Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Allah'a İman
Allah (c.c)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 150261" data-attributes="member: 857"><p>6-Vahdâniyet. Allah'ın her yönden bir olduğunu bildiren vahdaniyet, bir kemal sıfatı olduğu için, bu sıfatın zıddı olan "birden fazla olmak, bir ortağı bulunmak", Allah hakkında mümkün olmayan bir sıfattır. Allah birdir, ortağı ve benzeri yoktur. Bütün semayı dinlerdeki inanç esaslarının temelini "Allah'ın birliği" sıfatı oluşturur. Bu inanca "Tevhîd Akîdesi" denir. Tevhid akidesine dayanmayan hiç bir inanç, güzel is, Allah katında makbûl değildir. En son ve en mükemmel din olan İslâmiyet de bu inancı temel kabul etmiş ve bütün insanları öncelikle bu temel inanca çağırmıştır. Çünkü Allah, bütün âlemlerin, bütün varlıkların ve bütün insanların Rabb'ıdır. Her şeyi yaratan, rızkını vererek besleyen, büyüterek kemâle erdiren yalnız O'dur. O'nun ortağı, oğlu veya kızı yoktur. Doğurmamıştır, doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'nun eşi ve benzeri olamamıştır. Bu inanç ile İslâmiyet insanları Allah'ın dışındaki varlıklara kul köle olmak zilletinden kurtarmış, onlara mutlak istiklâllerini iade etmiş. Allah'ın birliği fikrini zedeleyen her türlü kölelik zihniyetini yasaklamış, tabiat kuvvetlerine ibadeti, insanın insana köle ve esir olma despotluğunu ortadan kaldırmış, Allah'tan başkalarını rab edinmeyi en büyük günah ve şirk kabul etmiştir. Böylece İslâmiyet, dünyaya akıl, ruh ve ahlâk sahalarında olduğu kadar, fizikî sahada da tam bir özgürlük müjdelemiş; tevhîd akidesiyle bütün insanların tek bir mabûdu olduğunu, dolayısıyla beşeriyetin de bir ana ve babadan meydana geldiğini ifade ederek "beşer ırkında birlik" fikrini telkin etmiştir. Her müslüman Allah'ın bir olduğunu söylemeli ve bu inancını Allah'tan başkasına ibâdet etmemekle, ibadetine dolaylı olarak da olsa hiçbir şeyi veya kimseyi ortak koşmamakla ispat etmelidir. Bu noktada, sözü ile ibadetindeki birlik ruhu aynı olmalıdır. Allah'ın birliğine delil olan ayetlerden bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:</p><p></p><p>a) "De ki: O Allah birdir. Allah Sameddir. (Her şey varlığını ve varlığının devamını O'na borçludur. Her şey O'na muhtaçtır. O, hiç bir , şeye muhtaç değildir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık O'dur). Kendisi doğurmamıştır ve (başkası tarafından)doğurulmamıştır. Hiçbirşey O'nun dengi olmamıştır." (İhlâs, 112/1-4) .</p><p></p><p>b) "De ki: Ey kâfirler! Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır." (Kâfirûn, 109/1-6).</p><p></p><p>c) "Allah'tan başka bir yaratıcı var mıdır?" (Fâtır, 35/3).</p><p></p><p>d) "O'nunla birlikte hiçbir ilâh yoktur. (Eğer olsaydı) muhakkak ki her tanrı kendi yarattığını kabullenir (ve korur) ve mutlaka kimisi de diğerine galebe ederdi." (Mü'minun, 23/91)</p><p></p><p>e) "Eğer her ikisinde (yer ve gökte) Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, her ikisi de harap olurdu." (el-Enbiyâ, 21/22).</p><p></p><p>Allah, zatında, ilâhlığında, mabud ve yaratıcı oluşunda birdir. Ondan başka yaratıcı yoktur. Kâinatı bizzat yaratmaya, yaşatmaya, yok etmeye gücü yetmeyen bir zat Allah olamaz. Bunun içindir ki ikinci bir Allah'ın varlığına imkân yoktur. Çünkü iki Allah olduğu farzedilse, bu iki Allah'tan biri kâinatı yalnız başına yaratmaya muktedir ise, diğeri zâid-fazla olmuş olurdu. Bunun aksine, yalnız başına kâinatı yaratmaya muktedir değilse, bu durumda da aciz-güçsüz olurdu. Aciz ve zâit olan bir zat ise Allah olamaz. Bu nedenle Allah vardır ve birdir.</p><p></p><p>Sübûtî sıfatlar</p><p></p><p>7-Hayat. " Allah hayat sahibidir. " (Âli İmrân, 3/2). Bu sıfat, Allah'ın zatına vacip olan sıfatlardandır. Fakat Allah hakkında vacip olan bu sıfat, mahlûkatta görülen ve maddenin ruh ile birleşmesinden doğan geçici ve maddi bir hayat olmayıp ezelî ve ebedîdir. Allah hakkındaki vücut sıfatının kamil olması, O'nun diri olmasıyla mümkündür. Hayatın zıddı ölümdür. Ezelî olan Allah hakkında ölümü düşünmek, akla aykırıdır. Bir varlık hem ezelî, hem de ölümlü olamaz. İlim, irade, kudret ve diğer kemâl sıfatlarını zatında bulunduran Allah'ın diri olması zaruridir. Çünkü ölünün âlim, her şeye güç yetiren, işitici, görücü olması düşünülemez. Ölüm, bir noksanlık sıfatıdır. Allah ise noksanlıklardan uzaktır. O hâlde Allah'ın hayat sahibi olduğu bir gerçektir. Bu sıfat, ancak Allah'ta ezelî ve ebedîdir.</p><p></p><p>"Ölmek şanından olmayan, daima hayat sahibi (olan Allah)'a dayanan. " (el-Furkan, 25/5.ayeti ve benzeri ayetler Allah'ın, hayat sahibi olduğunu ifade eder.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 150261, member: 857"] 6-Vahdâniyet. Allah'ın her yönden bir olduğunu bildiren vahdaniyet, bir kemal sıfatı olduğu için, bu sıfatın zıddı olan "birden fazla olmak, bir ortağı bulunmak", Allah hakkında mümkün olmayan bir sıfattır. Allah birdir, ortağı ve benzeri yoktur. Bütün semayı dinlerdeki inanç esaslarının temelini "Allah'ın birliği" sıfatı oluşturur. Bu inanca "Tevhîd Akîdesi" denir. Tevhid akidesine dayanmayan hiç bir inanç, güzel is, Allah katında makbûl değildir. En son ve en mükemmel din olan İslâmiyet de bu inancı temel kabul etmiş ve bütün insanları öncelikle bu temel inanca çağırmıştır. Çünkü Allah, bütün âlemlerin, bütün varlıkların ve bütün insanların Rabb'ıdır. Her şeyi yaratan, rızkını vererek besleyen, büyüterek kemâle erdiren yalnız O'dur. O'nun ortağı, oğlu veya kızı yoktur. Doğurmamıştır, doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'nun eşi ve benzeri olamamıştır. Bu inanç ile İslâmiyet insanları Allah'ın dışındaki varlıklara kul köle olmak zilletinden kurtarmış, onlara mutlak istiklâllerini iade etmiş. Allah'ın birliği fikrini zedeleyen her türlü kölelik zihniyetini yasaklamış, tabiat kuvvetlerine ibadeti, insanın insana köle ve esir olma despotluğunu ortadan kaldırmış, Allah'tan başkalarını rab edinmeyi en büyük günah ve şirk kabul etmiştir. Böylece İslâmiyet, dünyaya akıl, ruh ve ahlâk sahalarında olduğu kadar, fizikî sahada da tam bir özgürlük müjdelemiş; tevhîd akidesiyle bütün insanların tek bir mabûdu olduğunu, dolayısıyla beşeriyetin de bir ana ve babadan meydana geldiğini ifade ederek "beşer ırkında birlik" fikrini telkin etmiştir. Her müslüman Allah'ın bir olduğunu söylemeli ve bu inancını Allah'tan başkasına ibâdet etmemekle, ibadetine dolaylı olarak da olsa hiçbir şeyi veya kimseyi ortak koşmamakla ispat etmelidir. Bu noktada, sözü ile ibadetindeki birlik ruhu aynı olmalıdır. Allah'ın birliğine delil olan ayetlerden bir kısmını şöyle sıralayabiliriz: a) "De ki: O Allah birdir. Allah Sameddir. (Her şey varlığını ve varlığının devamını O'na borçludur. Her şey O'na muhtaçtır. O, hiç bir , şeye muhtaç değildir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık O'dur). Kendisi doğurmamıştır ve (başkası tarafından)doğurulmamıştır. Hiçbirşey O'nun dengi olmamıştır." (İhlâs, 112/1-4) . b) "De ki: Ey kâfirler! Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır." (Kâfirûn, 109/1-6). c) "Allah'tan başka bir yaratıcı var mıdır?" (Fâtır, 35/3). d) "O'nunla birlikte hiçbir ilâh yoktur. (Eğer olsaydı) muhakkak ki her tanrı kendi yarattığını kabullenir (ve korur) ve mutlaka kimisi de diğerine galebe ederdi." (Mü'minun, 23/91) e) "Eğer her ikisinde (yer ve gökte) Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, her ikisi de harap olurdu." (el-Enbiyâ, 21/22). Allah, zatında, ilâhlığında, mabud ve yaratıcı oluşunda birdir. Ondan başka yaratıcı yoktur. Kâinatı bizzat yaratmaya, yaşatmaya, yok etmeye gücü yetmeyen bir zat Allah olamaz. Bunun içindir ki ikinci bir Allah'ın varlığına imkân yoktur. Çünkü iki Allah olduğu farzedilse, bu iki Allah'tan biri kâinatı yalnız başına yaratmaya muktedir ise, diğeri zâid-fazla olmuş olurdu. Bunun aksine, yalnız başına kâinatı yaratmaya muktedir değilse, bu durumda da aciz-güçsüz olurdu. Aciz ve zâit olan bir zat ise Allah olamaz. Bu nedenle Allah vardır ve birdir. Sübûtî sıfatlar 7-Hayat. " Allah hayat sahibidir. " (Âli İmrân, 3/2). Bu sıfat, Allah'ın zatına vacip olan sıfatlardandır. Fakat Allah hakkında vacip olan bu sıfat, mahlûkatta görülen ve maddenin ruh ile birleşmesinden doğan geçici ve maddi bir hayat olmayıp ezelî ve ebedîdir. Allah hakkındaki vücut sıfatının kamil olması, O'nun diri olmasıyla mümkündür. Hayatın zıddı ölümdür. Ezelî olan Allah hakkında ölümü düşünmek, akla aykırıdır. Bir varlık hem ezelî, hem de ölümlü olamaz. İlim, irade, kudret ve diğer kemâl sıfatlarını zatında bulunduran Allah'ın diri olması zaruridir. Çünkü ölünün âlim, her şeye güç yetiren, işitici, görücü olması düşünülemez. Ölüm, bir noksanlık sıfatıdır. Allah ise noksanlıklardan uzaktır. O hâlde Allah'ın hayat sahibi olduğu bir gerçektir. Bu sıfat, ancak Allah'ta ezelî ve ebedîdir. "Ölmek şanından olmayan, daima hayat sahibi (olan Allah)'a dayanan. " (el-Furkan, 25/5.ayeti ve benzeri ayetler Allah'ın, hayat sahibi olduğunu ifade eder. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Allah'a İman
Allah (c.c)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst