Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
Dünyevileşme (Sekülerizm)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elif_Gibi" data-source="post: 109556" data-attributes="member: 6253"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><em>Rivayete göre, Müslüman erkekler örtülü kadınları kariyerlerinin önünde engel olarak gördükleri için tesettürlü hanımlarla evlenmiyorlarmış. Onları yük gibi görenler de, onların görünürlüğünden gocunanlar da varmış. </em></span></span></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">“Bu ihanettir” diyor gazeteci hanım. Eğer böyleyse, bence de ihanettir. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Böyle yapan, böyle düşünen bir Müslüman erkeğin ne kadar “erkek”, ne kadar “Müslüman” olduğu sorgulanmalı önce. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Ne o, siz de mi “Kimse kimsenin Müslümanlığını sorgulayamaz?” diye afra tafra yapanlardansınız? </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Müslümanların Müslümanlar hakkında hüsn-i şehadetinin dinde yeri vardır. İslâm cemaatine mensup olmak, kuru bir iddia değildir. Hak ve sorumluklar yükler mükellefin boynuna. Bunun Cenaze namazı gibi kifâî farz olanları da, tasadduk ve infak gibi nafile olanları da vardır. </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hüsn-i şehadet, birisi hakkında “iyi şehadette” bulunmaktır. Müslümanların içlerinden biri için iyi şehadette bulunmaları, onun için duadır. Tersi bedduadır. Dolayısıyla, iyinin iyiliği, kötünün kötülüğü söylenir. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hepsinden önemlisi, el-emr bi’l-ma’ruf ve’n-nehy ani’l-münker bir farz, dolayısıyla ibadettir. “İyiliği emretme, kötülükten sakındırma” anlamına gelir. Bir müminin diğer mümin üzerindeki hak ve sorumluluğunu ifade eder. Buna göre, birinin iyi veya kötü olmasıyla ilgilenmek, sorumsuz bir kafa tarafından “onun Müslümanlığını sorgulamak” olarak nitelenebilir. </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Olsun. Öyleyse, öyle. Bu durumda berikinin “sorgulama” dediği şey, Kur’an’ın emri olan bir ibadet olup çıkar. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Eğer İslâm cemaatinin erkekleri, kendilerinden olan hanımlara ağır bir “yük” gibi, kariyer için “fren” gibi bakıyorsa, bu onların statü ve kariyeri imanlarının önüne geçirdikleri anlamına gelir. Bunun adı, en bayağı biçimiyle “dünyevileşme”dir. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Dünyevileşme (namı diğer “sekülerleşme”), bir Yahudileşme hastalığıdır. Kur’an, bu hastalığa yakalanan İsrailoğullarını ibret nazarlarına sunar. Onlar, Musa Peygamber gibi muttaki ve mücahit bir liderin yönetimi altında Firavun’un zulmünden kurtulmuşlardı. O zulüm ki, anaların rahmine kadar uzanmıştı. O zulüm ki, İsrailoğullarını soykırıma tabi tutmuştu. Yerlerinden, yurtlarından etmişti. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İlahi rahmet sayesinde suyu geçtiler, can düşmanları Firavun boğuldu, kendileri kurtuldu ve özgür kaldılar. Allah çölü onlara göl etti. Men ve selva gibi iki büyük nimet verdi. </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Peki, ne yaptılar dersiniz? Allah’a şükür mü ettiler? Hz. Musa’ya teşekkür mü ettiler? </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hayır, hiçbirini yapmadılar. Aksine, “Biz bir çeşit yiyeceğe sabredemeyiz” dediler. Bakla, kabak, mercimek, sarımsak, soğan istediler. Yani, elde ettikleri îmânî özgürlüğün değerini bilmek yerine, ellerinden çıkan sebzelerin derdine yandılar. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Kur’an, onların bu tavrına Hz. Musa’nın verdiği o ibretli cevabı nakleder: </span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">“Sizler, bayağı ve sıradan olanı, hayırlı olanla takas etmek mi istiyorsunuz? Hadi o halde, inin Mısır’a! İstediğiniz orada sizi beklemektedir!” </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Evet, adalet ve tevhidin, özgürlük ve onurun değerini bilmeyip, bakla ve kabak, soğan ve sarımsak isteyenlere söylenecek başka söz yoktur. Her Firavun’un bir Musa’sı vardır. Tabii ki, her Musa’nın da bir Firavun’u. Her Yahudileşenin bir Mısır’ı vardır. Dün böyleydi, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır. </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Özgürlük ve onuru, statü ve kariyerle takas etmek isteyenlere söylenecek söz bellidir: Madem siz hayırlı olanı değersiz olanla takas etmek istiyorsunuz, inin “er”lik makamından, kavuşun kıytırık makamınıza! </span></span></em></p><p> </p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Sözün özü: Dünyevileşmek, denileşmektir. Medenileşelim, ama denileşmeyelim. </span></span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elif_Gibi, post: 109556, member: 6253"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][I]Rivayete göre, Müslüman erkekler örtülü kadınları kariyerlerinin önünde engel olarak gördükleri için tesettürlü hanımlarla evlenmiyorlarmış. Onları yük gibi görenler de, onların görünürlüğünden gocunanlar da varmış. [/I][/SIZE][/FONT] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]“Bu ihanettir” diyor gazeteci hanım. Eğer böyleyse, bence de ihanettir. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Böyle yapan, böyle düşünen bir Müslüman erkeğin ne kadar “erkek”, ne kadar “Müslüman” olduğu sorgulanmalı önce. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Ne o, siz de mi “Kimse kimsenin Müslümanlığını sorgulayamaz?” diye afra tafra yapanlardansınız? [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Müslümanların Müslümanlar hakkında hüsn-i şehadetinin dinde yeri vardır. İslâm cemaatine mensup olmak, kuru bir iddia değildir. Hak ve sorumluklar yükler mükellefin boynuna. Bunun Cenaze namazı gibi kifâî farz olanları da, tasadduk ve infak gibi nafile olanları da vardır. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Hüsn-i şehadet, birisi hakkında “iyi şehadette” bulunmaktır. Müslümanların içlerinden biri için iyi şehadette bulunmaları, onun için duadır. Tersi bedduadır. Dolayısıyla, iyinin iyiliği, kötünün kötülüğü söylenir. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Hepsinden önemlisi, el-emr bi’l-ma’ruf ve’n-nehy ani’l-münker bir farz, dolayısıyla ibadettir. “İyiliği emretme, kötülükten sakındırma” anlamına gelir. Bir müminin diğer mümin üzerindeki hak ve sorumluluğunu ifade eder. Buna göre, birinin iyi veya kötü olmasıyla ilgilenmek, sorumsuz bir kafa tarafından “onun Müslümanlığını sorgulamak” olarak nitelenebilir. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Olsun. Öyleyse, öyle. Bu durumda berikinin “sorgulama” dediği şey, Kur’an’ın emri olan bir ibadet olup çıkar. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Eğer İslâm cemaatinin erkekleri, kendilerinden olan hanımlara ağır bir “yük” gibi, kariyer için “fren” gibi bakıyorsa, bu onların statü ve kariyeri imanlarının önüne geçirdikleri anlamına gelir. Bunun adı, en bayağı biçimiyle “dünyevileşme”dir. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Dünyevileşme (namı diğer “sekülerleşme”), bir Yahudileşme hastalığıdır. Kur’an, bu hastalığa yakalanan İsrailoğullarını ibret nazarlarına sunar. Onlar, Musa Peygamber gibi muttaki ve mücahit bir liderin yönetimi altında Firavun’un zulmünden kurtulmuşlardı. O zulüm ki, anaların rahmine kadar uzanmıştı. O zulüm ki, İsrailoğullarını soykırıma tabi tutmuştu. Yerlerinden, yurtlarından etmişti. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]İlahi rahmet sayesinde suyu geçtiler, can düşmanları Firavun boğuldu, kendileri kurtuldu ve özgür kaldılar. Allah çölü onlara göl etti. Men ve selva gibi iki büyük nimet verdi. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Peki, ne yaptılar dersiniz? Allah’a şükür mü ettiler? Hz. Musa’ya teşekkür mü ettiler? [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Hayır, hiçbirini yapmadılar. Aksine, “Biz bir çeşit yiyeceğe sabredemeyiz” dediler. Bakla, kabak, mercimek, sarımsak, soğan istediler. Yani, elde ettikleri îmânî özgürlüğün değerini bilmek yerine, ellerinden çıkan sebzelerin derdine yandılar. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Kur’an, onların bu tavrına Hz. Musa’nın verdiği o ibretli cevabı nakleder: [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]“Sizler, bayağı ve sıradan olanı, hayırlı olanla takas etmek mi istiyorsunuz? Hadi o halde, inin Mısır’a! İstediğiniz orada sizi beklemektedir!” [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Evet, adalet ve tevhidin, özgürlük ve onurun değerini bilmeyip, bakla ve kabak, soğan ve sarımsak isteyenlere söylenecek başka söz yoktur. Her Firavun’un bir Musa’sı vardır. Tabii ki, her Musa’nın da bir Firavun’u. Her Yahudileşenin bir Mısır’ı vardır. Dün böyleydi, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır. [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Özgürlük ve onuru, statü ve kariyerle takas etmek isteyenlere söylenecek söz bellidir: Madem siz hayırlı olanı değersiz olanla takas etmek istiyorsunuz, inin “er”lik makamından, kavuşun kıytırık makamınıza! [/FONT][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Sözün özü: Dünyevileşmek, denileşmektir. Medenileşelim, ama denileşmeyelim. [/FONT][/SIZE][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
Dünyevileşme (Sekülerizm)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst