Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Bediüzzaman Said Nursî Kimdir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ASHAB-I BEDR" data-source="post: 242547" data-attributes="member: 1013691"><p><strong>Cevap: Bediüzzaman Said Nursi kimdir?</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">TEKRAR VAN'A DÖNÜŞ</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="color: #8b0000">Ayrılan bu tahsisattan bin altın kadarı Beidüzzaman Van'a geldikten sonra Van valiliğine gönderiliyor. Tahsisatı alınır alınmaz, Van gölünün kenarındaki Artemit(Edremit)'te gerçekleştirilen büyük bir merasimle üniversitenin temeli atılır.[30]</span></p><p></p><p>Fakat ödeneğin devamının bir türlü gelmemesi nedeniyle proje ilerleyemez. Gerek Tahir Paşa ve gerekse halefi olan Tahsin Paşa, Dersaadet'e gönderdikleri telgraflarla ödeneğin hızlandırılmasını rica etmişlerdir. Bu yazışmalarla ilgili İstanbul Başvekalet'te yirmi kadar belge tespit edilmiştir.</p><p></p><p><span style="color: #8b0000">Bu telgraflar neticesinde İstanbul'dan olumlu mesajlar gelmişse de Evkaf Nezareti tarafından gönderilen 2 Ağustos 1913 tarihli bir telgrafta Üniversite inşaatının masraflarının karşılanamayacağı bildirilmiştir.[31]</span></p><p><span style="color: #8b0000"></span></p><p>Bediüzzaman bir taraftan tahsisatın gelmesini beklerken, diğer yandan da boş durmaz, Van kalesinin dibinde yer alan ve Evkaf Nezaretne bağlı olan Horhor Medresesi'nde talebe okutmaya başlar. Bu medreseyi Bediüzzaman'a tahsis eden, Van Valisi Tahsin Paşa olmuştur.[32]</p><p></p><p><span style="color: red">Bediüzzaman'ın Van'daki hayatının ayrıntılarına geçmeden önce, ikinci kez İstanbul'a yaptığı seyahatle ilgili ihtilaf veya iddia konusu olan birkaç noktaya değinmek istiyoruz.</span></p><p><span style="color: red"></span></p><p>Bu konuların başında Bediüzzaman'ın, Osmanlının resmi istihbarat teşkilatı olan, Teşkilat-ı Mahsusa ile ilgisinin olup olmadığı gelir. </p><p></p><p><span style="color: #8b0000">Bu, Bediüzzaman'ın teşkilatı mahsusa ile birlikte çalıştığı ve hatta İkinci Balkan Savaşı'na katıldığı, Edirne'nin tekrar alınmasında büyük kahramanlıklar gösterdiği iddialarıdır ki, bunu ileri süren yalnızca Cemal Kutay'dır.[33]</span></p><p></p><p>Ancak gerek tarihi sürece ve gerekse Bediüzzaman'ın eserlerine ve hatıralarına baktığımızda, Onun Balkan Savaşlarına katılması ve Edirne'nin alınmasında görev alması mümkün görünmüyor. Zira bu tarihlerde Bediüzzaman Van'dadır. </p><p></p><p>Teşkilatı Mahsusa yetkilileri ile dostlukları olduğu muhakkaktır, ancak şimdiye kadar bu teşkilat ile birlikte çalıştığına dair bir belgeye rastlanılmış değildir. Bu iddia şimdilik bir tahminden öteye geçmemektedir.</p><p></p><p><span style="color: #8b0000">Bir çok kişi tarafından çürütülse de[34] yine de ihtiyatla karşıladığımız bu iddianın en kuşkulandırıcı tarafı ise, "Bu bilgileri Eşref Kuşçubaşı'ndan aldım."[35] diyen Cemal Kutay'ın, 1964'te, Kuşçubaşı'nın vefatından sonra böyle bir iddiayı ortaya atmasıdır.</span></p><p></p><p><span style="color: olive">Bu kısa malumattan sonra kaldığımız yerden devam edelim. Bediüzzaman Van'da iken, Birinci Dünya Savaşı'nın hemen arifesinde Şeyh Selim'in başını çektiği Bitlis olayı vuku bulur. </span></p><p></p><p>Rusların kışkırtmasıyla, Jön Türklerin seküler ve din dışı sayılabilecek bazı uygulamalarından dolayı İttihatçılardan memnun olmadıklarını bahane eden Şeyh Selim, 1914 yılının ilk baharında Bitlisi işgal etmeye başlar.</p><p></p><p> <span style="color: #8b0000">Şeyh Selim, bu işgalden önce, Bediüzzaman�ı da yanına çekerek nüfuzundan istifade etmek ister. Ancak ileride dile getireceğimiz Şeyh Said olayında olduğu gibi, Bediüzzaman'ın tavrı net ve kesindir. Bu teklife:</span></p><p>[BILGI]</p><p>"O fenalıklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mesul olamaz. Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya kılıç çekemem ve size iştirak edemem."[/BILGI]</p><p></p><p><span style="color: olive">diyen Bedüzzaman, Şeyh Selimi de bu teşebbüsünden vazgeçirmeye çalışmışsa da ne yazık ki bu talihsiz olay yaşanır. Daha sonra bir vesile ile bu olaya değinen Said Nursi şunları söyleyecektir:</span></p><p></p><p><span style="color: #a0522d">[DIKKAT]"O zatlar benden ayrıldılar, kılıç çektiler ve neticesiz Bitlis hadisesi vücuda geldi. Az sonra, Harb-i Umumi patladı. O ordu, din namına iştirak etti, cihada girdi ve o ordudan yüz binler şehitler evliya mertebesine çıkıp beni o davamda tasdik edip kanları ile velayet fermanlarını imzaladılar."[/DIKKAT]</span>[36]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ASHAB-I BEDR, post: 242547, member: 1013691"] [b]Cevap: Bediüzzaman Said Nursi kimdir?[/b] [B][COLOR=red][SIZE=4]TEKRAR VAN'A DÖNÜŞ[/SIZE][/COLOR] [/B] [COLOR=#8b0000]Ayrılan bu tahsisattan bin altın kadarı Beidüzzaman Van'a geldikten sonra Van valiliğine gönderiliyor. Tahsisatı alınır alınmaz, Van gölünün kenarındaki Artemit(Edremit)'te gerçekleştirilen büyük bir merasimle üniversitenin temeli atılır.[30][/COLOR] Fakat ödeneğin devamının bir türlü gelmemesi nedeniyle proje ilerleyemez. Gerek Tahir Paşa ve gerekse halefi olan Tahsin Paşa, Dersaadet'e gönderdikleri telgraflarla ödeneğin hızlandırılmasını rica etmişlerdir. Bu yazışmalarla ilgili İstanbul Başvekalet'te yirmi kadar belge tespit edilmiştir. [COLOR=#8b0000]Bu telgraflar neticesinde İstanbul'dan olumlu mesajlar gelmişse de Evkaf Nezareti tarafından gönderilen 2 Ağustos 1913 tarihli bir telgrafta Üniversite inşaatının masraflarının karşılanamayacağı bildirilmiştir.[31] [/COLOR] Bediüzzaman bir taraftan tahsisatın gelmesini beklerken, diğer yandan da boş durmaz, Van kalesinin dibinde yer alan ve Evkaf Nezaretne bağlı olan Horhor Medresesi'nde talebe okutmaya başlar. Bu medreseyi Bediüzzaman'a tahsis eden, Van Valisi Tahsin Paşa olmuştur.[32] [COLOR=red]Bediüzzaman'ın Van'daki hayatının ayrıntılarına geçmeden önce, ikinci kez İstanbul'a yaptığı seyahatle ilgili ihtilaf veya iddia konusu olan birkaç noktaya değinmek istiyoruz. [/COLOR] Bu konuların başında Bediüzzaman'ın, Osmanlının resmi istihbarat teşkilatı olan, Teşkilat-ı Mahsusa ile ilgisinin olup olmadığı gelir. [COLOR=#8b0000]Bu, Bediüzzaman'ın teşkilatı mahsusa ile birlikte çalıştığı ve hatta İkinci Balkan Savaşı'na katıldığı, Edirne'nin tekrar alınmasında büyük kahramanlıklar gösterdiği iddialarıdır ki, bunu ileri süren yalnızca Cemal Kutay'dır.[33][/COLOR] Ancak gerek tarihi sürece ve gerekse Bediüzzaman'ın eserlerine ve hatıralarına baktığımızda, Onun Balkan Savaşlarına katılması ve Edirne'nin alınmasında görev alması mümkün görünmüyor. Zira bu tarihlerde Bediüzzaman Van'dadır. Teşkilatı Mahsusa yetkilileri ile dostlukları olduğu muhakkaktır, ancak şimdiye kadar bu teşkilat ile birlikte çalıştığına dair bir belgeye rastlanılmış değildir. Bu iddia şimdilik bir tahminden öteye geçmemektedir. [COLOR=#8b0000]Bir çok kişi tarafından çürütülse de[34] yine de ihtiyatla karşıladığımız bu iddianın en kuşkulandırıcı tarafı ise, "Bu bilgileri Eşref Kuşçubaşı'ndan aldım."[35] diyen Cemal Kutay'ın, 1964'te, Kuşçubaşı'nın vefatından sonra böyle bir iddiayı ortaya atmasıdır.[/COLOR] [COLOR=olive]Bu kısa malumattan sonra kaldığımız yerden devam edelim. Bediüzzaman Van'da iken, Birinci Dünya Savaşı'nın hemen arifesinde Şeyh Selim'in başını çektiği Bitlis olayı vuku bulur. [/COLOR] Rusların kışkırtmasıyla, Jön Türklerin seküler ve din dışı sayılabilecek bazı uygulamalarından dolayı İttihatçılardan memnun olmadıklarını bahane eden Şeyh Selim, 1914 yılının ilk baharında Bitlisi işgal etmeye başlar. [COLOR=#8b0000]Şeyh Selim, bu işgalden önce, Bediüzzaman�ı da yanına çekerek nüfuzundan istifade etmek ister. Ancak ileride dile getireceğimiz Şeyh Said olayında olduğu gibi, Bediüzzaman'ın tavrı net ve kesindir. Bu teklife:[/COLOR] [BILGI] "O fenalıklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mesul olamaz. Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya kılıç çekemem ve size iştirak edemem."[/BILGI] [COLOR=olive]diyen Bedüzzaman, Şeyh Selimi de bu teşebbüsünden vazgeçirmeye çalışmışsa da ne yazık ki bu talihsiz olay yaşanır. Daha sonra bir vesile ile bu olaya değinen Said Nursi şunları söyleyecektir:[/COLOR] [COLOR=#a0522d][DIKKAT]"O zatlar benden ayrıldılar, kılıç çektiler ve neticesiz Bitlis hadisesi vücuda geldi. Az sonra, Harb-i Umumi patladı. O ordu, din namına iştirak etti, cihada girdi ve o ordudan yüz binler şehitler evliya mertebesine çıkıp beni o davamda tasdik edip kanları ile velayet fermanlarını imzaladılar."[/DIKKAT][/COLOR][36] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Bediüzzaman Said Nursî Kimdir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst