Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Kastamonu Lahikası
Bu mektub gayet ehemmiyetlidir...(önemlidir)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 452540" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="font-size: 12px">(Bu mektub gayet ehemmiyetlidir) </span></p><p><span style="font-size: 12px"> Aziz, sıddık kardeşlerim!</span></p><p><span style="font-size: 12px"> Bugünlerde Kur'an-ı Hakîm'in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i sâlih esaslarını düşündüm. Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; ve amel-i sâlih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Her zaman def'-i şer, celb-i nef'a racih olmakla beraber; bu tahribat ve sefahet ve cazibedar hevesat zamanında bu takva olan def'-i mefasid ve terk-i kebair üss-ül esas olup, büyük bir rüchaniyet kesbetmiş.</span></p><p></p><p><span style="color: #008000">Ehemmiyetli: Önemli.</span></p><p><span style="color: #008000">Aziz: İzzetli, çok nurlu, temiz ahlaklı.</span></p><p><span style="color: #008000">Sıddık: İnandığı değerlere devamlı doğruluk üzere ve gönülden benimseyerek bağlı olan.</span></p><p><span style="color: #008000">Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur’an.</span></p><p><span style="color: #008000">Nazar: Bakmak, göz atmak. *Düşünce, anlayış. *Göz değmesi.</span></p><p><span style="color: #008000">Ziyade: Fazla, çok.</span></p><p><span style="color: #008000">Esas:Temel, kök, şart.</span></p><p><span style="color: #008000">Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş.</span></p><p><span style="color: #008000">Menhiyat: İslam dinine göre yasak olanlar.</span></p><p><span style="color: #008000">İçtinab: Çekinme, sakınma, kaçınma.</span></p><p><span style="color: #008000">Hayrat: Hayırlar, iyilikler.</span></p><p><span style="color: #008000">Def'-i şer: Şerri defetmek, kötülüğü kovmak.</span></p><p><span style="color: #008000">Celb-i nef': Faydayı çekmek, faydayı elde etmek.</span></p><p><span style="color: #008000">Racih: Üstün, değerli.</span></p><p><span style="color: #008000">Tahribat: Yıkımlar, bozmalar.</span></p><p><span style="color: #008000">Sefahet: Günah olan zevk ve eğlencelere düşkünlük.</span></p><p><span style="color: #008000">Cazibedar: Çekici, beğenilen, hoş.</span></p><p><span style="color: #008000">Hevesat: Hevesler, gelip geçici istekler.</span></p><p><span style="color: #008000">Def'-i mefasid: Fesatlıkları defetme, bozgunculukları engelleme.</span></p><p><span style="color: #008000">Terk-i kebair: Büyük günahları bırakmak.</span></p><p><span style="color: #008000">Üss-ül esas: En önemli ve sağlam temel.</span></p><p><span style="color: #008000">Rüchaniyet: Üstünlük, üstün oluş.</span></p><p><span style="color: #008000">Kesb: Kazanma, işi gerçekleştirmek için yönelme.</span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"> Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takva bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan, kebireleri işlemeyen, kurtulur. Böyle kebair-i azîme içinde amel-i sâlihin ihlasla muvaffakıyeti pek azdır. Hem az bir amel-i sâlih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.</span></p><p></p><p><span style="color: #008000">Tahribat: Yıkımlar, bozmalar.</span></p><p><span style="color: #008000">Menfî: Olumsuz.</span></p><p><span style="color: #008000">Cereyan: Akan, gidiş.* Meydana gelme, olup bitme.</span></p><p><span style="color: #008000">Farz: Yapılması Allah’ın(cc) açık ve kesin hükmüyle emredilmiş olan.</span></p><p><span style="color: #008000">Kebire: Büyük günahlar.</span></p><p><span style="color: #008000">Kebair-i azîme: Çok büyük günahlar.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş.</span></p><p><span style="color: #008000">İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah’ın(cc) emirlerini Allah(cc) emrettiğinden dolayı</span></p><p><span style="color: #008000">rızası için yapmak.</span></p><p><span style="color: #008000">Muvaffakıyet: Başarı gösterme, başarma, başarılı olma.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş.</span></p><p><span style="color: #008000">Şerait: Şartlar.</span></p><p><span style="color: #008000">Hükm: Hüküm, karar.</span></p><p><span style="color: #008000"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Hem takva içinde bir nevi amel-i sâlih var. Çünki bir haramın terki vâcibdir. Bir vâcibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var. Takva, böyle zamanlarda, binler günahın tehacümünde bir tek içtinab, az bir amelle, yüzer günah terkinde, yüzer vâcib işlenmiş oluyor. Bu ehemmiyetli nokta niyetiyle, takva nâmıyla ve günahtan kaçınmak kasdıyla, menfî ibadetten gelen ehemmiyetli a'mal-i sâlihadır.</span></p><p></p><p><span style="color: #008000">Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma.</span></p><p><span style="color: #008000">Nevi: Çeşit.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş.</span></p><p><span style="color: #008000">Haram: Yasak ve günah, Allah’ın(cc) kesin ve açık olarak yasakladıkları.</span></p><p><span style="color: #008000">Vâcib: Dindeki farz derecesine yakın farz ile sünnet arasındaki emirler.</span></p><p><span style="color: #008000">Tehacüm: Hücum etme, saldırma.</span></p><p><span style="color: #008000">İçtinab: Çekinme, sakınma, kaçınma.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme.</span></p><p><span style="color: #008000">Ehemmiyetli: Önemli.</span></p><p><span style="color: #008000">Menfî: Olumsuz.</span></p><p><span style="color: #008000">A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler.</span></p><p></p><p> <span style="font-size: 12px">Risale-i Nur şakirdlerinin bu zamanda en mühim vazifeleri, tahribata ve günahlara karşı takvayı esas tutup davranmak gerektir. Madem her dakikada, şimdiki tarz-ı hayat-ı içtimaiyede yüz günah insana karşı geliyor; elbette takva ile ve niyet-i içtinab ile yüz amel-i sâlih işlemiş hükmündedir. Malûmdur ki; bir adamın bir günde harab ettiği bir sarayı, yirmi adam yirmi günde yapamaz ve bir adamın tahribatına karşı yirmi adam çalışmak lâzım gelirken; şimdi binler tahribatçıya mukabil, Risale-i Nur gibi bir tamircinin bu derece mukavemeti ve tesiratı pek hârikadır. Eğer bu iki mütekabil kuvvetler bir seviyede olsaydı, onun tamirinde mu'cizevari muvaffakıyet ve fütuhat görülecekti.</span></p><p></p><p><span style="color: #008000">Risale-i Nur: Nur risalesi. Bediüzzaman Said Nursinin(ra) Kur’anın imanla ilgili ayetlerini kaynak alarak imanın bütün şartlarını açıklayıp delillerle ispat ettiği çok değerli eserlerinin hepsine birden verilen isim.</span></p><p><span style="color: #008000">Şakird: Talebe, öğrenci.</span></p><p><span style="color: #008000">Mühim: Önemli.</span></p><p><span style="color: #008000">Vazife: Görev, yapılması gereken iş.</span></p><p><span style="color: #008000">Tahribat: Tahripler, yıkımlar, bozmalar.</span></p><p><span style="color: #008000">Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma.</span></p><p><span style="color: #008000">Tarz-ı hayat-ı içtimaiye: Toplum hayatı şekli, sosyal hayat biçimi.</span></p><p><span style="color: #008000">Niyet-i içtinab: Kaçınma düşüncesi, Allah(cc) yasakladığı için çekinme düşüncesi.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş.</span></p><p><span style="color: #008000">Hükm: Hüküm, karar.</span></p><p><span style="color: #008000">Mukabil: Karşılık.</span></p><p><span style="color: #008000">Mukavemeti: Karşı koyması, dayanması, direnmesi, karşı gelmesi.</span></p><p><span style="color: #008000">Tesiratı: Tesirleri, etkileri.</span></p><p><span style="color: #008000">Mütekabil: Karşılıklı.</span></p><p><span style="color: #008000">Mu'cizevari: Mucize gibi.</span></p><p><span style="color: #008000">Muvaffakıyet: Başarı gösterme, başarma, başarılı olma.</span></p><p><span style="color: #008000">Fütuhat: Zaferler, galibiyetler.</span></p><p><span style="color: #008000"></span></p><p> </p><p> <span style="font-size: 12px">Ezcümle: </span></p><p><span style="font-size: 12px"> Hayat-ı içtimaiyeyi idare eden en mühim esas olan hürmet ve merhamet gayet sarsılmış. Bazı yerlerde gayet elîm ve bîçare ihtiyarlar ve peder ve vâlideler hakkında dehşetli neticeler veriyor. Cenab-ı Hakk'a şükür ki; Risale-i Nur bu müdhiş tahribata karşı, girdiği yerlerde mukavemet ediyor, tamir ediyor. Sedd-i Zülkarneyn'in tahribiyle, Ye'cüc ve Me'cüclerin dünyayı fesada vermesi gibi; şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) olan sedd-i Kur'anînin tezelzülüyle Ye'cüc ve Me'cüc'den daha müdhiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="color: #008000">Hayat-ı içtimaiye:Toplum hayatı.</span></p><p><span style="color: #008000">Mühim: Önemli.</span></p><p><span style="color: #008000">Esas: Temel, kök, şart.</span></p><p><span style="color: #008000">Elîm: Acı veren.</span></p><p><span style="color: #008000">Bîçare: Çaresiz.</span></p><p><span style="color: #008000">Peder: Baba.</span></p><p><span style="color: #008000">Vâlide: Doğuran, ana.</span></p><p><span style="color: #008000">Cenab-ı Hakk: Allah(cc).</span></p><p><span style="color: #008000">Risale-i Nur: Nur risalesi. Bediüzzaman Said Nursinin(ra) Kur’anın imanla ilgili ayetlerini kaynak alarak imanın bütün şartlarını açıklayıp delillerle ispat ettiği çok değerli eserlerinin hepsine birden verilen isim.</span></p><p><span style="color: #008000">Müdhiş: Dehşetli.</span></p><p><span style="color: #008000">Tahribat: Tahripler, yıkımlar, bozmalar.</span></p><p><span style="color: #008000">Mukavemet: Karşı koyma, dayanma, direnme, karşı gelme.</span></p><p><span style="color: #008000">Sedd-i Zülkarneyn: Zülkarneyn’in setti. </span></p><p><span style="color: #008000">Tahrib: Yıkma, bozma.</span></p><p><span style="color: #008000">Ye'cüc - Me'cüc: Kısa boylu olacakları söylenen ve Kur’anda sözü geçen ve ortalığı fitne ve anarşiliğe boğacak olan bir kavmin adı.</span></p><p><span style="color: #008000">Fesad: Bozgunculuk, karıştırıcılık, fenalık ve kötülük, karışıklık.</span></p><p><span style="color: #008000">Şeriat-ı Muhammediye: Hz. Muhammedin(asm) bildirdiği Allah’ın(cc) emir ve yasaklarından oluşan kanun düzeni.</span></p><p><span style="color: #008000">Sedd-i Kur'an: Kur’ana ait set, Kur’anla ilgili set.</span></p><p><span style="color: #008000">Tezelzül: Sarsıntı, sarsılma.</span></p><p><span style="color: #008000">Zulmet: Karanlık. *Sıkıntı.</span></p><p><span style="color: #008000">İfsad: Fesat çıkarma, bozma, azdırma, karıştırma.</span></p><p><span style="color: #008000"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Risale-i Nur'un şakirdleri, böyle bir hâdisede manevî mücahedeleri, inşâallah zaman-ı Sahabedeki gibi az amelle, pek çok büyük sevab ve a'mal-i sâlihaya medar olur.</span></p><p></p><p><span style="color: #008000">Risale-i Nur'un şakirdleri: Risale-i Nur’un talebeleri (öğrencileri.)</span></p><p><span style="color: #008000">Hâdise: Olay.</span></p><p><span style="color: #008000">Mücahede: Din için çalışma ve uğraşma. *Çalışma, çaba gösterme.</span></p><p><span style="color: #008000">Zaman-ı Sahabe: Peygamberimizi(asm) görüp iman etmiş ilk müslümanlar zamanı.</span></p><p><span style="color: #008000">Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme.</span></p><p><span style="color: #008000">A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler.</span></p><p><span style="color: #008000">Medar: Sebep, vesile.</span></p><p></p><p> <span style="font-size: 12px">Aziz kardeşlerim! İşte böyle bir zamanda, bu dehşetli hâdisata karşı, ihlas kuvvetinden sonra bizim en büyük kuvvetimiz; iştirak-i a'mal-i uhrevî düsturuyla birbirimize kalemler ile, herbirinin a'mal-i sâliha defterine hasenat yazdırdıkları gibi, lisanlarıyla herbirinin takva kal'asına ve siperine kuvvet ve imdad göndermektir. Ve bilhâssa fırtınalı tehacüme hedef olan bu fakir ve âciz kardeşinize, bu mübarek şuhur-u selâsede ve eyyam-ı meşhurede yardımına koşmak, sizin gibi kahraman ve vefadar ve şefkatkârların şe'nidir. Bütün ruhumla bu imdad-ı manevîyi sizden rica ediyorum. Ve ben dahi, iman ve sadakat şartlarıyla, Risale-i Nur talebelerini bütün dualarıma ve manevî kazançlarıma, yirmidört saatte, iştirak-i a'mal-i uhreviye düsturuyla, bazan yüz defadan ziyade Risale-i Nur talebeleri ünvanıyla hissedar ediyorum</span>.</p><p></p><p><span style="color: #008000">Aziz: İzzetli, çok nurlu, temiz ahlaklı.</span></p><p><span style="color: #008000">Hâdisat: Olaylar, hadiseler.</span></p><p><span style="color: #008000">İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah’ın(cc) emirlerini Allah(cc) emrettiğinden dolayı</span></p><p><span style="color: #008000">rızası için yapmak.</span></p><p><span style="color: #008000">iştirak-i a'mal-i uhrevî: Ahiretle ilgili yapılan işlere ortak olma.</span></p><p><span style="color: #008000">Düstur: Genel kural, temel prensip.</span></p><p><span style="color: #008000">A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler.</span></p><p><span style="color: #008000">Hasenat: İyilikler, sevaplar.</span></p><p><span style="color: #008000">Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma.</span></p><p><span style="color: #008000">Kal'a: Kale.</span></p><p><span style="color: #008000">İmdad: Yardım.</span></p><p><span style="color: #008000">Bilhâssa: Özellikle.</span></p><p><span style="color: #008000">Tehacüm: Hücum etme, saldırma.</span></p><p><span style="color: #008000">Âciz: Güçsüz, gücü yetmez.</span></p><p><span style="color: #008000">Şuhur-u selâse: Üç aylar. (Recep, Şaban, Ramazan ayları.)</span></p><p><span style="color: #008000">Vefadar: Vefalı, sözünde ve dosluğunda devamlı.</span></p><p><span style="color: #008000">Şefkatkâr: Şefkatli.</span></p><p><span style="color: #008000">Şe'n: İş. *Hal, tavır.</span></p><p><span style="color: #008000">imdad-ı manevî: Manevi yardım.</span></p><p><span style="color: #008000">Sadakat: Bağlılık, gönülden bağlılık.</span></p><p><span style="color: #008000">Ziyade: Fazla, çok.</span></p><p><span style="color: #008000">Hissedar: Hisseli, pay sahibi.</span></p><p><span style="color: #008000"></span></p><p><span style="font-size: 15px"> Said Nursî</span></p><p><span style="font-size: 15px">KASTAMONU LAHİKASI </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 452540, member: 1040028"] [SIZE=3](Bu mektub gayet ehemmiyetlidir) Aziz, sıddık kardeşlerim! Bugünlerde Kur'an-ı Hakîm'in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i sâlih esaslarını düşündüm. Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; ve amel-i sâlih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Her zaman def'-i şer, celb-i nef'a racih olmakla beraber; bu tahribat ve sefahet ve cazibedar hevesat zamanında bu takva olan def'-i mefasid ve terk-i kebair üss-ül esas olup, büyük bir rüchaniyet kesbetmiş.[/SIZE] [COLOR="#008000"]Ehemmiyetli: Önemli. Aziz: İzzetli, çok nurlu, temiz ahlaklı. Sıddık: İnandığı değerlere devamlı doğruluk üzere ve gönülden benimseyerek bağlı olan. Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur’an. Nazar: Bakmak, göz atmak. *Düşünce, anlayış. *Göz değmesi. Ziyade: Fazla, çok. Esas:Temel, kök, şart. Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma. Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş. Menhiyat: İslam dinine göre yasak olanlar. İçtinab: Çekinme, sakınma, kaçınma. Hayrat: Hayırlar, iyilikler. Def'-i şer: Şerri defetmek, kötülüğü kovmak. Celb-i nef': Faydayı çekmek, faydayı elde etmek. Racih: Üstün, değerli. Tahribat: Yıkımlar, bozmalar. Sefahet: Günah olan zevk ve eğlencelere düşkünlük. Cazibedar: Çekici, beğenilen, hoş. Hevesat: Hevesler, gelip geçici istekler. Def'-i mefasid: Fesatlıkları defetme, bozgunculukları engelleme. Terk-i kebair: Büyük günahları bırakmak. Üss-ül esas: En önemli ve sağlam temel. Rüchaniyet: Üstünlük, üstün oluş. Kesb: Kazanma, işi gerçekleştirmek için yönelme.[/COLOR] [SIZE=3] Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takva bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan, kebireleri işlemeyen, kurtulur. Böyle kebair-i azîme içinde amel-i sâlihin ihlasla muvaffakıyeti pek azdır. Hem az bir amel-i sâlih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.[/SIZE] [COLOR="#008000"]Tahribat: Yıkımlar, bozmalar. Menfî: Olumsuz. Cereyan: Akan, gidiş.* Meydana gelme, olup bitme. Farz: Yapılması Allah’ın(cc) açık ve kesin hükmüyle emredilmiş olan. Kebire: Büyük günahlar. Kebair-i azîme: Çok büyük günahlar. Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş. İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah’ın(cc) emirlerini Allah(cc) emrettiğinden dolayı rızası için yapmak. Muvaffakıyet: Başarı gösterme, başarma, başarılı olma. Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş. Şerait: Şartlar. Hükm: Hüküm, karar. [/COLOR] [SIZE=3] Hem takva içinde bir nevi amel-i sâlih var. Çünki bir haramın terki vâcibdir. Bir vâcibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var. Takva, böyle zamanlarda, binler günahın tehacümünde bir tek içtinab, az bir amelle, yüzer günah terkinde, yüzer vâcib işlenmiş oluyor. Bu ehemmiyetli nokta niyetiyle, takva nâmıyla ve günahtan kaçınmak kasdıyla, menfî ibadetten gelen ehemmiyetli a'mal-i sâlihadır.[/SIZE] [COLOR="#008000"]Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma. Nevi: Çeşit. Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş. Haram: Yasak ve günah, Allah’ın(cc) kesin ve açık olarak yasakladıkları. Vâcib: Dindeki farz derecesine yakın farz ile sünnet arasındaki emirler. Tehacüm: Hücum etme, saldırma. İçtinab: Çekinme, sakınma, kaçınma. Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme. Ehemmiyetli: Önemli. Menfî: Olumsuz. A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler.[/COLOR] [SIZE=3]Risale-i Nur şakirdlerinin bu zamanda en mühim vazifeleri, tahribata ve günahlara karşı takvayı esas tutup davranmak gerektir. Madem her dakikada, şimdiki tarz-ı hayat-ı içtimaiyede yüz günah insana karşı geliyor; elbette takva ile ve niyet-i içtinab ile yüz amel-i sâlih işlemiş hükmündedir. Malûmdur ki; bir adamın bir günde harab ettiği bir sarayı, yirmi adam yirmi günde yapamaz ve bir adamın tahribatına karşı yirmi adam çalışmak lâzım gelirken; şimdi binler tahribatçıya mukabil, Risale-i Nur gibi bir tamircinin bu derece mukavemeti ve tesiratı pek hârikadır. Eğer bu iki mütekabil kuvvetler bir seviyede olsaydı, onun tamirinde mu'cizevari muvaffakıyet ve fütuhat görülecekti.[/SIZE] [COLOR="#008000"]Risale-i Nur: Nur risalesi. Bediüzzaman Said Nursinin(ra) Kur’anın imanla ilgili ayetlerini kaynak alarak imanın bütün şartlarını açıklayıp delillerle ispat ettiği çok değerli eserlerinin hepsine birden verilen isim. Şakird: Talebe, öğrenci. Mühim: Önemli. Vazife: Görev, yapılması gereken iş. Tahribat: Tahripler, yıkımlar, bozmalar. Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma. Tarz-ı hayat-ı içtimaiye: Toplum hayatı şekli, sosyal hayat biçimi. Niyet-i içtinab: Kaçınma düşüncesi, Allah(cc) yasakladığı için çekinme düşüncesi. Amel-i Sâlih: Dinde emredilen güzel ve faydalı iş. Hükm: Hüküm, karar. Mukabil: Karşılık. Mukavemeti: Karşı koyması, dayanması, direnmesi, karşı gelmesi. Tesiratı: Tesirleri, etkileri. Mütekabil: Karşılıklı. Mu'cizevari: Mucize gibi. Muvaffakıyet: Başarı gösterme, başarma, başarılı olma. Fütuhat: Zaferler, galibiyetler. [/COLOR] [SIZE=3]Ezcümle: Hayat-ı içtimaiyeyi idare eden en mühim esas olan hürmet ve merhamet gayet sarsılmış. Bazı yerlerde gayet elîm ve bîçare ihtiyarlar ve peder ve vâlideler hakkında dehşetli neticeler veriyor. Cenab-ı Hakk'a şükür ki; Risale-i Nur bu müdhiş tahribata karşı, girdiği yerlerde mukavemet ediyor, tamir ediyor. Sedd-i Zülkarneyn'in tahribiyle, Ye'cüc ve Me'cüclerin dünyayı fesada vermesi gibi; şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) olan sedd-i Kur'anînin tezelzülüyle Ye'cüc ve Me'cüc'den daha müdhiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor. [/SIZE] [COLOR="#008000"]Hayat-ı içtimaiye:Toplum hayatı. Mühim: Önemli. Esas: Temel, kök, şart. Elîm: Acı veren. Bîçare: Çaresiz. Peder: Baba. Vâlide: Doğuran, ana. Cenab-ı Hakk: Allah(cc). Risale-i Nur: Nur risalesi. Bediüzzaman Said Nursinin(ra) Kur’anın imanla ilgili ayetlerini kaynak alarak imanın bütün şartlarını açıklayıp delillerle ispat ettiği çok değerli eserlerinin hepsine birden verilen isim. Müdhiş: Dehşetli. Tahribat: Tahripler, yıkımlar, bozmalar. Mukavemet: Karşı koyma, dayanma, direnme, karşı gelme. Sedd-i Zülkarneyn: Zülkarneyn’in setti. Tahrib: Yıkma, bozma. Ye'cüc - Me'cüc: Kısa boylu olacakları söylenen ve Kur’anda sözü geçen ve ortalığı fitne ve anarşiliğe boğacak olan bir kavmin adı. Fesad: Bozgunculuk, karıştırıcılık, fenalık ve kötülük, karışıklık. Şeriat-ı Muhammediye: Hz. Muhammedin(asm) bildirdiği Allah’ın(cc) emir ve yasaklarından oluşan kanun düzeni. Sedd-i Kur'an: Kur’ana ait set, Kur’anla ilgili set. Tezelzül: Sarsıntı, sarsılma. Zulmet: Karanlık. *Sıkıntı. İfsad: Fesat çıkarma, bozma, azdırma, karıştırma. [/COLOR] [SIZE=3] Risale-i Nur'un şakirdleri, böyle bir hâdisede manevî mücahedeleri, inşâallah zaman-ı Sahabedeki gibi az amelle, pek çok büyük sevab ve a'mal-i sâlihaya medar olur.[/SIZE] [COLOR="#008000"]Risale-i Nur'un şakirdleri: Risale-i Nur’un talebeleri (öğrencileri.) Hâdise: Olay. Mücahede: Din için çalışma ve uğraşma. *Çalışma, çaba gösterme. Zaman-ı Sahabe: Peygamberimizi(asm) görüp iman etmiş ilk müslümanlar zamanı. Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme. A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler. Medar: Sebep, vesile.[/COLOR] [SIZE=3]Aziz kardeşlerim! İşte böyle bir zamanda, bu dehşetli hâdisata karşı, ihlas kuvvetinden sonra bizim en büyük kuvvetimiz; iştirak-i a'mal-i uhrevî düsturuyla birbirimize kalemler ile, herbirinin a'mal-i sâliha defterine hasenat yazdırdıkları gibi, lisanlarıyla herbirinin takva kal'asına ve siperine kuvvet ve imdad göndermektir. Ve bilhâssa fırtınalı tehacüme hedef olan bu fakir ve âciz kardeşinize, bu mübarek şuhur-u selâsede ve eyyam-ı meşhurede yardımına koşmak, sizin gibi kahraman ve vefadar ve şefkatkârların şe'nidir. Bütün ruhumla bu imdad-ı manevîyi sizden rica ediyorum. Ve ben dahi, iman ve sadakat şartlarıyla, Risale-i Nur talebelerini bütün dualarıma ve manevî kazançlarıma, yirmidört saatte, iştirak-i a'mal-i uhreviye düsturuyla, bazan yüz defadan ziyade Risale-i Nur talebeleri ünvanıyla hissedar ediyorum[/SIZE]. [COLOR="#008000"]Aziz: İzzetli, çok nurlu, temiz ahlaklı. Hâdisat: Olaylar, hadiseler. İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah’ın(cc) emirlerini Allah(cc) emrettiğinden dolayı rızası için yapmak. iştirak-i a'mal-i uhrevî: Ahiretle ilgili yapılan işlere ortak olma. Düstur: Genel kural, temel prensip. A'mal-i Sâliha: Salih ameller, İslam dinindeki güzel işler. Hasenat: İyilikler, sevaplar. Takva: Bütün günahlardan ve hertürlü yasaklardan kendini koruma. Kal'a: Kale. İmdad: Yardım. Bilhâssa: Özellikle. Tehacüm: Hücum etme, saldırma. Âciz: Güçsüz, gücü yetmez. Şuhur-u selâse: Üç aylar. (Recep, Şaban, Ramazan ayları.) Vefadar: Vefalı, sözünde ve dosluğunda devamlı. Şefkatkâr: Şefkatli. Şe'n: İş. *Hal, tavır. imdad-ı manevî: Manevi yardım. Sadakat: Bağlılık, gönülden bağlılık. Ziyade: Fazla, çok. Hissedar: Hisseli, pay sahibi. [/COLOR] [SIZE=4] Said Nursî KASTAMONU LAHİKASI [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Kastamonu Lahikası
Bu mektub gayet ehemmiyetlidir...(önemlidir)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst