Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247257" data-attributes="member: 1"><p><strong>Dördüncü Söz - Sayfa 48</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O hâkim ise, Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri mütedeyyin, namazını şevkle kılar; diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her <span style="color: #000000">gündeki </span>ömürdür. O has çiftlik ise Cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre, takvâ kuvvetine göre, o uzun yolu mütefâvit derecede kat’ ederler. Bir kısım ehl-i takvâ berk gibi, bin senelik yolu bir günde keser. Bir kısmı da hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir günde kat’ eder. Kur’ân-ı Azîmüşşan şu hakikate iki âyetiyle işaret eder.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> O bilet ise namazdır. Bir tek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder! Zira, bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek akıl kabul ederse—halbuki kazanç ihtimali binde birdir—sonra yirmi dörtten bir malını, yüzde doksan dokuz ihtimalle kazancı musaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Halbuki namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah, dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü âhirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette ibkà eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra bütün bu işler, sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde Ona yükselir.” Secde Sûresi, 32:5. “Melekler ve Rûh, Onun Arş’ına; miktarı elli bin sene olan bir günde yükselirler.” Meâric Sûresi, 70:4.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Hâlık: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td><td><strong>Kur’ân-ı Azîmüşşan: şanı yüce Kur’ân (bk. a-ẓ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>Rab: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)</strong></td><td><strong>amel: iş, davranış</strong></td></tr><tr><td><strong>berk: şimşek</strong></td><td><strong>beşer: insan</strong></td></tr><tr><td><strong>dünyevî: dünyaya ait</strong></td><td><strong>ebed: sonsuzluk (bk. e-b-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>ehl-i takvâ: takvâ sahipleri (bk. v-ḳ-y)</strong></td><td><strong>fani: ölümlü, geçici (bk. f-n-y)</strong></td></tr><tr><td><strong>gafil: duyarsız, sorumsuz, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranan (bk. ğ-f-l)</strong></td><td><strong>hakikat: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>has: özel</strong></td><td><strong>hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</strong></td></tr><tr><td><strong>hayat-ı ebediye: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d)</strong></td><td><strong>hazine-i ebediye: sonu olmayan, sonsuz hazine (bk. e-b-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>haşir: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</strong></td><td><strong>hilâf-ı akıl: akla aykırı</strong></td></tr><tr><td><strong>hilâf-ı akıl ve hikmet: akla ve ilme aykırı (bk. ḥ-k-m)</strong></td><td><strong>hizmetkâr: hizmetçi</strong></td></tr><tr><td><strong>hâkim: idareci, yönetici (bk. ḥ-k-m)</strong></td><td><strong>ibkà etmek: devamlı ve kalıcı hale getirmek (bk. b-ḳ-y)</strong></td></tr><tr><td><strong>iştirak etmek: katılmak</strong></td><td><strong>kat’ etmek: aşmak, kesmek</strong></td></tr><tr><td><strong>kâfi: yeterli</strong></td><td><strong>musaddak: doğrulanan (bk. ṣ-d-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>mübah: sevap veya günah olmayan günlük işler</strong></td><td><strong>mütedeyyin: dindar</strong></td></tr><tr><td><strong>mütefâvit: farklı</strong></td><td><strong>nefis: insanın kendisi (bk. n-f-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>sarf etmek: harcamak</strong></td><td><strong>sermaye-i ömür: ömür sermayesi</strong></td></tr><tr><td><strong>suret: şekil (bk. ṣ-v-r)</strong></td><td><strong>takvâ: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma (bk. v-ḳ-y)</strong></td></tr><tr><td><strong>zulmetmek: haksız yere kötülük etmek (bk. ẓ-l-m)</strong></td><td><strong>âhiret: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>âkıl: akıllı</strong></td><td><strong>şevk: çok istek ve arzu, coşku</strong></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247257, member: 1"] [b]Dördüncü Söz - Sayfa 48[/b] [FONT=Tahoma]O hâkim ise, Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri mütedeyyin, namazını şevkle kılar; diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her [COLOR=#000000]gündeki [/COLOR]ömürdür. O has çiftlik ise Cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre, takvâ kuvvetine göre, o uzun yolu mütefâvit derecede kat’ ederler. Bir kısım ehl-i takvâ berk gibi, bin senelik yolu bir günde keser. Bir kısmı da hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir günde kat’ eder. Kur’ân-ı Azîmüşşan şu hakikate iki âyetiyle işaret eder.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] O bilet ise namazdır. Bir tek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder! Zira, bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek akıl kabul ederse—halbuki kazanç ihtimali binde birdir—sonra yirmi dörtten bir malını, yüzde doksan dokuz ihtimalle kazancı musaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı? [/FONT] [FONT=Tahoma]Halbuki namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah, dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü âhirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette ibkà eder. [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra bütün bu işler, sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde Ona yükselir.” Secde Sûresi, 32:5. “Melekler ve Rûh, Onun Arş’ına; miktarı elli bin sene olan bir günde yükselirler.” Meâric Sûresi, 70:4.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Hâlık: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Azîmüşşan: şanı yüce Kur’ân (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Rab: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)[/B][/TD] [TD][B]amel: iş, davranış[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]berk: şimşek[/B][/TD] [TD][B]beşer: insan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dünyevî: dünyaya ait[/B][/TD] [TD][B]ebed: sonsuzluk (bk. e-b-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehl-i takvâ: takvâ sahipleri (bk. v-ḳ-y)[/B][/TD] [TD][B]fani: ölümlü, geçici (bk. f-n-y)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]gafil: duyarsız, sorumsuz, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranan (bk. ğ-f-l)[/B][/TD] [TD][B]hakikat: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]has: özel[/B][/TD] [TD][B]hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hayat-ı ebediye: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d)[/B][/TD] [TD][B]hazine-i ebediye: sonu olmayan, sonsuz hazine (bk. e-b-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haşir: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/B][/TD] [TD][B]hilâf-ı akıl: akla aykırı[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hilâf-ı akıl ve hikmet: akla ve ilme aykırı (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [TD][B]hizmetkâr: hizmetçi[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâkim: idareci, yönetici (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [TD][B]ibkà etmek: devamlı ve kalıcı hale getirmek (bk. b-ḳ-y)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]iştirak etmek: katılmak[/B][/TD] [TD][B]kat’ etmek: aşmak, kesmek[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâfi: yeterli[/B][/TD] [TD][B]musaddak: doğrulanan (bk. ṣ-d-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mübah: sevap veya günah olmayan günlük işler[/B][/TD] [TD][B]mütedeyyin: dindar[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mütefâvit: farklı[/B][/TD] [TD][B]nefis: insanın kendisi (bk. n-f-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sarf etmek: harcamak[/B][/TD] [TD][B]sermaye-i ömür: ömür sermayesi[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suret: şekil (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [TD][B]takvâ: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma (bk. v-ḳ-y)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zulmetmek: haksız yere kötülük etmek (bk. ẓ-l-m)[/B][/TD] [TD][B]âhiret: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âkıl: akıllı[/B][/TD] [TD][B]şevk: çok istek ve arzu, coşku[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst