Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Biliyor musun, vesvesen neye benzer?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 511979" data-attributes="member: 1040028"><p><strong>Dinde harec yoktur. (Dinde zorluk, sıkıntı yoktur.)</strong></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Dördüncü Vecih:</strong> </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Amelin en iyi suretini taharriden neş'et eden bir vesvesedir ki, takva zannıyla teşeddüd ettikçe hal ona şiddetlenir. Hattâ bir dereceye varır ki, o adam amelin daha evlâsını ararken, harama düşer. Bazan bir sünnetin araması, bir vâcibi terkettiriyor. "Acaba amelim sahih oldu mu?" der, iade eder. Bu hal devam eder. Gayet ye'se düşer. Şeytan şu halinden istifade eder, onu yaralar. Şu yaranın iki merhemi var:</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Suret: Biçim, görünüş, şekil, tarz *Dış görünüş. *Gidiş, yol.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Taharri: Arama, araştırma, inceleme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Neşâ€™et: Meydana gelme, ortaya çıkma, var olma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vesvese: Şüphe kuruntu.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Takva: Bütün günahlardan ve her türlü yasaklardan kendini koruma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zannı: Zannetmesi, sanması.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Teşeddüd: Şiddetlenme, sertleşme, kuvvet ve dayanıklılık kazanma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Evlâ: Daha iyi, çok iyi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Haram: Yasak ve günah, Allah’ın(cc) açık ve kesin olarak yasakladıkları.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Sünnet: Peygamberimizin(asm) sözleri, hareketleri ve davranışlarıyla gösterdikleri.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vâcib: Dindeki farz derecesine yakın farz ile sünnet arasındaki emirler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Sahih: Doğru, tam, noksansız, şartlarına ve kurallarına uygun yapılmış.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İade: Geri verme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Gayet: Çok, pek çok.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ye's: Ümitsizlik.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Birinci merhem: </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Bu gibi vesvese ehl-i İtizale lâyıktır. Çünki onlar derler: "Medar-ı teklif olan ef'al ve eşya, kendi zâtında, âhiret itibariyle ya hüsnü var; sonra o hüsne binaen emredilmiş veya kubhu var; sonra ona binaen nehyedilmiş. Demek eşyada, âhiret ve hakikat nokta-i nazarında olan hüsün ve kubh zâtîdir; emir ve nehy-i İlahî ona tâbi'dir." Bu mezhebe göre, insan her işlediği amelde şöyle bir vesvese gelir: "Acaba amelim nefs-ül emirdeki güzel surette yapılmış mıdır?" Amma mezheb-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat derler ki: Cenab-ı Hak bir şeye emreder, sonra hasen olur. Nehyeder, sonra kabih olur. Demek emir ile güzellik, nehy ile çirkinlik tahakkuk eder. Hüsün ve kubh mükellefin ıttılaına bakar ve ona göre takarrur eder. Şu hüsün ve kubh ise, surî ve dünyaya bakan yüzünde değil, belki âhirete bakan yüzdedir. Meselâ, sen namaz kıldın veya abdest aldın. Halbuki namazını ve abdestini fesada verecek bir sebeb, nefs-ül emirde varmış. Lâkin sen ona hiç muttali olmadın. Senin namazın ve abdestin hem sahihtir, hem hasendir. Mu'tezile der: "Hakikatte kabih ve fasiddir. Lâkin senden kabul edilir. Çünki cehlin var, bilmedin ve özrün var." Öyle ise Ehl-i Sünnet mezhebine göre, zahir-i şeriata muvafık olarak işlediğin ameline: "Acaba sahih olmuş mu?" deyip vesvese etme. Fakat, "Kabul olmuş mu?" de. Gururlanma, ucbe girme.</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ehl-i İtizal: Mutezile mezhebinden olanlar.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Lâyık: Yakışır ve yaraşır. Uygun.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Medar-ı teklif: Sorumluluk ve yükümlülük sebebi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ef'al: Fiiller, işler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zâtında: Aslında, kendisinde, özünde.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Âhiret: Ölümsüz olan öbür dünya, ölüm ve kıyamet ile gidilen ve Cennet-Cehennemin bulunduğu ebedi alem.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hüsn: Güzellik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Binaen: Dayanarak, dayalı olarak.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Kubh: Çirkinlik, kötülük.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nehy: Menetme, yasak etme, yasaklama.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hakikat: Gerçek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nokta-i Nazar: Bakış açısı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hüsün: Güzellik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Kubh: Çirkinlik, kötülük. </span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zâtî: Zata ait, zatla alakalı, kendisiyle ilgili.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nehy-i İlahî: Allah’ın(cc) yasaklaması.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tâbi': Bağlı, uyan, arkası sıra giden, izleyen.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vesvese: Şüphe kuruntu.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefs-ül Emir: Hakikatın kendisi, gerçeğin kendisi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mezheb-i hak: Hak mezheb, doğru mezheb.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ehl-i Sünnet ve Cemaat: İnanç ve yaşayışın bütün yönleriyle Kur’an ve sünnet yolundan gidenler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hasen: Güzel.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nehy: Menetme, yasak etme, yasaklama.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Kabih: Çirkin, kötü, fena.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tahakkuk: Doğruluğu meydana çıkma, gerçekleşmek, gerçeklik kazanma, ortaya çıkma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hüsün: Güzellik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Kubh: Çirkinlik, kötülük.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mükellef: Vazifeli, görevli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ittıla: Haberli olma, haberi bulunma, bilgisi olma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Takarrur: Kararlaşma, yerleşme, değişmeyecek şekilde kararlı duruma gelme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Surî: Surete ait, görünüşle ilgili, görünüşdeki. Ciddi ve samimi olmayan.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Lâkin: Ancak, fakat, amma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muttali: Haberli, bilgili, bilgisi olan.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Sahih: Doğru, tam, noksansız.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cehl: Cahillik, bilgisizlik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zahir-i Şeriat: İslam dininin, açık ve belli olan emir ve yasakları, İslam dininin dış görünüşü.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muvafık: Uygun, yerinde.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>İkinci merhem: </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Dinde harec yoktur. (Dinde zorluk, sıkıntı yoktur.)</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Madem dört mezheb haktır. Madem istiğfara müncer olan derk-i kusur ise, gurura müncer olan hüsn-ü amelin rü'yetine -böyle vesveseli adama- müreccahtır. Yani böyle vesveseli adam, amelini güzel görüp gurura düşmektense, amelini kusurlu görse, istiğfar etse, daha evlâdır. Madem böyledir, sen vesveseyi at. Şeytana de ki: Şu hal, bir harecdir. Hakikat-ı hale muttali olmak güçtür. Dindeki yüsre münafîdir.</span></span></em></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Din kolaylıktır. Keşfü'l-Hafa, c1., s.414; Kenzü'l- Ummal, 3:33, 36,</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">47; Buhari, iman:29.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">esasına muhaliftir. Elbette böyle amelim bir mezheb-i hakka muvafık gelir. O bana kâfidir. Hem lâakal ben aczimi itiraf ederek ibadeti lâyık-ı vechile eda edemediğimden istiğfar ve tazarru' ile merhamet-i İlahiyeye dehalet edip, kusurum affolunmak, kusurlu amelim kabul olunmak için mütezellilane bir niyaza vesiledir.</span></span></em></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Harec: Zorluk, darlık, sıkıntı.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">İstiğfar: Af dileme, Allah’tan(cc) bağışlanma isteme, tövbe etme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Müncer: Sürüklenen, götüren, varan, son bulan, sonuçlanan.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Derk-i Kusur: Kusurunu anlamak.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Hüsn-ü amelin: İbadet ve iyi işlerin güzelliği.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Rü'yet: Görmek.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Müreccah: Üstün.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Hakikat-ı Hal: Durumun gerçek içyüzü, gerçek durum.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Yüsr: Kolaylık, rahatlık.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000">Münafî: Zıt, ters, aykırı.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #008000"></span></span></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px"><p style="text-align: right">Bediüzzaman Said Nursi - 21.Söz'den</p><p></span></span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 511979, member: 1040028"] [b]Dinde harec yoktur. (Dinde zorluk, sıkıntı yoktur.)[/b] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]Dördüncü Vecih:[/B] Amelin en iyi suretini taharriden neş'et eden bir vesvesedir ki, takva zannıyla teşeddüd ettikçe hal ona şiddetlenir. Hattâ bir dereceye varır ki, o adam amelin daha evlâsını ararken, harama düşer. Bazan bir sünnetin araması, bir vâcibi terkettiriyor. "Acaba amelim sahih oldu mu?" der, iade eder. Bu hal devam eder. Gayet ye'se düşer. Şeytan şu halinden istifade eder, onu yaralar. Şu yaranın iki merhemi var:[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme. Suret: Biçim, görünüş, şekil, tarz *Dış görünüş. *Gidiş, yol. Taharri: Arama, araştırma, inceleme. Neşâ€™et: Meydana gelme, ortaya çıkma, var olma. Vesvese: Şüphe kuruntu. Takva: Bütün günahlardan ve her türlü yasaklardan kendini koruma. Zannı: Zannetmesi, sanması. Teşeddüd: Şiddetlenme, sertleşme, kuvvet ve dayanıklılık kazanma. Evlâ: Daha iyi, çok iyi. Haram: Yasak ve günah, Allah’ın(cc) açık ve kesin olarak yasakladıkları. Sünnet: Peygamberimizin(asm) sözleri, hareketleri ve davranışlarıyla gösterdikleri. Vâcib: Dindeki farz derecesine yakın farz ile sünnet arasındaki emirler. Sahih: Doğru, tam, noksansız, şartlarına ve kurallarına uygun yapılmış. İade: Geri verme. Gayet: Çok, pek çok. Ye's: Ümitsizlik.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]Birinci merhem: [/B][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Bu gibi vesvese ehl-i İtizale lâyıktır. Çünki onlar derler: "Medar-ı teklif olan ef'al ve eşya, kendi zâtında, âhiret itibariyle ya hüsnü var; sonra o hüsne binaen emredilmiş veya kubhu var; sonra ona binaen nehyedilmiş. Demek eşyada, âhiret ve hakikat nokta-i nazarında olan hüsün ve kubh zâtîdir; emir ve nehy-i İlahî ona tâbi'dir." Bu mezhebe göre, insan her işlediği amelde şöyle bir vesvese gelir: "Acaba amelim nefs-ül emirdeki güzel surette yapılmış mıdır?" Amma mezheb-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat derler ki: Cenab-ı Hak bir şeye emreder, sonra hasen olur. Nehyeder, sonra kabih olur. Demek emir ile güzellik, nehy ile çirkinlik tahakkuk eder. Hüsün ve kubh mükellefin ıttılaına bakar ve ona göre takarrur eder. Şu hüsün ve kubh ise, surî ve dünyaya bakan yüzünde değil, belki âhirete bakan yüzdedir. Meselâ, sen namaz kıldın veya abdest aldın. Halbuki namazını ve abdestini fesada verecek bir sebeb, nefs-ül emirde varmış. Lâkin sen ona hiç muttali olmadın. Senin namazın ve abdestin hem sahihtir, hem hasendir. Mu'tezile der: "Hakikatte kabih ve fasiddir. Lâkin senden kabul edilir. Çünki cehlin var, bilmedin ve özrün var." Öyle ise Ehl-i Sünnet mezhebine göre, zahir-i şeriata muvafık olarak işlediğin ameline: "Acaba sahih olmuş mu?" deyip vesvese etme. Fakat, "Kabul olmuş mu?" de. Gururlanma, ucbe girme.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Ehl-i İtizal: Mutezile mezhebinden olanlar. Lâyık: Yakışır ve yaraşır. Uygun. Medar-ı teklif: Sorumluluk ve yükümlülük sebebi. Ef'al: Fiiller, işler. Zâtında: Aslında, kendisinde, özünde. Âhiret: Ölümsüz olan öbür dünya, ölüm ve kıyamet ile gidilen ve Cennet-Cehennemin bulunduğu ebedi alem. Hüsn: Güzellik. Binaen: Dayanarak, dayalı olarak. Kubh: Çirkinlik, kötülük. Nehy: Menetme, yasak etme, yasaklama. Hakikat: Gerçek. Nokta-i Nazar: Bakış açısı. Hüsün: Güzellik. Kubh: Çirkinlik, kötülük. Zâtî: Zata ait, zatla alakalı, kendisiyle ilgili. Nehy-i İlahî: Allah’ın(cc) yasaklaması. Tâbi': Bağlı, uyan, arkası sıra giden, izleyen. Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme. Vesvese: Şüphe kuruntu. Nefs-ül Emir: Hakikatın kendisi, gerçeğin kendisi. Mezheb-i hak: Hak mezheb, doğru mezheb. Ehl-i Sünnet ve Cemaat: İnanç ve yaşayışın bütün yönleriyle Kur’an ve sünnet yolundan gidenler. Hasen: Güzel. Nehy: Menetme, yasak etme, yasaklama. Kabih: Çirkin, kötü, fena. Tahakkuk: Doğruluğu meydana çıkma, gerçekleşmek, gerçeklik kazanma, ortaya çıkma. Hüsün: Güzellik. Kubh: Çirkinlik, kötülük. Mükellef: Vazifeli, görevli. Ittıla: Haberli olma, haberi bulunma, bilgisi olma. Takarrur: Kararlaşma, yerleşme, değişmeyecek şekilde kararlı duruma gelme. Surî: Surete ait, görünüşle ilgili, görünüşdeki. Ciddi ve samimi olmayan. Lâkin: Ancak, fakat, amma. Muttali: Haberli, bilgili, bilgisi olan. Sahih: Doğru, tam, noksansız. Cehl: Cahillik, bilgisizlik. Zahir-i Şeriat: İslam dininin, açık ve belli olan emir ve yasakları, İslam dininin dış görünüşü. Muvafık: Uygun, yerinde. [/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]İkinci merhem: [/B] Dinde harec yoktur. (Dinde zorluk, sıkıntı yoktur.) Madem dört mezheb haktır. Madem istiğfara müncer olan derk-i kusur ise, gurura müncer olan hüsn-ü amelin rü'yetine -böyle vesveseli adama- müreccahtır. Yani böyle vesveseli adam, amelini güzel görüp gurura düşmektense, amelini kusurlu görse, istiğfar etse, daha evlâdır. Madem böyledir, sen vesveseyi at. Şeytana de ki: Şu hal, bir harecdir. Hakikat-ı hale muttali olmak güçtür. Dindeki yüsre münafîdir.[/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Din kolaylıktır. Keşfü'l-Hafa, c1., s.414; Kenzü'l- Ummal, 3:33, 36, 47; Buhari, iman:29. esasına muhaliftir. Elbette böyle amelim bir mezheb-i hakka muvafık gelir. O bana kâfidir. Hem lâakal ben aczimi itiraf ederek ibadeti lâyık-ı vechile eda edemediğimden istiğfar ve tazarru' ile merhamet-i İlahiyeye dehalet edip, kusurum affolunmak, kusurlu amelim kabul olunmak için mütezellilane bir niyaza vesiledir.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][COLOR="#008000"]Harec: Zorluk, darlık, sıkıntı. İstiğfar: Af dileme, Allah’tan(cc) bağışlanma isteme, tövbe etme. Müncer: Sürüklenen, götüren, varan, son bulan, sonuçlanan. Derk-i Kusur: Kusurunu anlamak. Hüsn-ü amelin: İbadet ve iyi işlerin güzelliği. Rü'yet: Görmek. Müreccah: Üstün. Hakikat-ı Hal: Durumun gerçek içyüzü, gerçek durum. Yüsr: Kolaylık, rahatlık. Münafî: Zıt, ters, aykırı. [/COLOR][/FONT] [B][I][FONT=Arial][SIZE=4][RIGHT]Bediüzzaman Said Nursi - 21.Söz'den[/RIGHT][/SIZE][/FONT][/I][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Biliyor musun, vesvesen neye benzer?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst