Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Bayram Yüksel
Bayram YÜKSEL Ağabey (r.h.) Afyon Hapishanesi'nde
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hulusi" data-source="post: 52207" data-attributes="member: 32"><p>Allah razı olsun Rabbim hizmetiniiz daim etsin..bende bayram abiden bi kaç hatıra yazayım,Ah abilerim Ah...</p><p>Peygamberimizin merkadini Üstadın yattığı yerde gördüm"</p><p></p><p>"Birgün ev sahibinin dünürü, yani gelinin babası, Terzi Mehmet Ağabeye geliyor, 'Bizim kız küs, Hoca Efendi bunların arasını bulsun' diyor. Terzi Mehmet Ağabey de geldi. Üstadımıza söyledi. Üstadımız da Tahiri Ağabeyle bizi aldı, merdivenden Üstadımızla beraber kapıya kadar indik. Kapıyı çaldık. Fıtnat Hanım geldi. </p><p></p><p>"Üstadımız, 'Hemşire Hanım. misafirin hatırı kırılmaz, oğlunla gelinin arasını bul' dedi.</p><p></p><p>"O da, 'Pekiyi efendim' dedi.</p><p></p><p>"Üstadımız odasına girince, 'Bu kim?' diye sordu.</p><p></p><p>"Tahiri Ağabey, 'Sen bilmiyor musun?' dedi.</p><p></p><p>"O da, 'Hayır' dedi.</p><p></p><p>"Bu Bediüzzaman Hazretleri' dedi.</p><p></p><p>"O zaman Fıtnat Hanım şöyle dedi:</p><p></p><p>"Hoca Efendi buraya gelmeden bir hafta evvel, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin merkadını Hoca Efendinin yattığı yerde gördüm.'</p><p></p><p>"Fıtnat Hanım ondan sonra Nur Talebesi oldu.</p><p></p><p>"Üstadımız bize her zaman şöyle derdi: 'Bir kadınla bir erkek ikisi yalnız konuşmasın, konuşulduğu zaman, ya kadın iki kişi olmalı veya erkek iki kişi olmalı, şer'an caiz değil.'</p><p></p><p> </p><p></p><p>Ders baklavası</p><p></p><p>"Sabah dersinden sonra bize, ders baklavası diye bir teberrük verirdi. Yani bir elması varsa, bıçakla parçalayıp kur'a çekerdik. İlk kur'a kime isabet etse ilk sefer o alır, bazen bir salkım üzümü kaç kişi olsak kur'a çekerek paylaşırdık. Bazen Isparta'da yapılan beyaz kurabiye tatlısından aldırırdı. Dersi evvelâ Üstadımız okur, sonra sırayla hep okurduk. O zamanlar hatt-ı Kur'ân'dan ders yapardık. Yeni yazı eserler yoktu. Fakat lahika mektupları hem el yazısı, hem hatt-ı Kur'ân'la teksir edilerek çoğaltılırdı.</p><p></p><p>"O sırada Sebilürreşad gibi dindar mecmualarda Üstaddan ve Risale-i Nurdan bahisler çıkardı. Üstadımız onları bizlere yazdırırdı. Bazan güzel yazılar çıkarsa lahika olarak neşrettirirdi.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hulusi, post: 52207, member: 32"] Allah razı olsun Rabbim hizmetiniiz daim etsin..bende bayram abiden bi kaç hatıra yazayım,Ah abilerim Ah... Peygamberimizin merkadini Üstadın yattığı yerde gördüm" "Birgün ev sahibinin dünürü, yani gelinin babası, Terzi Mehmet Ağabeye geliyor, 'Bizim kız küs, Hoca Efendi bunların arasını bulsun' diyor. Terzi Mehmet Ağabey de geldi. Üstadımıza söyledi. Üstadımız da Tahiri Ağabeyle bizi aldı, merdivenden Üstadımızla beraber kapıya kadar indik. Kapıyı çaldık. Fıtnat Hanım geldi. "Üstadımız, 'Hemşire Hanım. misafirin hatırı kırılmaz, oğlunla gelinin arasını bul' dedi. "O da, 'Pekiyi efendim' dedi. "Üstadımız odasına girince, 'Bu kim?' diye sordu. "Tahiri Ağabey, 'Sen bilmiyor musun?' dedi. "O da, 'Hayır' dedi. "Bu Bediüzzaman Hazretleri' dedi. "O zaman Fıtnat Hanım şöyle dedi: "Hoca Efendi buraya gelmeden bir hafta evvel, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin merkadını Hoca Efendinin yattığı yerde gördüm.' "Fıtnat Hanım ondan sonra Nur Talebesi oldu. "Üstadımız bize her zaman şöyle derdi: 'Bir kadınla bir erkek ikisi yalnız konuşmasın, konuşulduğu zaman, ya kadın iki kişi olmalı veya erkek iki kişi olmalı, şer'an caiz değil.' Ders baklavası "Sabah dersinden sonra bize, ders baklavası diye bir teberrük verirdi. Yani bir elması varsa, bıçakla parçalayıp kur'a çekerdik. İlk kur'a kime isabet etse ilk sefer o alır, bazen bir salkım üzümü kaç kişi olsak kur'a çekerek paylaşırdık. Bazen Isparta'da yapılan beyaz kurabiye tatlısından aldırırdı. Dersi evvelâ Üstadımız okur, sonra sırayla hep okurduk. O zamanlar hatt-ı Kur'ân'dan ders yapardık. Yeni yazı eserler yoktu. Fakat lahika mektupları hem el yazısı, hem hatt-ı Kur'ân'la teksir edilerek çoğaltılırdı. "O sırada Sebilürreşad gibi dindar mecmualarda Üstaddan ve Risale-i Nurdan bahisler çıkardı. Üstadımız onları bizlere yazdırırdı. Bazan güzel yazılar çıkarsa lahika olarak neşrettirirdi. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Bayram Yüksel
Bayram YÜKSEL Ağabey (r.h.) Afyon Hapishanesi'nde
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst