşinde yalnız koşturur,türlü fedâkârlıklara katlanırsın.
Belki umduğunu bulamaz, belki destek beklediklerini ilgisiz görürsün...
Nice zamanlar doğru bildiğin yolda yalnız yürümeğe mecbur kalırsın....

Sakın sakın, sana el uzatmayan zavallılar grubunun sahte saâdetlerine imrenme! Onlara kızma,adâvet etme. Sadece acı...
Çünkü sen farklısın dostum! Allah sana başkalarının dertleriyle dertlenme fazileti vermiş.

Senin beynin enbiyalar ,evliyalar, sâlihler, sıddıklar ve mücahitlerin mefkûresiyle doldurulmuş.
O nuranî zincire bir küçük halka olmak,o ulvî kervanın peşinden koşmak,o mukaddes ayaklarına toz olmak istediğimiz dava ehlinin bir küçük ferdi olmak arzusu vermiş;ne diye küçük düşünüp,hislerini dünya için hebâ edeceksin?

Sen farklısın dostum çok farklı!
Ömründe seni bir kere dahi düşünmeyen,sana zerre kadar menfaati dokunmayan kişinin imanını kurtarmak için çırpınıyorsun. Onun için çalışıyor,programlar yapıyor,diller döküyorsun.
Neylersin ki elinde değil,başkasını düşünmeden edemiyorsun.
"Boş versene" diyemiyorsun. "Aldırma da geç git"diyenlere kulak asmıyorsun,
"Milleti sen mi kurtaracaksın?" diyenlere : "Evet ben kurtaracağım! Var mı bir diyeceğiniz!" diye haykırıyorsun...

Sen gönüllü bir mahkûmsun dostum!
Sâniyeleri Allah yolunda hizmetle geçen bir çelik duvarla örmüşsün çevreni.
Sen kendi mahpushâneni kendin yapmışsın,ne diye dışarıdaki aylaklara imreneceksin?

Sen seni seninle mukayese et. Sen başkalarına bakıp da "o niye böyle?Şu niye şöyle?"deme.
Sen kendi kabiliyetlerini,kendi duygularını aksa'l-gayâta çıkar. Sen kendinle yarış!..
Bu hükümet-i cumhuriyenin tek memuru ben miyim?"deyip el etek çekme! Bu senin davandır...

Unutma! Problemler küçük insanların şevkini kırar,büyük insanların azmini artırır.
Sen büyük insansın. Çünkü büyük ve ebedî bir davaya gönül vermiş,baş koymuşsun. Sıradağlar gibi problemlerle çevrilsen takma kafana!
Bu dava büyükse sahibi de büyük. Senin gibi ihlaslı,cevval kahramanları yalnız mı bırakır?...

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP (R.H.)
 

GuLSerbeti

Well-known member
Cevap: Sana Gülmek Yasak Dostum...

mukaddes ayaklarına toz olmak istediğimiz dava ehlinin bir küçük ferdi olmak arzusu vermiş;ne diye küçük düşünüp,hislerini dünya için hebâ edeceksin?

Sen kendi mahpushâneni kendin yapmışsın,ne diye dışarıdaki aylaklara imreneceksin?

Unutma! Problemler küçük insanların şevkini kırar,büyük insanların azmini artırır.


Bu dava büyükse sahibi de büyük.


Allah binler razi olsun kardesim, paylastigin icin... Bu yazinin Muhatabi olabilmek duasiyla...
Allah'a emanet olun...
 

inþirah

Well-known member
Gülmek sana yasak dostum!

GÜLMEK SANA YASAK DOSTUM

Sana daha önce "Ağlama ne olur, gül artık. Gülmek senin hakkındır" demiştim. Şimdi ise "Gülmek sana yasak" diyorum.

Sanma ki bu bir çelişki, sanma ki bunlar birbirine mani. Aksine bunlar birbiriyle iç içe...

Gülmek, üzerine yüklenen ebedi davanın ardından gafleti anlatıyorsa, o sana yasak! Eğer ebedi davanın bayrağını bir adım ileriye götürme nimetine nail olmanın şükür ve sürurunu temsil ediyorsa elbet, gülmek hakkındır.

Ağlamak, bedbinliğe ve şevksizliğe alem olmuşsa, ağlama! Yazıktır gözyaşlarına, eğer iman bayrağını ötelere götürmenin ızdırabı, gayrın dertlerini düşünmek faziletinin ifadesi ise ağla, hem de sel gibi gözyaşı dök! O yaşlar bir gün rahmet bulutu olup, seni gölgeler, hatta yağmur olup abı hayat sunar.



Sen öyle bir duygu girdabındasın ki, kurtulamazsın. Sen, gülmek ağlamak, sevmek sevilmek, konuşmak susmak gibi zıtların belki de vefasızlıkların, kadirşinassızlıkların sahillerine uğrayan helezonik bir güzergâhın yalnız yolcususun.

Senin yolunda, yalnız dikenler ve çakıllar değil, pusu kurmuş çakallar da var. Senin yolunda, maddî ve mânevî menfaatlerden öte, bir ulu gaye için, çırpınmak var.

Neylersin, sen buna gönüllü talip olmuşsun! Sen kainatı kucaklayan bir ulu ideale baş koyacak fıtratta doğmuşsun. Küçük hülyalarla nasıl avunursun?

Sen, her şeyin sahibine gönül vermişsin, bir şeyde nasıl boğulursun?

Sen, kendini başkasıyla mukayese edemezsin; çünkü sen farklısın!

Sana bazen ağlamak yasaktır! Kan kussan kızılcık şerbeti içmiş gibi duracaksın. Sana bakıp şevk alanları üzmemek için göz yaşlarını içine gömüp, bağrına taş basacaksın.

Sana, bazen gülmek yasaktır! Herkes şen şakrak iken sende derin bir tefekkür hali, bir ağırbaşlışlık, bir vakar görülür. Belki tebessümünle iktifa edersin; çünkü sen zerre kadar zamanda kaybolmaz, asırlar ötesini düşünürsün.

Gün olur, bir ulu hizmetin peşinde yalnız koşturur, türlü fedakârlıklara katlanırsın. Belki umduğunu bulamaz, belki destek beklediklerini ilgisiz görürsün.

Nice zamanlar, doğru bildiğin yolda yalnız yürümeye mecbur kalırsın. Sakın sakın, sana el uzatmayan zavallılar gurubunun sahte saadetlerine imrenme!

Onlara kızma, adavet etme. Sadece acı!

Çünkü sen farklısın dostum! Allah sana başkalarının dertleriyle dertlenme fazileti vermiş. Senin beynin enbiyalar, evliyalar, salihler, sıddıklar ve mücahidlerin mefkûresiyle doldurulmuş. O nurânî zincire bir küçük halka olmak, o ulvî kervanın peşinden koşmak, o mukaddes ayaklarına toz olmak istediğimiz dava ehlinin, bir küçük ferdi olmak arzusu vermiş; ne diye küçük düşünüp, hislerini dünya için heba edeceksin?

Sen, farklısın dostum çok farklı! Ömründe seni bir kere dahi düşünmeyen, sana zerre kadar menfaati dokunmayan kişinin, imanını kurtarmak için çırpınıyorsun, onun için çalışıyor, programlar yapıyor, diller döküyorsun. Neylersin ki elinde değil, başkasını düşünmeden edemiyorsun. "Boş versene!" diyemiyorsun. "Aldırma da geç git" diyenlere kulak asmıyorsun, "Milleti sen mi kurtaracaksın?" diyenlere "Evet, ben kurtaracağım! Var mı bir diyeceğiniz?" diye haykırıyorsun.

Sen gönüllü bir mahkûmsun dostum.! Saniyeleri, Allah yoludna hizmetle geçen, bir çelik duvarla örmüşsün çevreni. Sen kendi mahpushaneni kendin yapmışsın, ne diye dışardaki aylaklara imreneceksin?

Sen, seni, seninle mukayese et! Sen başkasına bakıp da "O niye böyle? Şu niye şöyle?" deme! Sen kendi kabiliyetlerini kendi duygularını, aksayı gayata çıkar. Sen kendinle yarış!

"Bu hükümeti cumhuriyenin tek memuru ben miyim?" deyip, el etek çekme! Bu senin davandır.

Unutma! Problemler küçük insanların şevkini kırar, büyük insanların azmini arttırır.

Sen büyük insansın, çünkü büyük ve ebedi davaya gönül vermiş, baş koymuşsun. Sıra dağlar gibi problemlerle çevrilsen takma kafana!

Bu dava büyükse, sahibi de büyük. Senin gibi ihlaslı, cevval kahramanları yalnız mı bırakır?

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP....
 

GÖNÜLSIZIM

Well-known member
Mademki islam'ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun O halde iyi dinle :

VAZİFEN dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır batacak. Elin açıktır ısıracak. BUNA SEViNECEKSİN.
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa'ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar SEVİNECEKSİN.

Çöllere sürülsen kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülsen ısınla sebze yetiştireceksin . Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar yıkacaklar. Sen bunu SABIRLA SEYREDECEKSİN.
Karanlık zindanlara salarlarsa; ışık paslı vicdanları görürsen; ümit imansız kalplere rastlarsan NUR vereceksin. Sen verdiğin için suç sen getirdiğin için ceza sen konuştuğun için mahkum olacaksın. Ve buna ŞÜKREDECEKSİN..

Anadan yardan serden ayrılacaksın. Candan gönülden Kuran 'a sarılacaksın. Damla iken deniz nefes iken tayfun olacaksın . Derdini yazmak için derini kağıt kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse Mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi NUR arayanları bulacaksın... Bulamazsan üzülmeyeceksin.

MAKAMLAR SERVETLER verirlerse NEFSİNİ UNUTACAKSIN.
Yalan iftira çamur fırtınasına tutulursan HİSSİYATINI TERK EDECEKSİN ...

Önünde demirden set yaparlarsa dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma! nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kuran etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş etlerini harç kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden irfandan faziletten ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler fedai ister. Nasıl olsa sende içinde fedai olacaksın .

Bu mektubu okuyunca Mesneviyi okuyan Yunus Emre gibi "uzun olmuş" diyeceksin. O'nun gibi ben olsa idim: "Ete kemiğe bürünürdüm Yunus diye görünürdüm" derdim dediği gibi sen de ne lüzumu vardı uzun uzun saymağa kısaca "KURAN TALEBESİ OLACAKSIN" deseydin yeterdi diyeceksin. Haklısın. Zira İslam yoluna giren; bilir ki bu yol kıldan ince kılıçtan keskindir. Her kişinin işi değil er kişinin yoludur.

Seni bütün ruhu canımla kucaklar gözlerinden öper dualarına mukabele eder Allah rızası dairesinde bulunmak üzere mektubuma son verirken dalalete düşen din kardeşlerimin kısa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini Cenab-ı Vacib-ul Vucud olan Hazret-i Allah'tan niyaz eylerim. Amin .

MERHUM ZÜBEYİR GÜNDÜZALP
 
Üst