Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Bediüzzaman Said Nursî Kimdir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ASHAB-I BEDR" data-source="post: 242564" data-attributes="member: 1013691"><p><strong>Cevap:Bediüzzaman Said Nursi kimdir?</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">AFYON HAPİSHANESİ</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">[DIKKAT]Risalelerin hızlı bir şekilde çoğaltılarak yayılması, gizli mihrakların tekrar harekete geçmesine, Bediüzzaman ve talebelerini tamamen ortadan kaldırmak adına bir çok komplolar hazırlandı ve sırası ile bunlar devreye sokuldu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">[/DIKKAT]</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">1948 yılına gelindiğinde, her zaman yaptıkları gibi devlet yetkililerini yalan yanlış bilgilerle tahrik edip, Bediüzzaman ve talebelerinin üzerine daha sert bir şekilde saldırtmaya başladılar. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: royalblue">[BILGI]Önce zamanın cumhurbaşkanı Afyon'a gelip, incelemeler yaptı ve ardından Bediüzzaman'a dönük baskılar şiddetlenmeye başladı. Hemen ardından İçişleri Bakanı, Afyon Valisi ile Emniyet Müdürü'nü gece vakti Bediüzzaman'ın evini basmak için Emirdağ'ına gönderdi. Ancak savcı bu gece baskınını uygun görmediği için sabah vakti evinin kapısını kırarak içeri girdiler, ama Kur'an ve bazı Risalelerden başka bir şey bulamadılar.[79][/BILGI]</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bu arada civar illerdeki bütün Nur talebelerinin evleri didik didik arandı ve bazıları göz altına alındı. Bir taraftan Vali ile Emniyet Müdürü sürekli Emirdağ�a gelip giderken, beş tane uçak da Emirdağ üzerinde uçuşlar yaparak, halka ve Nur talebelerine göz dağı veriyorlardı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">[DIKKAT]Komplonun bir parçası olarak, üç tane sivil kıyafetli polis Emirdağ'ına gönderildi. Bunlardan Salih isimli polis, bir kağıdın üzerine; "Said Nursi, talebelerine bakkaldan içki aldırttı." diye bir not yazdırdı ve oradaki bazı vatandaşlara imzalatmaya çalıştı. Fakat hiç kimse buna ihtimal vermediği için imzalatamadı.[80][/DIKKAT]</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">Bu defa Bediüzzaman'ı karakola götürüp beş altı saat boyunca ayakta bekletmek sureti ile olur olmaz sorular sorarak, gidiş gelişlerde ise halkın önünde sarığını kafasından, çekiştirip çıkartmaya çalışarak tahrik etmek istediler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bu komployu fark eden Bediüzzaman, inanılmaz bir sabır gösteriyor ve talebelerine de gönderdiği mektuplarda, oyuna gelmemeleri için uyarıyor ve şöyle diyordu:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">[NOT] "Bu milletin asayişine, hususan masum çocukların, biçarelerin, ihtiyarların, hastaların ve fakirlerin dünyevi istirahatlarına ve uhrevi saadetlerine binler hayatımı, haysiyet ve şerefimi feda etmeye hazırım."[81][/NOT]</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bu yıldırma ve tahrik etme çabaları bir bir boşa çıkıyordu. Ancak, komploların hiçbiri tutmayınca, yine hapis yolu görünmeye başladı. 23 Ocak 1948'de başta Bediüzzaman olmak üzere, civar illerde bulunan çok sayıda talebeleri ile birlikte tutuklanarak Afyon Cezaevine kondular.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000">Böylece, daha önceki üç mahkemenin beraat kararları hiçe sayılarak, aynı iddialarla tekrar dava açılmış, Eskişehir ve Denizli hapishanelerinin şartlarını mumla aratacak Afyon Mahkemesi süreci başlamıştı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Bu kez, kesin sonuç alınmak üzere hiç olmazsa Bediüzzaman'ın işi bitirilmeliydi. Hapishanenin en üstü katındaki, yetmiş kişi kapasiteli ve çoğu kırık olan yirmi dört pencereli bir koğuşa Bediüzzaman tek başına kondu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">[DIKKAT]Eksi yirmilere kadar düşen dondurucu kış soğuğunda, kendisine soba dahi verilmeyen yetmiş yaşının üzerindeki bu ihtiyar, açlıktan bitkin bir hale düşürülerek kendisine üç kez zehir verildi.[/DIKKAT]</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">İşin en ilginç tarafı ise, hemen karşıdaki koğuşta hem sıcak su akıyor ve hem de dökme soba yanıyordu. Orada ise komünist ve idamlık mahpuslar vardı. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000">Daha önceleri olduğu gibi, her seferinde Allah'ın inayeti ile ölümden geri dönen Bediüzzaman, bu tahammülsüz ıstıraplara, çilelere sabrediyor ve talebelerine de bir şekilde ulaştırdığı teselli mektupları ile onları da sabretmeye davet ediyordu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Kısa süre içinde Afyon Hapishanesi diğer hapishaneler gibi bir mektebe ve ıslahhaneye dönüşmüş ve Bediüzzaman da On Beşinci Şua olan El Hücettüzzehra risalesini telif etmeye başlamıştı. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000">Nice azılı katiller ve nice ırz ve vatan düşmanları ıslah olmaya başlamış ve halim selim birer vatandaş haline gelmişlerdi. Tahliye süresi dolanlar, �Nur talebelerinin yanında huzurluyuz� diyerek çıkmak istemiyor ve gardiyanlar tarafından zorla çıkartılıyorlardı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px">Devam eden mahkeme, nihayet 6 Aralık 1948'de kararını verdi. Bediüzzaman'a yirmi ay, bir çok talebesine de altı ve on sekiz ay aralığında değişen hapis cezasına hükmetti. Karar hemen temyiz edildi ve Yargıtay altı ay sonra, 4 Haziran 1949 Afyon Mahkemesinin kararını bozdu.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000">Bu karar üzerine Bediüzzaman ve talebelerinin derhal serbest bırakılması gerekirken, Afyon Mahkemesi ve özellikle gaddar savcısı, oyalama süreci başlatarak Bediüzzaman'ın yirmi ay hapiste kalması tamamlandıktan sonra serbest bırakıldı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Afyon Mahkemesi buna rağmen devam etti ve Risale-i Nur nüshalarının toplattırılması kararı aldı. Bu karar yine temyiz edildi ve temyiz mahkemesi yine kararı bozdu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"> Ama savcı inadından vazgeçmiyordu. Süreç devam etti ve nihayet Temyiz Mahkemesi, Diyanet İşler Başkanlığı'ndan, Risaleleri incelemek üzere bir heyet oluşturmasına karar verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: olive">Risaleleri inceleyen heyetin raporu üzerine Afyon Mahkemesi mecbur kalarak Risalelerin beraatına ve toplattırılan nüshaların da geri verilmesine karar verdi. İnatçı savcı nihayet mağlubiyeti kabul etmişti.[82]</span></span></span><span style="color: olive"></span></p><p><span style="color: olive"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ASHAB-I BEDR, post: 242564, member: 1013691"] [b]Cevap:Bediüzzaman Said Nursi kimdir?[/b] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=red]AFYON HAPİSHANESİ[/COLOR] [COLOR=darkred][DIKKAT]Risalelerin hızlı bir şekilde çoğaltılarak yayılması, gizli mihrakların tekrar harekete geçmesine, Bediüzzaman ve talebelerini tamamen ortadan kaldırmak adına bir çok komplolar hazırlandı ve sırası ile bunlar devreye sokuldu. [/DIKKAT][/COLOR] 1948 yılına gelindiğinde, her zaman yaptıkları gibi devlet yetkililerini yalan yanlış bilgilerle tahrik edip, Bediüzzaman ve talebelerinin üzerine daha sert bir şekilde saldırtmaya başladılar. [COLOR=royalblue][BILGI]Önce zamanın cumhurbaşkanı Afyon'a gelip, incelemeler yaptı ve ardından Bediüzzaman'a dönük baskılar şiddetlenmeye başladı. Hemen ardından İçişleri Bakanı, Afyon Valisi ile Emniyet Müdürü'nü gece vakti Bediüzzaman'ın evini basmak için Emirdağ'ına gönderdi. Ancak savcı bu gece baskınını uygun görmediği için sabah vakti evinin kapısını kırarak içeri girdiler, ama Kur'an ve bazı Risalelerden başka bir şey bulamadılar.[79][/BILGI][/COLOR] [COLOR=olive]Bu arada civar illerdeki bütün Nur talebelerinin evleri didik didik arandı ve bazıları göz altına alındı. Bir taraftan Vali ile Emniyet Müdürü sürekli Emirdağ�a gelip giderken, beş tane uçak da Emirdağ üzerinde uçuşlar yaparak, halka ve Nur talebelerine göz dağı veriyorlardı. [/COLOR] [DIKKAT]Komplonun bir parçası olarak, üç tane sivil kıyafetli polis Emirdağ'ına gönderildi. Bunlardan Salih isimli polis, bir kağıdın üzerine; "Said Nursi, talebelerine bakkaldan içki aldırttı." diye bir not yazdırdı ve oradaki bazı vatandaşlara imzalatmaya çalıştı. Fakat hiç kimse buna ihtimal vermediği için imzalatamadı.[80][/DIKKAT] Bu defa Bediüzzaman'ı karakola götürüp beş altı saat boyunca ayakta bekletmek sureti ile olur olmaz sorular sorarak, gidiş gelişlerde ise halkın önünde sarığını kafasından, çekiştirip çıkartmaya çalışarak tahrik etmek istediler. [COLOR=olive]Bu komployu fark eden Bediüzzaman, inanılmaz bir sabır gösteriyor ve talebelerine de gönderdiği mektuplarda, oyuna gelmemeleri için uyarıyor ve şöyle diyordu:[/COLOR] [NOT] "Bu milletin asayişine, hususan masum çocukların, biçarelerin, ihtiyarların, hastaların ve fakirlerin dünyevi istirahatlarına ve uhrevi saadetlerine binler hayatımı, haysiyet ve şerefimi feda etmeye hazırım."[81][/NOT] [COLOR=olive]Bu yıldırma ve tahrik etme çabaları bir bir boşa çıkıyordu. Ancak, komploların hiçbiri tutmayınca, yine hapis yolu görünmeye başladı. 23 Ocak 1948'de başta Bediüzzaman olmak üzere, civar illerde bulunan çok sayıda talebeleri ile birlikte tutuklanarak Afyon Cezaevine kondular.[/COLOR] [COLOR=#8b0000]Böylece, daha önceki üç mahkemenin beraat kararları hiçe sayılarak, aynı iddialarla tekrar dava açılmış, Eskişehir ve Denizli hapishanelerinin şartlarını mumla aratacak Afyon Mahkemesi süreci başlamıştı.[/COLOR] [COLOR=olive]Bu kez, kesin sonuç alınmak üzere hiç olmazsa Bediüzzaman'ın işi bitirilmeliydi. Hapishanenin en üstü katındaki, yetmiş kişi kapasiteli ve çoğu kırık olan yirmi dört pencereli bir koğuşa Bediüzzaman tek başına kondu. [DIKKAT]Eksi yirmilere kadar düşen dondurucu kış soğuğunda, kendisine soba dahi verilmeyen yetmiş yaşının üzerindeki bu ihtiyar, açlıktan bitkin bir hale düşürülerek kendisine üç kez zehir verildi.[/DIKKAT][/COLOR] İşin en ilginç tarafı ise, hemen karşıdaki koğuşta hem sıcak su akıyor ve hem de dökme soba yanıyordu. Orada ise komünist ve idamlık mahpuslar vardı. [COLOR=#8b0000]Daha önceleri olduğu gibi, her seferinde Allah'ın inayeti ile ölümden geri dönen Bediüzzaman, bu tahammülsüz ıstıraplara, çilelere sabrediyor ve talebelerine de bir şekilde ulaştırdığı teselli mektupları ile onları da sabretmeye davet ediyordu.[/COLOR] [COLOR=olive]Kısa süre içinde Afyon Hapishanesi diğer hapishaneler gibi bir mektebe ve ıslahhaneye dönüşmüş ve Bediüzzaman da On Beşinci Şua olan El Hücettüzzehra risalesini telif etmeye başlamıştı. [/COLOR] [COLOR=#8b0000]Nice azılı katiller ve nice ırz ve vatan düşmanları ıslah olmaya başlamış ve halim selim birer vatandaş haline gelmişlerdi. Tahliye süresi dolanlar, �Nur talebelerinin yanında huzurluyuz� diyerek çıkmak istemiyor ve gardiyanlar tarafından zorla çıkartılıyorlardı.[/COLOR] Devam eden mahkeme, nihayet 6 Aralık 1948'de kararını verdi. Bediüzzaman'a yirmi ay, bir çok talebesine de altı ve on sekiz ay aralığında değişen hapis cezasına hükmetti. Karar hemen temyiz edildi ve Yargıtay altı ay sonra, 4 Haziran 1949 Afyon Mahkemesinin kararını bozdu. [COLOR=#8b0000]Bu karar üzerine Bediüzzaman ve talebelerinin derhal serbest bırakılması gerekirken, Afyon Mahkemesi ve özellikle gaddar savcısı, oyalama süreci başlatarak Bediüzzaman'ın yirmi ay hapiste kalması tamamlandıktan sonra serbest bırakıldı.[/COLOR] [COLOR=olive]Afyon Mahkemesi buna rağmen devam etti ve Risale-i Nur nüshalarının toplattırılması kararı aldı. Bu karar yine temyiz edildi ve temyiz mahkemesi yine kararı bozdu.[/COLOR] [COLOR=#8b0000] Ama savcı inadından vazgeçmiyordu. Süreç devam etti ve nihayet Temyiz Mahkemesi, Diyanet İşler Başkanlığı'ndan, Risaleleri incelemek üzere bir heyet oluşturmasına karar verdi.[/COLOR] [COLOR=olive]Risaleleri inceleyen heyetin raporu üzerine Afyon Mahkemesi mecbur kalarak Risalelerin beraatına ve toplattırılan nüshaların da geri verilmesine karar verdi. İnatçı savcı nihayet mağlubiyeti kabul etmişti.[82][/COLOR][/SIZE][/FONT][COLOR=olive] [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Bediüzzaman Said Nursî Kimdir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst