Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
büyük islam ilmihali-taharet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Yeltegiyan" data-source="post: 78786" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Teyemmümün Niteliği ve Farzları</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 198- Lûgatta teyemmümün anlamı, bir şeyi kasdetmek'tir. Din deyiminde ise; Su bulunmadığı veya suyu kullanmaya güç yetmediği zaman, toprak cinsinden temiz bir şeyle abdestsizliği gidermek için yapılan bir işlemdir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Şöyle yapılır: Abdestsiz olan yahut gusletmesi gereken bir kimse, iki elini toprak cinsinden temiz bir şeye bir kez vurup bununla yüzünü mesheder. Sonra yine iki elini ikinci kez vurup bununla da dirseklerine kadar iki kolunu mesheder. Bu işlem, abdestsizliği gidermek yahut namaz kılmak veya taharetsiz sahih olmayan bir ibadeti yerine getirmek niyeti ile yapılır. İşte teyemmümün esası bundan ibarettir. O halde teyemmümün farzları bir niyet ve iki mesihden ibarettir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> İmam Züfer'e göre, teyemmümde niyet farz değildir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 199- Teyemmüm, bu ümmetin özelliklerindendir, ahir zaman ümmeti için bir kolaylıktır. Yüce mabuduna ibadet edecek olan bir müslümanın alışmış olduğu temizlik halinden yoksun olarak ibadet etmemesini sağlar. Bu konuda müslümanın duyduğu ruhsal bir ihtiyacı giderir, insanı yaratılışının aslı olan toprağa döndürerek onda tevazu ve yaratıcıya saygı duygularını canlandırır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 200- Teyemmüm Hicretin beşinci yılanda meşru olmuştur. Peygamber efendimizin Medine'ye hicretlerinin beşinci senesi Şaban ayının ilk günlerinde Peygamberimiz Huzaa kabilesinin bir oymağı olan "Beni Mustalık" savaşında bin kişilik bir ordu ile susuz bir yerde gecelemişlerdi. Sabah namazını kılmak için abdest alacak su bulamadılar. Sabahın erken bir vaktinde şu anlamdaki ayet-i kerime nazil oldu: "Yolculuk halinde olur da su bulamazsanız, temiz toprak ile teyemmüm ediniz." (Nisa: 43, Maide: 6) Böylece teyemmümle namaz kılmalarına Yüce Allah'ın emri çıktı. Ashab-ı Kiram sevindiler ve teyemmüm ederek sabah namazını kıldılar.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Teyemmümün Sünnet Üzere Yapılması</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 201- Sünnete uygun bir teyemmüm, aşağıdaki şekilde yapılır:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 1) Teyemmüme başlarken Besmele getirip namaz için tahareti niyet etmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> (Hanbelîlere göre, Besmeleyi okumak vacibdir, bunu yapmayınca teyemmüm olmaz.)</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 2) Parmaklar açık olduğu halde iki eli toprağa vurduktan sonra ileri sürüp geri çekmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 3) Elleri kaldırınca, eğer fazla tozlanmışlarsa onları yan yana getirip birbirine hafifçe vurmalı. Bu şekilde ellerdeki tozlar silkildikten sonra, bu ellerle bütün yüzü meshetmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 4) İlk vuruşta yapıldığı gibi elleri yine temiz toprağa tekrar vurduktan sonra silkmeli ve sol elin baş parmağını ayırarak diğer parmakların iç tarafları ile sağ elin parmak uclarından başlayarak kolun dış tarafını dirseklere kadar çekip meshetmeli. Sonra yine sağ elin iç tarafına dönerek sol elin baş parmağı ile serçe parmağını halka ederek baş parmakla beraber elin ayası ile dirsekten bileğe kadar elin iç tarafını meshetmeli. Baş parmağı daha ileriye yürüterek sağ elin baş parmağının üstünü de meshetmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 5) Sol ele sağ elin meshedilişi gibi, aynen sağ elle de sol eli meshetmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 6) Açıklandığı şekilde teyemmümde sıra gözetilerek önce yüzü, sonra kolları meshetmeli ve bu işlemde kesinti yapmamalıdır.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Teyemmümün Şartları</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 202- Teyemmümü mubah kılacak bir özür bulunmalıdır. Bu özür, gerçek olarak veya hükmen suyu kullanmaya güç bulunmamaktır. Şöyle ki: Abdest alacak veya gusledecek kimsenin bulunduğu yerden en az bir mil (dört bin adım) uzakta suyun bulunmasıdır. Bu durumda su, gerçekten bulunmamış sayılır. Yahut su bulunur da, onunla yıkandığı takdirde hastalanmaktan, hastalığının artmasından veya uzamasından tecrübesi neticesi olarak korkarsa veya yetkili müslüman bir doktor su kullanmasını zararlı sayarsa, yine teyemmüm edilir; çünkü hükmen su bulunmamış demektir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> (Malikîlere göre, yetkili müslüman bir doktor bulunmazsa, bu teyemmüm konusunda müslüman olmayan yetkili bir doktorun sözü yeterlidir.)</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Şu durumlarda da hükmen su bulunmamış sayılır: Cana, mala, şeref ve emanete ait bir tehlikenin, yakında bulunan bir suyu kullanma halinde bulunması. Bulunan suyun abdest veya gusle yetişmemesi. Bulunan su, abdest veya gusle harcandığı takdirde, kendisinin veya arkadaşının veya beraberindeki hayvanın susuzluktan helak olacağını kuvvetli bir ihtimal ile bilmesi. Kuyudan su çekebilmek için ip ve kova gibi aletlerin bulunmaması. Bulunan su ancak pisliği gidermeye kafi gelip de bundan fazla su bulunmaması. Mevcut olan su ile abdest alındığı veya</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong>gusledildiği takdirde, bayram ve cenaze namazlarının tamamen kaçırılacağından korkulması. Ancak bu namazların bir kısmına yetişilebileceği anlaşılınca veya cenazenin velisi olur da, kendisini bekleyeceklerini bilince, teyemmüm etmek caiz olmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Yine, sadece namazı kaçırmak korkusu ile, kazası mümkün olan (bedeli bulunan) namazlar için teyemmüm etmek caiz olmaz. Cuma ve diğer vakit namazları gibi... Çünkü bunlara yetişilemezse, cuma yerine öğle namazı kılınır. Vakit namazlarına yetişilemezse, bunlar kaza edilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 203- Teyemmüm ederken niyet bulunmalıdır. Şöyle ki: Teyemmüm edecek kimse, elini teyemmüm edecek toprağa korken veya eline dokunan toprak ile yüzünü meshe başlarken, bu işi abdestsizlikten temizlenmek, namaz kılmak veya abdestsiz yapılması caiz olmayan bir ibadette bulunmak maksadı ile yapmalıdır. Böyle bir niyet olmaksızın alınan bir teyemmüm ile namaz kılınmaz. Sadece teyemmümü niyet etmek yeterli değildir. Bu duruma göre, su bulamayan abdestsiz bir kimse, Kur'an'ı eline almak veya bir mescide girmek niyeti ile teyemmüm etse, bu teyemmümle onun namaz kılması sahih olmaz. Çünkü Kur'an'ı tutmak abdestsiz caiz değilse de, bunu yapmak bir ibadet değildir; maksad ise Kur'an okumaktır. Abdestsiz olarak ezbere Kur'an okumak caizdir. Boy abdesti almak durumunda olan bir kimse için mescide girmekte taharet şarttır. Fakat bu da kasdolunan bir ibadet sayılmaz; onu için bu maksadla alınan teyemmüm ile namaz kılınmaz. Abdestsiz bir kimse için ezber olarak Kur'an okumak bir ibadet ise de, bunun yapılması taharete bağlı değildir. Taharetsiz (abdestsiz) yapılabilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Ezan okumak, ikamet yapmak, kabirleri ziyaret etmek, ölüyü gömmek, selama karşılık vermek veya hayırlı bir iş yapmak niyeti ile yapılan teyemmümlerle de namaz kılanamaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 204- Teyemmüm, her yönden temiz olan toprak cinsinden bir şeyle yapılır. Şöyle ki: Üzerlerinde pislik dokunmamış olan toprak, kum, çakıl, horasan, alçı gibi toprak cinsinden olan şeylerle teyemmüm yapılır. Yine taş cinsinden olan mermer, kiremit, tuğla, yakut, zümrüt, zebercet, tutya ve mercanla veya nemli olsun, yanık olsun toprakla veya çoğu toprak karışımı olan maddelerle, kaya tuzu ile, çamurla sıvanmış duvarla da teyemmüm edilebilir. Bunların üzerinde toz bulunması şart değildir. Fakat kurumadıkça çamurla teyemmüm edilmez; bu imam Ebû Yusuf'a göredir, İmam Azam'a göre, vaktin çıkmasından korkulur ve çamurun toprağı sudan ziyade olursa, çamur ile teyemmüm edilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Odunların ve otların yanması ile meydana gelen küllerle, demir, altın, gümüş gibi eriyip şekil değiştiren ve yumuşayan madenlerle, inci, cam, kumaş ve elbiselerle, hayvan postekileri ile teyemmüm yapılmaz. Çünkü bunlar toprak cinsinden sayılmazlar. Ancak bunların üzerinde belli bir şekilde toz bulunursa, o zaman üzerlerinde teyemmüm edilebilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Bir de üzerlerindeki topraklardan dolayı, cevher halinde bulunan altın, gümüş, bakır benzeri madenlerle teyemmüm edilebilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> (İmam Ebû Yusuf ile İmam Şafiî'ye göre, teyemmüm yalnız toprakla yapılır, İmam Malik'e göre, toprak ve kumla teyemmüm caiz olduğu gibi otlarla, ağaçlarla ve karla da caiz olur. İmam Ahmed İbni Hanbel'e göre, teyemmüm yalnız yanmamış olan ve başkasından gasbedilmemiş olan tozlu bir haldeki temiz bir toprakla yapılır. Kum ve diğer şeylerle yapılmaz.)</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 205- Tahareti engelleyen durum son bulmuş olmalıdır. Vücudun herhangi bir yerinden çıkan kan daha kesilmeden abdest alınamayacağı gibi teyemmüm de yapılamaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 206- Meshe engel olan deri üzerindeki kurumuş hamur ve balık pulu gibi şeyler giderilmiş olmalıdır. Aksi halde, mesih yüz ve kollar üzerinde bulunan engeller üzerine yapılmış olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 207- Teyemmüm, iki elin iç taraflarını iki kez toprak cinsinden temiz bir şey üzerine koymakla yapılmalıdır. Bununla beraber niyet eden kimseye başkası teyemmüm ettirebilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 208- Teyemmüm iki elin veya bunların yerini tutacak olan bir şeyin tümü veya çoğunluk kısmı ile yapılır. Bunun için iki parmakla teyemmüm caiz olmaz. Fakat bir el ile yüz ve diğer bir elle de kol meshedilebilir. Bu halde, bir elle tekrar toprağa vurulup diğer kol da meshedilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> Eli çolak olup su kullanamayan kimse, yardımcısı yoksa, yüzünü ve kollarını yere sürmek sureti ile teyemmüm eder. Elleri ve kolları kesilmiş olan kimse de, yalnız yüzünü yere sürerek teyemmüm eder. Bu kimsenin yüzünde yara bulunsa, teyemmüm etmeksizin namazı kılar.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive"><strong> 209- Yüz ile kollar tamamen meshedilmelidir. Yüz kısmı sayılan yerin her tarafı meshedilir. Yüzük ve bilezik gibi şeyler de çıkartılır veya yerlerinden oynatılır. Diğer bir görüşe göre, organların çoğunluğunu meshetmek yeterlidir. Dörtte bir kısmın meshedilmemesi teyemmümün sıhhatine engel olmaz.</strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Yeltegiyan, post: 78786, member: 3"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=olive][B] Teyemmümün Niteliği ve Farzları 198- Lûgatta teyemmümün anlamı, bir şeyi kasdetmek'tir. Din deyiminde ise; Su bulunmadığı veya suyu kullanmaya güç yetmediği zaman, toprak cinsinden temiz bir şeyle abdestsizliği gidermek için yapılan bir işlemdir. Şöyle yapılır: Abdestsiz olan yahut gusletmesi gereken bir kimse, iki elini toprak cinsinden temiz bir şeye bir kez vurup bununla yüzünü mesheder. Sonra yine iki elini ikinci kez vurup bununla da dirseklerine kadar iki kolunu mesheder. Bu işlem, abdestsizliği gidermek yahut namaz kılmak veya taharetsiz sahih olmayan bir ibadeti yerine getirmek niyeti ile yapılır. İşte teyemmümün esası bundan ibarettir. O halde teyemmümün farzları bir niyet ve iki mesihden ibarettir. İmam Züfer'e göre, teyemmümde niyet farz değildir. 199- Teyemmüm, bu ümmetin özelliklerindendir, ahir zaman ümmeti için bir kolaylıktır. Yüce mabuduna ibadet edecek olan bir müslümanın alışmış olduğu temizlik halinden yoksun olarak ibadet etmemesini sağlar. Bu konuda müslümanın duyduğu ruhsal bir ihtiyacı giderir, insanı yaratılışının aslı olan toprağa döndürerek onda tevazu ve yaratıcıya saygı duygularını canlandırır. 200- Teyemmüm Hicretin beşinci yılanda meşru olmuştur. Peygamber efendimizin Medine'ye hicretlerinin beşinci senesi Şaban ayının ilk günlerinde Peygamberimiz Huzaa kabilesinin bir oymağı olan "Beni Mustalık" savaşında bin kişilik bir ordu ile susuz bir yerde gecelemişlerdi. Sabah namazını kılmak için abdest alacak su bulamadılar. Sabahın erken bir vaktinde şu anlamdaki ayet-i kerime nazil oldu: "Yolculuk halinde olur da su bulamazsanız, temiz toprak ile teyemmüm ediniz." (Nisa: 43, Maide: 6) Böylece teyemmümle namaz kılmalarına Yüce Allah'ın emri çıktı. Ashab-ı Kiram sevindiler ve teyemmüm ederek sabah namazını kıldılar.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=olive][/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=olive][B] Teyemmümün Sünnet Üzere Yapılması 201- Sünnete uygun bir teyemmüm, aşağıdaki şekilde yapılır: 1) Teyemmüme başlarken Besmele getirip namaz için tahareti niyet etmelidir. (Hanbelîlere göre, Besmeleyi okumak vacibdir, bunu yapmayınca teyemmüm olmaz.) 2) Parmaklar açık olduğu halde iki eli toprağa vurduktan sonra ileri sürüp geri çekmelidir. 3) Elleri kaldırınca, eğer fazla tozlanmışlarsa onları yan yana getirip birbirine hafifçe vurmalı. Bu şekilde ellerdeki tozlar silkildikten sonra, bu ellerle bütün yüzü meshetmelidir. 4) İlk vuruşta yapıldığı gibi elleri yine temiz toprağa tekrar vurduktan sonra silkmeli ve sol elin baş parmağını ayırarak diğer parmakların iç tarafları ile sağ elin parmak uclarından başlayarak kolun dış tarafını dirseklere kadar çekip meshetmeli. Sonra yine sağ elin iç tarafına dönerek sol elin baş parmağı ile serçe parmağını halka ederek baş parmakla beraber elin ayası ile dirsekten bileğe kadar elin iç tarafını meshetmeli. Baş parmağı daha ileriye yürüterek sağ elin baş parmağının üstünü de meshetmelidir. 5) Sol ele sağ elin meshedilişi gibi, aynen sağ elle de sol eli meshetmelidir. 6) Açıklandığı şekilde teyemmümde sıra gözetilerek önce yüzü, sonra kolları meshetmeli ve bu işlemde kesinti yapmamalıdır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=olive][/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=olive][B] Teyemmümün Şartları 202- Teyemmümü mubah kılacak bir özür bulunmalıdır. Bu özür, gerçek olarak veya hükmen suyu kullanmaya güç bulunmamaktır. Şöyle ki: Abdest alacak veya gusledecek kimsenin bulunduğu yerden en az bir mil (dört bin adım) uzakta suyun bulunmasıdır. Bu durumda su, gerçekten bulunmamış sayılır. Yahut su bulunur da, onunla yıkandığı takdirde hastalanmaktan, hastalığının artmasından veya uzamasından tecrübesi neticesi olarak korkarsa veya yetkili müslüman bir doktor su kullanmasını zararlı sayarsa, yine teyemmüm edilir; çünkü hükmen su bulunmamış demektir. (Malikîlere göre, yetkili müslüman bir doktor bulunmazsa, bu teyemmüm konusunda müslüman olmayan yetkili bir doktorun sözü yeterlidir.) Şu durumlarda da hükmen su bulunmamış sayılır: Cana, mala, şeref ve emanete ait bir tehlikenin, yakında bulunan bir suyu kullanma halinde bulunması. Bulunan suyun abdest veya gusle yetişmemesi. Bulunan su, abdest veya gusle harcandığı takdirde, kendisinin veya arkadaşının veya beraberindeki hayvanın susuzluktan helak olacağını kuvvetli bir ihtimal ile bilmesi. Kuyudan su çekebilmek için ip ve kova gibi aletlerin bulunmaması. Bulunan su ancak pisliği gidermeye kafi gelip de bundan fazla su bulunmaması. Mevcut olan su ile abdest alındığı veya gusledildiği takdirde, bayram ve cenaze namazlarının tamamen kaçırılacağından korkulması. Ancak bu namazların bir kısmına yetişilebileceği anlaşılınca veya cenazenin velisi olur da, kendisini bekleyeceklerini bilince, teyemmüm etmek caiz olmaz. Yine, sadece namazı kaçırmak korkusu ile, kazası mümkün olan (bedeli bulunan) namazlar için teyemmüm etmek caiz olmaz. Cuma ve diğer vakit namazları gibi... Çünkü bunlara yetişilemezse, cuma yerine öğle namazı kılınır. Vakit namazlarına yetişilemezse, bunlar kaza edilir. 203- Teyemmüm ederken niyet bulunmalıdır. Şöyle ki: Teyemmüm edecek kimse, elini teyemmüm edecek toprağa korken veya eline dokunan toprak ile yüzünü meshe başlarken, bu işi abdestsizlikten temizlenmek, namaz kılmak veya abdestsiz yapılması caiz olmayan bir ibadette bulunmak maksadı ile yapmalıdır. Böyle bir niyet olmaksızın alınan bir teyemmüm ile namaz kılınmaz. Sadece teyemmümü niyet etmek yeterli değildir. Bu duruma göre, su bulamayan abdestsiz bir kimse, Kur'an'ı eline almak veya bir mescide girmek niyeti ile teyemmüm etse, bu teyemmümle onun namaz kılması sahih olmaz. Çünkü Kur'an'ı tutmak abdestsiz caiz değilse de, bunu yapmak bir ibadet değildir; maksad ise Kur'an okumaktır. Abdestsiz olarak ezbere Kur'an okumak caizdir. Boy abdesti almak durumunda olan bir kimse için mescide girmekte taharet şarttır. Fakat bu da kasdolunan bir ibadet sayılmaz; onu için bu maksadla alınan teyemmüm ile namaz kılınmaz. Abdestsiz bir kimse için ezber olarak Kur'an okumak bir ibadet ise de, bunun yapılması taharete bağlı değildir. Taharetsiz (abdestsiz) yapılabilir. Ezan okumak, ikamet yapmak, kabirleri ziyaret etmek, ölüyü gömmek, selama karşılık vermek veya hayırlı bir iş yapmak niyeti ile yapılan teyemmümlerle de namaz kılanamaz. 204- Teyemmüm, her yönden temiz olan toprak cinsinden bir şeyle yapılır. Şöyle ki: Üzerlerinde pislik dokunmamış olan toprak, kum, çakıl, horasan, alçı gibi toprak cinsinden olan şeylerle teyemmüm yapılır. Yine taş cinsinden olan mermer, kiremit, tuğla, yakut, zümrüt, zebercet, tutya ve mercanla veya nemli olsun, yanık olsun toprakla veya çoğu toprak karışımı olan maddelerle, kaya tuzu ile, çamurla sıvanmış duvarla da teyemmüm edilebilir. Bunların üzerinde toz bulunması şart değildir. Fakat kurumadıkça çamurla teyemmüm edilmez; bu imam Ebû Yusuf'a göredir, İmam Azam'a göre, vaktin çıkmasından korkulur ve çamurun toprağı sudan ziyade olursa, çamur ile teyemmüm edilir. Odunların ve otların yanması ile meydana gelen küllerle, demir, altın, gümüş gibi eriyip şekil değiştiren ve yumuşayan madenlerle, inci, cam, kumaş ve elbiselerle, hayvan postekileri ile teyemmüm yapılmaz. Çünkü bunlar toprak cinsinden sayılmazlar. Ancak bunların üzerinde belli bir şekilde toz bulunursa, o zaman üzerlerinde teyemmüm edilebilir. Bir de üzerlerindeki topraklardan dolayı, cevher halinde bulunan altın, gümüş, bakır benzeri madenlerle teyemmüm edilebilir. (İmam Ebû Yusuf ile İmam Şafiî'ye göre, teyemmüm yalnız toprakla yapılır, İmam Malik'e göre, toprak ve kumla teyemmüm caiz olduğu gibi otlarla, ağaçlarla ve karla da caiz olur. İmam Ahmed İbni Hanbel'e göre, teyemmüm yalnız yanmamış olan ve başkasından gasbedilmemiş olan tozlu bir haldeki temiz bir toprakla yapılır. Kum ve diğer şeylerle yapılmaz.) 205- Tahareti engelleyen durum son bulmuş olmalıdır. Vücudun herhangi bir yerinden çıkan kan daha kesilmeden abdest alınamayacağı gibi teyemmüm de yapılamaz. 206- Meshe engel olan deri üzerindeki kurumuş hamur ve balık pulu gibi şeyler giderilmiş olmalıdır. Aksi halde, mesih yüz ve kollar üzerinde bulunan engeller üzerine yapılmış olur. 207- Teyemmüm, iki elin iç taraflarını iki kez toprak cinsinden temiz bir şey üzerine koymakla yapılmalıdır. Bununla beraber niyet eden kimseye başkası teyemmüm ettirebilir. 208- Teyemmüm iki elin veya bunların yerini tutacak olan bir şeyin tümü veya çoğunluk kısmı ile yapılır. Bunun için iki parmakla teyemmüm caiz olmaz. Fakat bir el ile yüz ve diğer bir elle de kol meshedilebilir. Bu halde, bir elle tekrar toprağa vurulup diğer kol da meshedilir. Eli çolak olup su kullanamayan kimse, yardımcısı yoksa, yüzünü ve kollarını yere sürmek sureti ile teyemmüm eder. Elleri ve kolları kesilmiş olan kimse de, yalnız yüzünü yere sürerek teyemmüm eder. Bu kimsenin yüzünde yara bulunsa, teyemmüm etmeksizin namazı kılar. 209- Yüz ile kollar tamamen meshedilmelidir. Yüz kısmı sayılan yerin her tarafı meshedilir. Yüzük ve bilezik gibi şeyler de çıkartılır veya yerlerinden oynatılır. Diğer bir görüşe göre, organların çoğunluğunu meshetmek yeterlidir. Dörtte bir kısmın meshedilmemesi teyemmümün sıhhatine engel olmaz.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
büyük islam ilmihali-taharet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst