Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 3. Ders - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanmıyor..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 341132" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 35 - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanm</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">[NOT]Bir kàfile ellerinde çalgılar, şaraplar, zâhirde gayet tatlı helvalar, baklavalar var. Bizlere yedirmeye çalıştılar. Fakat o tatlılar zehirlidir, insî şeytanlar içine zehir atmışlar.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İkinci cemaat ve heyet, ellerinde terbiyenameler ve helâl yemekler ve mübarek şerbetler var. Bize hediye veriyorlar ve bil’ittifak beraber, pek ciddî ve kat’î diyorlar ki:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“Eğer o evvelki heyetin sizi tecrübe için verilen hediyelerini alsanız, yeseniz, bu gözümüz önündeki şu darağaçlarda başka gördükleriniz gibi asılacaksınız. Eğer bizim bu memleket hâkiminin fermanıyla getirdiğimiz hediyeleri evvelkinin yerine kabul edip ve terbiyenamelerdeki duaları ve evradları okusanız, o asılmaktan kurtulacaksınız. O piyango dairesinde ihsan-ı şâhâne olarak herbiriniz milyon altın biletini alacağınızı, görür gibi ve gündüz gibi inanınız. Eğer o haram ve şüpheli ve zehirli tatlıları yeseniz, asılmaya gittiğiniz zamana kadar dahi o zehirin sancısını çekeceğinizi, bu fermanlar ve bizler müttefikan size kat’î haber veriyoruz” diyorlar.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Birinci cemaat nefis, şeytan ve şeytanın ordusu yani şeytana hizmet eden herşey zahirde tatlı gibi görünen şeylerle insanları zehirlemeye çalışıyor. Evet her bir günahın, her haram olan şeyin görünüşte cüz'i bir lezzeti varsa da, ahirinde o lezzetin çok fevkınde elemi vardır. Bilhassa tövbe ile temizlenmediği takdirde, ahiretteki cezası pek büyüktür. İşte şeytandan dersini alan nefis ve şeytan orduları, sonradan bizleri kıvrandıracak (hatta vicdanı bozuk olmayan, günahı anında da bu azabı hisseder) olan kötü amelleri tatlı gösteriyor. Peşin cüz'i bir lezzeti, sonsuz ya da büyük azaplara bir tercih ettiriyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Nefis ve şeytan ordularının karşısındaki herşey hikayedeki ikinci cemaati temsil ediyor. En başta Kur'an-ı Kerim sonra Peygamberler ve Peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselam ve sünneti, sonra evliyalar, asfiyalar, alimler, muhakkikler hepside bu cemaate dahil. Vicdan dahi birinci cemaatin sunduğu zehirli lezzetleri reddetmesi itibariyle, bu cemaatin içinde yer alıyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu ikinci heyet bizi o tür zehirli lezzetlerden şiddetle menediyor. Önümüzdeki ölüm darağacını gösterip, bu zehirli balların kötü bir akıbeti netice vereceğini misalleriyle gösteriyorlar. Efendimiz aleyhissalatü vesselam kabir azabı çeken kişileri bizzat yerinde, sahabilerine göstermiş. Bunun gibi Kur'an-ı Kerim de, müfessirler de kabir azabının vaki olacağını kesin bir şekilde haber veriyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Günahların neticesi sadece bu kadarı ile sınırlı değil. Ahirette geçeceğimiz tüm aşamalarda günahlar insan üzerinde yük olacak ve temizleninceye kadar insan günahlarının cezasını çekecek. Gerek sırat köprüsünde, gerekse cehennemde gerekse de diğer malum yerlerde. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ölüm anına gelmezden önce de günahlar, hayatın içinde bir nevi azabı netice veriyor. Mesela bir katl bir saniyede işlenebilirken, onlarca yıl hapis cezasını netice veriyor. Bununla da kalmayıp katil, katlettiği kişinin yakınlarından korkmak ve aynı akıbete uğrayabileceğini düşünmekle ikinci bir azaba maruz kalıyor. Bununla da kalmıyor vicdanı varsa ilahi adaletin vereceği diğer cezaları düşünmek üçüncü bir azabı netice veriyor. Yine bununla da kalmıyor ve ölüm anında bir azap daha çekiyor. Zira günahlar dünyada tevbe ile izale edilmediği takdirde, ölümle başlayan her adım günahları temizlemek adına bir vesiledir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bir cüz'i lezzette bu derece azaplar varken, ikinci taife, mübarekler cemiyeti, Kur'an, Sünnet, vicdan, o sancılı lezzetlerin yerine Allahın fermanlarını, bizlerden ne istediğini, neyi bizlere yasak ettiğini ve ne yaparsak dünya ve ahirette mesud olacağımızı gösteriyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bizleri yaratan Allah cc. elbette bizim nasıl mes'ud olacağımızı da biliyor. Cüz'i lezzetler yerine, baki lezzetleri netice verecek amelleri gösteriyor. Allah cc. her kötü amelin içine peşin bir azab koyduğu gibi, her hayırlı amelin içine de cenneti hissettirecek peşin ücretlerini de koymuş. Mesela ihtiyaç sahibi birine yardım elini uzatan kişinin yüz ifadesi ile onu reddeden kişinin yüz ifadesini karşılaştırsak, hayır amellerin içinde peşin ücretler konduğunu anlamamıza kafidir. Ve hayır olmayan amellerin içinde de peşin cezalar oldğunu da aynı misalden anlayabiliriz. Çünkü veren, elinden birşey çıktığı halde mesuddur, vermeyen ise maddi birşey kaybetmediği halde huzursuzdur. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İşte ikinci cemaat hayırlı ve güzel amellerin, Allah'ın emir ve yasaklarına riayet etmenin, sünnete tabi olmanın, ahiretteki mükemmel neticelerini nazara vermekle birlikte, bu dünyadaki ücretlerini dahi nazara veriyor ki birinci kafilenin hileleri insanı aldatmasın.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 341132, member: 27"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 35 - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanm[/b] [FONT=verdana] [NOT]Bir kàfile ellerinde çalgılar, şaraplar, zâhirde gayet tatlı helvalar, baklavalar var. Bizlere yedirmeye çalıştılar. Fakat o tatlılar zehirlidir, insî şeytanlar içine zehir atmışlar. İkinci cemaat ve heyet, ellerinde terbiyenameler ve helâl yemekler ve mübarek şerbetler var. Bize hediye veriyorlar ve bil’ittifak beraber, pek ciddî ve kat’î diyorlar ki: “Eğer o evvelki heyetin sizi tecrübe için verilen hediyelerini alsanız, yeseniz, bu gözümüz önündeki şu darağaçlarda başka gördükleriniz gibi asılacaksınız. Eğer bizim bu memleket hâkiminin fermanıyla getirdiğimiz hediyeleri evvelkinin yerine kabul edip ve terbiyenamelerdeki duaları ve evradları okusanız, o asılmaktan kurtulacaksınız. O piyango dairesinde ihsan-ı şâhâne olarak herbiriniz milyon altın biletini alacağınızı, görür gibi ve gündüz gibi inanınız. Eğer o haram ve şüpheli ve zehirli tatlıları yeseniz, asılmaya gittiğiniz zamana kadar dahi o zehirin sancısını çekeceğinizi, bu fermanlar ve bizler müttefikan size kat’î haber veriyoruz” diyorlar.[/NOT] Birinci cemaat nefis, şeytan ve şeytanın ordusu yani şeytana hizmet eden herşey zahirde tatlı gibi görünen şeylerle insanları zehirlemeye çalışıyor. Evet her bir günahın, her haram olan şeyin görünüşte cüz'i bir lezzeti varsa da, ahirinde o lezzetin çok fevkınde elemi vardır. Bilhassa tövbe ile temizlenmediği takdirde, ahiretteki cezası pek büyüktür. İşte şeytandan dersini alan nefis ve şeytan orduları, sonradan bizleri kıvrandıracak (hatta vicdanı bozuk olmayan, günahı anında da bu azabı hisseder) olan kötü amelleri tatlı gösteriyor. Peşin cüz'i bir lezzeti, sonsuz ya da büyük azaplara bir tercih ettiriyor. Nefis ve şeytan ordularının karşısındaki herşey hikayedeki ikinci cemaati temsil ediyor. En başta Kur'an-ı Kerim sonra Peygamberler ve Peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselam ve sünneti, sonra evliyalar, asfiyalar, alimler, muhakkikler hepside bu cemaate dahil. Vicdan dahi birinci cemaatin sunduğu zehirli lezzetleri reddetmesi itibariyle, bu cemaatin içinde yer alıyor. Bu ikinci heyet bizi o tür zehirli lezzetlerden şiddetle menediyor. Önümüzdeki ölüm darağacını gösterip, bu zehirli balların kötü bir akıbeti netice vereceğini misalleriyle gösteriyorlar. Efendimiz aleyhissalatü vesselam kabir azabı çeken kişileri bizzat yerinde, sahabilerine göstermiş. Bunun gibi Kur'an-ı Kerim de, müfessirler de kabir azabının vaki olacağını kesin bir şekilde haber veriyor. Günahların neticesi sadece bu kadarı ile sınırlı değil. Ahirette geçeceğimiz tüm aşamalarda günahlar insan üzerinde yük olacak ve temizleninceye kadar insan günahlarının cezasını çekecek. Gerek sırat köprüsünde, gerekse cehennemde gerekse de diğer malum yerlerde. Ölüm anına gelmezden önce de günahlar, hayatın içinde bir nevi azabı netice veriyor. Mesela bir katl bir saniyede işlenebilirken, onlarca yıl hapis cezasını netice veriyor. Bununla da kalmayıp katil, katlettiği kişinin yakınlarından korkmak ve aynı akıbete uğrayabileceğini düşünmekle ikinci bir azaba maruz kalıyor. Bununla da kalmıyor vicdanı varsa ilahi adaletin vereceği diğer cezaları düşünmek üçüncü bir azabı netice veriyor. Yine bununla da kalmıyor ve ölüm anında bir azap daha çekiyor. Zira günahlar dünyada tevbe ile izale edilmediği takdirde, ölümle başlayan her adım günahları temizlemek adına bir vesiledir. Bir cüz'i lezzette bu derece azaplar varken, ikinci taife, mübarekler cemiyeti, Kur'an, Sünnet, vicdan, o sancılı lezzetlerin yerine Allahın fermanlarını, bizlerden ne istediğini, neyi bizlere yasak ettiğini ve ne yaparsak dünya ve ahirette mesud olacağımızı gösteriyor. Bizleri yaratan Allah cc. elbette bizim nasıl mes'ud olacağımızı da biliyor. Cüz'i lezzetler yerine, baki lezzetleri netice verecek amelleri gösteriyor. Allah cc. her kötü amelin içine peşin bir azab koyduğu gibi, her hayırlı amelin içine de cenneti hissettirecek peşin ücretlerini de koymuş. Mesela ihtiyaç sahibi birine yardım elini uzatan kişinin yüz ifadesi ile onu reddeden kişinin yüz ifadesini karşılaştırsak, hayır amellerin içinde peşin ücretler konduğunu anlamamıza kafidir. Ve hayır olmayan amellerin içinde de peşin cezalar oldğunu da aynı misalden anlayabiliriz. Çünkü veren, elinden birşey çıktığı halde mesuddur, vermeyen ise maddi birşey kaybetmediği halde huzursuzdur. İşte ikinci cemaat hayırlı ve güzel amellerin, Allah'ın emir ve yasaklarına riayet etmenin, sünnete tabi olmanın, ahiretteki mükemmel neticelerini nazara vermekle birlikte, bu dünyadaki ücretlerini dahi nazara veriyor ki birinci kafilenin hileleri insanı aldatmasın. [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 3. Ders - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanmıyor..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst