Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Ayetler Ve İbretler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="zeyhak_" data-source="post: 99112" data-attributes="member: 22"><p><strong>Cevap: uyku mucizesi</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen"><strong>İnsanlığı aciz bırakan sır; UYKU</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen"><em><strong>Gece uyumanız da Onun âyetlerindendir. (Rum Sûresi, 30:23)</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">UYKU, Yüce Allah'ın bu âlemdeki en hayret verici âyetlerinden birisidir. O, hayatımız için vazgeçilmez ve yeri asla doldurulmaz bir nimettir; onunla hepimiz hergün iç içe yaşarız; fakat onun hakkında pek az şey biliriz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">En başta, uykunun ne olduğunu bilemiyoruz. Uykunun bedenimiz ve sağlığımız için son derece önemli olduğunu biliyoruz; fakat onun ne yapıp da bedenimize ve sağlığımıza bu yararı sağladığını kesin bir şekilde söyleyemiyoruz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Bu konuda bildiğimiz birşey varsa, uykunun, basit bir dinlenmeden ibaret olmadığıdır. Dinlenme dediğimiz, eğer bir faaliyet yokluğundan ibaretse, uyku kesinlikle böyle birşey değildir. Gerçi uyku dinlendirir; fakat dinlenme, uykunun yerini tutmaz. Bir yatağa uzanıp on saat istirahat edecek olsanız, bir saatlik uykunun yerini doldurmuş olmazsınız. Çünkü uyku sırasında, henüz sırrını çözemediğimiz hadiseler cereyan eder. Bir kısım teorilere göre, bu sırada hafızamızda düzenlemeler yapılır; meselâ, kısa dönem hafızadaki bazı bilgiler uzun dönem hafızaya nakledilir. Vücudun diğer sistemleri açısından da uyku vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bugün dünyanın dört bir yanında binlerce laboratuarda uyku ile ilgili çalışmalar yürütülmekte, bir yandan uykunun sırları çözülmeye çalışılırken, bir yandan da modern hayatın uyku ile ilgili olarak ortaya çıkardığı sorunlara çözüm araştırılmaktadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Kur'ân, bazı âyetlerinde uyku ile ölüm arasında paralellik kurar. Ancak unutmamak gerekir ki, ölüm hayatın yokluğu demek değildir; o da esrarengiz bir varlıktır ve, Mülk Sûresinin başında da vurgulandığı gibi, yaratılmış olan birşeydir. Uyku da, ölüme çok benzer bir şekilde, insanın bir ölçüde bilinç kaybına uğradığı, ruh ile beden arasındaki ilişkinin başkalaştığı, bu arada rüya vasıtasıyla insanın başka bir âlem ile temasa geçtiği bir hadisedir. Onun hakkında ne kadar az şey bilersek bilelim, şu kadarı kesin bir gerçek ki, o, hayatın kendisi kadar hayret verici, hikmet dolu, asla tesadüfle açıklanmayacak olan bir mucizedir. Eğer öyle olmasaydı, hayatımız üzerinde onun icra ettiği onarıcı ve düzenleyici etkiyi başka birşeyle telâfi etmek için çırpınan insanlık böylesine âciz kalmazdı.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Ayet-i kerime, uykuyu gece ile ilişkili bir şekilde anarken, konunun bir başka yönüne daha dikkatlerimizi çekmektedir. Bu, insan ile büyük âlemin bir arada düzenlenmiş ve birbiriyle uyum içinde yaratılmış olmasıdır. Yüce Allah, bir taraftan insan için uykuyu takdir ederken, diğer taraftan da, onu barındıran âlemi, onun uyumasına ve dinlenmesine elverişli bir şekilde yaratmıştır. Yoksa, bir başka âyette de buyurulduğu gibi:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen"><em><strong>De ki: Söyleyin bana, eğer Allah gündüzü kıyamete kadar üzerinizde sürekli kılacak olsa, istirahat edeceğiniz bir geceyi size Allah'tan başka getirebilecek tanrı kimdir? Hâlâ gözünüzü açmayacak mısınız? (Kasas Sûresi, 28:72.)</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Gerçi bu âyeti iki şekilde de anlamak mümkündür:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">(1) “Gece uyumanız, gündüz Onun lütfundan rızkınızı aramanız Onun âyetlerindendir.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">(2) “Gece ve gündüz uyumanız ve Onun lütfundan rızkınızı aramanız Onun âyetlerindendir.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Her iki halde de, gece ile uykunun, gündüz ile çalışmanın birbirine daha yakın olduğu ve yakıştığı anlaşılıyor ki, daha başka âyetlerde bu durum daha açık şekilde ifade edilmiştir. Ancak burada, gece olduğu gibi gündüz de uyuyabileceğimiz, gündüz olduğu gibi gece de çalışabileceğimiz anlamı da çıkıyor ki, bunda bir esneklik vardır. Yani, genel çizgi, gecenin uyku için, gündüzün çalışma için düzenlenmiş olmasıdır; bu doğal olan şeydir. Ancak, gerek toplum hayatının gereği olarak, gerekse daha başka nedenlerden dolayı, insanın bu genel çizgi dışında davranması da gerekebilir. Eğer insanın ve dünyanın yaratılışı, sadece gece uyuyup sadece gündüz çalışmaya elverseydi ve bunun dışına çıkmak hiçbir şekilde mümkün olmasaydı, bu bizim için pek meşakkatli bir hayat olurdu. Ayetin ifadesindeki esneklikte bu İlâhî lütfa dair böyle bir işaret de anlaşılmaktadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Uykunun bir “âyet” olarak nitelendirilmesinden alabileceğimiz bir başka ibret daha var:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Bu nimetin önemi asla küçümsenmemelidir. Ömrümüzden önemli bir kısmı uyku için takdir edilmiştir ve bu takdiri değiştirmek bizim elimizde değildir. Ancak bu miktarın çokluğu gözümüzde büyüyüp de bizi “Hayatımızın üçte biri uyku ile heba olup gidiyor” şeklinde bir düşünceye sevk etmemelidir. Çünkü bu bir heba değil, esrarlı bir onarım ve düzenleme faaliyetidir. Uyku saatlerinden kısarak vakit kazanmaya çalışan insanlar, bunun yerine, meselâ televizyon izleme saatlerinde bir kısıntıya gidecek olsalar, kendileri için çok daha iyi bir yatırım yapmış olurlar. Bugünün toplumlarında en önemli sorunlardan birinin de uyku ile ilgili olduğunu hatırdan uzak tutmamakta fayda vardır. İnsanlar, pek çok gereksiz şeyle günlerini doldurup oradan oraya yetişmeye çalışırken istirahat etmeyi unutuyorlar ve hayatlarını bir telâş, stres ve yorgunluk atmosferine mahkûm ediyorlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">Huzurlu bir hayatın adresi olarak ise, Kur'ân, Allah'ın âyetlerini gösteriyor.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen">İşte, uyku da, çalışıp çabalamak gibi, o âyetlerden birisidir: Okunmak, yaşanmak ve şükredilmek isteyen bir âyet.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen"><strong>Ümit ŞİMŞEK</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: darkgreen"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="zeyhak_, post: 99112, member: 22"] [b]Cevap: uyku mucizesi[/b] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=darkgreen][B]İnsanlığı aciz bırakan sır; UYKU[/B] [I][B]Gece uyumanız da Onun âyetlerindendir. (Rum Sûresi, 30:23)[/B][/I] UYKU, Yüce Allah'ın bu âlemdeki en hayret verici âyetlerinden birisidir. O, hayatımız için vazgeçilmez ve yeri asla doldurulmaz bir nimettir; onunla hepimiz hergün iç içe yaşarız; fakat onun hakkında pek az şey biliriz. En başta, uykunun ne olduğunu bilemiyoruz. Uykunun bedenimiz ve sağlığımız için son derece önemli olduğunu biliyoruz; fakat onun ne yapıp da bedenimize ve sağlığımıza bu yararı sağladığını kesin bir şekilde söyleyemiyoruz. Bu konuda bildiğimiz birşey varsa, uykunun, basit bir dinlenmeden ibaret olmadığıdır. Dinlenme dediğimiz, eğer bir faaliyet yokluğundan ibaretse, uyku kesinlikle böyle birşey değildir. Gerçi uyku dinlendirir; fakat dinlenme, uykunun yerini tutmaz. Bir yatağa uzanıp on saat istirahat edecek olsanız, bir saatlik uykunun yerini doldurmuş olmazsınız. Çünkü uyku sırasında, henüz sırrını çözemediğimiz hadiseler cereyan eder. Bir kısım teorilere göre, bu sırada hafızamızda düzenlemeler yapılır; meselâ, kısa dönem hafızadaki bazı bilgiler uzun dönem hafızaya nakledilir. Vücudun diğer sistemleri açısından da uyku vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bugün dünyanın dört bir yanında binlerce laboratuarda uyku ile ilgili çalışmalar yürütülmekte, bir yandan uykunun sırları çözülmeye çalışılırken, bir yandan da modern hayatın uyku ile ilgili olarak ortaya çıkardığı sorunlara çözüm araştırılmaktadır. Kur'ân, bazı âyetlerinde uyku ile ölüm arasında paralellik kurar. Ancak unutmamak gerekir ki, ölüm hayatın yokluğu demek değildir; o da esrarengiz bir varlıktır ve, Mülk Sûresinin başında da vurgulandığı gibi, yaratılmış olan birşeydir. Uyku da, ölüme çok benzer bir şekilde, insanın bir ölçüde bilinç kaybına uğradığı, ruh ile beden arasındaki ilişkinin başkalaştığı, bu arada rüya vasıtasıyla insanın başka bir âlem ile temasa geçtiği bir hadisedir. Onun hakkında ne kadar az şey bilersek bilelim, şu kadarı kesin bir gerçek ki, o, hayatın kendisi kadar hayret verici, hikmet dolu, asla tesadüfle açıklanmayacak olan bir mucizedir. Eğer öyle olmasaydı, hayatımız üzerinde onun icra ettiği onarıcı ve düzenleyici etkiyi başka birşeyle telâfi etmek için çırpınan insanlık böylesine âciz kalmazdı. Ayet-i kerime, uykuyu gece ile ilişkili bir şekilde anarken, konunun bir başka yönüne daha dikkatlerimizi çekmektedir. Bu, insan ile büyük âlemin bir arada düzenlenmiş ve birbiriyle uyum içinde yaratılmış olmasıdır. Yüce Allah, bir taraftan insan için uykuyu takdir ederken, diğer taraftan da, onu barındıran âlemi, onun uyumasına ve dinlenmesine elverişli bir şekilde yaratmıştır. Yoksa, bir başka âyette de buyurulduğu gibi: [I][B]De ki: Söyleyin bana, eğer Allah gündüzü kıyamete kadar üzerinizde sürekli kılacak olsa, istirahat edeceğiniz bir geceyi size Allah'tan başka getirebilecek tanrı kimdir? Hâlâ gözünüzü açmayacak mısınız? (Kasas Sûresi, 28:72.)[/B][/I] Gerçi bu âyeti iki şekilde de anlamak mümkündür: (1) “Gece uyumanız, gündüz Onun lütfundan rızkınızı aramanız Onun âyetlerindendir.” (2) “Gece ve gündüz uyumanız ve Onun lütfundan rızkınızı aramanız Onun âyetlerindendir.” Her iki halde de, gece ile uykunun, gündüz ile çalışmanın birbirine daha yakın olduğu ve yakıştığı anlaşılıyor ki, daha başka âyetlerde bu durum daha açık şekilde ifade edilmiştir. Ancak burada, gece olduğu gibi gündüz de uyuyabileceğimiz, gündüz olduğu gibi gece de çalışabileceğimiz anlamı da çıkıyor ki, bunda bir esneklik vardır. Yani, genel çizgi, gecenin uyku için, gündüzün çalışma için düzenlenmiş olmasıdır; bu doğal olan şeydir. Ancak, gerek toplum hayatının gereği olarak, gerekse daha başka nedenlerden dolayı, insanın bu genel çizgi dışında davranması da gerekebilir. Eğer insanın ve dünyanın yaratılışı, sadece gece uyuyup sadece gündüz çalışmaya elverseydi ve bunun dışına çıkmak hiçbir şekilde mümkün olmasaydı, bu bizim için pek meşakkatli bir hayat olurdu. Ayetin ifadesindeki esneklikte bu İlâhî lütfa dair böyle bir işaret de anlaşılmaktadır. Uykunun bir “âyet” olarak nitelendirilmesinden alabileceğimiz bir başka ibret daha var: Bu nimetin önemi asla küçümsenmemelidir. Ömrümüzden önemli bir kısmı uyku için takdir edilmiştir ve bu takdiri değiştirmek bizim elimizde değildir. Ancak bu miktarın çokluğu gözümüzde büyüyüp de bizi “Hayatımızın üçte biri uyku ile heba olup gidiyor” şeklinde bir düşünceye sevk etmemelidir. Çünkü bu bir heba değil, esrarlı bir onarım ve düzenleme faaliyetidir. Uyku saatlerinden kısarak vakit kazanmaya çalışan insanlar, bunun yerine, meselâ televizyon izleme saatlerinde bir kısıntıya gidecek olsalar, kendileri için çok daha iyi bir yatırım yapmış olurlar. Bugünün toplumlarında en önemli sorunlardan birinin de uyku ile ilgili olduğunu hatırdan uzak tutmamakta fayda vardır. İnsanlar, pek çok gereksiz şeyle günlerini doldurup oradan oraya yetişmeye çalışırken istirahat etmeyi unutuyorlar ve hayatlarını bir telâş, stres ve yorgunluk atmosferine mahkûm ediyorlar. Huzurlu bir hayatın adresi olarak ise, Kur'ân, Allah'ın âyetlerini gösteriyor. İşte, uyku da, çalışıp çabalamak gibi, o âyetlerden birisidir: Okunmak, yaşanmak ve şükredilmek isteyen bir âyet. [B]Ümit ŞİMŞEK[/B] [/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Ayetler Ve İbretler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst