Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
El-vedÛd
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Muvahhid1" data-source="post: 316965" data-attributes="member: 1003203"><p style="text-align: center"><p style="margin-left: 20px"><img src="http://www.sorularlaislamiyet.com/site/image/300/300/9249.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> </p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="text-align: center"><p style="margin-left: 20px">“Sonsuz muhabbete, yegâne lâyık olan.” </p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">“Mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen.” </p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">“İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren.” </p> </p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“(Rabbin), ilk olarak yaratan ve tekrar diriltendir.O, Ğafur ve <strong>Vedûd’dur.” </strong>(Bürûc Sûresi, 85/14)</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong>Bir hadis-i kutsîde, </strong><span style="color: #008080"><span style="font-size: 12px">“Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeye muhabbet ettim ve mahlukatı yarattım.</span></span><strong><strong><strong>”</strong>buyrulur. Nur Müellifi,<strong> “Muhabbet </strong><strong>bu kâinatın bir sebeb-i vücududur." buyurmakla bu hakikate işaret eder. Yani, Cenâb-ı Hak, isimlerinin tecelli etmesini murat etmiş ve bu âlemi yaratmıştır. </strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong>Muhyiddin Arabî Hazretleri, <strong>“</strong></strong></strong></strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Rahmetim gazabımı geçti.</span></span><strong><strong><strong><strong>" hadis-i kutsîsini şöyle tefsir ve tevil eder: </strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><span style="color: #006400"><strong>“</strong></span><strong><span style="color: #006400">Allah, dileseydi bütün isimlerini tecellisiz bırakırdı. Zâtı, bütün bu tecellilerden ganidir, yani O’nun o mukaddes zâtı, hiçbir ismin tecellisine muhtaç değildir. Ama o isimler tecelli etmek ve eserlerini göstermek isterler. İşte Cenâb-ı Hak, esmâ-yı hüsnasına rahmetle nazar etmiş, onları tecellisiz bırakmamak için bu âlemi yaratmıştır."</span></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>Kendi isimlerini, idrakinden aciz olduğumuz mukaddes bir muhabbetle seven Allah, onların tecellisine hizmet eden şu mahlukatını da sever. </strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>İşte bu sevgi, bu merhamet Vedûd isminden gelmektedir.</strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>Allah her bir eserini sevmekle birlikte, bu sevgi ve merhametin odak noktası, en mükemmel eser olan insandır. Çünkü, bütün ilâhî isimlerin aynası, tecelligâhı odur. </strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>Allah’a inanan, ilâhî isimleri okuyan, onların tecellilerinden azamî ölçüde istifade etmeye çalışan mü’minler, ârif ve âlim zâtlar, Allah’ın muhabbetine daha fazla mazhar olurlar. Onların, en mümtaz vasıfları, kalplerinde Allah sevgisinin hâkim olmasıdır. </strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>Bir kulun kalbi, ilâhî muhabbetle ne ölçüde dolup taşarsa, Allah da o kulunu diğer kullarına nisbetle o kadar fazla sever. O bahtiyar kul, böylece Vedûd ismine parlak bir ayna olur. </strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong>Nur Külliyatı'ndan, harika bir tespit:</strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><span style="color: #b22222"></span></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><span style="color: #b22222"><strong>“</strong></span><strong><span style="color: #b22222">İnsan, kâinatın en câmi’ bir meyvesi olduğu için, kâinatı istila edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbine dercedilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak, nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir.” (Sözler)</span></strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><strong></strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><strong>Bu ism-i şerif için kaydettiğimiz mânâlardan birisi,</strong></strong></strong></strong></strong></strong><span style="font-size: 12px"> ‘mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen</span><strong>,’ </strong><strong><strong><strong><strong><strong><strong>şeklinde idi. Bu mânâya göre, bir kul diğer insanlara ve hatta hayvanlara ve bitkilere, rahmet nazarıyla baktığı, onları Allah namına sevdiği ve onlara yardım ettiği ölçüde Vedûd isminden ayrı bir feyiz alır.</strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><strong><span style="color: #000000"></span></strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong><strong><strong><strong><strong><strong><span style="color: #000000"></span></strong></strong></strong></strong></strong></strong></span></span>[h=1]<span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Alaaddin Başar (Prof.Dr.)</span></span>[/h]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Muvahhid1, post: 316965, member: 1003203"] [CENTER][INDENT][IMG]http://www.sorularlaislamiyet.com/site/image/300/300/9249.jpg[/IMG][/INDENT][/CENTER][INDENT][/INDENT] [CENTER][INDENT]“Sonsuz muhabbete, yegâne lâyık olan.” “Mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen.” “İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren.” [/INDENT][/CENTER][INDENT][/INDENT] [INDENT] [B]“(Rabbin), ilk olarak yaratan ve tekrar diriltendir.O, Ğafur ve [B]Vedûd’dur.” [/B](Bürûc Sûresi, 85/14) [/B][/INDENT] [COLOR=#000000][FONT=Georgia][B]Bir hadis-i kutsîde, [/B][COLOR=#008080][SIZE=3]“Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeye muhabbet ettim ve mahlukatı yarattım.[/SIZE][/COLOR][B][B][B]”[/B]buyrulur. Nur Müellifi,[B] “Muhabbet [/B][B]bu kâinatın bir sebeb-i vücududur." buyurmakla bu hakikate işaret eder. Yani, Cenâb-ı Hak, isimlerinin tecelli etmesini murat etmiş ve bu âlemi yaratmıştır. Muhyiddin Arabî Hazretleri, [B]“[/B][/B][/B][/B][SIZE=3][FONT=book antiqua]Rahmetim gazabımı geçti.[/FONT][/SIZE][B][B][B][B]" hadis-i kutsîsini şöyle tefsir ve tevil eder: [COLOR=#006400][B]“[/B][/COLOR][B][COLOR=#006400]Allah, dileseydi bütün isimlerini tecellisiz bırakırdı. Zâtı, bütün bu tecellilerden ganidir, yani O’nun o mukaddes zâtı, hiçbir ismin tecellisine muhtaç değildir. Ama o isimler tecelli etmek ve eserlerini göstermek isterler. İşte Cenâb-ı Hak, esmâ-yı hüsnasına rahmetle nazar etmiş, onları tecellisiz bırakmamak için bu âlemi yaratmıştır."[/COLOR] Kendi isimlerini, idrakinden aciz olduğumuz mukaddes bir muhabbetle seven Allah, onların tecellisine hizmet eden şu mahlukatını da sever. İşte bu sevgi, bu merhamet Vedûd isminden gelmektedir. Allah her bir eserini sevmekle birlikte, bu sevgi ve merhametin odak noktası, en mükemmel eser olan insandır. Çünkü, bütün ilâhî isimlerin aynası, tecelligâhı odur. Allah’a inanan, ilâhî isimleri okuyan, onların tecellilerinden azamî ölçüde istifade etmeye çalışan mü’minler, ârif ve âlim zâtlar, Allah’ın muhabbetine daha fazla mazhar olurlar. Onların, en mümtaz vasıfları, kalplerinde Allah sevgisinin hâkim olmasıdır. Bir kulun kalbi, ilâhî muhabbetle ne ölçüde dolup taşarsa, Allah da o kulunu diğer kullarına nisbetle o kadar fazla sever. O bahtiyar kul, böylece Vedûd ismine parlak bir ayna olur. Nur Külliyatı'ndan, harika bir tespit: [COLOR=#b22222] [B]“[/B][/COLOR][B][COLOR=#b22222]İnsan, kâinatın en câmi’ bir meyvesi olduğu için, kâinatı istila edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbine dercedilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak, nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir.” (Sözler)[/COLOR] Bu ism-i şerif için kaydettiğimiz mânâlardan birisi,[/B][/B][/B][/B][/B][/B][SIZE=3] ‘mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen[/SIZE][B],’ [/B][B][B][B][B][B][B]şeklinde idi. Bu mânâya göre, bir kul diğer insanlara ve hatta hayvanlara ve bitkilere, rahmet nazarıyla baktığı, onları Allah namına sevdiği ve onlara yardım ettiği ölçüde Vedûd isminden ayrı bir feyiz alır. [COLOR=#000000] [/COLOR][/B][/B][/B][/B][/B][/B][/FONT][/COLOR][h=1][SIZE=3][FONT=book antiqua]Alaaddin Başar (Prof.Dr.)[/FONT][/SIZE][/h] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
El-vedÛd
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst