Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
Esmâ-ül Hüsnâ
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Zuhr" data-source="post: 234725" data-attributes="member: 8625"><p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>İlyas RAMAZANOĞLU</strong></span></span></span></p> <p style="text-align: right"><a href="http://www.irfanmektebi.com/YaziDetay.php?YaziId=657&AnaDergiNo=11&AileDergiNo=11&Baslik=Esmâ-i Hüsnâ" target="_blank"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: red"><strong>irfanmektebi</strong></span></span></span></a></p><p></p><p> </p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong><span style="color: indigo">İnsan ne kadar ayinedarlığını bilerek Allah’ın güzel isimlerini okuyup okuttursa o nisbette kıymet ve değer kazanır.</span> İşte bu sırla Peygamberimiz (asm) Cenâb-ı Hakk’a en cami’ ve en mükemmel bir ayine olmuş ve böylece Allah’ın en sevgili kulu olarak Habîbullah ünvanını almıştır.</strong></span></span></span></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>......</strong></span></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Kur’ân’da Cenâb-ı Hakk: </strong></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>“Esmâ-ül Hüsnâ (en güzel isimler) ise Allah’ındır. Öyleyse Ona onlarla duâ edin.” buyuruyor. </strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>(A‘raf, 180)</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Hadiste Peygamberimiz (asm):</strong></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>“Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları anlayarak ezberlerse cennete girer.” buyuruyor. </strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>(Tirmizî)</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Başka rivayetlerde Allah’ın isimlerinin sayısını ancak Allah’ın bileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla 99 rakamı sınırlandırmak için değildir. Hem Peygamberimiz (asm) Cevşenü’l-Kebîr isimli münâcatında Allah’a bin bir ismiyle duâ etmiştir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: black">İnsan, kâinatın küçük bir misali ve numûnesidir. Cenâb-ı Hakk, insanı kâinata bir fihrist, bir nümûne olarak yaratmıştır…</span></span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: black"><span style="color: indigo">İşte bu sırla kâinatta tecellî eden Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimleri insanda da tecellî etmektedir. </span>Yani insan, kâinat kadar Cenâb-ı Hakk’ı gösteren cami‘(toplayıcı) bir aynadır.</span></span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: black"><span style="color: darkred">İnsan, Cenâb-ı Hakk’a ayinedarlığını üç vecihle yapıyor.</span></span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">Birinci vecih:</span> </span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">Nümûneler i‘tibariyle.</span> Yani insana verilen cüzî ilim, kudret, görme, işitme, malikiyet gibi duygular ile Cenâb-ı Hakk’a ayinedarlık eder. Mesela, “Ben nasıl bu evi kendi ilmimle kuvvetimle yaptım, ve görüyorum ve sahibiyim ve idarecisiyim; Allah da kâinatın yaratıcısı, mâliki, idarecisidir. Her şeyi görür ve duyar.” diyerek ayinedarlık edip gösterir.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">İkinci vecih:</span> </span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">Zıtlar i‘tibariyle.</span> Yani nasılki gecede karanlık aydınlığı gösterir. İnsan da nihayetsiz acizliği ile Allah’ın nihayetsiz kudretini, nihayetsiz fakirliği ile Allah’ın nihayetsiz ğınasını (zenginliğini) gösterir ve hâkezâ.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">Üçüncü vecih:</span> </span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkred">Yani infial cihetiyle Cenâb-ı Hakk’ın bazı isimleri insanın üzerinde nakışlar suretinde görünür. </span>Mesela yaratılışında Hâlık ismini, san‘atlı yapılışı Sani‘ ismini, kendisine çokca ikram edilmesiyle Kerîm ismini gösterir. Böylece bir ayine olur.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: indigo">İnsan ne kadar ayinedarlığını bilerek Allah’ın güzel isimlerini okuyup okuttursa o nisbette kıymet ve değer kazanır.</span> İşte bu sırla Peygamberimiz (asm) Cenâb-ı Hakk’a en cami‘ ve en mükemmel bir ayine olmuş ve böylece Allah’ın en sevgili kulu olarak Habîbullah ünvanını almıştır.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'">Burada münasebet gelmişken “zâhirden hakikate geçmek” ta‘birini izah edelim. Zâhir: Görünen demek. Eşyanın bir görünen yüzü bir de hakikati var. Eşyanın arkasındaki hakikat, Esmâ-i ilahiye (Allah’ın isimleri) dir.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'">Bedi‘üzzaman Hazretleri Ene Risâlesi’nde (30. Söz):</span></span></strong></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: indigo">“Kâinatın kapıları zahiren açık görünürken hakikaten kapalıdır.” </span>diyor.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'">32. Sözün 3. mevkifinin başında da bu mevzu‘ şöyle izah ediliyor. </span></span></strong></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><p style="margin-left: 20px"><strong>“Bütün mevcûdatın hakaiki (hakikatleri), bütün kâinatın hakikatı Esmâ-i ilahiyeye istinad eder (dayanır). Her bir şeyin hakîkati bir isme veyahut çok Esmâya (isimlere) istinad eder (dayanır). Eşyadaki san‘atlar dahi her biri bir isme dayanıyor.</strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: black"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"></p><p></span></span><p style="margin-left: 20px"> <strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'">Hatta hakîkî fenn-i hikmet Hakîm ismine ve hakikatli fenn-i tıb Şafî ismine ve fenn-i hendese (geometri) Mukaddir ismine ve hakeza her bir fen bir isme dayandığı ve onda nihayet bulduğu gibi bütün fen ve kemalat-ı beşeriye (insanlığın ilerlemesi olgunlaşması) ve tabakat-ı kümmelin-i insaniyenin (insanların mükemmellerinin tabakaları) hakikatleri Esmâ-i ilahiyeye istinad eder. Hatta muhakkikin-i evliya (evliyanın araştırıcı olanları)nın bir kısmı demişler: “Hakiki hakaik-i eşya (eşyanın hakikatleri) Esmâ-i ilahiye (Allah’ın isimleri)dir.”</span></span></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: black"></p><p><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: indigo">Yine Mu‘cizat-ı Enbiya Risalesi’nde şöyle geçiyor:</span> </span></span></strong></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><p style="margin-left: 20px"><p style="margin-left: 20px"><strong>“Her bir kemalin, her bir terakkiyatın (ilerlemelerin), her bir fennin bir hakâkat-ı âliyesi (yüce hakîkati) var ki: O hakikat ise bir ism-i ilahiye dayanıyor.”</strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: black"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"></p> </p><p></span></span><p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: indigo">Yani asıl gaye Allah’ın isimlerine ulaşmak ve onları anlamak ve böylece her şeyin asıl hakikatine ulaşmak.</span></span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: indigo">Esmâ-i Hüsnânın celalî ve cemalî kısımları var.</span> Rahman, Rahîm, Latîf, Gafur, Halîm, Cemîl gibi cemalî tecellileri olduğu gibi Kahhar, Cebbar, Müntekim, Celîl gibi celalî tecellileri de vardır. Bu sırra ve en baştaki âyette geçen “Ona onlarla duâ edin!” emrine binâen herkes ihtiyacına göre farklı isimlerle duâ eder. Mesela hasta olan şifâ için Şafî ismiyle, af ve bağışlanma isteyen Afüvv, Gafur, Gaffar, Tevvab gibi isimlerle, düğümlerin ve kapıların açılmasını isteyen Fettah ismiyle, sabır isteyen Sabûr ismiyle, zulüm gören Kahhar-ı Zülcelal, Cebbar, Müntekîm gibi isimlerle duâ eder.</span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: darkgreen">Yâ Rabbenâ! Bütün Esmâ-i Hüsnâ’nı şefaatçi yaparak niyaz ediyoruz ki, bizleri, isimlerini güzel bir ayna olarak gören ve gösteren, okuyan ve okutturan kıllarından eyle! Amin.</span></span></span></strong></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Zuhr, post: 234725, member: 8625"] [RIGHT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]İlyas RAMAZANOĞLU[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [URL="http://www.irfanmektebi.com/YaziDetay.php?YaziId=657&AnaDergiNo=11&AileDergiNo=11&Baslik=Esmâ-i Hüsnâ"][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=red][B]irfanmektebi[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][/RIGHT] [CENTER][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B][COLOR=indigo]İnsan ne kadar ayinedarlığını bilerek Allah’ın güzel isimlerini okuyup okuttursa o nisbette kıymet ve değer kazanır.[/COLOR] İşte bu sırla Peygamberimiz (asm) Cenâb-ı Hakk’a en cami’ ve en mükemmel bir ayine olmuş ve böylece Allah’ın en sevgili kulu olarak Habîbullah ünvanını almıştır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]......[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]Kur’ân’da Cenâb-ı Hakk: [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [INDENT][INDENT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]“Esmâ-ül Hüsnâ (en güzel isimler) ise Allah’ındır. Öyleyse Ona onlarla duâ edin.” buyuruyor. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B](A‘raf, 180)[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/INDENT][/INDENT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]Hadiste Peygamberimiz (asm):[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [INDENT][INDENT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]“Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları anlayarak ezberlerse cennete girer.” buyuruyor. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B](Tirmizî)[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/INDENT][/INDENT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=black][B]Başka rivayetlerde Allah’ın isimlerinin sayısını ancak Allah’ın bileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla 99 rakamı sınırlandırmak için değildir. Hem Peygamberimiz (asm) Cevşenü’l-Kebîr isimli münâcatında Allah’a bin bir ismiyle duâ etmiştir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=black]İnsan, kâinatın küçük bir misali ve numûnesidir. Cenâb-ı Hakk, insanı kâinata bir fihrist, bir nümûne olarak yaratmıştır…[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=black][COLOR=indigo]İşte bu sırla kâinatta tecellî eden Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimleri insanda da tecellî etmektedir. [/COLOR]Yani insan, kâinat kadar Cenâb-ı Hakk’ı gösteren cami‘(toplayıcı) bir aynadır.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=black][COLOR=darkred]İnsan, Cenâb-ı Hakk’a ayinedarlığını üç vecihle yapıyor.[/COLOR][/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [COLOR=black][B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]Birinci vecih:[/COLOR] [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]Nümûneler i‘tibariyle.[/COLOR] Yani insana verilen cüzî ilim, kudret, görme, işitme, malikiyet gibi duygular ile Cenâb-ı Hakk’a ayinedarlık eder. Mesela, “Ben nasıl bu evi kendi ilmimle kuvvetimle yaptım, ve görüyorum ve sahibiyim ve idarecisiyim; Allah da kâinatın yaratıcısı, mâliki, idarecisidir. Her şeyi görür ve duyar.” diyerek ayinedarlık edip gösterir.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]İkinci vecih:[/COLOR] [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]Zıtlar i‘tibariyle.[/COLOR] Yani nasılki gecede karanlık aydınlığı gösterir. İnsan da nihayetsiz acizliği ile Allah’ın nihayetsiz kudretini, nihayetsiz fakirliği ile Allah’ın nihayetsiz ğınasını (zenginliğini) gösterir ve hâkezâ.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]Üçüncü vecih:[/COLOR] [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkred]Yani infial cihetiyle Cenâb-ı Hakk’ın bazı isimleri insanın üzerinde nakışlar suretinde görünür. [/COLOR]Mesela yaratılışında Hâlık ismini, san‘atlı yapılışı Sani‘ ismini, kendisine çokca ikram edilmesiyle Kerîm ismini gösterir. Böylece bir ayine olur.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=indigo]İnsan ne kadar ayinedarlığını bilerek Allah’ın güzel isimlerini okuyup okuttursa o nisbette kıymet ve değer kazanır.[/COLOR] İşte bu sırla Peygamberimiz (asm) Cenâb-ı Hakk’a en cami‘ ve en mükemmel bir ayine olmuş ve böylece Allah’ın en sevgili kulu olarak Habîbullah ünvanını almıştır.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic]Burada münasebet gelmişken “zâhirden hakikate geçmek” ta‘birini izah edelim. Zâhir: Görünen demek. Eşyanın bir görünen yüzü bir de hakikati var. Eşyanın arkasındaki hakikat, Esmâ-i ilahiye (Allah’ın isimleri) dir.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic]Bedi‘üzzaman Hazretleri Ene Risâlesi’nde (30. Söz):[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=indigo]“Kâinatın kapıları zahiren açık görünürken hakikaten kapalıdır.” [/COLOR]diyor.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic]32. Sözün 3. mevkifinin başında da bu mevzu‘ şöyle izah ediliyor. [/FONT][/SIZE][/B] [SIZE=2][FONT=Century Gothic][INDENT][B]“Bütün mevcûdatın hakaiki (hakikatleri), bütün kâinatın hakikatı Esmâ-i ilahiyeye istinad eder (dayanır). Her bir şeyin hakîkati bir isme veyahut çok Esmâya (isimlere) istinad eder (dayanır). Eşyadaki san‘atlar dahi her biri bir isme dayanıyor.[/B] [/INDENT][/FONT][/SIZE] [INDENT] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic]Hatta hakîkî fenn-i hikmet Hakîm ismine ve hakikatli fenn-i tıb Şafî ismine ve fenn-i hendese (geometri) Mukaddir ismine ve hakeza her bir fen bir isme dayandığı ve onda nihayet bulduğu gibi bütün fen ve kemalat-ı beşeriye (insanlığın ilerlemesi olgunlaşması) ve tabakat-ı kümmelin-i insaniyenin (insanların mükemmellerinin tabakaları) hakikatleri Esmâ-i ilahiyeye istinad eder. Hatta muhakkikin-i evliya (evliyanın araştırıcı olanları)nın bir kısmı demişler: “Hakiki hakaik-i eşya (eşyanın hakikatleri) Esmâ-i ilahiye (Allah’ın isimleri)dir.”[/FONT][/SIZE][/B] [/INDENT][B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=indigo]Yine Mu‘cizat-ı Enbiya Risalesi’nde şöyle geçiyor:[/COLOR] [/FONT][/SIZE][/B] [SIZE=2][FONT=Century Gothic][INDENT][INDENT][B]“Her bir kemalin, her bir terakkiyatın (ilerlemelerin), her bir fennin bir hakâkat-ı âliyesi (yüce hakîkati) var ki: O hakikat ise bir ism-i ilahiye dayanıyor.”[/B] [/INDENT][/INDENT][/FONT][/SIZE] [INDENT][/INDENT][INDENT][/INDENT][B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=indigo]Yani asıl gaye Allah’ın isimlerine ulaşmak ve onları anlamak ve böylece her şeyin asıl hakikatine ulaşmak.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=indigo]Esmâ-i Hüsnânın celalî ve cemalî kısımları var.[/COLOR] Rahman, Rahîm, Latîf, Gafur, Halîm, Cemîl gibi cemalî tecellileri olduğu gibi Kahhar, Cebbar, Müntekim, Celîl gibi celalî tecellileri de vardır. Bu sırra ve en baştaki âyette geçen “Ona onlarla duâ edin!” emrine binâen herkes ihtiyacına göre farklı isimlerle duâ eder. Mesela hasta olan şifâ için Şafî ismiyle, af ve bağışlanma isteyen Afüvv, Gafur, Gaffar, Tevvab gibi isimlerle, düğümlerin ve kapıların açılmasını isteyen Fettah ismiyle, sabır isteyen Sabûr ismiyle, zulüm gören Kahhar-ı Zülcelal, Cebbar, Müntekîm gibi isimlerle duâ eder.[/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=2][FONT=Century Gothic][COLOR=darkgreen]Yâ Rabbenâ! Bütün Esmâ-i Hüsnâ’nı şefaatçi yaparak niyaz ediyoruz ki, bizleri, isimlerini güzel bir ayna olarak gören ve gösteren, okuyan ve okutturan kıllarından eyle! Amin.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
Esmâ-ül Hüsnâ
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst