Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Besmele-hadisler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 167379" data-attributes="member: 5987"><p><strong><u><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: indigo">BESMELE-HADİSLER</span></span></span></u></strong></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">882- Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün mescidde iken hafıf bir uyku kestirmesi yaptı, sonra gülerek başını kaldırdı. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Kendisine:</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Ey Allah'ın Resülü, niçin gülüyorsunuz?" diye sorulunca:</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">" Bana az önce şu süre nazil oldu" deyip besmele çekti, sonuna kadar Kevser süresini okudu:</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Bismillahirrahmanirrahim, Ey Muhammed! Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir" (Kevser 1-3).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Resûlullah kıraatı tamamlayınca sordu: "Kevser'in ne olduğunu biliyor musunuz?"</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Biz: "- Allah ve Resûlü bilir" dedik.</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı:</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Bu bir nehirdir. Rabbim onu bana vâdetmiştir. O nehir üzerinde pek çok hayırlar var. Bu bir havuzdur da. Kıyamet günü ümmetim onun başında (su içmek üzere) toplanacak. Bu havuzdaki maşrapalar gökteki yıldızlar kadar çoktur. Derken içlerinden bir kul çıkarılıp atılacak. Ben müdâhale edip: "Ey Rabbim (onu niye atıyorsun) o benim ümmetimdendir?" diyeceğim. Ancak Cenab-ı Hakk: "Bunlar senden sonra ne bid'atler işlediler senin haberin yok" diyecek."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Buhârî, Tefsir, İnnâ a'taynake'l-kevser 1, Rikâk 53, Müslim, Salat 53, (400); Tirmizî,Tefsir, Kevser (3357), Ebü Davud, Sünnet 26, (4747, 4748); Nesâî, Salât 21, (2,133,134).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1453 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ayakta olduğu halde yedi deveyi kendi eliyle kesti. Medine'de ise, boynuzlu ve alacalı iki koyun kurban etti. Resûlullah (aleyhissalàtu vesselâm) keserken tekbir getiriyor, besmele çekiyor ve ayağını hayvanların boyunlarının üzerine koyuyordu."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Buhârî, Hacc 117, 119, Cihâd 104,126; Müslim, Edâhî 17, (1966); Tirmizî, Edâhî 2, (1494); Ebu Dâvud, Edâhî 4, (2793, 2794); Nesâî, Dahâyâ 28-31, (7, 219-230); İbnu Mâce, Edâhi 1, (3120).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1478 - Hz. Ebu Musa (radıyallahu anh)'dan rivayet edildiğ ne göre: Kızlarına, kurbanlarını kendi elleriyle kesmelerini, ayağını kurbanın boynuna basmayı, keserken tekbir getirip besmele çekmeyi tenbih etmiştir. "</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Rezin, ilâvesidir. Buharî, senetsiz olarak bab başlığında kaydetmiştir. (Edâhî 10).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1807 - İmam Mâlik'e ulaştığına göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) sefer arzusuyla ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı okurdu:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Bismillah! Allahım! Sen seferde arkadaşım, ailemde vekilimsin. Allahım, bize arzı dür, seferi kolaylaştır. Allahım, yolun meşakkatlerinden, üzüntülü dönüşten, mal ve ailede vuküa gelecek kötü manzaralardan sana sığınıyorum". Muvatta, İsti'zân 34, (2, 977).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1829 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) helâdan çıkınca: "Gufrâneke (affını taleb ediyorum) derdi."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Ebu Dâvud, Tahâret 17, (30); Tirmizi, Tahâret 5, (7); İbnu Mâce, Tahâret 10, (300).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Tirmizi'nin Hz. Ali'den kaydettiği diğer bir rivâyette şöyle denir: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Helâya girdiği zaman insanoğlunun avretleri ile cinnilerin gözleri arasındaki perde, kişinin "bismillah" demesidir."</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1925 - İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) demiştir ki: "(Hayvanı keserken) besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bunun bir mahzuru yoktur. Ancak kasden terketmiş ise, kesilen yenilmez."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Rezin'in ilâvesidir.</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">1937 - Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?"</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Siz besmele çekin, yiyin!" cevabını verdi."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Buhâri, Sayd 21, Büyü 5, Tevhid 13; Muvatta, Zebâih 1, (2, 488); Ebü Dâvud, Edâhi 19, (2829); Nesâi, Dahâya 39, (7, 237).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">2225 - İbnu Abbas (radıyallâhu anhüm ) anlatıyor: "Resülullah (âleyhissâlâtu vesselâm) buyurdular ki: "Suyu deve gibi bir solukta içmeyin. İki-üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken besmele çekin. Bitirince de Allâh'a hamdedin." Tirmizî, Eşribe 13, (1886).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">2606 - Yine Nesâî'de Hz. Câbir (radıyallâhu anh)'den gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "Teşehhüdü, Kur'an'dan bir sureyi öğrendiğimiz gibi öğrendik. Şöyle ki: "Bismillah ve billah ettahiyyâtu.. "</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Bu rivayette, abduhu ve resülühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur: "Es-eIu'I-Iâhe'I-cennete ve e'üzü bihi mine'n-nâri. (AIIah'tan cenneti istiyor, ateşten O'na sığınıyorum." Nesâî, İftitah 194, (2, 243).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">2642 - Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Abdesti olmayanın namazı da yoktur. Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Ebü Dâvud, Tahâret 48, (101,102); İbnu Mâce, Tahâret 41, (399); Tirmizî, Tahâret 20, 25.</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3387 - Ebu'l-Müleyh, bir adamdan naklen demiştir ki: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı. Ben, "Kör şeytan!" demiş bulundum. Bana: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev kadar olur ve "kendi gücümle onu yere attım!" der. Fakat sen: "Bismillah! de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur." Ebu Davud, Edeb 85, (4982).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3445 - Adiyy İbnu Hâtim radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün): "Ey AIlah'ın Resulü! Biz, şu köpeklerle avlanıyoruz. Bunlardan bize helâl olanı hangisidiı?" diye sormuştum, şu açıklamayı yaptı: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Muallem (terbiye edilmiş) köpeğini besmele çekerek gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da (hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Buhâri, Büyü 3, Zebaih 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, Tevhid 13; Müslim, Sayd 1, (1929); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2847-2851); Tirmizi, Sayd 1- 7, (1465-1471); Nesâi, Sayd 1- 8, (7,179-183),19-23, (7,193-195).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3446 - Ebu Salebe el-Huşeni radıyallahu anh anlatıyor: (Bir gün Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a): </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Ey Allah'ın Resulü! Biz Ehl-i Kitab'ın yaşadığı bir diyardayız. Onların kaplarından yiyebilir miyiz? Ve biz av memleketindeyiz; hem muallem (öğretilmiş) köpeğimle ve hem de yayımla avlanıyorum, muallem olmayan köpeğimle de avlandığım olur. Bunlardan hangisi benim için uygundur?" diye sordum. Buna şu cevabı verdi: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Ehl-i Kitapla ilgili sorundan başlayalım: "Başka bir kap bulabilirseniz, onların kabından yemeyiniz. Başka kap bulamazsanız, onları önce yıkayıp sonra içlerinden yemek yiyin. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">(Ava gelince), yayınla avladığın ve üzerine besmele çektiğin avını ye. Muallem köpeğinle avladığın ve üzerine besmele çekmiş bulunduğun avı da ye. Muallem olmayan köpeğinle avladığın hayvana yetişmiy, kesmiş isen onu da ye!"</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Buhari, Sayd 4,10,14; Müslim, Sayd 12-14, (1932); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2850, 2855, 2856, 2857); Tirmizi, Sayd 1, (1464); Nesâi, Sayd 4, (7,181).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3621 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular: "Abdesti olmayanın namazı yoktur. Üzerine Allah'ın ismini zikretmeyen kimsenin abdesti de abdest değildir." Ebu Dâvud, Tahâret 48, (101).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3622 - Rabâh İbnu Abdirrahmân İbni Ebi Süfyân İbnu Huveytip an ceddihâ an ebihâ 'dan rivâyete göre demiştir ki: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Üzerine Allah'ın ismini zikretmeyen kişinin abdesti yoktur." Tirmizi, Tahâret 20, (25).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3623 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin başında Allah'ı zikrederse bedeninin tamamı temizlenir. Eğer Allah'ın ismini zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvları temizlenir." Rezin tahric etmiştir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3841 - Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında yemeğe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. Derksen bir cariye (küçük kız çocuğu) geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helâl addeder. Nitekim, sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadır." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunları söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladı." Müslim, Eşribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3842 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Yine Hz. Aişe demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ashabından altı kişi içerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi. (Besmele çekmeksizin) iki lokmada yutuverdi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu adam besmele çekseydi yemek hepinize yeterdi! buyurdu."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Tirmizi, Et'ime 47, (1859).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3843 - Vahşi İbnu Harb an ebihi an ceddihi Vahşi İbnu Harb el-Habeşi anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ashabı dediler ki: "Ey Allah'ın Resûlü! biz yiyoruz, ancak bir türlü doymuyoruz (ne yapalım)?" Bunun üzerine, Resûlullah: "Ayrı ayrı yemekte olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler. Resûlullah da: "Öyleyse yemeğinizde toplanın (bir sofra kurarak hep beraber yiyin), yemeğe Allah'ın ismini zikrederek (Bismillahirrahmanirrahim diyerek) başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz, hakkınızda mübarek kılınır." Ebu Davud, Et'ime 15, (3764); İbnu Mace, Et'ime 17, (3286).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3844 - Ümmeyye İbnu Mahşiyy radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken: "Bismillahi evvelehu ve ahirehu" dedi. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm güldü ve: </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">"Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah'ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu!" buyurdu." Ebu Davud, Et'ime 16, (3786).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3845 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine): "Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!" der. Ama kişi, eve girerken Allah'ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine): "Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!" der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı zikretmezse, şeytan (avanelerine): "Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!" der."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Müslim, Eşribe 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime 16, (3765).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">3915 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Tebük'te Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a hrıstiyanların yaptığı peynir (kalıbı) getirilmişti. Bir bıçak istedi. Besmele çekip kesti ve yedi."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Ebu Davud, Et'ime 39, (3819).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">4002 - Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!" buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru." "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâla hazretleri benden hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım."</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tıbb 19, (389); Tirmizi, Tıbb 29, (2081).</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">6079 - Ebu Sa'îd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">6871 - Muhammed İbnu Abdirrahman İbni Ebi Bekr radıyallahu anhüm anlatıyor: "Ben İbnu Abbas radıyallahu anhüma'nın yanında oturuyordum. Ona bir adam gelmişti. "Nereden geliyorsun?" diye sordu. Adam: "Zemzemden!" dedi. İbnu Abbâs: "Ondan gerektiği şekilde içtin mi?" diye sordu. Adam: "Nasıl?" deyince açıkladı: "Zemzem içerken kıbleye döneceksin. Besmele çekeceksin. Üç kere nefes alıp kana kana içeceksin. İçip bitirince aziz ve celil olan Allah'a hamdedeceksin. Zira Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular: "Münafıklarla bizim aramızdaki fark, onların zemzemi kana kana içmemeleridir."</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">6922 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bir bedevi gelerek (hazır) yemeği iki lokmada ye(yip bitir)di. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu (müsafir) "Bismillah" deseydi, (yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah" demeyi unutacak olursa, (hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">6958 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babam Ömer yanıma girmişti. Ben o sırada sofradaydım. Sofranın başında kendisine yer açtık. (Babam oturdu ve "Bismillah" dedi. Sonra elini yemeğe vurup bir lokma aldı. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir yağ tadı aldım. Bu, etin yağının tadı değildir" dedi. Ben: "Ey mü'minlerin emîri! Ben semiz et almak için çarşıya çıkmıştım. Pek pahalı buldum. Bunun üzerine, bir dirhemlik zayıf et aldım. Ona bir dirhemlik de yağ ilave ettim. Böylece bütün aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasını arzu ettim" dedim. (Babam) Ömer dedi ki: "Bu iki şey, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sofrasında asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse diğerini tasadduk etti." </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">Ben: "AI! ey mü'minlerin emîri. Ben bir kere yapmış bulundum. Bundan böyle bu iki şey benim soframda da asla beraber bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayır! Ben bunu yapamam!" dedi (ve yemedi)."</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">7124 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi evinin -veya apartmanın- kapısından çıkınca, adama müekkel (nezaretçi) iki meleği vardır. Adam: "Bismillah" deyince onlar: "Doğruya irşad edildin" derler. "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" deyince, melekler: "Korundun" derler. Adam: "Tevekkeltü alâllah" deyince onlar: "İşin (sana bedel) görüldü" derler. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="color: indigo">(Resülullah aleyhissalâtu vesselâm devamla) dedi ki: "Sonra adamın iki karîni (yani onu günaha sürüklemek isteyen insî ve cinnî iki şeytanı) onu karşılarlar. Melekler (o şeytanlara): "Hidayete erdirilen, işi (Allah tarafından) görülen ve muhafaza altına alınan bir kimseden ne istiyorsunuz?" derler "</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px">kaynak </span></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px">selman sivridilli</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 167379, member: 5987"] [B][U][FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=indigo]BESMELE-HADİSLER[/COLOR][/SIZE][/FONT][/U][/B] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]882- Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün mescidde iken hafıf bir uyku kestirmesi yaptı, sonra gülerek başını kaldırdı. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Kendisine:[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Ey Allah'ın Resülü, niçin gülüyorsunuz?" diye sorulunca:[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]" Bana az önce şu süre nazil oldu" deyip besmele çekti, sonuna kadar Kevser süresini okudu:[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Bismillahirrahmanirrahim, Ey Muhammed! Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir" (Kevser 1-3).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Resûlullah kıraatı tamamlayınca sordu: "Kevser'in ne olduğunu biliyor musunuz?"[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Biz: "- Allah ve Resûlü bilir" dedik.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı:[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Bu bir nehirdir. Rabbim onu bana vâdetmiştir. O nehir üzerinde pek çok hayırlar var. Bu bir havuzdur da. Kıyamet günü ümmetim onun başında (su içmek üzere) toplanacak. Bu havuzdaki maşrapalar gökteki yıldızlar kadar çoktur. Derken içlerinden bir kul çıkarılıp atılacak. Ben müdâhale edip: "Ey Rabbim (onu niye atıyorsun) o benim ümmetimdendir?" diyeceğim. Ancak Cenab-ı Hakk: "Bunlar senden sonra ne bid'atler işlediler senin haberin yok" diyecek."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Buhârî, Tefsir, İnnâ a'taynake'l-kevser 1, Rikâk 53, Müslim, Salat 53, (400); Tirmizî,Tefsir, Kevser (3357), Ebü Davud, Sünnet 26, (4747, 4748); Nesâî, Salât 21, (2,133,134).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1453 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ayakta olduğu halde yedi deveyi kendi eliyle kesti. Medine'de ise, boynuzlu ve alacalı iki koyun kurban etti. Resûlullah (aleyhissalàtu vesselâm) keserken tekbir getiriyor, besmele çekiyor ve ayağını hayvanların boyunlarının üzerine koyuyordu."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Buhârî, Hacc 117, 119, Cihâd 104,126; Müslim, Edâhî 17, (1966); Tirmizî, Edâhî 2, (1494); Ebu Dâvud, Edâhî 4, (2793, 2794); Nesâî, Dahâyâ 28-31, (7, 219-230); İbnu Mâce, Edâhi 1, (3120).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1478 - Hz. Ebu Musa (radıyallahu anh)'dan rivayet edildiğ ne göre: Kızlarına, kurbanlarını kendi elleriyle kesmelerini, ayağını kurbanın boynuna basmayı, keserken tekbir getirip besmele çekmeyi tenbih etmiştir. "[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Rezin, ilâvesidir. Buharî, senetsiz olarak bab başlığında kaydetmiştir. (Edâhî 10).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1807 - İmam Mâlik'e ulaştığına göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) sefer arzusuyla ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı okurdu:[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Bismillah! Allahım! Sen seferde arkadaşım, ailemde vekilimsin. Allahım, bize arzı dür, seferi kolaylaştır. Allahım, yolun meşakkatlerinden, üzüntülü dönüşten, mal ve ailede vuküa gelecek kötü manzaralardan sana sığınıyorum". Muvatta, İsti'zân 34, (2, 977).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1829 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) helâdan çıkınca: "Gufrâneke (affını taleb ediyorum) derdi."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Ebu Dâvud, Tahâret 17, (30); Tirmizi, Tahâret 5, (7); İbnu Mâce, Tahâret 10, (300).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Tirmizi'nin Hz. Ali'den kaydettiği diğer bir rivâyette şöyle denir: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Helâya girdiği zaman insanoğlunun avretleri ile cinnilerin gözleri arasındaki perde, kişinin "bismillah" demesidir."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1925 - İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) demiştir ki: "(Hayvanı keserken) besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bunun bir mahzuru yoktur. Ancak kasden terketmiş ise, kesilen yenilmez."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Rezin'in ilâvesidir.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]1937 - Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?"[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Siz besmele çekin, yiyin!" cevabını verdi."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Buhâri, Sayd 21, Büyü 5, Tevhid 13; Muvatta, Zebâih 1, (2, 488); Ebü Dâvud, Edâhi 19, (2829); Nesâi, Dahâya 39, (7, 237).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]2225 - İbnu Abbas (radıyallâhu anhüm ) anlatıyor: "Resülullah (âleyhissâlâtu vesselâm) buyurdular ki: "Suyu deve gibi bir solukta içmeyin. İki-üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken besmele çekin. Bitirince de Allâh'a hamdedin." Tirmizî, Eşribe 13, (1886).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]2606 - Yine Nesâî'de Hz. Câbir (radıyallâhu anh)'den gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "Teşehhüdü, Kur'an'dan bir sureyi öğrendiğimiz gibi öğrendik. Şöyle ki: "Bismillah ve billah ettahiyyâtu.. "[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Bu rivayette, abduhu ve resülühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur: "Es-eIu'I-Iâhe'I-cennete ve e'üzü bihi mine'n-nâri. (AIIah'tan cenneti istiyor, ateşten O'na sığınıyorum." Nesâî, İftitah 194, (2, 243).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]2642 - Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Abdesti olmayanın namazı da yoktur. Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Ebü Dâvud, Tahâret 48, (101,102); İbnu Mâce, Tahâret 41, (399); Tirmizî, Tahâret 20, 25.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3387 - Ebu'l-Müleyh, bir adamdan naklen demiştir ki: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı. Ben, "Kör şeytan!" demiş bulundum. Bana: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev kadar olur ve "kendi gücümle onu yere attım!" der. Fakat sen: "Bismillah! de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur." Ebu Davud, Edeb 85, (4982).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3445 - Adiyy İbnu Hâtim radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün): "Ey AIlah'ın Resulü! Biz, şu köpeklerle avlanıyoruz. Bunlardan bize helâl olanı hangisidiı?" diye sormuştum, şu açıklamayı yaptı: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Muallem (terbiye edilmiş) köpeğini besmele çekerek gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da (hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Buhâri, Büyü 3, Zebaih 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, Tevhid 13; Müslim, Sayd 1, (1929); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2847-2851); Tirmizi, Sayd 1- 7, (1465-1471); Nesâi, Sayd 1- 8, (7,179-183),19-23, (7,193-195).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3446 - Ebu Salebe el-Huşeni radıyallahu anh anlatıyor: (Bir gün Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a): [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Ey Allah'ın Resulü! Biz Ehl-i Kitab'ın yaşadığı bir diyardayız. Onların kaplarından yiyebilir miyiz? Ve biz av memleketindeyiz; hem muallem (öğretilmiş) köpeğimle ve hem de yayımla avlanıyorum, muallem olmayan köpeğimle de avlandığım olur. Bunlardan hangisi benim için uygundur?" diye sordum. Buna şu cevabı verdi: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Ehl-i Kitapla ilgili sorundan başlayalım: "Başka bir kap bulabilirseniz, onların kabından yemeyiniz. Başka kap bulamazsanız, onları önce yıkayıp sonra içlerinden yemek yiyin. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo](Ava gelince), yayınla avladığın ve üzerine besmele çektiğin avını ye. Muallem köpeğinle avladığın ve üzerine besmele çekmiş bulunduğun avı da ye. Muallem olmayan köpeğinle avladığın hayvana yetişmiy, kesmiş isen onu da ye!"[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Buhari, Sayd 4,10,14; Müslim, Sayd 12-14, (1932); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2850, 2855, 2856, 2857); Tirmizi, Sayd 1, (1464); Nesâi, Sayd 4, (7,181).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3621 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular: "Abdesti olmayanın namazı yoktur. Üzerine Allah'ın ismini zikretmeyen kimsenin abdesti de abdest değildir." Ebu Dâvud, Tahâret 48, (101).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3622 - Rabâh İbnu Abdirrahmân İbni Ebi Süfyân İbnu Huveytip an ceddihâ an ebihâ 'dan rivâyete göre demiştir ki: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Üzerine Allah'ın ismini zikretmeyen kişinin abdesti yoktur." Tirmizi, Tahâret 20, (25).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3623 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin başında Allah'ı zikrederse bedeninin tamamı temizlenir. Eğer Allah'ın ismini zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvları temizlenir." Rezin tahric etmiştir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3841 - Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında yemeğe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. Derksen bir cariye (küçük kız çocuğu) geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helâl addeder. Nitekim, sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadır." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunları söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladı." Müslim, Eşribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3842 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Yine Hz. Aişe demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ashabından altı kişi içerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi. (Besmele çekmeksizin) iki lokmada yutuverdi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu adam besmele çekseydi yemek hepinize yeterdi! buyurdu."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Tirmizi, Et'ime 47, (1859).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3843 - Vahşi İbnu Harb an ebihi an ceddihi Vahşi İbnu Harb el-Habeşi anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ashabı dediler ki: "Ey Allah'ın Resûlü! biz yiyoruz, ancak bir türlü doymuyoruz (ne yapalım)?" Bunun üzerine, Resûlullah: "Ayrı ayrı yemekte olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler. Resûlullah da: "Öyleyse yemeğinizde toplanın (bir sofra kurarak hep beraber yiyin), yemeğe Allah'ın ismini zikrederek (Bismillahirrahmanirrahim diyerek) başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz, hakkınızda mübarek kılınır." Ebu Davud, Et'ime 15, (3764); İbnu Mace, Et'ime 17, (3286).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3844 - Ümmeyye İbnu Mahşiyy radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken: "Bismillahi evvelehu ve ahirehu" dedi. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm güldü ve: [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]"Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah'ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu!" buyurdu." Ebu Davud, Et'ime 16, (3786).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3845 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine): "Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!" der. Ama kişi, eve girerken Allah'ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine): "Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!" der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı zikretmezse, şeytan (avanelerine): "Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!" der."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Müslim, Eşribe 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime 16, (3765).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]3915 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Tebük'te Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a hrıstiyanların yaptığı peynir (kalıbı) getirilmişti. Bir bıçak istedi. Besmele çekip kesti ve yedi."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Ebu Davud, Et'ime 39, (3819).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]4002 - Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!" buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru." "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâla hazretleri benden hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tıbb 19, (389); Tirmizi, Tıbb 29, (2081).[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]6079 - Ebu Sa'îd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]6871 - Muhammed İbnu Abdirrahman İbni Ebi Bekr radıyallahu anhüm anlatıyor: "Ben İbnu Abbas radıyallahu anhüma'nın yanında oturuyordum. Ona bir adam gelmişti. "Nereden geliyorsun?" diye sordu. Adam: "Zemzemden!" dedi. İbnu Abbâs: "Ondan gerektiği şekilde içtin mi?" diye sordu. Adam: "Nasıl?" deyince açıkladı: "Zemzem içerken kıbleye döneceksin. Besmele çekeceksin. Üç kere nefes alıp kana kana içeceksin. İçip bitirince aziz ve celil olan Allah'a hamdedeceksin. Zira Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular: "Münafıklarla bizim aramızdaki fark, onların zemzemi kana kana içmemeleridir."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]6922 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bir bedevi gelerek (hazır) yemeği iki lokmada ye(yip bitir)di. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu (müsafir) "Bismillah" deseydi, (yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah" demeyi unutacak olursa, (hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]6958 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babam Ömer yanıma girmişti. Ben o sırada sofradaydım. Sofranın başında kendisine yer açtık. (Babam oturdu ve "Bismillah" dedi. Sonra elini yemeğe vurup bir lokma aldı. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir yağ tadı aldım. Bu, etin yağının tadı değildir" dedi. Ben: "Ey mü'minlerin emîri! Ben semiz et almak için çarşıya çıkmıştım. Pek pahalı buldum. Bunun üzerine, bir dirhemlik zayıf et aldım. Ona bir dirhemlik de yağ ilave ettim. Böylece bütün aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasını arzu ettim" dedim. (Babam) Ömer dedi ki: "Bu iki şey, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sofrasında asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse diğerini tasadduk etti." [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]Ben: "AI! ey mü'minlerin emîri. Ben bir kere yapmış bulundum. Bundan böyle bu iki şey benim soframda da asla beraber bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayır! Ben bunu yapamam!" dedi (ve yemedi)."[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo]7124 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi evinin -veya apartmanın- kapısından çıkınca, adama müekkel (nezaretçi) iki meleği vardır. Adam: "Bismillah" deyince onlar: "Doğruya irşad edildin" derler. "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" deyince, melekler: "Korundun" derler. Adam: "Tevekkeltü alâllah" deyince onlar: "İşin (sana bedel) görüldü" derler. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=4][COLOR=#4b0082][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Calibri][COLOR=indigo](Resülullah aleyhissalâtu vesselâm devamla) dedi ki: "Sonra adamın iki karîni (yani onu günaha sürüklemek isteyen insî ve cinnî iki şeytanı) onu karşılarlar. Melekler (o şeytanlara): "Hidayete erdirilen, işi (Allah tarafından) görülen ve muhafaza altına alınan bir kimseden ne istiyorsunuz?" derler "[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Calibri][SIZE=3]kaynak [/SIZE][/FONT] [FONT=Calibri][SIZE=3]selman sivridilli[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Besmele-hadisler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst