Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 568530" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em><strong>YEDİNCİ KELİME: </strong></em></span></span></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻳُﻤِﻴﺖُ </span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani: Mevti veren odur. Yani: Hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder, külfet-i hizmetten âzad eder. Yani: Hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İşte şu kelime, şöylece fâni cinn ü inse bağırır, der ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Sizlere müjde! Mevt i'dam değil, hiçlik değil, fena değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in'idam değil. Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i Ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksandokuz ahbabın mecma'ı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır.</em></span></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>SEKİZİNCİ KELİME: </em></span></span></strong></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻫُﻮَ ﺣَﻰٌّ ﻟﺎَ ﻳَﻤُﻮﺕُ</span></span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani: Bütün kâinatın mevcudatında görünen ve vesile-i muhabbet olan kemal ve hüsün ve ihsanın hadsiz bir derece fevkinde bir cemal ve kemal ve ihsanın sahibi ve bütün mahbublara bedel, bir tek cilve-i cemali kâfi gelen bir Mabud-u Lemyezel, bir Mahbub-u Lâyezal'in ezelî ve ebedî bir hayat-ı daimesi var ki; şaibe-i zeval ü fenadan münezzeh ve avarız-ı naks u kusurdan müberradır. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İşte şu kelime, cinn ü inse ve bütün zîşuura ve ehl-i muhabbet ve aşka ilân eder ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Sizlere müjde! Mahbublarınızdan nihayetsiz firakların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Bâki'niz var. Madem o var ve Bâki'dir, başkaları ne olursa olsun merak çekmeyiniz. Belki o mahbublarda, sebeb-i muhabbetiniz olan hüsn ü ihsan, fazl u kemal, o Mahbub-u Bâki'nin cilve-i cemal-i bâkisinden çok perdelerden geçip, gayet zayıf bir gölgenin gölgesidir. Onların zevalleri, sizleri incitmesin. Çünki onlar bir nevi âyinelerdir. Âyinelerin değişmesi şaşaa-i cemalin cilvesini tazeleştirir, güzelleştirir. Madem o var, herşey var.</em></span></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>DOKUZUNCU KELİME: </em></span></span></strong></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺑِﻴَﺪِﻩِ ﺍﻟْﺨَﻴْﺮُ</span></span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani: Her hayır, onun elindedir. Her yaptığınız hayrat, onun defterine geçer. Her işlediğiniz a'mal-i sâliha, yanında kaydedilir.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İşte şu kelime, cinn ü inse nida edip müjde veriyor. Diyor ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Ey bîçareler! Mezaristana göçtüğünüz zaman, "Eyvah! Malımız harab olup, sa'yimiz heba oldu; şu güzel ve geniş dünyadan gidip, dar bir toprağa girdik." demeyiniz, feryad edip me'yus olmayınız... Çünki sizin herşey'iniz muhafaza ediliyor. Her ameliniz yazılmıştır. Her hizmetiniz kaydedilmiştir. Hizmetinizin mükâfatını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zât-ı Zülcelal, sizi celb edip, yer altında muvakkaten durdurur. Sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu sizlere ki; hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti, rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almağa gidiyorsunuz.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Evet geçen baharın defter-i a'malinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden.. ve ikinci bir baharda gayet şaşaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadîr-i Zülcelal; elbette sizin de netaic-i hayatınızı öyle muhafaza ediyor ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükâfat verecektir.</em></span></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>ONUNCU KELİME: </em></span></span></strong></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻫُﻮَ ﻋَﻠَﻰ ﻛُﻞِّ ﺷَﻲْﺀٍ ﻗَﺪِﻳﺮٌ</span></span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani: O Vâhid'dir, Ehad'dir, her şey'e kàdirdir. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Bir baharı halketmek bir çiçek kadar ona kolaydır. Cennet'i halk etmek, bir bahar kadar ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda, yeniden yeniye icad ettiği hadsiz masnuatı, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İşte şu kelime dahi şöyle müjde eder. Der ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Ey insan! Yaptığın hizmet, ettiğin ubudiyet boşu boşuna gitmez. Bir dâr-ı mükâfat, bir mahall-i saadet senin için ihzar edilmiştir. Senin şu fâni dünyana bedel, bâki bir Cennet seni bekler. İbadet ettiğin ve tanıdığın Hâlık-ı Zülcelal'in va'dine iman ve itimad et. Ona va'dinde hulfetmek muhaldir. Kudretinde hiçbir cihetle noksaniyet yoktur. İşlerine, acz müdahale edemez. Senin küçük bahçeni halk ettiği gibi, Cennet'i dahi senin için halk edebilir ve halk etmiş ve sana va'd etmiş. Ve va'dettiği için, elbette seni onun içine alacak.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Madem bilmüşahede görüyoruz: Her senede, yer yüzünde, hayvanat ve nebatatın üçyüzbinden ziyade enva'larını ve milletlerini, kemal-i intizam ve mizan ile, kemal-i sür'at ve sühuletle haşr edip, neşreder. Elbette böyle bir Kadîr-i Zülcelal, va'dini yerine getirmeye muktedirdir. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem madem her senede, öyle bir Kadîr-i Mutlak, haşrin ve Cennet'in nümunelerini binler tarzda icad ediyor. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem madem bütün semavî fermanları ile saadet-i ebediyeyi va'd edip, Cennet'i müjde veriyor.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem madem bütün icraatı ve şuunatı hak ve hakikattır ve sıdk ve ciddiyetledir.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem madem âsârının şehadetiyle, bütün kemalât, onun nihayetsiz kemaline delalet ve şehadet eder. Ve hiçbir cihette naks ve kusur onda yoktur.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem madem hulf-ül va'd ve hilaf ve kizb ve aldatmak, en çirkin bir haslet ve naks u kusurdur. Elbette ve elbette o Kadîr-i Zülcelal, o Hakîm-i Zülkemal, o Rahîm-i Zülcemal va'dini yerine getirecek; saadet-i ebediye kapısını açacak, Âdem babanızın vatan-ı aslîsi olan Cennet'e sizleri ey ehl-i iman idhal edecektir.</em></span></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>ONBİRİNCİ KELİME: </em></span></span></strong></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﺍِﻟَﻴْﻪِ ﺍﻟْﻤَﺼِﻴﺮُ</span></span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani: Ticaret ve memuriyet için, mühim vazifelerle bu dâr-ı imtihan olan dünyaya gönderilen insanlar; ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmam ettikten sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelaline dönecekler ve Mevlâ-yı Kerim'lerine kavuşacaklar. Yani, bu dâr-ı fâniden gidip dâr-ı bâkide huzur-u kibriyaya müşerref olacaklar. Yani, esbab dağdağasından ve vesaitin karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine makarr-ı saltanat-ı ebedîsinde perdesiz kavuşacaklar. Doğrudan doğruya herkes, kendi Hâlıkı ve Mabudu ve Rabbi ve Seyyidi ve Mâliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İşte şu kelime bütün müjdelerin fevkinde şöyle müjde eder. Ve der ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk olunuyorsun? Otuzikinci Söz'ün âhirinde denildiği gibi: Dünyanın bin sene mes'udane hayatı, bir saat hayatına mukabil gelmeyen Cennet hayatının ve o Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saat rü'yet-i cemaline mukabil gelmeyen bir Cemil-i Zülcelal'in daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsun. Mübtela ve meftun ve müştak olduğunuz mecazî mahbublarda ve bütün mevcudat-ı dünyeviyedeki hüsün ve cemal, onun cilve-i cemalinin ve hüsn-ü esmasının bir nevi gölgesi ve bütün Cennet, bütün letaifiyle bir cilve-i rahmeti ve bütün iştiyaklar ve muhabbetler ve incizablar ve cazibeler, bir lem'a-i muhabbeti olan bir Mabud-u Lemyezel'in, bir Mahbub-u Lâyezal'in daire-i huzuruna gidiyorsunuz ve ziyafetgâh-ı ebedîsi olan Cennet'e çağrılıyorsunuz. Öyle ise kabir kapısına ağlayarak değil, gülerek giriniz.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem şu kelime şöyle müjde veriyor, diyor ki:</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Ey insan! Fenaya, ademe, hiçliğe, zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya gittiğinizi tevehhüm edip düşünmeyiniz! Siz fenaya değil, bekaya gidiyorsunuz. Ademe değil, vücud-u daimîye sevk olunuyorsunuz. Zulümata değil, âlem-i nura giriyorsunuz. Sahib ve Mâlik-i Hakikî'nin tarafına gidiyorsunuz ve Sultan-ı Ezelî'nin payitahtına dönüyorsunuz. Kesrette boğulmaya değil, vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz. Firaka değil, visale müteveccihsiniz.</em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 568530, member: 1040028"] [SIZE=3][FONT=arial][I][B]YEDİNCİ KELİME: [/B][/I][/FONT][/SIZE] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻳُﻤِﻴﺖُ [/FONT][/SIZE][/COLOR][SIZE=3][FONT=arial][I]Yani: Mevti veren odur. Yani: Hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder, külfet-i hizmetten âzad eder. Yani: Hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İşte şu kelime, şöylece fâni cinn ü inse bağırır, der ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Sizlere müjde! Mevt i'dam değil, hiçlik değil, fena değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in'idam değil. Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i Ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksandokuz ahbabın mecma'ı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [B][SIZE=3][FONT=arial][I]SEKİZİNCİ KELİME: [/I][/FONT][/SIZE][/B] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻫُﻮَ ﺣَﻰٌّ ﻟﺎَ ﻳَﻤُﻮﺕُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][I]Yani: Bütün kâinatın mevcudatında görünen ve vesile-i muhabbet olan kemal ve hüsün ve ihsanın hadsiz bir derece fevkinde bir cemal ve kemal ve ihsanın sahibi ve bütün mahbublara bedel, bir tek cilve-i cemali kâfi gelen bir Mabud-u Lemyezel, bir Mahbub-u Lâyezal'in ezelî ve ebedî bir hayat-ı daimesi var ki; şaibe-i zeval ü fenadan münezzeh ve avarız-ı naks u kusurdan müberradır. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İşte şu kelime, cinn ü inse ve bütün zîşuura ve ehl-i muhabbet ve aşka ilân eder ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Sizlere müjde! Mahbublarınızdan nihayetsiz firakların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Bâki'niz var. Madem o var ve Bâki'dir, başkaları ne olursa olsun merak çekmeyiniz. Belki o mahbublarda, sebeb-i muhabbetiniz olan hüsn ü ihsan, fazl u kemal, o Mahbub-u Bâki'nin cilve-i cemal-i bâkisinden çok perdelerden geçip, gayet zayıf bir gölgenin gölgesidir. Onların zevalleri, sizleri incitmesin. Çünki onlar bir nevi âyinelerdir. Âyinelerin değişmesi şaşaa-i cemalin cilvesini tazeleştirir, güzelleştirir. Madem o var, herşey var.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [B][SIZE=3][FONT=arial][I]DOKUZUNCU KELİME: [/I][/FONT][/SIZE][/B] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺑِﻴَﺪِﻩِ ﺍﻟْﺨَﻴْﺮُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][I]Yani: Her hayır, onun elindedir. Her yaptığınız hayrat, onun defterine geçer. Her işlediğiniz a'mal-i sâliha, yanında kaydedilir.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İşte şu kelime, cinn ü inse nida edip müjde veriyor. Diyor ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Ey bîçareler! Mezaristana göçtüğünüz zaman, "Eyvah! Malımız harab olup, sa'yimiz heba oldu; şu güzel ve geniş dünyadan gidip, dar bir toprağa girdik." demeyiniz, feryad edip me'yus olmayınız... Çünki sizin herşey'iniz muhafaza ediliyor. Her ameliniz yazılmıştır. Her hizmetiniz kaydedilmiştir. Hizmetinizin mükâfatını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zât-ı Zülcelal, sizi celb edip, yer altında muvakkaten durdurur. Sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu sizlere ki; hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti, rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almağa gidiyorsunuz.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Evet geçen baharın defter-i a'malinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden.. ve ikinci bir baharda gayet şaşaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadîr-i Zülcelal; elbette sizin de netaic-i hayatınızı öyle muhafaza ediyor ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükâfat verecektir.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [B][SIZE=3][FONT=arial][I]ONUNCU KELİME: [/I][/FONT][/SIZE][/B] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻫُﻮَ ﻋَﻠَﻰ ﻛُﻞِّ ﺷَﻲْﺀٍ ﻗَﺪِﻳﺮٌ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][I]Yani: O Vâhid'dir, Ehad'dir, her şey'e kàdirdir. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Bir baharı halketmek bir çiçek kadar ona kolaydır. Cennet'i halk etmek, bir bahar kadar ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda, yeniden yeniye icad ettiği hadsiz masnuatı, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İşte şu kelime dahi şöyle müjde eder. Der ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Ey insan! Yaptığın hizmet, ettiğin ubudiyet boşu boşuna gitmez. Bir dâr-ı mükâfat, bir mahall-i saadet senin için ihzar edilmiştir. Senin şu fâni dünyana bedel, bâki bir Cennet seni bekler. İbadet ettiğin ve tanıdığın Hâlık-ı Zülcelal'in va'dine iman ve itimad et. Ona va'dinde hulfetmek muhaldir. Kudretinde hiçbir cihetle noksaniyet yoktur. İşlerine, acz müdahale edemez. Senin küçük bahçeni halk ettiği gibi, Cennet'i dahi senin için halk edebilir ve halk etmiş ve sana va'd etmiş. Ve va'dettiği için, elbette seni onun içine alacak.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Madem bilmüşahede görüyoruz: Her senede, yer yüzünde, hayvanat ve nebatatın üçyüzbinden ziyade enva'larını ve milletlerini, kemal-i intizam ve mizan ile, kemal-i sür'at ve sühuletle haşr edip, neşreder. Elbette böyle bir Kadîr-i Zülcelal, va'dini yerine getirmeye muktedirdir. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem madem her senede, öyle bir Kadîr-i Mutlak, haşrin ve Cennet'in nümunelerini binler tarzda icad ediyor. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem madem bütün semavî fermanları ile saadet-i ebediyeyi va'd edip, Cennet'i müjde veriyor.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem madem bütün icraatı ve şuunatı hak ve hakikattır ve sıdk ve ciddiyetledir.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem madem âsârının şehadetiyle, bütün kemalât, onun nihayetsiz kemaline delalet ve şehadet eder. Ve hiçbir cihette naks ve kusur onda yoktur.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem madem hulf-ül va'd ve hilaf ve kizb ve aldatmak, en çirkin bir haslet ve naks u kusurdur. Elbette ve elbette o Kadîr-i Zülcelal, o Hakîm-i Zülkemal, o Rahîm-i Zülcemal va'dini yerine getirecek; saadet-i ebediye kapısını açacak, Âdem babanızın vatan-ı aslîsi olan Cennet'e sizleri ey ehl-i iman idhal edecektir.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [B][SIZE=3][FONT=arial][I]ONBİRİNCİ KELİME: [/I][/FONT][/SIZE][/B] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﺍِﻟَﻴْﻪِ ﺍﻟْﻤَﺼِﻴﺮُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][I]Yani: Ticaret ve memuriyet için, mühim vazifelerle bu dâr-ı imtihan olan dünyaya gönderilen insanlar; ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmam ettikten sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelaline dönecekler ve Mevlâ-yı Kerim'lerine kavuşacaklar. Yani, bu dâr-ı fâniden gidip dâr-ı bâkide huzur-u kibriyaya müşerref olacaklar. Yani, esbab dağdağasından ve vesaitin karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine makarr-ı saltanat-ı ebedîsinde perdesiz kavuşacaklar. Doğrudan doğruya herkes, kendi Hâlıkı ve Mabudu ve Rabbi ve Seyyidi ve Mâliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İşte şu kelime bütün müjdelerin fevkinde şöyle müjde eder. Ve der ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk olunuyorsun? Otuzikinci Söz'ün âhirinde denildiği gibi: Dünyanın bin sene mes'udane hayatı, bir saat hayatına mukabil gelmeyen Cennet hayatının ve o Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saat rü'yet-i cemaline mukabil gelmeyen bir Cemil-i Zülcelal'in daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsun. Mübtela ve meftun ve müştak olduğunuz mecazî mahbublarda ve bütün mevcudat-ı dünyeviyedeki hüsün ve cemal, onun cilve-i cemalinin ve hüsn-ü esmasının bir nevi gölgesi ve bütün Cennet, bütün letaifiyle bir cilve-i rahmeti ve bütün iştiyaklar ve muhabbetler ve incizablar ve cazibeler, bir lem'a-i muhabbeti olan bir Mabud-u Lemyezel'in, bir Mahbub-u Lâyezal'in daire-i huzuruna gidiyorsunuz ve ziyafetgâh-ı ebedîsi olan Cennet'e çağrılıyorsunuz. Öyle ise kabir kapısına ağlayarak değil, gülerek giriniz.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem şu kelime şöyle müjde veriyor, diyor ki:[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Ey insan! Fenaya, ademe, hiçliğe, zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya gittiğinizi tevehhüm edip düşünmeyiniz! Siz fenaya değil, bekaya gidiyorsunuz. Ademe değil, vücud-u daimîye sevk olunuyorsunuz. Zulümata değil, âlem-i nura giriyorsunuz. Sahib ve Mâlik-i Hakikî'nin tarafına gidiyorsunuz ve Sultan-ı Ezelî'nin payitahtına dönüyorsunuz. Kesrette boğulmaya değil, vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz. Firaka değil, visale müteveccihsiniz.[/I][/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst