Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
bal tefsiri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="guftepira" data-source="post: 107937" data-attributes="member: 9856"><p><strong>Bal tefsiri, şeyh ahmed vasiyeti ve uğr-u abbas duasi hakkinda hocaefendi’nin görüşü</strong></p><p></p><p>allah şevkinizi arttırsın kardeşim.</p><p></p><p>lakin hususen tarihi mevzuları iktibas ederken kaynak ve kaynakçaların sıhhati vede doğruluğu gayet önemlidir. keza birçok hadis rivayet zincirindeki ufak bir sıkıntıdan mevzu bulunmuştur. bizim bu forumda bir hurafe sunmamız burdaki binler hakikati gölgeler kanaatindeyim.</p><p></p><p>konu ile ilgili muhterem fethullah gülen beyfendinin yorumuna aşağıdaki linkten ulaşabilir,</p><p>internette kısa süreli bir araştırma ile buraya getirdiğiniz metnin sahihliği noktasında bilgi sahibi olabilirsiniz.</p><p></p><p></p><p>---------------------------------</p><p></p><p><strong>BAL TEFSİRİ, ŞEYH AHMED VASİYETİ VE UĞR-U ABBAS DUASI HAKKINDA HOCAEFENDİ’NİN GÖRÜŞÜ</strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Ama metin hakkında hâlâ <strong>iyimser şüphecilerin</strong> olması ve işittiğimize göre <strong>forum sitelerinde</strong> cevap yetiştirmeye çalışmaları üzerine, bu konuyla alakalı ulemamızdan da bir cevap koymanın uygun olacağını düşündük. Bal Tefsiri, Uğru Abbas Duası, Şeyh Ahmed Vasiyetnamesi vs düzmeceleri ile forum sitelerini süsleyen arkadaşlara belki bir faydası olur. (Forum sitelerinden dini konularını öğrenmeye çabalamak da ayrı bir yazı konusu aslında. İnternetteki bilgilerin güvenilirlikleri için <strong>Ahmed Turan Alkan </strong>beyin şu yazısına bakılabilir:</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><a href="http://pazar.zaman.com.tr/?bl=14&hn=2323" target="_blank">ZAMAN GAZETESİ [İnternetin İlk Türk Gazetesi]</a></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bu Bal Tefsiri ve Şeyh Ahmed vasiyetnamesi hakkında merhum <strong>Timurtaş Uçar</strong> Hocaefendi’nin güzel bir vaazını dinlediğimi hatırlıyorum. İnşallah o kaseti temin edilebilirse, yazılı dökümünü sunmayı düşünüyoruz. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Aşağıdaki cevap ise bir başa âlimimize, muhterem <strong>Fethullah Gülen</strong> Hocaefendi’ye 1970’lerde sorulan iki sorunun kaset dökümünün istifadenize arz edilmesinden oluştu. Kendilerinden Allah razı olsun. İstifade etmeniz dileklerimizle. <strong><u>M.Semih Yıldız-cevaplar.org</u></strong> </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">“<strong>Entelektüel sınıfın esâtiri(efsanesi) başka olur, cühelânın esâtiri başka olur.</strong></span><span style="font-family: 'Verdana'"> Fakat bunların her ikisi de esas itibarıyla efsanedir, hurafedir. Sansasyonel şeylerdir bunlar. Ama akademik seviyede olur bunlar, böyle okur-yazarların, mürekkep yalayanların kaleminden çıktı mı, bu biraz daha şahsiyetli, hüviyetli, popüler olur. Ama popüler yalan, popüler efsane. Halkınki de bunun biraz cahilâne, âmiyânesi olur. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Mesela öteden beri, cahil halk arasında bir <strong>bal tefsiri</strong> vardır. Sözde, Resul-ü Ekrem -aleyhi’salâtü ve’s-selâm’ın saadet hanesinde, Hulefâ-i Râşidin’e bir tabak içinde bal takdim edilmiş, herkes bir şey söylemeden yemesin denmiş ve herkes ona bir şey söylemiş, söylemişler. Hiç böyle bir şey vaki ve vârid değildir. Vak’a nakledilmesi itibariyle <strong>kizb(yalan)</strong> üzerine müessestir. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Ondan sonra da bu bal tefsirini kim elden ele, köyden köye dolaştırırsa, iki yüz peygamber sevabı alır, denmiştir. <strong>İki yüz bin tane veli, iki yüz bin tane Fatih gibi musalli, büyük devlet adamı, bir tane peygamberin iki yüzde bir derecesine yükselemez</strong>. <strong>Bal tefsiri</strong> ile peygamberin aşr-ı mîşârına yükselemez insan. <strong>Bunun, ne rivayet bakımından, ne de dirayet bakımından tutarlı tarafı yoktur. Ama cahil halka anlatamazsınız, ev ev, köy köy dolaştırırlar bal tefsirini. </strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bir başka esâtir olarak “<strong>Uğur-u Abbas”</strong> diye bir şey vardır halk arasında. Şakînin bir tanesi hırsızlık yapar, mezar soyar, üç aylar girdiğinde her şeyi bırakır, içkiyi de bırakır, ibadete kendini verirmiş. Öldüğü zaman dosdoğru cennete gitmiş ve binaenaleyh bunu okur ve bundan sevap umarlar. Hiç böyle bir vaka olmuş değildir, vâkî, vârid değildir. <strong>Buna inanmak efsaneye inanmak demektir, bunu bulundurmanın hiç bir sevabı olmadığı gibi, belki yanında taşımanın, ondaki safsatalara inanmanın günahı vardır. Ama bu cahil halkın, okumamış olan halkın esâtiri, efsanesidir. </strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bir başka yalan daha anlatayım size. Her sene hacılar hacdan gelirken mi, bilmem, ne surette olduğu belli olmaz, Türkçe veya Kur’ân hattı, Osmanlıca hatla yazılmış <strong>Şeyh Ahmed'in Vasiyetnamesi</strong>. İşte, “<em>ben türbedâr-ı Nebevi’yim, adım Şeyh Ahmed. Falan perşembe günü Huzûr-u Resûlullah'ta duruyordum, birdenbire kalktı bana şöyle dedi; Şu perşembe ile bu perşembe arasında şu kadar gitti, hiçbiri cennete gitmedi hep cehenneme gitti, söyle onlara tövbe etsinler.”</em> Ondan sonra da kim bu vasiyetnameye inanmazsa kâfir olur, falan gibi şeyler. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bunlar, <strong>bunlardaki şeylere inanmak belki küfür, dalâlet derecesinde şeylerdir. Yani, buna inanmama değil, belki bu dalalete sapıklığa inanmak dalalet derecesinde bir günahtır. Ama bunu cahil halka anlatamazsınız. Evden eve, köyden köye dolaştırırlar ve benim bildiğim kadarıyla vefat eden kimselerin göğsüne koyarlar ki bunu, münker-nekir'e rahat cevap versin. </strong>Bu bir seviyede okumamış olan halkın esâtiridir </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hocaefendi “Şeyh Ahmed vasiyeti” hakkında sorulan bir soruya da şöyle cevap veriyor; “<strong>Ne ölmez bir zattır. Ben beş yaşındaydım bu vasiyetname vardı. Ama küçüldü. Büyüktü, galiba hüsn-ü zan görmeyince küçülttü onu. Beş yaşındaydım bu vardı, bu şeyh olduğuna göre o zaman elli yaşındaydı, şimdi yüzü aşmış. Bunamış olma ihtimali var bunun. </strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Burada bir kısım şeyler yazıyor. Bu köyden köye evden eve dolaştırırsa, işte Cuma günleri okursa şu sevabı olur, on altı bin kişi öldü, çoğusu imansız gitti. Bu vasiyetnameyi </span><span style="font-family: 'Verdana'">okurlarsa iki yüz peygamber sevabı alır, diyor. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bunu yapan zatların bu mevzuda hüsn-ü niyetini, hüsn-ü zannını veya su-i niyetini bilemiyorum. Bu ya <strong>sadık bir ahmak</strong> veya <strong>hain bir kezzab</strong>. Sadık ahmak olursa bir yerden eline geçmiştir böyle bir şey, teşvik ediyor, terğib ediyor, bunu dağıtıyor millet sevap kazansın diye. İçinde <strong>üsture</strong> var. Yunan üsturesi gibi. Efsaneler gibi. Hint efsaneleri gibi üsture var. <strong>İçinde bulunan cümlelerden eğer yüz kelime varsa bir tanesinin doğru olduğunu görseydim, onun hakkını verecektim. Hiç biri doğru değil.</strong> <strong>Hepsi yalan</strong>. Veyahut ta bu türlü şeyler, Uğur-u Abbas gibi, Vasiyetname gibi, daha buna benzer Karınca duası gibi şeyler.. Ve <strong>işin içinde mantığı bulabilirseniz bulunuz, çok zordur bunun içinde mantık bulmak. Ama ben bu türlü şeylerle meşgul olmayı da zaid sayıyorum. Asrımızın idrak ve anlayışı bunlara iltifat etmeyeceği kanaatindeyim.. Bulursanız temiz bir yerde yakın bunları.</strong> Uğur-u Abbas ta buna girer, karınca duası da buna girer. </span></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Kaynak</span></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">1-Mevzu Hadisler-Yaşar Kandemir-Diyanet Yayınları- Ankara–1975</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">2-Dinde Yabancılaşma Ve Yozlaşma- Abdülhakim Yüce-Feza Gazetecilik A.Ş. Yayınları</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="guftepira, post: 107937, member: 9856"] [b]Bal tefsiri, şeyh ahmed vasiyeti ve uğr-u abbas duasi hakkinda hocaefendi’nin görüşü[/b] allah şevkinizi arttırsın kardeşim. lakin hususen tarihi mevzuları iktibas ederken kaynak ve kaynakçaların sıhhati vede doğruluğu gayet önemlidir. keza birçok hadis rivayet zincirindeki ufak bir sıkıntıdan mevzu bulunmuştur. bizim bu forumda bir hurafe sunmamız burdaki binler hakikati gölgeler kanaatindeyim. konu ile ilgili muhterem fethullah gülen beyfendinin yorumuna aşağıdaki linkten ulaşabilir, internette kısa süreli bir araştırma ile buraya getirdiğiniz metnin sahihliği noktasında bilgi sahibi olabilirsiniz. --------------------------------- [B]BAL TEFSİRİ, ŞEYH AHMED VASİYETİ VE UĞR-U ABBAS DUASI HAKKINDA HOCAEFENDİ’NİN GÖRÜŞÜ[/B] [FONT=Verdana]Ama metin hakkında hâlâ [B]iyimser şüphecilerin[/B] olması ve işittiğimize göre [B]forum sitelerinde[/B] cevap yetiştirmeye çalışmaları üzerine, bu konuyla alakalı ulemamızdan da bir cevap koymanın uygun olacağını düşündük. Bal Tefsiri, Uğru Abbas Duası, Şeyh Ahmed Vasiyetnamesi vs düzmeceleri ile forum sitelerini süsleyen arkadaşlara belki bir faydası olur. (Forum sitelerinden dini konularını öğrenmeye çabalamak da ayrı bir yazı konusu aslında. İnternetteki bilgilerin güvenilirlikleri için [B]Ahmed Turan Alkan [/B]beyin şu yazısına bakılabilir:[/FONT] [FONT=Verdana][url=http://pazar.zaman.com.tr/?bl=14&hn=2323]ZAMAN GAZETESİ [İnternetin İlk Türk Gazetesi][/url][/FONT] [FONT=Verdana]Bu Bal Tefsiri ve Şeyh Ahmed vasiyetnamesi hakkında merhum [B]Timurtaş Uçar[/B] Hocaefendi’nin güzel bir vaazını dinlediğimi hatırlıyorum. İnşallah o kaseti temin edilebilirse, yazılı dökümünü sunmayı düşünüyoruz. [/FONT] [FONT=Verdana]Aşağıdaki cevap ise bir başa âlimimize, muhterem [B]Fethullah Gülen[/B] Hocaefendi’ye 1970’lerde sorulan iki sorunun kaset dökümünün istifadenize arz edilmesinden oluştu. Kendilerinden Allah razı olsun. İstifade etmeniz dileklerimizle. [B][U]M.Semih Yıldız-cevaplar.org[/U][/B] [/FONT] [FONT=Verdana]“[B]Entelektüel sınıfın esâtiri(efsanesi) başka olur, cühelânın esâtiri başka olur.[/B][/FONT][FONT=Verdana] Fakat bunların her ikisi de esas itibarıyla efsanedir, hurafedir. Sansasyonel şeylerdir bunlar. Ama akademik seviyede olur bunlar, böyle okur-yazarların, mürekkep yalayanların kaleminden çıktı mı, bu biraz daha şahsiyetli, hüviyetli, popüler olur. Ama popüler yalan, popüler efsane. Halkınki de bunun biraz cahilâne, âmiyânesi olur. [/FONT] [FONT=Verdana]Mesela öteden beri, cahil halk arasında bir [B]bal tefsiri[/B] vardır. Sözde, Resul-ü Ekrem -aleyhi’salâtü ve’s-selâm’ın saadet hanesinde, Hulefâ-i Râşidin’e bir tabak içinde bal takdim edilmiş, herkes bir şey söylemeden yemesin denmiş ve herkes ona bir şey söylemiş, söylemişler. Hiç böyle bir şey vaki ve vârid değildir. Vak’a nakledilmesi itibariyle [B]kizb(yalan)[/B] üzerine müessestir. [/FONT] [FONT=Verdana]Ondan sonra da bu bal tefsirini kim elden ele, köyden köye dolaştırırsa, iki yüz peygamber sevabı alır, denmiştir. [B]İki yüz bin tane veli, iki yüz bin tane Fatih gibi musalli, büyük devlet adamı, bir tane peygamberin iki yüzde bir derecesine yükselemez[/B]. [B]Bal tefsiri[/B] ile peygamberin aşr-ı mîşârına yükselemez insan. [B]Bunun, ne rivayet bakımından, ne de dirayet bakımından tutarlı tarafı yoktur. Ama cahil halka anlatamazsınız, ev ev, köy köy dolaştırırlar bal tefsirini. [/B][/FONT] [FONT=Verdana]Bir başka esâtir olarak “[B]Uğur-u Abbas”[/B] diye bir şey vardır halk arasında. Şakînin bir tanesi hırsızlık yapar, mezar soyar, üç aylar girdiğinde her şeyi bırakır, içkiyi de bırakır, ibadete kendini verirmiş. Öldüğü zaman dosdoğru cennete gitmiş ve binaenaleyh bunu okur ve bundan sevap umarlar. Hiç böyle bir vaka olmuş değildir, vâkî, vârid değildir. [B]Buna inanmak efsaneye inanmak demektir, bunu bulundurmanın hiç bir sevabı olmadığı gibi, belki yanında taşımanın, ondaki safsatalara inanmanın günahı vardır. Ama bu cahil halkın, okumamış olan halkın esâtiri, efsanesidir. [/B][/FONT] [FONT=Verdana]Bir başka yalan daha anlatayım size. Her sene hacılar hacdan gelirken mi, bilmem, ne surette olduğu belli olmaz, Türkçe veya Kur’ân hattı, Osmanlıca hatla yazılmış [B]Şeyh Ahmed'in Vasiyetnamesi[/B]. İşte, “[I]ben türbedâr-ı Nebevi’yim, adım Şeyh Ahmed. Falan perşembe günü Huzûr-u Resûlullah'ta duruyordum, birdenbire kalktı bana şöyle dedi; Şu perşembe ile bu perşembe arasında şu kadar gitti, hiçbiri cennete gitmedi hep cehenneme gitti, söyle onlara tövbe etsinler.”[/I] Ondan sonra da kim bu vasiyetnameye inanmazsa kâfir olur, falan gibi şeyler. [/FONT] [FONT=Verdana]Bunlar, [B]bunlardaki şeylere inanmak belki küfür, dalâlet derecesinde şeylerdir. Yani, buna inanmama değil, belki bu dalalete sapıklığa inanmak dalalet derecesinde bir günahtır. Ama bunu cahil halka anlatamazsınız. Evden eve, köyden köye dolaştırırlar ve benim bildiğim kadarıyla vefat eden kimselerin göğsüne koyarlar ki bunu, münker-nekir'e rahat cevap versin. [/B]Bu bir seviyede okumamış olan halkın esâtiridir [/FONT] [FONT=Verdana]Hocaefendi “Şeyh Ahmed vasiyeti” hakkında sorulan bir soruya da şöyle cevap veriyor; “[B]Ne ölmez bir zattır. Ben beş yaşındaydım bu vasiyetname vardı. Ama küçüldü. Büyüktü, galiba hüsn-ü zan görmeyince küçülttü onu. Beş yaşındaydım bu vardı, bu şeyh olduğuna göre o zaman elli yaşındaydı, şimdi yüzü aşmış. Bunamış olma ihtimali var bunun. [/B][/FONT] [FONT=Verdana]Burada bir kısım şeyler yazıyor. Bu köyden köye evden eve dolaştırırsa, işte Cuma günleri okursa şu sevabı olur, on altı bin kişi öldü, çoğusu imansız gitti. Bu vasiyetnameyi [/FONT][FONT=Verdana]okurlarsa iki yüz peygamber sevabı alır, diyor. [/FONT] [FONT=Verdana]Bunu yapan zatların bu mevzuda hüsn-ü niyetini, hüsn-ü zannını veya su-i niyetini bilemiyorum. Bu ya [B]sadık bir ahmak[/B] veya [B]hain bir kezzab[/B]. Sadık ahmak olursa bir yerden eline geçmiştir böyle bir şey, teşvik ediyor, terğib ediyor, bunu dağıtıyor millet sevap kazansın diye. İçinde [B]üsture[/B] var. Yunan üsturesi gibi. Efsaneler gibi. Hint efsaneleri gibi üsture var. [B]İçinde bulunan cümlelerden eğer yüz kelime varsa bir tanesinin doğru olduğunu görseydim, onun hakkını verecektim. Hiç biri doğru değil.[/B] [B]Hepsi yalan[/B]. Veyahut ta bu türlü şeyler, Uğur-u Abbas gibi, Vasiyetname gibi, daha buna benzer Karınca duası gibi şeyler.. Ve [B]işin içinde mantığı bulabilirseniz bulunuz, çok zordur bunun içinde mantık bulmak. Ama ben bu türlü şeylerle meşgul olmayı da zaid sayıyorum. Asrımızın idrak ve anlayışı bunlara iltifat etmeyeceği kanaatindeyim.. Bulursanız temiz bir yerde yakın bunları.[/B] Uğur-u Abbas ta buna girer, karınca duası da buna girer. [/FONT] [B][FONT=Verdana]Kaynak[/FONT][/B] [FONT=Verdana]1-Mevzu Hadisler-Yaşar Kandemir-Diyanet Yayınları- Ankara–1975 2-Dinde Yabancılaşma Ve Yozlaşma- Abdülhakim Yüce-Feza Gazetecilik A.Ş. Yayınları[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
bal tefsiri
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst