Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Ehlibeyti
Altının kıymetini sarraf, gerçek yoksulun kıymetini Abdullah bilir!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="GÖNÜLSIZIM" data-source="post: 206066" data-attributes="member: 11723"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Peygamber şehri Medine’de sıcaklar şiddetini iyice artırmıştı. Hazret-i Ömer’in oğlu Abdullah bahçesinde çalışıyordu. Öğle vakti geldiğinde yemek molası verdi. Bu sırada gözleri bahçe duvarının ötesinden geçen koyunlara takıldı. Sürünün başındaki çobanın perişan hali Abdullah’ın dikkatini çekti. Çobana şöyle seslendi:</span></span></span></p> <p style="text-align: left"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Ey Allah’ın kulu, dedi, gel bir lokma yemek ye, bir yudum su iç de öyle devam et koyunların arkasından! Çoban, elini ağzına götürüp dudaklarını kapatarak birtakım işaretler yaptı ise de Abdullah bir şey anlamayınca, uzaktan cevap vermek zorunda kaldı:</span></span></span></p> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Efendi dedi, kusuruma bakma, ben yemek de yiyemem su da içemem. Çünkü oruçluyum. Abdullah şaşırmıştı. Çölde bu sıcakta, bu uzun günde sürü arkasında oruçlu çoban!</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Oruçlu isen seninle daha iyi anlaşırız, dedi, hemen bir koyun ver bana, burada güzel bir hazırlık yapayım. Akşama birlikte bir et ziyafeti çekeriz kendimize. Çoban gülümsedi.</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Koyunlar benim değil ki, dedi. Ben emanetçi bir çobanım!</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Çobanın büyük tercihi</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Bu defa Abdullah daha da üsteledi:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Daha iyi ya, dedi. Koyun sahibine birini kurt kaptı dersin olur biter.</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Nereden bilecek birini benim aldığımı?</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Çoban bu defa hayretle çıkıştı:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">O nasıl söz öyle efendi, dedi.</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Mal sahibi bilmezse Allah da mı bilmez?</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Hem bunlar bana emanet. Emanete ihanet emektense açlıktan, susuzluktan ölmeyi tercih ederim! Abdullah’ın dikkati büsbütün çobana kilitlendi. Yemeğini bırakıp çobanın yanına gelip arkadaş oldu. Birlikte koyunların arkasında güneş batıncaya kadar dolaştılar. Akşam koyunlar bir çadırın önünde durdu. İçeriden çıkan bir yaşlı adam koyunları şöyle bir gözden geçirdikten sonra çobanın yanına gelip, “Hayvanları iyi otlatmışsın, karınları davul gibi şişmiş.” diyerek iltifat etti. Belli ki bu adam sürünün sahibiydi. Oruçlu adam da bunun yoksul çobanıydı. Aslında sürü sahibi olmaya layık bir çobandı. Abdullah yaklaşıp sürü sahibine hemen teklifini yaptı:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Koyunları bana satar mısın? Adam şaşırmıştı. Biraz düşündü. Sonra toparlanarak cevap verdi:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Değerini verirsen satarım. Neden satmayayım?</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Pazarlık uzun sürmedi. Abdullah koyunları tümüyle sürü sahibinden satın aldı. Artık malın sahibi Abdullah olmuştu.</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Abdullah’ın sürpriz teklifi</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Olanlardan bir şey anlamayan çoban, sürü sahibinin değişmesiyle işinden olacağını da düşünüyordu. Belki de yeni sahibi kendisini çoban olarak kabul etmez, işinden de olabilirdi. En kötüsü de buydu zaten. İşsiz kalmak. Az ötedeki çadırda yaşayan aile ve çocuklarına ekmek götürememek… Ama iş hiç de öyle gelişmedi. Artık koyunların yeni sahibi olarak çobana dönen Abdullah’ın sürpriz teklifi aynen şöyle oldu:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Senin gibi samimi bir insanın layığı, başkasının koyunlarının arkasında çobanlık etmek değildir. Belki kendi koyunlarının peşinde mal sahibi olarak dolaşmaktır. Sözlerini şöyle tamamladı:</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Şu andan itibaren sen bu koyunların çobanı değil sahibisin. Haydi kendi malınla kendi çadırının önüne yürü. Aile ve çocuklarınla mal sahibi olarak birlikte iftarını yap!.. Sevinçten şaşıran çoban kendi koyunlarıyla kendi çadırına, Abdullah da kendi mutluluğuyla kendi bahçesine döndü. Bundan sonra dillerden düşmeyen söz hep aynı oldu: – Altının kıymetini sarraf, gerçek yoksulun kıymetini Abdullah bilir! </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="GÖNÜLSIZIM, post: 206066, member: 11723"] [CENTER][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Peygamber şehri Medine’de sıcaklar şiddetini iyice artırmıştı. Hazret-i Ömer’in oğlu Abdullah bahçesinde çalışıyordu. Öğle vakti geldiğinde yemek molası verdi. Bu sırada gözleri bahçe duvarının ötesinden geçen koyunlara takıldı. Sürünün başındaki çobanın perişan hali Abdullah’ın dikkatini çekti. Çobana şöyle seslendi:[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [LEFT][CENTER][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Ey Allah’ın kulu, dedi, gel bir lokma yemek ye, bir yudum su iç de öyle devam et koyunların arkasından! Çoban, elini ağzına götürüp dudaklarını kapatarak birtakım işaretler yaptı ise de Abdullah bir şey anlamayınca, uzaktan cevap vermek zorunda kaldı:[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER][/LEFT][CENTER] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Efendi dedi, kusuruma bakma, ben yemek de yiyemem su da içemem. Çünkü oruçluyum. Abdullah şaşırmıştı. Çölde bu sıcakta, bu uzun günde sürü arkasında oruçlu çoban![/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Oruçlu isen seninle daha iyi anlaşırız, dedi, hemen bir koyun ver bana, burada güzel bir hazırlık yapayım. Akşama birlikte bir et ziyafeti çekeriz kendimize. Çoban gülümsedi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Koyunlar benim değil ki, dedi. Ben emanetçi bir çobanım![/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Çobanın büyük tercihi[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Bu defa Abdullah daha da üsteledi:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Daha iyi ya, dedi. Koyun sahibine birini kurt kaptı dersin olur biter.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Nereden bilecek birini benim aldığımı?[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Çoban bu defa hayretle çıkıştı:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]O nasıl söz öyle efendi, dedi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Mal sahibi bilmezse Allah da mı bilmez?[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Hem bunlar bana emanet. Emanete ihanet emektense açlıktan, susuzluktan ölmeyi tercih ederim! Abdullah’ın dikkati büsbütün çobana kilitlendi. Yemeğini bırakıp çobanın yanına gelip arkadaş oldu. Birlikte koyunların arkasında güneş batıncaya kadar dolaştılar. Akşam koyunlar bir çadırın önünde durdu. İçeriden çıkan bir yaşlı adam koyunları şöyle bir gözden geçirdikten sonra çobanın yanına gelip, “Hayvanları iyi otlatmışsın, karınları davul gibi şişmiş.” diyerek iltifat etti. Belli ki bu adam sürünün sahibiydi. Oruçlu adam da bunun yoksul çobanıydı. Aslında sürü sahibi olmaya layık bir çobandı. Abdullah yaklaşıp sürü sahibine hemen teklifini yaptı:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Koyunları bana satar mısın? Adam şaşırmıştı. Biraz düşündü. Sonra toparlanarak cevap verdi:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Değerini verirsen satarım. Neden satmayayım?[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Pazarlık uzun sürmedi. Abdullah koyunları tümüyle sürü sahibinden satın aldı. Artık malın sahibi Abdullah olmuştu.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Abdullah’ın sürpriz teklifi[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Olanlardan bir şey anlamayan çoban, sürü sahibinin değişmesiyle işinden olacağını da düşünüyordu. Belki de yeni sahibi kendisini çoban olarak kabul etmez, işinden de olabilirdi. En kötüsü de buydu zaten. İşsiz kalmak. Az ötedeki çadırda yaşayan aile ve çocuklarına ekmek götürememek… Ama iş hiç de öyle gelişmedi. Artık koyunların yeni sahibi olarak çobana dönen Abdullah’ın sürpriz teklifi aynen şöyle oldu:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Senin gibi samimi bir insanın layığı, başkasının koyunlarının arkasında çobanlık etmek değildir. Belki kendi koyunlarının peşinde mal sahibi olarak dolaşmaktır. Sözlerini şöyle tamamladı:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=teal]Şu andan itibaren sen bu koyunların çobanı değil sahibisin. Haydi kendi malınla kendi çadırının önüne yürü. Aile ve çocuklarınla mal sahibi olarak birlikte iftarını yap!.. Sevinçten şaşıran çoban kendi koyunlarıyla kendi çadırına, Abdullah da kendi mutluluğuyla kendi bahçesine döndü. Bundan sonra dillerden düşmeyen söz hep aynı oldu: – Altının kıymetini sarraf, gerçek yoksulun kıymetini Abdullah bilir! [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Ehlibeyti
Altının kıymetini sarraf, gerçek yoksulun kıymetini Abdullah bilir!
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst