Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
büyük islam ilmihali- namaz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Yeltegiyan" data-source="post: 78808" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="color: #ff6600"> Namazlarda Mekruh Olan ve Olmayan Okuyuşlar</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 414- Namazlarda mütevatir (gerçek bir nakil ile sabit) yedi kıraattan (Kur'ân okunuşundan) herhangi biri seçilebilir. Ancak tuhaf ve garib görülecek kıraatlar seçilemez. Çünkü işin gerçeğini anlayamayacak bazı kimselerin günaha girmelerine sebebiyet verilmiş olabilir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Hanefi İmamları, Ebû Amr ile Hafs'ın Asım'dan olan kıraatlarını seçmişlerdir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 415- Kur'ân-ı Kerîm'i namazda sırası üzere okumakta bir sakınca yoktur. Fakat mukim (ikamet halinde) olan bir kimse için sünnet olan Mufassal denilen sûreleri okumaktır. Şöyle ki: Kıraat mikdarında misafir (yolcu) için sünnet olan, Fatiha'dan sonra dilediği bir sûreyi okumaktır. İmam olsun olmasın, mukîm için sünnet olan, sabah ve öğle namazlarında Fatiha'dan sonra <span style="font-family: 'Verdana'">"Tıvâl-i Mufassal"</span> denilen sûrelerden, ikindi ile yatsı namazlarında <span style="font-family: 'Verdana'">"Evsat-ı Mufassal"</span> denilen sûrelerden, akşam namazlarında da <span style="font-family: 'Verdana'">"Kısar-ı Mufassal"</span> denilen sûrelerden bir sûre okumaktır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> "Hücurat" sûresinden "Burüc" sûresinin sonuna kadar olan sûreler<span style="font-family: 'Verdana'"> Tıval-ı Mufassal'</span>dır. "Tarık" sûresinden "Lem yekûn" sûresinin sonuna kadar olan sûreler<span style="font-family: 'Verdana'"> Evsat-ı Mufassal'</span>dır. Bundan sonraki sûreler de, <span style="font-family: 'Verdana'">Kısarı Mufassal</span>'dır. Bu sûrelere "Mufassal" denilmesinin sebebi, bunların birbirlerinden arka arkaya Besmele ile ayrılmış bulunmalarıdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 416- Namazların Fatiha sûresinden sonra, bir mikdar daha Kur'ân okunması gereken rekâtlarında tam bir sûre okunması daha faziletlidir. Bununla beraber bir sûrenin bir kısmı bir rekâtta, diğer kısmı da öteki rekâtta okunabilir, bunda kerahet yoktur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 417- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin sonunu, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin sonunu okumak, sahih olan görüşe göre mekruh değildir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 418- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin başından veya ortasından, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin başından veya sonundan okumakta veya kısa bir sûre okumakta kerahet yoktur. Fakat iyisi, bir zaruret olmadıkça böyle okumamaktır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 419- Namazın bir rekâtında bir sûre, diğer rekâtında da arada iki veya daha ziyade bulunmak üzere aşağıya doğru başka bir sûre okunması mekruh değildir. Fakat arada bir sûrenin bulunması mekruhtur. Ancak terk edilen bu sûre, önce okunan sûreden en az üç âyet mikdarı uzun bulunuyorsa mekruh olmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 420- Namazda bir sûrenin bir âyetinden arada en az iki âyet bulunmak üzere diğer âyetine geçmek mekruh değildir. Fakat iyisi, bir zaruret olmadıkça geçmemektir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 421- Bir rekâtta iki sûreyi toplayarak okumakda kerahet yoktur. Ancak arada bir veya birkaç sûre bırakılmış olursa mekruh olur. Bununla beraber farz namazlarda böyle iki sûrenin bir rekâtta toplanmaması daha iyidir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 422- Zaruret olmadıkça, bir rekâtta bir âyetten diğer âyete geçmek mekruhtur. Aralarında üç âyet dahi bulunsa böyledir. Eğer yanılarak böyle bir geçiş yapılmış olur da sonra hatırlanırsa, bu âyetler sıraları üzere yeniden okunur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 423- Namazda Kur'ân okunurken bir âyet yerine başka bir âyet okunsa bakılır: Eğer tam bir duraklama ile durduktan sonra başka âyete başlanmışsa, namaz bozulmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"> </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">وَالْعَصْرِ إِنَّ الْإِنسَانَ</span><span style="font-family: 'Verdana'"> </span><span style="font-family: 'Verdana'">denildikten sonra: </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِنَّ اْلاَبْرَارَلَفِئ نَعِئم</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> âyet-i kerîmesini okumak gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Fakat duraklama yapılmaksızın okunan âyete başka bir âyet bitiştirilmiş ise bakılır: Eğer manâ değişmemişse, yine namaz bozulmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>اِنَّ الَّذِينَ اَمَنُواوَعَمِلُوالصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزَلاً</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Yerine </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِنَّ الَّذِينَ امَنُواوَعَمِلُواالصَالِحَاتِ فَلَهُمْ جَزَاءُالْحُسْنَى</span><span style="font-family: 'Verdana'"> </span></strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">okumak gibi.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"> Fakat manâ değişmişse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Yukarıdaki âyet-i kerîmeyi:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"></span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِنَّالَّذِينَ اَمَنُواوَعَمِلُواالصَّالِحَاتِ هُمْ شَرُّالْبَرِّيَة</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Şekilde okumak gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 424- Bir namazda âyet-i kerîme tekrarlansa veya bir sûre bir rekâtta iki defa okunsa veya bir sûre iki rekâtta da okunsa bakılır: Eğer yalnız başına kılınan bu namaz bir nafile namaz ise mekruh olmaz. Fakat farz namaz ise, unutmak veya başka bir sûre bilmemek gibi bir özü bulunmadıkça mekruh olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 425- Birinci rekâtta "Nas" sûresi okunsa, ikinci rekâtta da bu sûrenin okunması uygun olur. Çünkü tekrar etmek, geriye dönüp okumaktan daha iyidir. Ancak hatim ile namaz kılan bir kimse, birinci rekâtta "Muavvizeteyn" sûrelerini okumuş ise, ikinci rekâtta Fatiha'dan sonra Bakara sûresinden bir mikdar okur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 426- İkinci rekâtta, birinci rekâtta okunan sûrenin üstündeki sûreyi okumak mekruhtur. Kasden yapılmazsa mekruh olmaz. Bununla beraber okunmaya başlanmış ise terk edilmemelidir. Bunun nafile namazlarda mekruh olmayacağını söyleyenler de vardır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 427- Namazda Sübhaneke'yi, Eûzü Besmele'yi ve Amîn lâfzını aşikâre okumak mekruhtur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 428- Ayakta okunan âyetleri rükû halinde bitirmek mekruhtur. Okunan âyetleri ve sûreleri namaz içinde parmakla saymak da İmam Azam'a göre mekruhtur. İki imama göre bunda bir sakınca yoktur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 429- Nafile namazların birinci rekâtları ikinci rekâttan uzun tutmak mekruhtur. Ancak Peygamber Efendimizden nakledilmiş bir hadîs varsa mekruh olmaz. Örnek: Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz vitir namazının berinci rekâtında "A'lâ" sûresini, ikinci rekâtında "Kâfirûn" sûresini ve üçüncü rekâtında da "İhlâs" sûresini okumuşlardır. İmam Muhammed'e göre, yalnız teravih namazlarında birinci rekâtlar, ikinci rekâtlardan daha uzun olabilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 430- Farz namazlarla nafile namazlarda, ikinci rekâtları birinci rekâtlardan uzun yapmak mekruhtur. Fakat nafilelerde üçüncü rekâtları birinci ve ikinci rekâtlardan uzun tutmakta kerahet yoktur. Çünkü nafilelerde her iki rekât müstakil bir namaz sayılır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 431- Farz namazlarda ve cemaatla kılınan namazlarda okunan âyetlerden dolayı namaz kılmakta olan kimsenin: "Ya Rabbi! Beni ateşten koru" diye duada bulunması veya Yüce Allah'dan mağfiret dilemesi mekruhtur. Yalnız başına nafile namaz kılanın bu şekilde dua etmesinde bir sakınca görülmemektedir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 432- Namazda sünnet mikdarı Kur'ân okunduktan sonra, insanda bir tutukluk (ve şaşırma) olursa, hemen rükûa gitmeli, başka bir âyete veya sûreye geçmemelidir. Fakat henüz sünnet mikdarı okumamışsa, başka bir yere geçmesinde kerahet olmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 433- Kur'ân-ı Kerîm, farz namazlarda yavaşça ve harfleri belirterek okunmalı. Teravih namazlarında ise, yavaş ve sür'atli okuyuş arasında bir kıraat yapmalıdır. Diğer gece namazlarında sür'atle okunabilir. Fakat mana anlaşılabilecek şekilde olmalı ve tecvid hatası bulunmamalıdır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 434- Namazda ve namaz dışında sesli olarak Kur'ân okunurken, sadece sesi güzelleştirmek ve okuyuşu süslemek için makamla okumak iyi kabul edilmiştir. Çünkü bir hadîs-i şerîfde:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="font-family: 'Verdana'">"Kur'ân-ı Kerîm'i seslerinizle bezeyiniz"</span> buyurulmuştur. Yeter ki bununla mana değişmesin, kelimelerin aslı bozulmasın ve tecvid kurallarına uyulsun. Harfler uzatılarak bir harf, iki harf gibi okunmasın. Bazı müezzinlerin namazda tebliğ görevini yaparken fazla bir elif daha ilâve ederek: </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">رَابَّنَالَكَ الْحَمْدُ</span><span style="font-family: 'Verdana'"> demeleri bu nevidendir.</span><span style="font-family: 'Verdana'"> </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">رب</span><span style="font-family: 'Verdana'"> Allah, </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">راب</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>ise, üvey baba demektir. Mana değişikliğinden dolayı namazı bozacağından, bu gibi nağmelerden kaçınmak lâzımdır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Sonuç: Yapılan nağmeden dolayı Kur'ân kelimelerinin manaları değişirse namaz bozulur. Fakat "Med" ve "Lin" denilen harflerde değişiklik aşırı derecede olmazsa namaz bozulmaz. Aşırı derecede olursa namaz bozulur, isterse mana değişmesin. (*) </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">(*) Harekesiz olan Elif harfinin üstünde üstün olursa, Vav harfinin üstünde ötre olursa, ye harfinin harekesi esre olursa bu harfler birer med harfleri olur. </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">رَبَّنَا مُؤْمِنُونَ مُسْلِمِينَ</span><span style="font-family: 'Verdana'"> kelimelerinde olduğu gibi. Vav ve ye harflerinin evvelindeki harf üstün ve kendileri sakin olursa, bu harflerden her biri bir "lîn" harfi olur. </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">حَوْف غَيْب</span><span style="font-family: 'Verdana'"> kelimelerinde olduğu gibi.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="color: #ff6600"> Zelletü'l-Kari'ye </span><span style="color: #ff6600">(Okuyucunun Yanılmasına) Ait Esasla</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: #ff6600">r</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 435- Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'ân okurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 436- Kur'ân-ı Kerîm'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur. Ancak kelime övgüye ait olup onun yerine yine övgüye ait bir lâfız okunmuş olursa bozulmaz. Fakat böyle bir davranış caiz görülmez.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Amma yanılarak değiştirilmiş olursa, bakılır: Eğer okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmaz, manası da Kur'ân'daki kelimenin manasından uzak olup aralarında fazla bir ayrılık bulunarak iki mana arasında bir ilgi bulunmazsa, bununla namaz ittifakla bozulur. "Hâzâ't-turâbu" yerine, "Hazâ'l-gubâru" okumak gibi. Fakat okunan lâfız tesbih, hamd ve zikir manasında ise bozulmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Eş ve benzeri Kur'ân'da bulunmadığı halde, manası da bulunmayan bir lâfız hakkında da hüküm böyledir. "Yevmetüb-le's-serâiru" yerine, "Yevme tüblâs-serâilu" okunması gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 437- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunur da, bu lâfız, ile Kur'ân'daki kelimenin manası aşırı şekilde değişmemekle beraber ikisinin manası biribirinden uzak bulunursa İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. İhtiyat da bundadır. Fakat İmam Ebû Yusuf ile diğer bazı fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. Çünkü bunda herkes için bir güçlük vardır. İnsanların çoğu bundan kurtulamaz. Onun için fetva da buna göredir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 438- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmamakla beraber bununla mana değişmeyecek olsa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulmaz. Çünkü mana asıldır, en çok manaya önem verilir. Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre bozulur; çünkü burada asıl olan, Kur'ân'da benzerinin bulunup bulunmamasıdır. "Kavvâmîne" yerine "Kayyâmîne" okunması gibi...</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Demek oluyor ki, İmam Azam ile İmam Muhammed, yanılarak yanlış okunan lâfız ile, Kur'ân'daki mananın fazla değişip değişmemesini göz önüne almışlardır. Şöyle ki: Eğer mana fazla değişirse, namaz bozulur, değilse bozulmaz; okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunsun veya bulunmasın.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> İmam Ebû Yusuf ise, okunan lâfzın Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzeri varsa namaz bozulmaz, isterse mana aşırı derecede değişmiş olsun. Eğer benzeri Kur'ân'da yoksa namaz bozulur, isterse mana aşırı derecede değişmiş olmasın.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Yukarda (436, 437, 438.) maddelerde gösterilen üç esas, önceki devir (mütekaddimîn) müctehidlere göredir. Aşağıdaki esaslar da, daha sonraki devir (müteahhirîn) fıkıh alimlerine göredir. Bunlar bu konuda biraz daha genişlik göstermişlerdir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 439- Kur'ân-ı Kerîm'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rabbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 440- Kur'ân kelimelerinden şeddesiz olan bir harfi sehven şeddeli okumak veya şeddeli bir harfi şeddesiz okumak, uzatılacak bir harfi uzatmamak, kısa okunması gereken bir harfi uzatmak, idğam edilecek harfleri ayrı ayrı okumak ve ayrı ayrı okunacak harfleri idğam etmek (birleştirip şeddeli okumak) namazı bozmaz. "İyyâke" kelimesini şeddesiz okumak gibi. Yersiz olarak yapılan imale de namazı bozmaz. "Bismillahi" veya "Mâliki yevmi'd-dîn" âyetlerini imale ile okumak gibi...</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> İnce okunacak bir harfi kalın okumak, kalın okunacak bir harfi ince okumak da böyledir; çünkü bunlarda da çoğunluğun yetersizliği vardır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 441- Kur'ân okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır. Müctehidlerden sonraki alimlerin görüşü budur. Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'ân okuyamaz. Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz. Bunun için "Lâ ilâhe" diyerek durduktan sonra "İlâhû" denilse veya "Kaleti'l-Yehudu = Yahudiler dedi" deyip durulduktan sonra "Uzeyrün ibnullahi = Üzeyr Allah'ın oğludur" diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 422- Kur'ân'daki bir harf yerine sehven başka bir harf okunacak olsa, bakılır: Eğer bu iki harf arasında Kaf ve Kâf gibi mahreç (harflerin çıkış) yakınlığı varsa veya bunlar Sin ile Sad gibi bir mahreçten olup aralarında değişiklik caiz ise bununla namaz bozulmaz. (فَلاَتَقْهَرْ) yerine (فَلاَتَكْهَرْ) ve (فَتْح قَرِيبٌ ) yerine ( فَتْح غَريبٌ) okunması gibi. ( الصَّمَدُ) yerine (السَّمَدُ) okunması da böyledir. (ج ل ى</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) harfleri bir mahreçten oldukları halde aralarında değişme caiz değildir. Bu harfler birbirlerine çevrilemezler.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 443- İki harf arasında mahreç birliği veya yakınlığı olmadığı halde çoğunluk bakımından güçlük bulunup bunların aralarını ayırmak zor olsa, bunlardan birinin yerine diğerinin telâffuz edilmesi, fıkıh alimlerinden çoklarına göre namazı bozmaz.(ض) yerine ( د ذ ) veya (ظ ) harfinin okunması ve ( ذ ) yerine de (ز) veya (ظ) harfinin söylenmesi gibi. (ص) ile(س , ط) ile (ت</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) harfleri de böyledir. Birçok fıkıh alimi namazın bozulmayacağı fetvasını vermiştir. Ancak bunlar kasden yapılırsa, o zaman namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Bu bakımdan (وَلاَالضَالِين) yerine (وَلاَالظَالَين) veya (وَلاَالذَالِّين</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması namazı bozmaz. Bununla beraber bu mesele üzerinde başka görüşler de vardır. Bu harflerin aralarını ayırmaya gücü yetecek kimse için, bunların böyle değiştirilmesine meydan vermemek gerekir. Kasden böyle okunursa namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 444- Aralarını zahmetsiz olarak ayırmak mümkün olan iki harfden birini diğeri ile değişmek, (ص) yerine (ط) harfini koymak, namazı ittifakla bozar. (الصالحات) yerine (الطالحات) okumak gibi. (الله احد)yerine (الله احت)ve (فطرة الله التى فطره) yerine (فتر</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okumak da böyledir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 445- Namazda bir kelimenin bir kısmı kesilse, (الحمد) yerinde unutmaktan veya nefes kesilmesinden dolayı yalnız (ال) denilip sonra (حمد) denilse veya okunacak bir kelime hatıra gelmeyip başka bir kelimeye geçilse, fıkıh alimlerinin çoğuna göre namaz bozulmaz. Mana değişse bile hüküm aynıdır. Çünkü unutmada ve nefes kesilmesinde zaruret vardır ve bu da herkesde olan bir haldir. Öyle ki, (مطلع الفجر ) yerine nefes kesildiği için (مطلع الفج</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> ) denilerek rükûa varılsa, namaz bozulmuş olmaz. Bununla beraber namazı bozacak bir kelimenin tamamını okumakla bunun bir kısmını okumak eşittir, her iki halde de namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 446- Kur 'ân okurken bir kelimenin son harfi diğer bir kelimeye bitiştirilecek olsa, bütün alimlere göre namaz bozulmaz. (<span style="font-family: 'MS Mincho'"><span style="font-family: 'MS Mincho'"> </span><span style="font-family: 'MS Mincho'">إِيَّاكَ نَعْبُدُ</span></span>) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ ) âyetlerini (<span style="font-family: 'MS Mincho'"><span style="font-family: 'MS Mincho'"> </span><span style="font-family: 'MS Mincho'">إِيَّاكَ نَعْبُدُ</span></span>) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) diye okumak gibi. Ancak bu gibi okuyuşlarda kesinti yapılmamasına dikkat etmelidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Yine, (يَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ) yerinde (يَحْسَبُونَهُم</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) diye bitiştirilse namaz bozulmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 447- Kur 'ân okurken yanılarak bir harf ziyade edilecek olsa, bakılır: Eğer mana değişmezse namaz bozulmaz. (يَدْخِلُهُ نَاراً) yerine (يَدْخِلُهُمْ نَاراً) okunması gibi. Fakat mana değişirse, bir görüşe göre namaz bozulur. (اِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) yerine (وَاِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) okumak gibi; çünkü bu halde yeminin cevabı yemin kılınmış oluyor. Bununla beraber namazın bozulmayacağını söyleyenler vardır. (مَثَانِينَ) yerine (مَثَانِنَ) ve (زَرَابِى) yerine (زَرابيب</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunduğu takdirde de namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 448- Kur'ân-ı Kerîm'in kelimelerinden birinin bir harfi sehven noksan okunsa, bakılır: Eğer bu harf kelimenin aslından olup mana değişirse, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. (مِمَّارَزَقْنَاهُم) yerine (مِمَّارَزَقْنَاهُم) ,(هُمْ) ve (جَعَلْنَا) yerine (عَلْنَا</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi. . .</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Yine, asıl harflerden olmamakla beraber kaldırılan harfden dolayı küfür inancını gerektiren bir mana meydana gelirse, yine namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 449- Namazda Kur'ân'ın bir kelimesi veya harfi kesilerek okunmazsa, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (وَلَقَدْ جَاءَ بهم رُسُلهم) yerine (ولقد جاءهم رُسُلُهم</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okumak gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> (وَمَاتَدرى نفسنٌ ماذاتكسِبُ غَداً ) âyet-i kerîmesinde (ذ) 'yi ve (جَزَاءُ سَيئَةٍ سيِئْةٌ مِثْلُهَا) âyet-i kerîmesinde de ikinci (سَيئَة</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) kelimesini okumamak da böyledir. Fakat mana değişirse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> (فَمَالَهُمْ لاَئُوْمِنُونَ) yerine (فَمَالَهُمْ ئُومنُون</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Kaldırılan harf asıl harflerden olmadığı veya asıl harflerden olmakla beraber mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz. (الواقِعة) kelimesinin "Ha"sız okunması (تعالى جدُّربّنا) yı, (تعلى جدُّرَبنا</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okumak da böyledir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 450- Kur 'ân 'in bir kelimesi namazda tekrarlanırsa, bakılır: Eğer bununla mana değişmezse, namaz bozulmaz; değişirse bazı fıkıh alimlerine göre yine bozulmaz. Diğer bazılarına göre ise bozulur. Sahih görülen de budur. (رَبّ العالمين) yerine (رَبِّ رَبِّ العالمين</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okumak gibi. Bununla mananın değişeceğini bilen kimsenin, bunu kasden böyle okuması, şübhesiz namazı bozar. Fakat bir dil sürçmesi veya kelime düzeltmesi maksadı ile olduğu takdirde, namazın bozulmayacağı daha uygun görülmektedir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Yine, bir kelimenin bir harfi tekrarlansa, bakılır: Eğer şeddeli bir harfi izhar (şeddeyi çözme) şeklinde olursa, namaz bozulmaz. (ومن يرَتَد) yerine (ومَن يَرتَداد) okumak gibi. Fakat (الحمدلله) yerine, üç lâm ile (الحمداللله</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) şeklinde okunursa namaz bozulur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 451- Ayetlerdeki kelimelerin harfleri sehven öne alınsa veya arkaya geçirilse, bakılır: Eğer mana değişirse, namaz bozulur. (عصف) ve (خسر) yerine (عفص) ve (سرخ) okunması gibi. Fakat mana değişmezse, namaz bozulmaz. (غِثاءاحوى) yerine (غثاءأوحى</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi. Tercih edilen budur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 452- Kur 'ân okunurken yanılarak bir kelime ilâve edilse, bakılır: Eğer o ziyade edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirmiyorsa, namazı bozmaz. (لاتعبدون الاالله وبالوالدين احسانا) âyet-i kerîmesinin sonuna (أوبّراً</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) kelimesini ilâve gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> İlâve edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirirse yine hüküm aynıdır. (فيهمافا كهة ونخلٌ ورمان) âyet-i kerîmesini (ونخلٌ وتُفَّاحٌ ورمَّان</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) diye okumak gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Şu kadar var ki, (تفاح</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) kelimesi Kur'ân'da bulunmadığı için, İmam Ebû Yusuf'a göre, bununla namaz bozulur. Fakat ziyade edilen Kur'ân'da bulunduğu halde, inanç bakımından küfre girecek derecede manayı değiştirirse, namazı bozar.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> (من آمن بالله واليوم لآخروعَمِلَ صَالِحَاًفَلَهُمْ اجرهم) âyet-i kerîmesine "Salihan"dan sonra (وكفر</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) kelimesini ilâve etmek gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 453- Kur'ân-ı Kerîm 'in kelimelerinden biri, diğerinin önüne geçirilse, mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>(فيهازفيرٌوشَهيق) yerine (فيهاشهيق وزفير) okunması gibi. Fakat mana değişirse, alimlerin çoğuna göre namaz bozulur. (ان الابرارلفى نعيم وان الفجارلفىجحيم</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) âyet-i kerîmesine de,</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>"Cehîm" evvel, "Naîm" sonra okumak gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 454- Kur'ân-ı Kerîm'in iki kelimesi, diğer iki kelimesinin önüne yanılarak geçirilse, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (يوم تسودٌوجوه وتبيض وجوه) okunması gibi. Fakat mana değişirse, namaz bozulur. (فلاتخافوهم وخافون) yerine (فخافوهم ولاتخافون</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 455- Kur'ân-ı Kerîm'de Yüce Allah'ın isimlerinden birine yanılarak te'nis (dişilik) harfi ilâve edilse, bir görüşe göre namaz bozulur. Daha sahih görülen diğer bir görüşe göre bozulmaz. (الاان يأتيهم الله ) âyet-i kerîmesini (الاَّان تأتيهم الله</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okumak da bunun gibidir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 456- Bir ismin yerine sehven diğer bir isim okunarak onunla nisbet değişirse, bakılır: Eğer kendine nisbet yapılan Kur'ân'da bulunmazsa, namaz ihtilafsız bozulur. (مريم ابنه غيلان) okunması gibi. () okunması ile de bozulur. Eğer nisbet Kur'ân'da bulunursa, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. (مريم ابنة لقمان) ve (موسىبن عيسى</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 457- Rahmet âyetini azab âyeti ile bitirmek veya aksine olarak azab âyetini rahmet âyeti ile bitirmek ve (الَرَحمن علىالعرش استوى) yerine (الشيطان</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) diye okumak, bütün fıkıh alimlerine</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>göre namazı bozar. Yalnız İmam Ebû Yusuf 'dan bir rivayete göre bozmaz; fakat diğer sahih görülen bir rivayete göre bozar. Çünkü Yüce Allah'ın vermiş olduğu habere aykırı olan haber verilmiş olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 458- (بلى) yerine (نَعَمْ)okunsa, meselâ: (اَلستَ بربكم قالوابلى) yerine (نَعَمْ</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) denilse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Çünkü "belâ" olumsuzu red ve isbatı tasdîk içindir. "Naam" ise, olumsuzu tasdîk içindir. Şöyle ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Belâ" diye cevab verilince, mana: "Evet, sen bizim Rabbimizsin," olur. Oysa, "Naam" denilince mana: "Evet, sen bizim Rabbimiz değilsin" demek olur ki, bu bir inkârdır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 459- Okunan lâfız, Kur'ân'da bulunduğu halde, Kur'ân'daki kelime ile aralarında mana bakımından yakınlık bulunmazsa, bakılır: Eğer küfür inancını gerektiren şeylerden olursa, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Bu hususta İmam Ebû Yusuf dan sahih görülen rivayette böyledir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> (وَعدًاعلينااناكنافاعلين) yerine (غافِلين</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) okunması gibi.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 460- Peltek konuşan kimse ( ر ) harfini ( غ ) veya ( ل ) yahut ( ى ) olarak söylese, namazı bozulmaz. (رب العالمين) yerine (لب العالمين</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) demesi gibi. Bununla beraber böyle bir kimsenin mümkün olduğu kadar dilini düzeltmeye çalışması gerekir. İçinde doğru okuyamadığı harf bulunmayan âyetleri seçmesi gerekir. Böyle bir kimse, ümmî (okuma-yazma öğrenmeyen kimse) yerindedir. Güzel Kur 'ân okuyanların buna uyması caiz olmaz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 461- (الحمدلله) cümlesini (الهمدلله) veya (الخمدلله) okuyanlar veya (قل هوالله احد) âyetini (كل هوالله احد</strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>) diye telâffuz edenler de, başka türlü okuyamadıkları takdirde, peltek hükmünde bulunurlar.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 462- Bir kimse namaz kılarken aşırı derecede bir hata ile Kur'ân okuduktan sonra, dönüp sahih şekilde okursa, namazı caiz olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Deniliyor ki, bir namaz birçok yönlerden sahih olduğu halde, bir yönden bozuk olsa, ihtiyat olarak bozulduğuna hüküm verilir. Bundan kıraat hususu müstesnadır; çünkü bunun üzerinde çoğunluk bakımından düzgün okuma güçlüğü vardır. Onun için sıhhat yönü tercih edilir. Bununla beraber bu hususta da, namazı yeniden kılmak ihtiyata daha uygundur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> (İmam Şafiî'ye göre, Fatiha'nın gayrındaki hata namazı bozmaz. Çünkü bu İmama göre kasden olmayan söz namazı bozmaz. Bu hatanın ise kasıd ile bir ilgisi yoktur. Fatiha'daki hata ile namazın bozulması ise, mezhebine göre, Fatiha'sız namazın caiz olmamasından dolayıdır.) Kıraat bölümüne bakılsın.</strong></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="color: #ff6600"> Kur'ân-ı Kerîm'i Öğrenip Okumak ve Dinlemek Görevler</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: #ff6600">i</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 463- Her müslümana, namazı caiz olacak kadar Kur'ân-ı Kerîm'den ezberlemek bir farzı ayndır. Fatiha sûresi ile diğer bir sûreyi ezber etmek de vacibdir; bununla farz da yerine getirilmiş olur. Kur'ân-ı Kerîm'in diğer kısımlarını ezberlemek de, müslümanlar için bir farz-ı kifayedir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 464- Kur'ân-ı Kerîm'i namaz dışında Mushaf'a bakarak okumak, ezber okumaktan daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla okuma ibadeti ile Mushaf'a bakma ibadeti toplanmış olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 465- Kur'ân-ı Kerîm'i namaz dışında da kıbleye yönelerek ve güzel elbise giyerek taharet üzere okumak müstahabdır. Başlarken "Eûzü Besmele"yi okumak da müstahabdır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 466- Kur'ân-ı Kerîm'i ayda bir defa hatmetmek iyidir. Senede bir, kırk günde bir, haftada bir hatmedilmesini tercih edenler de vardır. Üç günden az bir zamanda hatmedilmesi müstahab değildir. Çünkü böyle az bir zaman içinde Kur'ân-ı Kerîm'in manalarını düşünmek mümkün olamaz. Tecvidi bile gözetilemez.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 467- Kur'ân-ı Kerîm'i dinlemek bir farz-ı kifayedir. Bununla beraber başka bir işle uğraşmakta olan kimselerin yanında Kur'ân âyetlerinin sesli olarak okunması uygun değildir. Bu durumda Kur'ân'ı dinlemeyenler değil, okuyanlar günah işlemiş olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 468- Kur'ân-ı Kerîm'i okumak, nafile ibadetten ve aşikâre okumak, gizli okumaktan ve dinlemek de okumakdan daha faziletlidir. Yeter ki, işte gösteriş bulunmasın.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 469- Bir kimse yürürken veya bir iş görürken Kur'ân-ı Kerîm'i okuyabilir. Yeter ki bu durum, Kur'ân'ın gafletle okunmasına sebebiyet vermiş olmasın.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 470- Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde dua etmek, tesbihde bulunmak ve Peygamber Efendimize salât ve selâm getirmekle meşgul olmak, Kur'ân-ı Kerîm'i okumaktan daha faziletledir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 471- Kur'ân-ı Kerîm'i güzel sesle ve tecvid kurallarına uyarak okumak, müstahabdır. Bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> "Her şeyin bir süsü vardır. Kur'ân'ın süsü de, güzel sestir."</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Fakat tecvide aykırı şekilde ses yükseltip alçaltmalar ve nağme yapmalar caiz değildir. Kelimeleri değiştiren bir okuyuş, ihtilafsız haramdır. Böyle bir hata ile okuyan kimseye doğrusunu bildirmek, işiten kimse için bir borçtur. Ancak bu yüzden aralarında bir kin doğacak olursa uyarma terk edilir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 472- Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup öğrenmiş olan kimse, sonra Kitab'dan okuyamayacak derecede unutacak olsa günahkâr olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> 473- Kur'ân-ı Kerîm'i okumak bir ibadet olduğu gibi, başkasına da öğretmek pek büyük bir ibadettir. Bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur: "Sizin en hayırlınız, Kur'ân'ı öğrenip başkalarına da öğreteninizdir..."</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Diğer bir hadîs-i şerîfde de şöyle buyurulmuştur:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> "Güzel Kur'ân okuyan müslümanlar, Cennet ehlinin arif olanlarıdır."</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> Kur'ân-ı Kerîm, maddî ve manevî, bedenî ve kalbî bütün hastalıkların şifasıdır. Nitekim "Kur'ân devâdır" hadîs-i şerifi de bunu bildirmektedir. Artık her müslüman için gerekmez mi ki, Kur'ân-ı Kerîm'i bellesin, onu okumakla şereflensin, birçok sevablara kavuşsun!..</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Yeltegiyan, post: 78808, member: 3"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] [COLOR=#ff6600] Namazlarda Mekruh Olan ve Olmayan Okuyuşlar[/COLOR] 414- Namazlarda mütevatir (gerçek bir nakil ile sabit) yedi kıraattan (Kur'ân okunuşundan) herhangi biri seçilebilir. Ancak tuhaf ve garib görülecek kıraatlar seçilemez. Çünkü işin gerçeğini anlayamayacak bazı kimselerin günaha girmelerine sebebiyet verilmiş olabilir. Hanefi İmamları, Ebû Amr ile Hafs'ın Asım'dan olan kıraatlarını seçmişlerdir. 415- Kur'ân-ı Kerîm'i namazda sırası üzere okumakta bir sakınca yoktur. Fakat mukim (ikamet halinde) olan bir kimse için sünnet olan Mufassal denilen sûreleri okumaktır. Şöyle ki: Kıraat mikdarında misafir (yolcu) için sünnet olan, Fatiha'dan sonra dilediği bir sûreyi okumaktır. İmam olsun olmasın, mukîm için sünnet olan, sabah ve öğle namazlarında Fatiha'dan sonra [FONT=Verdana]"Tıvâl-i Mufassal"[/FONT] denilen sûrelerden, ikindi ile yatsı namazlarında [FONT=Verdana]"Evsat-ı Mufassal"[/FONT] denilen sûrelerden, akşam namazlarında da [FONT=Verdana]"Kısar-ı Mufassal"[/FONT] denilen sûrelerden bir sûre okumaktır. "Hücurat" sûresinden "Burüc" sûresinin sonuna kadar olan sûreler[FONT=Verdana] Tıval-ı Mufassal'[/FONT]dır. "Tarık" sûresinden "Lem yekûn" sûresinin sonuna kadar olan sûreler[FONT=Verdana] Evsat-ı Mufassal'[/FONT]dır. Bundan sonraki sûreler de, [FONT=Verdana]Kısarı Mufassal[/FONT]'dır. Bu sûrelere "Mufassal" denilmesinin sebebi, bunların birbirlerinden arka arkaya Besmele ile ayrılmış bulunmalarıdır. 416- Namazların Fatiha sûresinden sonra, bir mikdar daha Kur'ân okunması gereken rekâtlarında tam bir sûre okunması daha faziletlidir. Bununla beraber bir sûrenin bir kısmı bir rekâtta, diğer kısmı da öteki rekâtta okunabilir, bunda kerahet yoktur. 417- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin sonunu, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin sonunu okumak, sahih olan görüşe göre mekruh değildir. 418- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin başından veya ortasından, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin başından veya sonundan okumakta veya kısa bir sûre okumakta kerahet yoktur. Fakat iyisi, bir zaruret olmadıkça böyle okumamaktır. 419- Namazın bir rekâtında bir sûre, diğer rekâtında da arada iki veya daha ziyade bulunmak üzere aşağıya doğru başka bir sûre okunması mekruh değildir. Fakat arada bir sûrenin bulunması mekruhtur. Ancak terk edilen bu sûre, önce okunan sûreden en az üç âyet mikdarı uzun bulunuyorsa mekruh olmaz. 420- Namazda bir sûrenin bir âyetinden arada en az iki âyet bulunmak üzere diğer âyetine geçmek mekruh değildir. Fakat iyisi, bir zaruret olmadıkça geçmemektir. 421- Bir rekâtta iki sûreyi toplayarak okumakda kerahet yoktur. Ancak arada bir veya birkaç sûre bırakılmış olursa mekruh olur. Bununla beraber farz namazlarda böyle iki sûrenin bir rekâtta toplanmaması daha iyidir. 422- Zaruret olmadıkça, bir rekâtta bir âyetten diğer âyete geçmek mekruhtur. Aralarında üç âyet dahi bulunsa böyledir. Eğer yanılarak böyle bir geçiş yapılmış olur da sonra hatırlanırsa, bu âyetler sıraları üzere yeniden okunur. 423- Namazda Kur'ân okunurken bir âyet yerine başka bir âyet okunsa bakılır: Eğer tam bir duraklama ile durduktan sonra başka âyete başlanmışsa, namaz bozulmaz. [FONT=Verdana] [/FONT][FONT=Traditional Arabic]وَالْعَصْرِ إِنَّ الْإِنسَانَ[/FONT][FONT=Verdana] [/FONT][FONT=Verdana]denildikten sonra: [/FONT][FONT=Verdana][/FONT][FONT=Traditional Arabic]اِنَّ اْلاَبْرَارَلَفِئ نَعِئم[/FONT][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] âyet-i kerîmesini okumak gibi. Fakat duraklama yapılmaksızın okunan âyete başka bir âyet bitiştirilmiş ise bakılır: Eğer manâ değişmemişse, yine namaz bozulmaz. [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Traditional Arabic][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]اِنَّ الَّذِينَ اَمَنُواوَعَمِلُوالصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزَلاً[/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Verdana] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]Yerine [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][FONT=Traditional Arabic]اِنَّ الَّذِينَ امَنُواوَعَمِلُواالصَالِحَاتِ فَلَهُمْ جَزَاءُالْحُسْنَى[/FONT][FONT=Verdana] [/FONT][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][FONT=Verdana]okumak gibi. Fakat manâ değişmişse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Yukarıdaki âyet-i kerîmeyi: [/FONT][FONT=Traditional Arabic][/FONT][FONT=Traditional Arabic]اِنَّالَّذِينَ اَمَنُواوَعَمِلُواالصَّالِحَاتِ هُمْ شَرُّالْبَرِّيَة[/FONT][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]Şekilde okumak gibi. 424- Bir namazda âyet-i kerîme tekrarlansa veya bir sûre bir rekâtta iki defa okunsa veya bir sûre iki rekâtta da okunsa bakılır: Eğer yalnız başına kılınan bu namaz bir nafile namaz ise mekruh olmaz. Fakat farz namaz ise, unutmak veya başka bir sûre bilmemek gibi bir özü bulunmadıkça mekruh olur. 425- Birinci rekâtta "Nas" sûresi okunsa, ikinci rekâtta da bu sûrenin okunması uygun olur. Çünkü tekrar etmek, geriye dönüp okumaktan daha iyidir. Ancak hatim ile namaz kılan bir kimse, birinci rekâtta "Muavvizeteyn" sûrelerini okumuş ise, ikinci rekâtta Fatiha'dan sonra Bakara sûresinden bir mikdar okur. 426- İkinci rekâtta, birinci rekâtta okunan sûrenin üstündeki sûreyi okumak mekruhtur. Kasden yapılmazsa mekruh olmaz. Bununla beraber okunmaya başlanmış ise terk edilmemelidir. Bunun nafile namazlarda mekruh olmayacağını söyleyenler de vardır. 427- Namazda Sübhaneke'yi, Eûzü Besmele'yi ve Amîn lâfzını aşikâre okumak mekruhtur. 428- Ayakta okunan âyetleri rükû halinde bitirmek mekruhtur. Okunan âyetleri ve sûreleri namaz içinde parmakla saymak da İmam Azam'a göre mekruhtur. İki imama göre bunda bir sakınca yoktur. 429- Nafile namazların birinci rekâtları ikinci rekâttan uzun tutmak mekruhtur. Ancak Peygamber Efendimizden nakledilmiş bir hadîs varsa mekruh olmaz. Örnek: Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz vitir namazının berinci rekâtında "A'lâ" sûresini, ikinci rekâtında "Kâfirûn" sûresini ve üçüncü rekâtında da "İhlâs" sûresini okumuşlardır. İmam Muhammed'e göre, yalnız teravih namazlarında birinci rekâtlar, ikinci rekâtlardan daha uzun olabilir. 430- Farz namazlarla nafile namazlarda, ikinci rekâtları birinci rekâtlardan uzun yapmak mekruhtur. Fakat nafilelerde üçüncü rekâtları birinci ve ikinci rekâtlardan uzun tutmakta kerahet yoktur. Çünkü nafilelerde her iki rekât müstakil bir namaz sayılır. 431- Farz namazlarda ve cemaatla kılınan namazlarda okunan âyetlerden dolayı namaz kılmakta olan kimsenin: "Ya Rabbi! Beni ateşten koru" diye duada bulunması veya Yüce Allah'dan mağfiret dilemesi mekruhtur. Yalnız başına nafile namaz kılanın bu şekilde dua etmesinde bir sakınca görülmemektedir. 432- Namazda sünnet mikdarı Kur'ân okunduktan sonra, insanda bir tutukluk (ve şaşırma) olursa, hemen rükûa gitmeli, başka bir âyete veya sûreye geçmemelidir. Fakat henüz sünnet mikdarı okumamışsa, başka bir yere geçmesinde kerahet olmaz. 433- Kur'ân-ı Kerîm, farz namazlarda yavaşça ve harfleri belirterek okunmalı. Teravih namazlarında ise, yavaş ve sür'atli okuyuş arasında bir kıraat yapmalıdır. Diğer gece namazlarında sür'atle okunabilir. Fakat mana anlaşılabilecek şekilde olmalı ve tecvid hatası bulunmamalıdır. 434- Namazda ve namaz dışında sesli olarak Kur'ân okunurken, sadece sesi güzelleştirmek ve okuyuşu süslemek için makamla okumak iyi kabul edilmiştir. Çünkü bir hadîs-i şerîfde: [FONT=Verdana]"Kur'ân-ı Kerîm'i seslerinizle bezeyiniz"[/FONT] buyurulmuştur. Yeter ki bununla mana değişmesin, kelimelerin aslı bozulmasın ve tecvid kurallarına uyulsun. Harfler uzatılarak bir harf, iki harf gibi okunmasın. Bazı müezzinlerin namazda tebliğ görevini yaparken fazla bir elif daha ilâve ederek: [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][FONT=Traditional Arabic]رَابَّنَالَكَ الْحَمْدُ[/FONT][FONT=Verdana] demeleri bu nevidendir.[/FONT][FONT=Verdana] [/FONT][FONT=Traditional Arabic]رب[/FONT][FONT=Verdana] Allah, [/FONT][FONT=Traditional Arabic]راب[/FONT][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]ise, üvey baba demektir. Mana değişikliğinden dolayı namazı bozacağından, bu gibi nağmelerden kaçınmak lâzımdır. Sonuç: Yapılan nağmeden dolayı Kur'ân kelimelerinin manaları değişirse namaz bozulur. Fakat "Med" ve "Lin" denilen harflerde değişiklik aşırı derecede olmazsa namaz bozulmaz. Aşırı derecede olursa namaz bozulur, isterse mana değişmesin. (*) [/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][FONT=Verdana](*) Harekesiz olan Elif harfinin üstünde üstün olursa, Vav harfinin üstünde ötre olursa, ye harfinin harekesi esre olursa bu harfler birer med harfleri olur. [/FONT][FONT=Traditional Arabic]رَبَّنَا مُؤْمِنُونَ مُسْلِمِينَ[/FONT][FONT=Verdana] kelimelerinde olduğu gibi. Vav ve ye harflerinin evvelindeki harf üstün ve kendileri sakin olursa, bu harflerden her biri bir "lîn" harfi olur. [/FONT][FONT=Traditional Arabic]حَوْف غَيْب[/FONT][FONT=Verdana] kelimelerinde olduğu gibi.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] [COLOR=#ff6600] Zelletü'l-Kari'ye [/COLOR][COLOR=#ff6600](Okuyucunun Yanılmasına) Ait Esasla[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][COLOR=#ff6600]r[/COLOR] 435- Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'ân okurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır: 436- Kur'ân-ı Kerîm'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur. Ancak kelime övgüye ait olup onun yerine yine övgüye ait bir lâfız okunmuş olursa bozulmaz. Fakat böyle bir davranış caiz görülmez. Amma yanılarak değiştirilmiş olursa, bakılır: Eğer okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmaz, manası da Kur'ân'daki kelimenin manasından uzak olup aralarında fazla bir ayrılık bulunarak iki mana arasında bir ilgi bulunmazsa, bununla namaz ittifakla bozulur. "Hâzâ't-turâbu" yerine, "Hazâ'l-gubâru" okumak gibi. Fakat okunan lâfız tesbih, hamd ve zikir manasında ise bozulmaz. Eş ve benzeri Kur'ân'da bulunmadığı halde, manası da bulunmayan bir lâfız hakkında da hüküm böyledir. "Yevmetüb-le's-serâiru" yerine, "Yevme tüblâs-serâilu" okunması gibi. 437- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunur da, bu lâfız, ile Kur'ân'daki kelimenin manası aşırı şekilde değişmemekle beraber ikisinin manası biribirinden uzak bulunursa İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. İhtiyat da bundadır. Fakat İmam Ebû Yusuf ile diğer bazı fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. Çünkü bunda herkes için bir güçlük vardır. İnsanların çoğu bundan kurtulamaz. Onun için fetva da buna göredir. 438- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmamakla beraber bununla mana değişmeyecek olsa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulmaz. Çünkü mana asıldır, en çok manaya önem verilir. Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre bozulur; çünkü burada asıl olan, Kur'ân'da benzerinin bulunup bulunmamasıdır. "Kavvâmîne" yerine "Kayyâmîne" okunması gibi... Demek oluyor ki, İmam Azam ile İmam Muhammed, yanılarak yanlış okunan lâfız ile, Kur'ân'daki mananın fazla değişip değişmemesini göz önüne almışlardır. Şöyle ki: Eğer mana fazla değişirse, namaz bozulur, değilse bozulmaz; okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunsun veya bulunmasın. İmam Ebû Yusuf ise, okunan lâfzın Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzeri varsa namaz bozulmaz, isterse mana aşırı derecede değişmiş olsun. Eğer benzeri Kur'ân'da yoksa namaz bozulur, isterse mana aşırı derecede değişmiş olmasın. Yukarda (436, 437, 438.) maddelerde gösterilen üç esas, önceki devir (mütekaddimîn) müctehidlere göredir. Aşağıdaki esaslar da, daha sonraki devir (müteahhirîn) fıkıh alimlerine göredir. Bunlar bu konuda biraz daha genişlik göstermişlerdir. 439- Kur'ân-ı Kerîm'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rabbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir. 440- Kur'ân kelimelerinden şeddesiz olan bir harfi sehven şeddeli okumak veya şeddeli bir harfi şeddesiz okumak, uzatılacak bir harfi uzatmamak, kısa okunması gereken bir harfi uzatmak, idğam edilecek harfleri ayrı ayrı okumak ve ayrı ayrı okunacak harfleri idğam etmek (birleştirip şeddeli okumak) namazı bozmaz. "İyyâke" kelimesini şeddesiz okumak gibi. Yersiz olarak yapılan imale de namazı bozmaz. "Bismillahi" veya "Mâliki yevmi'd-dîn" âyetlerini imale ile okumak gibi... İnce okunacak bir harfi kalın okumak, kalın okunacak bir harfi ince okumak da böyledir; çünkü bunlarda da çoğunluğun yetersizliği vardır. 441- Kur'ân okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır. Müctehidlerden sonraki alimlerin görüşü budur. Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'ân okuyamaz. Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz. Bunun için "Lâ ilâhe" diyerek durduktan sonra "İlâhû" denilse veya "Kaleti'l-Yehudu = Yahudiler dedi" deyip durulduktan sonra "Uzeyrün ibnullahi = Üzeyr Allah'ın oğludur" diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz. 422- Kur'ân'daki bir harf yerine sehven başka bir harf okunacak olsa, bakılır: Eğer bu iki harf arasında Kaf ve Kâf gibi mahreç (harflerin çıkış) yakınlığı varsa veya bunlar Sin ile Sad gibi bir mahreçten olup aralarında değişiklik caiz ise bununla namaz bozulmaz. (فَلاَتَقْهَرْ) yerine (فَلاَتَكْهَرْ) ve (فَتْح قَرِيبٌ ) yerine ( فَتْح غَريبٌ) okunması gibi. ( الصَّمَدُ) yerine (السَّمَدُ) okunması da böyledir. (ج ل ى[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) harfleri bir mahreçten oldukları halde aralarında değişme caiz değildir. Bu harfler birbirlerine çevrilemezler. 443- İki harf arasında mahreç birliği veya yakınlığı olmadığı halde çoğunluk bakımından güçlük bulunup bunların aralarını ayırmak zor olsa, bunlardan birinin yerine diğerinin telâffuz edilmesi, fıkıh alimlerinden çoklarına göre namazı bozmaz.(ض) yerine ( د ذ ) veya (ظ ) harfinin okunması ve ( ذ ) yerine de (ز) veya (ظ) harfinin söylenmesi gibi. (ص) ile(س , ط) ile (ت[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) harfleri de böyledir. Birçok fıkıh alimi namazın bozulmayacağı fetvasını vermiştir. Ancak bunlar kasden yapılırsa, o zaman namaz bozulur. Bu bakımdan (وَلاَالضَالِين) yerine (وَلاَالظَالَين) veya (وَلاَالذَالِّين[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması namazı bozmaz. Bununla beraber bu mesele üzerinde başka görüşler de vardır. Bu harflerin aralarını ayırmaya gücü yetecek kimse için, bunların böyle değiştirilmesine meydan vermemek gerekir. Kasden böyle okunursa namaz bozulur. 444- Aralarını zahmetsiz olarak ayırmak mümkün olan iki harfden birini diğeri ile değişmek, (ص) yerine (ط) harfini koymak, namazı ittifakla bozar. (الصالحات) yerine (الطالحات) okumak gibi. (الله احد)yerine (الله احت)ve (فطرة الله التى فطره) yerine (فتر[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okumak da böyledir. 445- Namazda bir kelimenin bir kısmı kesilse, (الحمد) yerinde unutmaktan veya nefes kesilmesinden dolayı yalnız (ال) denilip sonra (حمد) denilse veya okunacak bir kelime hatıra gelmeyip başka bir kelimeye geçilse, fıkıh alimlerinin çoğuna göre namaz bozulmaz. Mana değişse bile hüküm aynıdır. Çünkü unutmada ve nefes kesilmesinde zaruret vardır ve bu da herkesde olan bir haldir. Öyle ki, (مطلع الفجر ) yerine nefes kesildiği için (مطلع الفج[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] ) denilerek rükûa varılsa, namaz bozulmuş olmaz. Bununla beraber namazı bozacak bir kelimenin tamamını okumakla bunun bir kısmını okumak eşittir, her iki halde de namaz bozulur. 446- Kur 'ân okurken bir kelimenin son harfi diğer bir kelimeye bitiştirilecek olsa, bütün alimlere göre namaz bozulmaz. ([FONT=MS Mincho][FONT=MS Mincho] [/FONT][FONT=MS Mincho]إِيَّاكَ نَعْبُدُ[/FONT][/FONT]) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ ) âyetlerini ([FONT=MS Mincho][FONT=MS Mincho] [/FONT][FONT=MS Mincho]إِيَّاكَ نَعْبُدُ[/FONT][/FONT]) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) diye okumak gibi. Ancak bu gibi okuyuşlarda kesinti yapılmamasına dikkat etmelidir. Yine, (يَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ) yerinde (يَحْسَبُونَهُم[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) diye bitiştirilse namaz bozulmaz. 447- Kur 'ân okurken yanılarak bir harf ziyade edilecek olsa, bakılır: Eğer mana değişmezse namaz bozulmaz. (يَدْخِلُهُ نَاراً) yerine (يَدْخِلُهُمْ نَاراً) okunması gibi. Fakat mana değişirse, bir görüşe göre namaz bozulur. (اِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) yerine (وَاِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) okumak gibi; çünkü bu halde yeminin cevabı yemin kılınmış oluyor. Bununla beraber namazın bozulmayacağını söyleyenler vardır. (مَثَانِينَ) yerine (مَثَانِنَ) ve (زَرَابِى) yerine (زَرابيب[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunduğu takdirde de namaz bozulur. 448- Kur'ân-ı Kerîm'in kelimelerinden birinin bir harfi sehven noksan okunsa, bakılır: Eğer bu harf kelimenin aslından olup mana değişirse, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. (مِمَّارَزَقْنَاهُم) yerine (مِمَّارَزَقْنَاهُم) ,(هُمْ) ve (جَعَلْنَا) yerine (عَلْنَا[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. . . Yine, asıl harflerden olmamakla beraber kaldırılan harfden dolayı küfür inancını gerektiren bir mana meydana gelirse, yine namaz bozulur. 449- Namazda Kur'ân'ın bir kelimesi veya harfi kesilerek okunmazsa, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (وَلَقَدْ جَاءَ بهم رُسُلهم) yerine (ولقد جاءهم رُسُلُهم[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okumak gibi. (وَمَاتَدرى نفسنٌ ماذاتكسِبُ غَداً ) âyet-i kerîmesinde (ذ) 'yi ve (جَزَاءُ سَيئَةٍ سيِئْةٌ مِثْلُهَا) âyet-i kerîmesinde de ikinci (سَيئَة[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) kelimesini okumamak da böyledir. Fakat mana değişirse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. (فَمَالَهُمْ لاَئُوْمِنُونَ) yerine (فَمَالَهُمْ ئُومنُون[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. Kaldırılan harf asıl harflerden olmadığı veya asıl harflerden olmakla beraber mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz. (الواقِعة) kelimesinin "Ha"sız okunması (تعالى جدُّربّنا) yı, (تعلى جدُّرَبنا[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okumak da böyledir. 450- Kur 'ân 'in bir kelimesi namazda tekrarlanırsa, bakılır: Eğer bununla mana değişmezse, namaz bozulmaz; değişirse bazı fıkıh alimlerine göre yine bozulmaz. Diğer bazılarına göre ise bozulur. Sahih görülen de budur. (رَبّ العالمين) yerine (رَبِّ رَبِّ العالمين[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okumak gibi. Bununla mananın değişeceğini bilen kimsenin, bunu kasden böyle okuması, şübhesiz namazı bozar. Fakat bir dil sürçmesi veya kelime düzeltmesi maksadı ile olduğu takdirde, namazın bozulmayacağı daha uygun görülmektedir. Yine, bir kelimenin bir harfi tekrarlansa, bakılır: Eğer şeddeli bir harfi izhar (şeddeyi çözme) şeklinde olursa, namaz bozulmaz. (ومن يرَتَد) yerine (ومَن يَرتَداد) okumak gibi. Fakat (الحمدلله) yerine, üç lâm ile (الحمداللله[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) şeklinde okunursa namaz bozulur. 451- Ayetlerdeki kelimelerin harfleri sehven öne alınsa veya arkaya geçirilse, bakılır: Eğer mana değişirse, namaz bozulur. (عصف) ve (خسر) yerine (عفص) ve (سرخ) okunması gibi. Fakat mana değişmezse, namaz bozulmaz. (غِثاءاحوى) yerine (غثاءأوحى[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. Tercih edilen budur. 452- Kur 'ân okunurken yanılarak bir kelime ilâve edilse, bakılır: Eğer o ziyade edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirmiyorsa, namazı bozmaz. (لاتعبدون الاالله وبالوالدين احسانا) âyet-i kerîmesinin sonuna (أوبّراً[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) kelimesini ilâve gibi. İlâve edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirirse yine hüküm aynıdır. (فيهمافا كهة ونخلٌ ورمان) âyet-i kerîmesini (ونخلٌ وتُفَّاحٌ ورمَّان[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) diye okumak gibi. Şu kadar var ki, (تفاح[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) kelimesi Kur'ân'da bulunmadığı için, İmam Ebû Yusuf'a göre, bununla namaz bozulur. Fakat ziyade edilen Kur'ân'da bulunduğu halde, inanç bakımından küfre girecek derecede manayı değiştirirse, namazı bozar. (من آمن بالله واليوم لآخروعَمِلَ صَالِحَاًفَلَهُمْ اجرهم) âyet-i kerîmesine "Salihan"dan sonra (وكفر[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) kelimesini ilâve etmek gibi. 453- Kur'ân-ı Kerîm 'in kelimelerinden biri, diğerinin önüne geçirilse, mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz. (فيهازفيرٌوشَهيق) yerine (فيهاشهيق وزفير) okunması gibi. Fakat mana değişirse, alimlerin çoğuna göre namaz bozulur. (ان الابرارلفى نعيم وان الفجارلفىجحيم[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) âyet-i kerîmesine de, "Cehîm" evvel, "Naîm" sonra okumak gibi. 454- Kur'ân-ı Kerîm'in iki kelimesi, diğer iki kelimesinin önüne yanılarak geçirilse, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (يوم تسودٌوجوه وتبيض وجوه) okunması gibi. Fakat mana değişirse, namaz bozulur. (فلاتخافوهم وخافون) yerine (فخافوهم ولاتخافون[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. 455- Kur'ân-ı Kerîm'de Yüce Allah'ın isimlerinden birine yanılarak te'nis (dişilik) harfi ilâve edilse, bir görüşe göre namaz bozulur. Daha sahih görülen diğer bir görüşe göre bozulmaz. (الاان يأتيهم الله ) âyet-i kerîmesini (الاَّان تأتيهم الله[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okumak da bunun gibidir. 456- Bir ismin yerine sehven diğer bir isim okunarak onunla nisbet değişirse, bakılır: Eğer kendine nisbet yapılan Kur'ân'da bulunmazsa, namaz ihtilafsız bozulur. (مريم ابنه غيلان) okunması gibi. () okunması ile de bozulur. Eğer nisbet Kur'ân'da bulunursa, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. (مريم ابنة لقمان) ve (موسىبن عيسى[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. 457- Rahmet âyetini azab âyeti ile bitirmek veya aksine olarak azab âyetini rahmet âyeti ile bitirmek ve (الَرَحمن علىالعرش استوى) yerine (الشيطان[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) diye okumak, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Yalnız İmam Ebû Yusuf 'dan bir rivayete göre bozmaz; fakat diğer sahih görülen bir rivayete göre bozar. Çünkü Yüce Allah'ın vermiş olduğu habere aykırı olan haber verilmiş olur. 458- (بلى) yerine (نَعَمْ)okunsa, meselâ: (اَلستَ بربكم قالوابلى) yerine (نَعَمْ[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) denilse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Çünkü "belâ" olumsuzu red ve isbatı tasdîk içindir. "Naam" ise, olumsuzu tasdîk içindir. Şöyle ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Belâ" diye cevab verilince, mana: "Evet, sen bizim Rabbimizsin," olur. Oysa, "Naam" denilince mana: "Evet, sen bizim Rabbimiz değilsin" demek olur ki, bu bir inkârdır. 459- Okunan lâfız, Kur'ân'da bulunduğu halde, Kur'ân'daki kelime ile aralarında mana bakımından yakınlık bulunmazsa, bakılır: Eğer küfür inancını gerektiren şeylerden olursa, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Bu hususta İmam Ebû Yusuf dan sahih görülen rivayette böyledir. (وَعدًاعلينااناكنافاعلين) yerine (غافِلين[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) okunması gibi. 460- Peltek konuşan kimse ( ر ) harfini ( غ ) veya ( ل ) yahut ( ى ) olarak söylese, namazı bozulmaz. (رب العالمين) yerine (لب العالمين[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) demesi gibi. Bununla beraber böyle bir kimsenin mümkün olduğu kadar dilini düzeltmeye çalışması gerekir. İçinde doğru okuyamadığı harf bulunmayan âyetleri seçmesi gerekir. Böyle bir kimse, ümmî (okuma-yazma öğrenmeyen kimse) yerindedir. Güzel Kur 'ân okuyanların buna uyması caiz olmaz. 461- (الحمدلله) cümlesini (الهمدلله) veya (الخمدلله) okuyanlar veya (قل هوالله احد) âyetini (كل هوالله احد[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B]) diye telâffuz edenler de, başka türlü okuyamadıkları takdirde, peltek hükmünde bulunurlar. 462- Bir kimse namaz kılarken aşırı derecede bir hata ile Kur'ân okuduktan sonra, dönüp sahih şekilde okursa, namazı caiz olur. Deniliyor ki, bir namaz birçok yönlerden sahih olduğu halde, bir yönden bozuk olsa, ihtiyat olarak bozulduğuna hüküm verilir. Bundan kıraat hususu müstesnadır; çünkü bunun üzerinde çoğunluk bakımından düzgün okuma güçlüğü vardır. Onun için sıhhat yönü tercih edilir. Bununla beraber bu hususta da, namazı yeniden kılmak ihtiyata daha uygundur. (İmam Şafiî'ye göre, Fatiha'nın gayrındaki hata namazı bozmaz. Çünkü bu İmama göre kasden olmayan söz namazı bozmaz. Bu hatanın ise kasıd ile bir ilgisi yoktur. Fatiha'daki hata ile namazın bozulması ise, mezhebine göre, Fatiha'sız namazın caiz olmamasından dolayıdır.) Kıraat bölümüne bakılsın.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] [COLOR=#ff6600] Kur'ân-ı Kerîm'i Öğrenip Okumak ve Dinlemek Görevler[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B][COLOR=#ff6600]i[/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][B] 463- Her müslümana, namazı caiz olacak kadar Kur'ân-ı Kerîm'den ezberlemek bir farzı ayndır. Fatiha sûresi ile diğer bir sûreyi ezber etmek de vacibdir; bununla farz da yerine getirilmiş olur. Kur'ân-ı Kerîm'in diğer kısımlarını ezberlemek de, müslümanlar için bir farz-ı kifayedir. 464- Kur'ân-ı Kerîm'i namaz dışında Mushaf'a bakarak okumak, ezber okumaktan daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla okuma ibadeti ile Mushaf'a bakma ibadeti toplanmış olur. 465- Kur'ân-ı Kerîm'i namaz dışında da kıbleye yönelerek ve güzel elbise giyerek taharet üzere okumak müstahabdır. Başlarken "Eûzü Besmele"yi okumak da müstahabdır. 466- Kur'ân-ı Kerîm'i ayda bir defa hatmetmek iyidir. Senede bir, kırk günde bir, haftada bir hatmedilmesini tercih edenler de vardır. Üç günden az bir zamanda hatmedilmesi müstahab değildir. Çünkü böyle az bir zaman içinde Kur'ân-ı Kerîm'in manalarını düşünmek mümkün olamaz. Tecvidi bile gözetilemez. 467- Kur'ân-ı Kerîm'i dinlemek bir farz-ı kifayedir. Bununla beraber başka bir işle uğraşmakta olan kimselerin yanında Kur'ân âyetlerinin sesli olarak okunması uygun değildir. Bu durumda Kur'ân'ı dinlemeyenler değil, okuyanlar günah işlemiş olur. 468- Kur'ân-ı Kerîm'i okumak, nafile ibadetten ve aşikâre okumak, gizli okumaktan ve dinlemek de okumakdan daha faziletlidir. Yeter ki, işte gösteriş bulunmasın. 469- Bir kimse yürürken veya bir iş görürken Kur'ân-ı Kerîm'i okuyabilir. Yeter ki bu durum, Kur'ân'ın gafletle okunmasına sebebiyet vermiş olmasın. 470- Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde dua etmek, tesbihde bulunmak ve Peygamber Efendimize salât ve selâm getirmekle meşgul olmak, Kur'ân-ı Kerîm'i okumaktan daha faziletledir. 471- Kur'ân-ı Kerîm'i güzel sesle ve tecvid kurallarına uyarak okumak, müstahabdır. Bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur: "Her şeyin bir süsü vardır. Kur'ân'ın süsü de, güzel sestir." Fakat tecvide aykırı şekilde ses yükseltip alçaltmalar ve nağme yapmalar caiz değildir. Kelimeleri değiştiren bir okuyuş, ihtilafsız haramdır. Böyle bir hata ile okuyan kimseye doğrusunu bildirmek, işiten kimse için bir borçtur. Ancak bu yüzden aralarında bir kin doğacak olursa uyarma terk edilir. 472- Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup öğrenmiş olan kimse, sonra Kitab'dan okuyamayacak derecede unutacak olsa günahkâr olur. 473- Kur'ân-ı Kerîm'i okumak bir ibadet olduğu gibi, başkasına da öğretmek pek büyük bir ibadettir. Bir hadîs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur: "Sizin en hayırlınız, Kur'ân'ı öğrenip başkalarına da öğreteninizdir..." Diğer bir hadîs-i şerîfde de şöyle buyurulmuştur: "Güzel Kur'ân okuyan müslümanlar, Cennet ehlinin arif olanlarıdır." Kur'ân-ı Kerîm, maddî ve manevî, bedenî ve kalbî bütün hastalıkların şifasıdır. Nitekim "Kur'ân devâdır" hadîs-i şerifi de bunu bildirmektedir. Artık her müslüman için gerekmez mi ki, Kur'ân-ı Kerîm'i bellesin, onu okumakla şereflensin, birçok sevablara kavuşsun!..[/B][/SIZE][/FONT] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
büyük islam ilmihali- namaz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst