Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 352144" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi - Sayfa: 172</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">şiddetli bir yağmura tutulan yolcular gibidir” dediği zaman, sâmi derhal ayıldı, suale geldi ve dedi: Yağmurlar merğup ve matlup bir rahmet iken, niçin onlara korkunç bir musibete dönmüştür?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Kur’ân-ı Kerim, bu suale karşı o yağmurun dehşetini tasvir etmekle, </span></span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-size: 22px">﴾</span> <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">فِيهِ ظُلُمَاتٌ</span></span> </span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">﴿ </span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">demiştir. Ve</span></span> <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">ظُلُمَاتٌ </span></span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong></span> <span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">’ın cem’iyle, bulutların zulmetine ve yağmurun kesafetinden hasıl olan zulmete ve o zulmet ihatalı ve kesretli olduğundan, sanki gecedeki bulut gibi, bulutun yağdırdığı siyah siyah katrelerin zulmetine zarf olduğunu bildirmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Sonra, zulmetli, yağmurlu geceler alelekser gürültülü olurlar. Sâmi yine suale geldi ve dedi: Acaba onların da bu gecelerinde gürültü var mıdır?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Kur’ân-ı Kerim buna da cevaben</span></span> <span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-size: 22px">﴾</span> <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">وَرَعْدٌ</span></span> </span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3</u></strong></span> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">﴿ </span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">diye, vaziyetin dehşet ve korkulu olduğuna işaret etmiştir. Sanki mevcudatın bir zahirî padişahı olan semâ, onları felâketlere ve helâketlere sevk etmek için, zemini sarsan gürültüsüyle, her tarafı dehşetlere veren şimşeklerinin sesleriyle çağırıp bağırıyor. İşte böyle bir vaziyet karşısında, böyle dehşetli bir musibete uğrayan bir adam, kendi sükûtu içinde kâinatın her tarafından zararlı hareketlerin, korkunç sayhaların kendisine gelmekte olduğunu tahayyül eder. Maahaza, ra’d sesini işittiği vakit, onun sayhalarını kendisine karşı pek şiddetli naralar olduğunu zanneder. Zira korkak ve hâin bir adam, her sayhayı aleyhine zanneder.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Sonra, ra’d ve berk arasında bir refakat-i zikriye bulunduğundan, birisinden bahsedildiği zaman, ötekisi de velev tufeylî bir surette olsun, yani dâvetsiz olarak zihne gelir, ondan da bahsedilir. İşte bu münasebetle, Kur’ân-ı Kerim <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">رَعْدٌ </span></span>dan sonra</span></span> <span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-size: 22px">﴾</span> <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">وَبَرْقٌ</span></span> </span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />4</u></strong></span> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">﴿ </span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">demiştir. Ve tenkiriyle, berkin pek garip ve acip olduğu-na</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p></p><p>[NOT]<strong>Dipnot-1</strong> Onda karanlıklar vardır.</p><p><strong>Dipnot-2</strong> Karanlıklar.</p><p><strong>Dipnot-3</strong> Ve gök gürültüsü.</p><p><strong>Dipnot-4</strong> Ve şimşek.[/NOT]</p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>acip</strong>: hayret veren, şaşırtıcı, acayip</td><td><strong>alelekser</strong>: çoğunlukla, genellikle</td></tr><tr><td><strong>berk</strong>: şimşek, yıldırım</td><td><strong>cem'</strong>: gr. çoğul kalıbı, kipi</td></tr><tr><td><strong>dehşetli</strong>: korkunç, ürküntü</td><td><strong>garip</strong>: tuhaf, yabancı</td></tr><tr><td><strong>hasıl olmak</strong>: meydana gelmek</td><td><strong>helâket</strong>: mahvolma, yok oluş</td></tr><tr><td><strong>ihatalı</strong>: kuşatıcı, kapsamlı</td><td><strong>katre</strong>: damla</td></tr><tr><td><strong>kesafet</strong>: yoğunluk</td><td><strong>kesretli</strong>: çokça</td></tr><tr><td><strong>kâinat</strong>: evren, bütün yaratılmışlar</td><td><strong>maahaza</strong>: bununla beraber, bununla birlikte</td></tr><tr><td><strong>matlup</strong>: talep edilen, istenilen</td><td><strong>merğub</strong>: rağbet edilen, istenen</td></tr><tr><td><strong>mevcudat</strong>: varlıklar</td><td><strong>musibet</strong>: belâ, sıkıntı</td></tr><tr><td><strong>münasebet</strong>: bağlantı, ilişki</td><td><strong>nara</strong>: yüksek sesle bağırma, haykırma</td></tr><tr><td><strong>rahmet</strong>: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan</td><td><strong>ra’d</strong>: gök gürültüsü</td></tr><tr><td><strong>refakat-i zikriye</strong>: beraber zikredilme, birlikte anılma;</td><td><strong>sayha</strong>: bağırış, haykırış, sesleniş</td></tr><tr><td><strong>semâ</strong>: gökyüzü</td><td><strong>sâmi</strong>: işiten, dinleyici</td></tr><tr><td><strong>sükût</strong>: sessizlik, suskunluk</td><td><strong>tahayyül etmek</strong>: hayal etmek</td></tr><tr><td><strong>tasvir etme</strong>: anlatma, ifade etme</td><td><strong>tenkir</strong>: gr. belirsiz kılma; bir kelimenin sonunu iki üstün, iki esre veya iki ötreli yapmak sûretiyle nekre yapıp mânâyı kapalı, belirsiz yapma</td></tr><tr><td><strong>tufeylî</strong>: istem dışı, davetsiz çıkıp gelen, asalak</td><td><strong>velev</strong>: eğer, gerçi</td></tr><tr><td><strong>zahirî</strong>: dış görünüşte</td><td><strong>zarf olma</strong>: gr. yer ve zaman bildirme; kılıf</td></tr><tr><td><strong>zemin</strong>: yeryüzü</td><td><strong>zira</strong>: çünkü</td></tr><tr><td><strong>zulmet</strong>: karanlık</td><td></td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 352144, member: 27"] [b]Cevap: Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi - Sayfa: 172[/b] [FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2] şiddetli bir yağmura tutulan yolcular gibidir” dediği zaman, sâmi derhal ayıldı, suale geldi ve dedi: Yağmurlar merğup ve matlup bir rahmet iken, niçin onlara korkunç bir musibete dönmüştür? [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Kur’ân-ı Kerim, bu suale karşı o yağmurun dehşetini tasvir etmekle, [/SIZE][/FONT][FONT=Traditional Arabic][SIZE=6]﴾[/SIZE] [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]فِيهِ ظُلُمَاتٌ[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT] [SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]﴿ [/FONT][/SIZE][FONT=tahoma][SIZE=2]demiştir. Ve[/SIZE][/FONT] [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]ظُلُمَاتٌ [/SIZE][/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]’ın cem’iyle, bulutların zulmetine ve yağmurun kesafetinden hasıl olan zulmete ve o zulmet ihatalı ve kesretli olduğundan, sanki gecedeki bulut gibi, bulutun yağdırdığı siyah siyah katrelerin zulmetine zarf olduğunu bildirmiştir. [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Sonra, zulmetli, yağmurlu geceler alelekser gürültülü olurlar. Sâmi yine suale geldi ve dedi: Acaba onların da bu gecelerinde gürültü var mıdır? Kur’ân-ı Kerim buna da cevaben[/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][SIZE=6]﴾[/SIZE] [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]وَرَعْدٌ[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3[/U][/B][/FONT] [SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]﴿ [/FONT][/SIZE][FONT=tahoma][SIZE=2]diye, vaziyetin dehşet ve korkulu olduğuna işaret etmiştir. Sanki mevcudatın bir zahirî padişahı olan semâ, onları felâketlere ve helâketlere sevk etmek için, zemini sarsan gürültüsüyle, her tarafı dehşetlere veren şimşeklerinin sesleriyle çağırıp bağırıyor. İşte böyle bir vaziyet karşısında, böyle dehşetli bir musibete uğrayan bir adam, kendi sükûtu içinde kâinatın her tarafından zararlı hareketlerin, korkunç sayhaların kendisine gelmekte olduğunu tahayyül eder. Maahaza, ra’d sesini işittiği vakit, onun sayhalarını kendisine karşı pek şiddetli naralar olduğunu zanneder. Zira korkak ve hâin bir adam, her sayhayı aleyhine zanneder. [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Sonra, ra’d ve berk arasında bir refakat-i zikriye bulunduğundan, birisinden bahsedildiği zaman, ötekisi de velev tufeylî bir surette olsun, yani dâvetsiz olarak zihne gelir, ondan da bahsedilir. İşte bu münasebetle, Kur’ân-ı Kerim [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]رَعْدٌ [/SIZE][/FONT]dan sonra[/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][SIZE=6]﴾[/SIZE] [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]وَبَرْقٌ[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]4[/U][/B][/FONT] [SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]﴿ [/FONT][/SIZE][FONT=tahoma][SIZE=2]demiştir. Ve tenkiriyle, berkin pek garip ve acip olduğu-na[/SIZE][/FONT] [/FONT] [NOT][B]Dipnot-1[/B] Onda karanlıklar vardır. [B]Dipnot-2[/B] Karanlıklar. [B]Dipnot-3[/B] Ve gök gürültüsü. [B]Dipnot-4[/B] Ve şimşek.[/NOT] [TABLE] [TR] [TD][B]acip[/B]: hayret veren, şaşırtıcı, acayip[/TD] [TD][B]alelekser[/B]: çoğunlukla, genellikle[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]berk[/B]: şimşek, yıldırım[/TD] [TD][B]cem'[/B]: gr. çoğul kalıbı, kipi[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dehşetli[/B]: korkunç, ürküntü[/TD] [TD][B]garip[/B]: tuhaf, yabancı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hasıl olmak[/B]: meydana gelmek[/TD] [TD][B]helâket[/B]: mahvolma, yok oluş[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihatalı[/B]: kuşatıcı, kapsamlı[/TD] [TD][B]katre[/B]: damla[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kesafet[/B]: yoğunluk[/TD] [TD][B]kesretli[/B]: çokça[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat[/B]: evren, bütün yaratılmışlar[/TD] [TD][B]maahaza[/B]: bununla beraber, bununla birlikte[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]matlup[/B]: talep edilen, istenilen[/TD] [TD][B]merğub[/B]: rağbet edilen, istenen[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mevcudat[/B]: varlıklar[/TD] [TD][B]musibet[/B]: belâ, sıkıntı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]münasebet[/B]: bağlantı, ilişki[/TD] [TD][B]nara[/B]: yüksek sesle bağırma, haykırma[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]rahmet[/B]: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan[/TD] [TD][B]ra’d[/B]: gök gürültüsü[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]refakat-i zikriye[/B]: beraber zikredilme, birlikte anılma;[/TD] [TD][B]sayha[/B]: bağırış, haykırış, sesleniş[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]semâ[/B]: gökyüzü[/TD] [TD][B]sâmi[/B]: işiten, dinleyici[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sükût[/B]: sessizlik, suskunluk[/TD] [TD][B]tahayyül etmek[/B]: hayal etmek[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tasvir etme[/B]: anlatma, ifade etme[/TD] [TD][B]tenkir[/B]: gr. belirsiz kılma; bir kelimenin sonunu iki üstün, iki esre veya iki ötreli yapmak sûretiyle nekre yapıp mânâyı kapalı, belirsiz yapma[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tufeylî[/B]: istem dışı, davetsiz çıkıp gelen, asalak[/TD] [TD][B]velev[/B]: eğer, gerçi[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zahirî[/B]: dış görünüşte[/TD] [TD][B]zarf olma[/B]: gr. yer ve zaman bildirme; kılıf[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zemin[/B]: yeryüzü[/TD] [TD][B]zira[/B]: çünkü[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zulmet[/B]: karanlık[/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst